Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borca itiraz/tevili ikrar/senedin ibrazı talebi

Yanıt
Old 18-09-2020, 14:35   #1
Av.3

 
Varsayılan Borca itiraz/tevili ikrar/senedin ibrazı talebi

Değerli meslektaşlarım

Kıymetli evrak zayi oluyor. Sonrasında alacak kalemi olarak saman satışı satışı kaynaklı x tl bedelli zayi senet talebiyle örnek 7 icra takini başlatılıyor.
Borçlu borca "senet karşılığı borç bulunduğu, vadesinde senet ibraz edilmediği, alacaklının senedi kaybettiğini kendisine beyan ettiğini,alacaklının babasının da kendisini arayarak senedin kendisine olduğunu ve ödeme talep ettiğini beyan etmiştir. Devamında senedin kimde olduğu bilinmediğinden ciro vs yoluyla tekrardan ödemek zorunda kalmamak için itiraz ettiğini, alacaklının da kendisine mahkeme kararı yada soruşturma numarası sunmadığını, mükerrer ödeme yapmamak için borca itiraz ettiğini" belirtmiş ve tensiben takip durdurulmuştur.

Borçlunun senedin ibraz edilmemesi durumunda haklı olarak ödemezlik definde bulunabileceğini düşünebilir miyiz? İtirazın iptalinde -bizce burada tevili ikrar bulunmaktadır- başkaca delil sunmamıza gerek var mıdır ?
İlgi ve alaka gösteren meslektaşlarıma saygılarımla teşekkürü borç bilirim.
Old 18-09-2020, 23:07   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.3
Değerli meslektaşlarım

Kıymetli evrak zayi oluyor. Sonrasında alacak kalemi olarak saman satışı satışı kaynaklı x tl bedelli zayi senet talebiyle örnek 7 icra takini başlatılıyor.
Borçlu borca "senet karşılığı borç bulunduğu, vadesinde senet ibraz edilmediği, alacaklının senedi kaybettiğini kendisine beyan ettiğini,alacaklının babasının da kendisini arayarak senedin kendisine olduğunu ve ödeme talep ettiğini beyan etmiştir. Devamında senedin kimde olduğu bilinmediğinden ciro vs yoluyla tekrardan ödemek zorunda kalmamak için itiraz ettiğini, alacaklının da kendisine mahkeme kararı yada soruşturma numarası sunmadığını, mükerrer ödeme yapmamak için borca itiraz ettiğini" belirtmiş ve tensiben takip durdurulmuştur.

Borçlunun senedin ibraz edilmemesi durumunda haklı olarak ödemezlik definde bulunabileceğini düşünebilir miyiz? İtirazın iptalinde -bizce burada tevili ikrar bulunmaktadır- başkaca delil sunmamıza gerek var mıdır ?
İlgi ve alaka gösteren meslektaşlarıma saygılarımla teşekkürü borç bilirim.

Kıymetli evrakta hak ile senet arasındaki sıkı bir bağ bulunur, senedin kaybında hakkın ileri sürülebilmesi için mahkemeden iptal kararı almak gerekir.Aksi halde borçlunun mükerrer ödemesi söz konusu olabilir. Bonodan doğan alacağı talep eden alacaklının evrağı ibraz etmememesi halinde alacaklı bakımından ödemezlik defi ileri sürülebilir ve hukuken dinlenebilir.
Old 18-09-2020, 23:14   #3
Av.3

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Kıymetli evrakta hak ile senet arasındaki sıkı bir bağ bulunur, senedin kaybında hakkın ileri sürülebilmesi için mahkemeden iptal kararı almak gerekir.Aksi halde borçlunun mükerrer ödemesi söz konusu olabilir. Bonodan doğan alacağı talep eden alacaklının evrağı ibraz etmememesi halinde alacaklı bakımından ödemezlik defi ileri sürülebilir ve hukuken dinlenebilir.


Öncelikle zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Senedin verilmesinin borcun yenilenmesi anlamına gelmemesi, ifa uğruna edim ile ifa yerine edim arasında ifa uğruna olması düşünüldüğünde ve temel borç ilişkinin devam ettiği düşünüldüğünde , şayet temel ilişkiye dayalı ödeme yapılır ise tekrardan ödeme gerektiğinde rücu edebilmesi mümkün iken senedin mücerretliğini nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konu epey kafa karışıklığı yaşattı. Burada borçlunun iddiasını temerrüt açısından da irdeliyorum. Eğer vadesi gelmiş bir senet var ve bu borç ödenmemiş ise borçlunun ödeme yeri belirlemesi gerekmez mi?
Old 18-09-2020, 23:40   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Kambiyo taahhüdünün ifa uğruna girişilmesi halinde, tarafların yeni*leme konusunda anlaştıkları kesin bir şekilde belli değilse ya da şüpheli bir durum varsa veya bu hususta herhangi bir anlaşma ve iddia yoksa BK. md. 114/2 hükmü gereğince, kambiyo taahhüdüne ifa yerine değil ifa uğruna girilmiş ol*duğunun, temel borç ilişkisinden doğan talep hakkının ortadan kalkmayıp bu hakka paralel ve mütelâhik ( yarışan ) bir kambiyo talep hak*kının doğduğunun kabulü gerekir. Bu durumda alacaklıda iki türlü talep hakkı vardır. Fakat alt ilişkiden doğan talep hakkı, kambiyo hakkı kullanı*lıncaya kadar donmuş ve böylece vadesi, kambiyo alacağının vadesine kadar uzatılmış durumdadır (56).

Kambiyo senedi dolayısıyla, başvurma mümkün olunca, adi alacağı da talep hakkı doğar. Alacaklı bu haklardan birini veya ötekini kullanmak zo*runluluğunda değildir ve seçim yapmakta serbesttir. Fakat adi alacağı talep ederse, kambiyo senedini borçluya geri vermekle yükümlüdür (57, 58).

BK. md. 114/2'deki düzenleme, teorik olmaktan çok fiilen mevcut ih*ti*yacı karşılamak amacıyla yapılmıştır. Mevcut bir borç için kambiyo senedi düzenlendiğinde, bu, büyük bir çoğunlukla ödeme amacıyla olmaktadır. Ayrıca gözden de kaçırılmamalıdır ki, senedin verilmesiyle henüz ödeme gerçekleşmiş değildir; hattâ belki de gerçekleşmeyecektir. Bu sebeple, mev*cut borç ilişkisini sona erdirmek, özellikle, bu ilişkide alacaklı lehine tesis edilmiş teminat varsa, yerinde olmaz (59).

Alacaklı ve borçlu, aralarında aksine anlaşmış olmadıkça, asıl borç iliş*kisi, alacaklı tatmin edilinceye kadar devam eder. Kendisine ödeme ama*cıyla senet verilen alacaklıların, sık sık "Karşılığı tahsil edilmek kaydıyla" şeklinde ve benzeri bir ihtirazî kayıt koymak yoluna gittikleri görülür. Bu durumda se*nedin tamamen borcun ifası için kabul edildiği anlaşılır. Ancak böyle bir kayıt düşülmesi şart değildir. Senedin ifa yerine kaim olmak üzere verilmesi çok nadirdir. Bu bakımdan senedin böyle bir amaçla verildiğini, verenin ispat et*mesi gerekir. Bu hususun kabulü halinde borçlu artık sadece poliçeyle sorumlu tutulabilir; eski borca dayanarak talepte bulunma imkânı kalmaz (60).

Biri asıl borç münasebetinden, diğeri kambiyo münasebetinden doğan iki ayrı talep hakkının ( dolayısıyla iki ayrı borcun ) birbirine paralel ve aynı yön*deki bu durumları sebebiyle hakların telâhukundan ( yarışmasından ) söz edilir. Burada hamil alacağını dilerse kambiyo ilişkisine, dilerse asıl borç ilişkisine dayanarak talep edebilir (61). Zira her iki talep hakkının da amacı birdir ve borçlu ancak bir defa ödemekle mükelleftir. Kambiyo senedi dü*zenlenmiş olması dolayısıyla ortaya çıkan hakların telâhukunda, iki hakkın birbiriyle olan karşı*lıklı durumları şu şekilde belirtilebilir (62).

Alacaklı mevcut bir borcun ödenmesi için verilen kambiyo senedini al*dığında, işin mahiyeti icabı, alacağını ilk önce kambiyo senedine dayana*rak talep etmeyi kabullenmiş olur. Asıl borç münasebetinin vadesi, kambiyo bor*cunun vadesine kadar uzatılmış sayılır. Başka bir deyişle asıl borç müna*sebe*tine ilişkin talep hakkı, kambiyo ilişkisinden doğan talep hakkı kullanı*lıncaya kadar, yani onun vadesine kadar, donmuş vaziyettedir, kambiyo ta*ahhüdünün vadesinden önce talep olunamaz. Dolayısıyla, asıl borç ilişkisine dayanılarak yapılan bir talep veya açılan bir dava, o borç dolayısıyla bir "kambiyo senedi verilmiş olduğu" def'iyle karşılanır (63).


http://www.sagiroglu.av.tr/kambiyo-s...asi-cn348.html

Kambiyo senedinin verilmesi suretiyle yapılan ödeme teşebbüsü, ala*cak*lının nihaî şekilde tatmini ile sonuçlandığı takdirde, asıl borç ilişkisi ni*hayet bulur.

Senedi alan, bu senet vasıtasıyla alacağını elde etmek imkânını bula*mazsa, senedin iadesi şartıyla, asıl borç ilişkisine yönelebilir
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
icra takibinde borca itiraz edip yetkiye itiraz etmemek Av. İbrahim Şen Meslektaşların Soruları 6 16-07-2014 20:38
itiraz dilekçesinin borca açıkça itiraz içermemesi z.selinozmen Meslektaşların Soruları 4 03-10-2013 18:00
imzaya ve borca itiraz, yasal süre içinde itiraz edilmemesi av.fatih özerden Meslektaşların Soruları 1 31-12-2012 09:10
Takibe geçildikten sonra aynı borca ilşkin senedin ortaya çıkması adalet için Meslektaşların Soruları 9 28-03-2011 14:03
Cinayeti ikrar etti fakat ceset bulunamıyor.Ikrar ceza alması için yeterlimidir? tangela Meslektaşların Soruları 4 01-12-2010 14:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04271507 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.