Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TK 21/2 Uyarınca Mernis Adresine Doğrudan Tebligat Sorunu

Yanıt
Old 25-03-2014, 16:54   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan TK 21/2 Uyarınca Mernis Adresine Doğrudan Tebligat Sorunu

Borçlunun, bonoda yazılı adresine gönderilen ödeme emri iade ediliyor. Sorgulama sonucunda merniste adresi olduğu tespit ediliyor.

1) Bilinen (bonoda yazılı) adresine gönderilen tebligat iade edildiğinden, mernis adresine doğrudan TK 21/2 uyarınca tebligat gönderilebilirmi?

2) İcra daireleri tarafından kabul gören mernis adresine TK 21/2' ye göre doğrudan tebligat yapılamayacağını ifade eden Yargıtay kararı aksine yeni ve farklı kararlar mevcutmudur?
Old 25-03-2014, 17:20   #2
avukat48

 
Varsayılan

Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak
tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip alacaklısı ( veya
davacı ) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adresin muhatabın adres
kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Bildirilen
adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki
yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır
Old 26-03-2014, 10:37   #3
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat48
Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak
tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip alacaklısı ( veya
davacı ) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adresin muhatabın adres
kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Bildirilen
adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki
yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır

Bende aynı şekilde düşünüyorum fakat konu hakkında konuştuğum icra müdürleri şu gerekçeyi sunuyorlar: Postacılar TK 21/2 ihtarını görünce, adrese gitmiyor, mernis adresi olduğundan dolayı doğrudan muhtara tebliğ ediyorlar ve usulsüz tebligat yapıyorlar. Bunun için doğrudan TK 21/2 uygulamıyoruz diyorlar.
Old 26-03-2014, 11:14   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dolgun,

Sayın avukat48'in yazdığı metin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 19.09.2013 tarih, 2013/21372 Esas, 2013/29142 Karar sayılı kararından alıntıdır. İlgili karar Sayın Bozoğlu tarafından şerhlerimize eklenmiştir:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15182

Alıntı:
Yazan 12 HD
...Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine eklenen ikinci fıkra ile gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip alacaklısı (veya davacı) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. İlk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki adres de Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, tebligat, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır...

Dolayısıyla kararla beraber giderek icra müdürlüğünü ikna edebilirsiniz; ikna olmazlarsa da talep açıp red kararlarını şikayet yoluna gidebilirsiniz.
Old 26-03-2014, 11:47   #5
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Aynı yönde bir karara daha ulaştım, paylaşıyorum.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/1089
K. 2012/18617
T. 31.5.2012

ÖZET: Dava, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir. İcra takip dosyasında bilinen adresin tebligata elverişli olmaması ve tebligat yapılamaması nedeniyle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi uyarınca, borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek bu adrese tebligat yapılmasının koşulları oluştuğunda; borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat çıkarılmasında yasaya aykırılık bulunmayıp, 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve Tebligat Kanunu Yönetmeliği 31. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, şahsın mernis adresine tebligat yapılması halinde nerede olduğunun komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden araştırılması ve şahsın adreste bulunmama nedeninin tebliğe işlenmesi geçerlilik şartı değildir.

DAVA: Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.

Yine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre tebliğ işleminin ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanunu Yönetmeliği 31/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında bende göre yapılacak tebligatlarda Yönetmeliğin 30. maddesinde öngörülen araştırmanın yapılmayacağı belirtilmiştir. Nitekim Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde de buna paralel olarak; “adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar” tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırması zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
Somut olayda her ne kadar borçlunun mernis adresine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 21 ve Tebligat Tüzüğü 28. maddelerine aykırılık gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de; 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve Tebligat Kanunu Yönetmeliği 31. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, şahsın mernis adresine tebligat yapılması halinde nerede olduğunun komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden araştırılması ve şahsın adreste bulunmama nedeninin tebliğe işlenmesi geçerlilik şartı değildir. Şu halde tebliğ usulüne uygun kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Somut olayda alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlu adresine tebliğe çıkarılan örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlunun adresten ayrıldığı sebebi ile 21.05.2011 tarihinde iade edildiği, alacaklının talebi ile üzerine borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine “Adres Kayıt Sistemindeki Adresidir TK 21′e göre iade olunmaması ihtar olunur” şerhi yazılmak suretiyle çıkarılan tebligatın aynı madde uyarınca 26.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Buna göre icra takip dosyasında bilinen adresin tebligata elverişli olmaması ve tebligat yapılamaması nedeniyle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi uyarınca, borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek bu adrese tebligat yapılmasının koşulları oluşmuştur. Bu nedenle borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat çıkarılmasında yasaya aykırılık yoktur. Tebliğ evrakı üzerine verilen şerh de 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8. maddesine uygundur.


O halde, ödeme emri tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2, 21/2 ve 23/8. maddelerine ve dolayısıyla usulüne uygun olduğundan, mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-03-2014, 11:49   #6
txyz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Bende aynı şekilde düşünüyorum fakat konu hakkında konuştuğum icra müdürleri şu gerekçeyi sunuyorlar: Postacılar TK 21/2 ihtarını görünce, adrese gitmiyor, mernis adresi olduğundan dolayı doğrudan muhtara tebliğ ediyorlar ve usulsüz tebligat yapıyorlar. Bunun için doğrudan TK 21/2 uygulamıyoruz diyorlar.


Postacının işini düzgün yapmaması mevzuatı uygulamamak için gerekçe değil.
Old 26-03-2014, 11:51   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dolgun,

Kararı eklediğiniz için teşekkür ederiz. Ve eklediğiniz karar da şerhlerimize eklidir :
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14090
Old 12-09-2014, 12:00   #8
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Bu konuda sorun yaşamaya devam ediyoruz, mernis adresine önce normal iade edilmesi durumunda 21 şerhli tebligat gönderileceği yönünde ısrarcı icra müdürlerimiz ve yukarıda alıntıladığım ictihadın eski tarihli olduğu 2013 - 2014 yıllarında verilen ve görüşlerini doğrulayan yeni ictihatlar olduğunu belirtiyorlar.

Konu hakkında ictihat paylaşabilirseniz memnun olurum değerli meslektaşlarım.
Old 12-09-2014, 13:11   #9
etez

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/13121

K. 2014/15405

T. 29.5.2014

• GECİKMİŞ İTİRAZ ŞİKAYETİ ( Borçlu Vekilinin Mahkemeye Verdiği Dilekçede Gecikmiş İtiraz Deyimini Kullanmış Olmasının Hukuki Tavsifin Hakime Ait Olması Nedeniyle Sonuca Etkili Olmadığı )

• USULSÜZ TEBLİGAT ( Borçlu Adına Önceden Hiçbir Tebligat Çıkarılmadan ve Yasal Şartları Oluşmadan Doğrudan Doğruya T.K'nun 21/2 md.sine Göre Gönderilen Tebligatın Usulsüz Olduğu )

• HUKUKİ TAVSİFİN HAKİME AİT OLMASI ( Borçlu Vekilinin Mahkemeye Verdiği Dilekçede Gecikmiş İtiraz Deyimini Kullanmış Olmasının Sonuca Etkili Olmadığı )

• ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞ TARİHİNİN DÜZELTİLMESİ GEREĞİ ( Borçlu Adına Önceden Hiçbir Tebligat Çıkarılmadan ve Yasal Şartları Oluşmadan Doğrudan Doğruya T.K'nun 21/2 md.sine Göre Gönderilen Tebligatın Usulsüz Olduğu )

2004/m.65

7201/m.10,21,32

6100/m.33

ÖZET : Somut olayda; borçlu adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile usulsüz tebligat şikayetidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlunun örnek 7 ödeme emrinden 16.01.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, mazereti nedeniyle gecikmiş itirazda bulunduğu, mahkemece; gecikmiş itirazla ilgili mazeretin kabulüne karar verildiği görülmüştür.

İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir.

Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'', aynı Yasa'nın Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü başlıklı 32. maddesine göre ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.''

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip alacaklısı ( veya davacı ) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. İlk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki adres de Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması doğru olmaz. Bu davranış Anayasa'nın 36. maddesine aykırı olur ve muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi aynı zamanda özünde cezalandırmayı da amaçlayan bir düzenleme içermektedir. Yasa koyucu

5490 Sayılı Kanuna göre doğru adresini zamanında Nüfus Müdürlüğü'ne bildirmeyen vatandaşı cezalandırmak amacını gütmüştür. Tebligat Yasası'nın dar yorumlanması geçerli bir mazereti nedeniyle yeni adresini zamanında Nüfus Müdürlüğü'ne bildiremeyen veya önemli bir mazereti nedeniyle ( yatarak hastanede tedavi gören hasta gibi ) bir kaç aylığına adresinden ayrılmak zorunda kalan vatandaşın cezalandırılmasına neden olur. Yasanın yorumunda yardımcı kaynak olan madde gerekçeleri bu konuda bize ışık tutmaktadır. Tebligat Kanunu'nda değişiklik getiren madde gerekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere iki veya üç tebligatla sorun çözülmek istenmiştir. Hem yasa metninde, hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır.

Ayrıca Tebligat Yönetmeliği'nin 79. maddesinde; TK'nun 21/2. maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı, istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermektedir. İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir.

Somut olayda; borçlu adına çıkarılan örnek 7 ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde "mernis adresi" şerhinin bulunduğu ve tebligatın dağıtıcı tarafından ''gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup; tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nun 21/2. Maddesi gereğince Fikri Altay Mahallesi muhtarına tebliğ edildi.2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye haber verildi.'' kaydı ile 02.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.

Bu durumda, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK'nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle borçlu adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda ki açıklamalar karşısında uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir ( Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı ).

O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-09-2014, 21:33   #10
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Borçlunun, bonoda yazılı adresine gönderilen ödeme emri iade ediliyor. Sorgulama sonucunda merniste adresi olduğu tespit ediliyor.

1) Bilinen (bonoda yazılı) adresine gönderilen tebligat iade edildiğinden, mernis adresine doğrudan TK 21/2 uyarınca tebligat gönderilebilirmi?

2) İcra daireleri tarafından kabul gören mernis adresine TK 21/2' ye göre doğrudan tebligat yapılamayacağını ifade eden Yargıtay kararı aksine yeni ve farklı kararlar mevcutmudur?

1- Genel uygulamada önce normal ödeme emri gönderilmekte ödeme emrinin bila olması halinde T.K m.21/2'ye göre ödeme emri gönderilmesi talep edilmektedir.

Bu durumun uygulamada yer alması doğru olduğu anlamına gelmemektedir. Bence de mernis adresine doğrudan T.K M.21/2'ye göre ödeme emri gönderilmelidir. Bir diğer meslektaşımın dediği gibi postacının işgüzarlığı mevzuatın önüne geçmemelidir. Kaldı ki Ceza Mahkemeleri gerekçeli kararları doğrudan T.K m.21/2'ye göre göndermektedir. Oysa Tebligat Kanununda Ceza Mahkemelerine herhangi bir imtiyaz verilmemiştir. Bu bağlamda doğrudan 21 göndermek bana göre hukuka ve mantığa uygun olandır.

Başa dönecek olursak bu fikrim biraz pahalıya patladı, yaklaşık elli ödeme emrine T.K m.21/2 kaşesi bastığımızdan ötürü hepsi İcra Müdürlüğünce iptal edilmiş ve yeniden öncelikle normal ödeme emri gönderilmesine karar verilmiştir.

2- Bu konuda lehe olan yakın tarihli karar bulunmamaktadır. En azından ben bulamadım.

Kolay gelsin.
Old 13-09-2014, 11:51   #11
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

TEBLİGAT KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK
Muhatabın adreste bulunmaması, ölmesi veya adresinden sürekli olarak ayrılması halinde yapılacak işlem

MADDE 30 – (1) Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.

(2) Muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten sürekli olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilememişse tebligat evrakı, tebligatı çıkaran mercie geri gönderilir.

(3) Yeni adres, tebliğ memuru tarafından tespit edilmişse bu adres, tebliğ mazbatasındaki mahsus yerine ve tebliğ evrakındaki adresin bulunduğu tarafa yazılır.


Bilinen adreste tebligat

MADDE 16 – (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz.


Yukarıda belirtilen yönetmelik maddeleri incelendiğinde görülecektir ki mernis adresine doğrudan mernis şerhli tebligat gönderilmesi ile mernis adresine normal şerhsiz tebligat gönderilmesi arasında fark vardır. Postacı görevini yerine getirir veya getirmez bilinmez ama normal şerhsiz tebligatta postacının yeni adres araştırma zorunluluğu ve tebliğin bu yeni adreste yapılma zorunluluğu var. Fakat mernis adresine doğrudan mernis şerhli tebligat gönderilir ise yönetmelik gereği postacı adres araştırması yapmaz. Bu yüzden Yargıtay mernis adresini bilinen en son adres kabul etmektedir ve bu adrese doğrudan mernis şerhli tebligat gönderilmeyeceğine karar vermektedir. Bu konuda ne icra müdürleri ısrarcıdır, ne postacı işgüzardır. Kanunun/Yönetmeliğin gereği budur. Kaldı ki Adalet Bakanlığı İcra Dairelerine belirli aralıklarla mernis adresine doğrudan mernis şerhli tebligat yapılmaması konusunda (H.İ.G.M. 29.01.2014 tarihli Mernis adresleri konulu yazısında olduğu gibi) yazılar göndermektedir. Mantığa uygun olanın ne olduğu tartışılır ama şuan ki kanuni durum budur.
Old 17-09-2014, 11:04   #12
k.karatas

 
Varsayılan

en son istanbul anadolu adliyesinde bir icra müdürü avukat bey eğer bila dönen tebligatta ki adreste mernis adresi değil ise, önce mernis adresine normal tebliğ sonra 21/2 yapabiliriz dedi. önce ki tebligat mernis adresinde bila olmasına rağmen durumu izah ettim uygulama yönetmeliği dedim. müdüre hanımsa sağolsun direndi.

başka bir davamızda yapılan bir usulsüz tebligat sebebiyle bu konuda araştırma yapmıştım. özetle söylemem gerekirse ilk çıkarılıp dönen tebligatın mernis adresine gönderilmiş olmasına hacet yok. neye göre böyle bir uygulama yapıyorlar anlaşım değilim çünkü uygulama yönetmeliği açık;

Bilinen adreste tebligat
MADDE 16 – (1) Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.
(2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.

ayrıca bu hususta Ankara barosu 2013/4 Sayılı dergisinde yayımlanan hukuki makale mevcut orda da özetle;

AKS adresine çıkartılacak tebligatın Teb.K.md.21 / 2 hükmüne göre yapılabilmesi için, bilinen en son adrese çıkartılacak ilk tebligatın iade edilmiş olması gereklidir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının tespiti durumunda da, tebligatın açık mavi zarfla ve Teb.K.md.21 / 2 hükmüne göre çıkartılabilmesi, maddenin 2. fıkrası gereğince, tebligatın iade edilmesi şartına bağlı olduğundan, bilinen en son adres olarak kabul edilecek olan AKS adresine önce NORMAL tebligat çıkartılacaktır.

ifadesine yer verilmektedir. söz konusu dergi bu konuda uzun ve dataylı bir yazı yayımladı ilgilenen meslektaşlara tamamını okumasını tavsiye ederim. iyi çalışmalar.
Old 17-09-2014, 16:47   #13
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Paylaşılan ictihatlar çok açık; takip talebinde yazılı adrese gönderilen tebligat iade edilirse mernis adresine 21' e göre tebligat yapılır yani 1. (normal) tebligat iade edilirse, 2. (mernis) tebligatı 21' e göre yapılır. Oysaki icra müdürleri, ictihatların aksine ikinci aşamada değil üçüncü aşamada 21 şerhini uygun görüyorlar ve maalesef mahkemelerin de kafası karışık, çelişkili kararlar veriyorlar.

Yargıtay her halükarda (2-3-4 farketmez) mernis adresine öncelikle normal (şerhsiz) tebligat gönderilecek, dönerse aynı adrese 21' e göre tekrar yapılacak diyerek tartışmalara açıkça kalın ve büyük harflerle nokta koymadığına göre bir bildiği olmalı ve buna icra müdürleri ile hakimlerimiz uymalı, aynı kararı okuyan avukatların anladığı ile karar vericilerin anladığı ve uyguladığı farklı olmamalı!

İşte bir karar daha:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/12585 - K. 2012/30915 - T. 31.10.2012

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takip dayanağı 3.4.2003 tarihli çekte, borçlunun adresinin “K... Mah. Fatih Cad. Vezirçiftliği/Kullar/İzmit” olarak yer aldığı, örnek ( 1 ) takip talebinde ise, borçlunun adresinin “H... B... Cad. M... K... Apt. B Blok Kat: ... No: ... İzmit-Kocaeli” olarak yer aldığı, borçlunun belirtilen bu adreslerine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, ödeme emrinin, doğrudan borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddelerinde değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 19.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Bu durumda öncelikle icra müdürlüğünce, ödeme emrinin, borçlunun bilinen son adresi olan alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen adresine gönderilmesi, bu adreste tebligat yapılamaması halinde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ edilmesi gerekirken, takip talebinde belirtilen adrese tebligat gönderilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen 2. fıkrası uyarınca tebliğ işleminin tamamlanması anılan yasal düzenlemelere aykırı olmakla usulsüzdür.
O halde mahkemece şikayetin kabulüyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi de gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 08-01-2015, 15:29   #14
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

12. Hukuk Dairesi 2013/29286 E. , 2013/37083 K.


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece; tebligatta usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2.maddesine göre ;'' Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.'', aynı yasanın Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü başlıklı 32.maddesine göre ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.''
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 16/1.maddesine göre ''Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.
Somut olayda;şikayetçi borçlu aleyhinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, icra müdürlüğü tarafından borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi Uyap ortamından çıkarılarak bu adrese ''Dağıtıcının dikkatine :Adres mernis adresi olup herhalükarda iadesiz tebliği gerekir'' şerhi verilerek ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından ''Adres kapalı olup'' denilerek 03.12.2012 tarihinde TK.'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Takip dosyasında şikayetçi borçlunun bildirilen ve bilinen üç adresinin bulunduğu, bu adreslerin tamamına 7201 sayılı TK.'nun 10/1.maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi, bildirilen tüm adreslere çıkarılacak tebligatların bila tebliğ dönmeleri halinde ise aynı kanunun 10/2.maddesi yollamasıyla TK.'nun 21/2.maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerekirken bu sıralamaya uyulmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2.maddesine göre işlem yapılması tebligat kanununa aykırıdır.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 04-05-2017, 10:27   #15
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden DOĞRUDAN MERNİS ADRESİNDE TEBLİGATIN YAPILMASI, yapılan tebligatı usulsüz kılar.
(22 Şubat 2017 günlü kararımız)

Ömer Uğur Gençcan
Yargıtay 2. H.D. Başkanı
Old 10-05-2017, 20:04   #16
Av.BugraH

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden DOĞRUDAN MERNİS ADRESİNDE TEBLİGATIN YAPILMASI, yapılan tebligatı usulsüz kılar.
(22 Şubat 2017 günlü kararımız)

Ömer Uğur Gençcan
Yargıtay 2. H.D. Başkanı

Kararın tam metni elinizde varmı acaba?
Old 10-05-2017, 21:09   #17
Av. Suat

 
Varsayılan

Bu uygulama TK m 10 gereği emredici bir hükümdür.



Özet:
Dairemizce sapma göstermeden uygulandığı üzere, TK'nun 10/1. maddesi gereğince muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince aynı Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir.

Kanun No:7201 Madde No:21 Fıkra:2
Kavram: tebilgat


T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/2696
Karar No:2015/5296

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun bilinen adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı tarafından muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılmasının talep edildiği, talebin icra müdürlüğü tarafından reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece talebin reddine karar verildiği görülmüştür.

Bilinen adrese çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesine göre, muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği' nin 16/2. maddesi gereğince ilgili şerh verilerek Tebligat Kanunu' nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılır.

Somut olayda borçlunun bilinen adresine Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, tebligatın muhatabın tanınmadığı şerhi ile bilâ tebliğ iade edildiği, alacaklı vekilinin TK'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat çıkarılması talebinin icra müdürlüğü tarafından "mernis adresinin bildirilen adresten farklı olması durumunda normal tebligat gönderilmesi gerektiği" gerekçesi ile kabul edilmediği, mahkemece de aynı gerekçe ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

İcra müdürlüğünün ve mahkemenin yorumları Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırıdır. Dairemizce sapma göstermeden uygulandığı üzere, TK'nun 10/1. maddesi gereğince muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince aynı Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir. Yani somut olayda bilinen adrese çıkarılan tebligat bilâ tebliğ iade edildiği için muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine normal değil, TK'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılması gerekir.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-02-2020, 22:16   #18
imsel

 
Varsayılan

velayetin değiştirilmesi için açılan davada gerekçeli karar doğrudan tebligat üzerine "Mernis Adresidir,7201 Sy. T.K.'nun 21/2. Mad. Gereğince Tebliği Rica Olunur" şeklinde yazdığı için muhtara teslim edilmiş ve karar 24/07/2019 kesinleşmiştir.usulsüz tebligat yok mudur? bu aşamadan sonra ne yapabiliriz?saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mernis adresine tebligat Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 6 29-09-2017 11:12
Yeni Tebligat Kanunu Değişikliği / Mernis Adresine 21. Maddeye Göre Tebligat Yapılabilir mi? ERCÜMENT AŞKIN Hukuk Sohbetleri 78 25-05-2015 15:43
mernis adresine tebligat yapılmadan yakalama kararı çıkarılması boran79 Meslektaşların Soruları 1 05-10-2012 17:47
Eski Mernis Adresine 35'e göre Tebligat Yapılır Mı ? tiryakim Meslektaşların Soruları 8 05-10-2012 08:38
Yurtdışında yaşayan kişinin mernis adresine tebligat ve haciz yapılabilir mi ? lowyer Meslektaşların Soruları 1 05-01-2012 13:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06348801 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.