Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukat açısından görevi kötüye kullanma suçu

Yanıt
Old 14-01-2011, 11:11   #1
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan Avukat açısından görevi kötüye kullanma suçu

Alacaklı vekilinin icra dosyasından çektiği paranın belirli oranını ( bu orana yönelik olarak vekille müvekkil arasında yazılı bir sözleşme olmaması sebebiyle )kendi uhdesinde tutması görevi kötüye kullanma suçuna vücut verir mi ?
Old 14-01-2011, 11:15   #2
avukat1980

 
Varsayılan

Asgari ücret tarifesine göre kesilirse bir sorun olacağını düşünmüyorum.Ancak gelen ilk ödemeden avukatlık ücretinin tamamının keselibeleceği yönünde görüşler olduğunuda biliyorum.
Old 14-01-2011, 11:36   #3
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Müvekkile ispat edici bir belge ile anlaştığını belgeleyememesi durumunda sorun vardır. Hapis hakkını kullanmış olduğu varsayımı doğar ki bu da hapis hakkının kullanılmasına ilişkin kurallara aykırılık teşkil edecektir. Müvekkilden yazılı bir belge ile anlaşmadığı sürece görevi/güveni kötüye kullanma vardır
Old 17-01-2011, 14:55   #4
furugferruhzad

 
Varsayılan

HİZMET SEBEBİYLE EMNİYETİ SUİSTİMAL ( Avukatın Müvekkili Adına Tahsil Ettiği Parayı Kendisine Vermemesi )
AVUKATIN MÜVEKKİLİ ADINA TAHSİL ETTİĞİ PARAYI KENDİSİNE VERMEMESİ ( Hizmet Sebebiyle Emniyeti Suistimal )
AVUKATIN GÖREVİYLE İLGİLİ OLARAK İŞLEDİĞİ SUÇ ( Bu Fiil Ceza Kanunlarında Özel Olarak Düzenlenen Suç Tiplerine Uygunsa Avukatlık Kanununun 62. Maddesinin Uygulanmayacağı )



ÖZET :

1136 sayılı avukatlık kanununun 62. Maddesiyle özel nitelikte görevin kötüyekullanılması suç tipi tesbit edilmiş değildir. Bir avukatın, göreviyle ilgiliolarak gerek özel yasalarda ve gerekse TCK.'nunda özel olarak düzenlenmişsuç tiplerini ihlal eden eylemlerini, bu madde kapsamında mütalaa etmeyeolanak bulunmamaktadır.


DAVA :

Ankara Barosu avukatlarından olan sanığın, müşteki Seyhan Şimşek vekil sıfatıyla, AnkaraGayrimenkulsatış İcra Memurluğundan tahsil ettiği 1.376.960 lirayı müştekiye vermediği gibi; hiçbir belge ibraz etmeden,ödediğini de iddia etmek suretiyle ketim ve inkarda bulunduğu, müştekinin aşamalarda uyum gösteren ifadeleri,suçkonusu paranın "davalı Bülent Öcalan'dan alınarak davacı Seyhan Şimşek'e verilmesine" dair Ankara 10.AsliyeHukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanarak kesinleşen kararı, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Memurluğunun1983/633 esas nolu dosyasındaki belgelerden açıklıkla anlaşılmaktadır.


KARAR :

Oluş ve sübutta Yerel Mahkeme ile, Özel Daire arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlıkkonusu olan husus: Sanığın açıklanan eyleminin "görevi kötüye kullanmak" mı, yoksa "Hizmet nedeniyleemniyetisuistimal"mi suçunu oluşturacağı hususudur.

Görevi genel nitelikte kötüye kullanma suçu tipi, mevzuatımıza 1274 Ceza Kanununu 102. maddesine 1330tarihinde yapılan tadil ile girmiştir. Bugün yürürlükte olan 1926 tarihli kanunumuza da bazı ufak tefekdeğişikliklerleeski Ceza Kanunumuzun 102. maddesinden nakledilmiştir. 1989 mehaz İtalyan Ceza Kanununuda da görevigenelnitelikte kötüye kullanma suçu düzenlenmiş ve 175. maddesinde tesbit edilmişti. Bu madde kanunumuzakişilerekarşı yapılan keyfi muameleyi cezalandıran 228. madde olarak alınmış, bunun yanında eski kanunumuzun 102.maddesi de, aynı konuyu düzenlemekte olmasına rağmen, genel nitelikte görevi kötüye kullanmayıcezalandıran 240.madde olarak kanunumuza ilave edilmiştir.

Görevi genel nitelikte kötüye kullanma suç tipinin mukayeseli hukuk bakımından ne şekilde düzenlendiğiüzerindede durmak gerekir. Bazı yazarlar ( Dönmezer, İHFM, 1945/227 ), bu hükmün "tamamen yerli" olduğukanısındadırlar.Halbuki bir çok İsviçre Kanton Kanunları ile, 19. yüzyılın ortalarından başlayarak kabul edilen cezakanunlarındakanunumuzun 240. maddelerinde de genel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipine birçok kanundarastlanmaktadır. Bazı kanunlar memurlar hakkında Özel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipleri tesbitederlerve bunların dışında genel nitelikte bir suç tipine yer vermezler. Bunlara örnek olarak 1810 Fransız, 1935 Çin,1940Breziyla kanunları gösterilebilir. Gerçekten bu kanunlarda memuriyet görevinin kötüye kullanılmasının hangihallerdesuç olacağı belirtilmiş, kötüye kullanılması ayrı bir suç tipi olarak benimsenmemiştir. Diğer bazı kanunlar ise,kanunumuz sistemi gibi; görevin özel nitelikte kötüye kullanılması hallerini tesbit ettikten başka, bu suç tipleriiçinmütalaa edilemeyecek ve fakat genel nitelikte görevin kötüye kullanılması halini oluşturabilecek fiiller için birsuç tipide yaratılmış bulunmaktadır. Danimarka, İtalya, Polonya, Romanya ve Yunan kanunları örnek olarakgösterilebilir.

Ancak bu sistem de birçok bakımdan değişiklik gösterir. Bu şekle göre, genel nitelikte görevikötüyekullanma bu fasılda genel tali ve tamamlayıcı bir fonksiyon görür; yani fiil özel nitelikte belirtilmiş bulunangörevikötüye kullanma suç tiplerinden birini ihlal etmediği hallerde fiilin genel nitelikte sevkedilmiş norma uygunolupolmadığı düşünülebilir ve ancak özel nitelikte suç tipinin uygulanmaması halinde, tali nitelikte olan suç tipiuygulanabilme alanı bulabilir. Bu sistem kanunumuzun da benimsemiş olduğu sistemdir ( Ayhan Önder, TürkCezaHukuk Özel Hükümler, 2. Bası, 1987, S. 211-212 ).

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 62. maddesinde "Türk Ceza Kanununun 294 ve 295. maddelerinde yazılıhallerden başka ( Her ne şekilde olursa olsun ) bu kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veyaBarolarBirliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi ihmal vekötüyekullanan Türk Ceza Kanunun 230 ve 240. maddeleri gereğince cezalandırılır" hükmüne yer verilmiştir.

Görüldüğü gibi; bu maddede, avukatlar hakkında özel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipi tesbitedilmiş ( Başka deyişle, unsurları da açıklanarak, avukatın görevi kötüye kullanılmasının hangi hallerde bu maddeyegöre suçoluşturacağı belirtilmiş ) değildir. Genel nitelikte bazı ibarelerle ".. kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyiihmalve kötüye kullanan avukatın TCK.'nun 230 ve 240. maddeleri gereğince cezalandırılacağına" değinilmekleyetinildiğinden: bir avukatın, göreviyle ilgili olarak gerek özel yasalarda ve gerekse Türk Ceza Kanununda özelolarak düzenlenmiş suç tiplerini ihlal eden ( Mesela hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, sahtekarlık )eylemlerini,1136 sayılı kanunun 62. maddesi kapsamında mütalaa etmeye olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, sanığın açıklanan eyleminin hizmet nedeniyle emniyeti suistimal olarak nitelendirilmesindezorunlulukbulunduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddi ile, direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.


SONUÇ :

Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler: ( 1136 sayılı kanunun 62. maddesiyle Özel bir düzenlemeyapıldığını; sanık Avukatın eyleminin anılan madde gereğince görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundandirenme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerektiğini ) ileri sürerek, bu yolda oy kullanmışlardır.

Görevi kötüye kullanmadan değil TCK m 155 hizmet sebebiyle emniyeti suistimalden dava açıyorlar Av. K. m. 166 uyarınca hapis hakkının kullanılabilmesi için alacağın muaccel olması ve belirli olması ve müvekkile yazılı bildirim yapılmış olması gerekiyor aksi durumda barolar şikayet durumunda disiplin cezası uyguluyorlar ancak yazılı bildirimin yapılıp yapılmadığı ceza yargılamasını ilgilendirmiyor ceza yargılaması burada kastın varlığına bakacak kanımca hapis hakkının kullanılması saiki ile hareket etme eğer asgari ücret tarifesinin üstünde bir rakam uhdede tutulmamış ise kast unsurunu ortadan kaldırır ve bir suça vücut vermez ancak yine uygulamada mahkemeler genellikle bu saikle hareket edilip edilmemesi üzerinde fazlaca durmadan uhdede tutulan rakama göre eğer AAÜT üzerinde bir para uhdede tutulmuşsa cezayı basıyorlar hem de TCK 155/2 ye göre(Değişik alt sınır 6 ay) ve yine genelde HAGB kararı veriyorlar ancak bu suç Av.K. 5 a aykırı suçlardan olduğu için meslekten çıkarma cezası yönünde karar çıkma olasılığı doğuyor bu sebeple mahkemeleri bu konuda bilgilendirmek gerekiyor.
Old 26-07-2012, 21:56   #5
phantomagony

 
Soru

Alıntı:
Yazan furugferruhzad
HİZMET SEBEBİYLE EMNİYETİ SUİSTİMAL ( Avukatın Müvekkili Adına Tahsil Ettiği Parayı Kendisine Vermemesi )
AVUKATIN MÜVEKKİLİ ADINA TAHSİL ETTİĞİ PARAYI KENDİSİNE VERMEMESİ ( Hizmet Sebebiyle Emniyeti Suistimal )
AVUKATIN GÖREVİYLE İLGİLİ OLARAK İŞLEDİĞİ SUÇ ( Bu Fiil Ceza Kanunlarında Özel Olarak Düzenlenen Suç Tiplerine Uygunsa Avukatlık Kanununun 62. Maddesinin Uygulanmayacağı )



ÖZET :

1136 sayılı avukatlık kanununun 62. Maddesiyle özel nitelikte görevin kötüyekullanılması suç tipi tesbit edilmiş değildir. Bir avukatın, göreviyle ilgiliolarak gerek özel yasalarda ve gerekse TCK.'nunda özel olarak düzenlenmişsuç tiplerini ihlal eden eylemlerini, bu madde kapsamında mütalaa etmeyeolanak bulunmamaktadır.


DAVA :

Ankara Barosu avukatlarından olan sanığın, müşteki Seyhan Şimşek vekil sıfatıyla, AnkaraGayrimenkulsatış İcra Memurluğundan tahsil ettiği 1.376.960 lirayı müştekiye vermediği gibi; hiçbir belge ibraz etmeden,ödediğini de iddia etmek suretiyle ketim ve inkarda bulunduğu, müştekinin aşamalarda uyum gösteren ifadeleri,suçkonusu paranın "davalı Bülent Öcalan'dan alınarak davacı Seyhan Şimşek'e verilmesine" dair Ankara 10.AsliyeHukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanarak kesinleşen kararı, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Memurluğunun1983/633 esas nolu dosyasındaki belgelerden açıklıkla anlaşılmaktadır.


KARAR :

Oluş ve sübutta Yerel Mahkeme ile, Özel Daire arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlıkkonusu olan husus: Sanığın açıklanan eyleminin "görevi kötüye kullanmak" mı, yoksa "Hizmet nedeniyleemniyetisuistimal"mi suçunu oluşturacağı hususudur.

Görevi genel nitelikte kötüye kullanma suçu tipi, mevzuatımıza 1274 Ceza Kanununu 102. maddesine 1330tarihinde yapılan tadil ile girmiştir. Bugün yürürlükte olan 1926 tarihli kanunumuza da bazı ufak tefekdeğişikliklerleeski Ceza Kanunumuzun 102. maddesinden nakledilmiştir. 1989 mehaz İtalyan Ceza Kanununuda da görevigenelnitelikte kötüye kullanma suçu düzenlenmiş ve 175. maddesinde tesbit edilmişti. Bu madde kanunumuzakişilerekarşı yapılan keyfi muameleyi cezalandıran 228. madde olarak alınmış, bunun yanında eski kanunumuzun 102.maddesi de, aynı konuyu düzenlemekte olmasına rağmen, genel nitelikte görevi kötüye kullanmayıcezalandıran 240.madde olarak kanunumuza ilave edilmiştir.

Görevi genel nitelikte kötüye kullanma suç tipinin mukayeseli hukuk bakımından ne şekilde düzenlendiğiüzerindede durmak gerekir. Bazı yazarlar ( Dönmezer, İHFM, 1945/227 ), bu hükmün "tamamen yerli" olduğukanısındadırlar.Halbuki bir çok İsviçre Kanton Kanunları ile, 19. yüzyılın ortalarından başlayarak kabul edilen cezakanunlarındakanunumuzun 240. maddelerinde de genel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipine birçok kanundarastlanmaktadır. Bazı kanunlar memurlar hakkında Özel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipleri tesbitederlerve bunların dışında genel nitelikte bir suç tipine yer vermezler. Bunlara örnek olarak 1810 Fransız, 1935 Çin,1940Breziyla kanunları gösterilebilir. Gerçekten bu kanunlarda memuriyet görevinin kötüye kullanılmasının hangihallerdesuç olacağı belirtilmiş, kötüye kullanılması ayrı bir suç tipi olarak benimsenmemiştir. Diğer bazı kanunlar ise,kanunumuz sistemi gibi; görevin özel nitelikte kötüye kullanılması hallerini tesbit ettikten başka, bu suç tipleriiçinmütalaa edilemeyecek ve fakat genel nitelikte görevin kötüye kullanılması halini oluşturabilecek fiiller için birsuç tipide yaratılmış bulunmaktadır. Danimarka, İtalya, Polonya, Romanya ve Yunan kanunları örnek olarakgösterilebilir.

Ancak bu sistem de birçok bakımdan değişiklik gösterir. Bu şekle göre, genel nitelikte görevikötüyekullanma bu fasılda genel tali ve tamamlayıcı bir fonksiyon görür; yani fiil özel nitelikte belirtilmiş bulunangörevikötüye kullanma suç tiplerinden birini ihlal etmediği hallerde fiilin genel nitelikte sevkedilmiş norma uygunolupolmadığı düşünülebilir ve ancak özel nitelikte suç tipinin uygulanmaması halinde, tali nitelikte olan suç tipiuygulanabilme alanı bulabilir. Bu sistem kanunumuzun da benimsemiş olduğu sistemdir ( Ayhan Önder, TürkCezaHukuk Özel Hükümler, 2. Bası, 1987, S. 211-212 ).

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 62. maddesinde "Türk Ceza Kanununun 294 ve 295. maddelerinde yazılıhallerden başka ( Her ne şekilde olursa olsun ) bu kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veyaBarolarBirliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi ihmal vekötüyekullanan Türk Ceza Kanunun 230 ve 240. maddeleri gereğince cezalandırılır" hükmüne yer verilmiştir.

Görüldüğü gibi; bu maddede, avukatlar hakkında özel nitelikte görevin kötüye kullanılması suç tipi tesbitedilmiş ( Başka deyişle, unsurları da açıklanarak, avukatın görevi kötüye kullanılmasının hangi hallerde bu maddeyegöre suçoluşturacağı belirtilmiş ) değildir. Genel nitelikte bazı ibarelerle ".. kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyiihmalve kötüye kullanan avukatın TCK.'nun 230 ve 240. maddeleri gereğince cezalandırılacağına" değinilmekleyetinildiğinden: bir avukatın, göreviyle ilgili olarak gerek özel yasalarda ve gerekse Türk Ceza Kanununda özelolarak düzenlenmiş suç tiplerini ihlal eden ( Mesela hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, sahtekarlık )eylemlerini,1136 sayılı kanunun 62. maddesi kapsamında mütalaa etmeye olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, sanığın açıklanan eyleminin hizmet nedeniyle emniyeti suistimal olarak nitelendirilmesindezorunlulukbulunduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddi ile, direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.


SONUÇ :

Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler: ( 1136 sayılı kanunun 62. maddesiyle Özel bir düzenlemeyapıldığını; sanık Avukatın eyleminin anılan madde gereğince görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundandirenme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerektiğini ) ileri sürerek, bu yolda oy kullanmışlardır.

Görevi kötüye kullanmadan değil TCK m 155 hizmet sebebiyle emniyeti suistimalden dava açıyorlar Av. K. m. 166 uyarınca hapis hakkının kullanılabilmesi için alacağın muaccel olması ve belirli olması ve müvekkile yazılı bildirim yapılmış olması gerekiyor aksi durumda barolar şikayet durumunda disiplin cezası uyguluyorlar ancak yazılı bildirimin yapılıp yapılmadığı ceza yargılamasını ilgilendirmiyor ceza yargılaması burada kastın varlığına bakacak kanımca hapis hakkının kullanılması saiki ile hareket etme eğer asgari ücret tarifesinin üstünde bir rakam uhdede tutulmamış ise kast unsurunu ortadan kaldırır ve bir suça vücut vermez ancak yine uygulamada mahkemeler genellikle bu saikle hareket edilip edilmemesi üzerinde fazlaca durmadan uhdede tutulan rakama göre eğer AAÜT üzerinde bir para uhdede tutulmuşsa cezayı basıyorlar hem de TCK 155/2 ye göre(Değişik alt sınır 6 ay) ve yine genelde HAGB kararı veriyorlar ancak bu suç Av.K. 5 a aykırı suçlardan olduğu için meslekten çıkarma cezası yönünde karar çıkma olasılığı doğuyor bu sebeple mahkemeleri bu konuda bilgilendirmek gerekiyor.

Alacak muaccel, ücret sözleşmesi yapılmış, müvekkil ödemesi gereken tutarları sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde ödemediği gibi, avukatından yazılı olur almadan ya da azil etmeden başka bir avukata vekalet vererek, yine sözleşmede kararlaştırılan "avukatın yazılı izni olmadan başka bir avukata tevkil yetkisi verilmesi halinde avukat sözleşmeyi tek taraflı bozabilir ve kararlaştırılan tüm bedeller muaccel hale gelir avukatın ilk isteminde de nakden ve defaten ödenir" maddesine aykırı hareket etmiş, bunu öğrenen avukat durumu ihtarla bildirmiş, sözleşmeye aykırılıktan ve ayrıca vadeleri geçen bedellerin ödenmesi için ihtar çekmiş ve diğer avukata vekalet verilmeden kısa zaman önce müvekkili adına icra dairesinden tahsil ettiği bedel üzerinde alacağı ile doğru orantılı olarak rakam da belirtmek sureti ile hapis hakkını kullanarak hesaplaşmaya davet etmiş ve bu ihtara da bir cevap verilmemiştir.

Böyle bir durumda da Sayın reislerimiz ve pek değerli ağır ceza üye hakim ve savcılarımız yine tüm bunları dikkate almaz mı dersiniz?

not: tabi burada aaüt değil aradaki sözleşme hükümlerine göre hapis hakkı kullanılan bedel avukatın alacağı rakamın neredeyse 1/3'ü.
Old 27-07-2012, 07:40   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan phantomagony
Alacak muaccel, ücret sözleşmesi yapılmış, müvekkil ödemesi gereken tutarları sözleşmede kararlaştırılan dönemlerde ödemediği gibi, avukatından yazılı olur almadan ya da azil etmeden başka bir avukata vekalet vererek, yine sözleşmede kararlaştırılan "avukatın yazılı izni olmadan başka bir avukata tevkil yetkisi verilmesi halinde avukat sözleşmeyi tek taraflı bozabilir ve kararlaştırılan tüm bedeller muaccel hale gelir avukatın ilk isteminde de nakden ve defaten ödenir" maddesine aykırı hareket etmiş, bunu öğrenen avukat durumu ihtarla bildirmiş, sözleşmeye aykırılıktan ve ayrıca vadeleri geçen bedellerin ödenmesi için ihtar çekmiş ve diğer avukata vekalet verilmeden kısa zaman önce müvekkili adına icra dairesinden tahsil ettiği bedel üzerinde alacağı ile doğru orantılı olarak rakam da belirtmek sureti ile hapis hakkını kullanarak hesaplaşmaya davet etmiş ve bu ihtara da bir cevap verilmemiştir.

Böyle bir durumda da Sayın reislerimiz ve pek değerli ağır ceza üye hakim ve savcılarımız yine tüm bunları dikkate almaz mı dersiniz?

not: tabi burada aaüt değil aradaki sözleşme hükümlerine göre hapis hakkı kullanılan bedel avukatın alacağı rakamın neredeyse 1/3'ü.

Mesajınızdaki olayda herhangi bir suç oluşmamıştır. Hakkında dava açılmış olsa bile avukatın beraatine karar verilmesi gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belediye Başkanının Görevi Kötüye Kullanma Suçu olabilir mi? gonovenkov Meslektaşların Soruları 8 17-01-2011 13:07
görevi kötüye kullanma av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 2 27-12-2010 19:39
görevi ihmal/görevi kötüye kullanma/zincirleme suç 8xy Meslektaşların Soruları 1 28-12-2009 16:46
Görevi Kötüye Kullanma Suçu Ve Resmi Belgede Sahtecilik arzaplı Hukuk Soruları 5 28-08-2009 10:42
Avukat-Görevi Kötüye Kullanma ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 10 26-10-2007 15:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03886509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.