Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Bir Karar Üzerine Düşünceler - vekalet ücreti kimin hakkı

Yanıt
Old 16-05-2019, 11:46   #1
Justinian

 
Varsayılan Bir Karar Üzerine Düşünceler - vekalet ücreti kimin hakkı

Anayasa Mahkemesi tarafından verilen, 16.05.2019 günü Resmi Gazete’ de yayınlanan ve tarihin unutulmayacak köşesinde yerini alacak olan bir kararla onurlu avukatlık mesleğine indirilmeye çalışılan bir darbe daha boşa çıkmıştır. Avukatların alın terinin karşılığı olan vekâlet ücretine göz dikmiş olanlar emellerine ulaşamamış, avukatları ezerek egolarını yükseltmeye çalışan kimseler bir kez daha mağlubiyet yaşamıştır.

16.05.2019 günü, Resmi Gazete’ de Anayasa Mahkemesi’ne ait üzerinde dikkatlice durulması gereken bir karar yayınlandı. Karar Avukatlık Kanunu 164.madde 5.fıkrasının ilk cümlesinin iptali ile ilgiydi. Söz konusu cümle davayı kaybeden tarafa yüklenen vekâlet ücretinin avukata ait olduğunu düzenleyen bir hükümdür. Bu hükmün iptal edilmesi gerektiği düşüncesinde olan Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi bu sebeple itiraz yoluna başvurmuştur. Peki, itirazın gerekçesi nedir?

İtiraz yoluna başvuran mahkeme, itiraz konusu cümleyle “avukat ile müvekkili arasındaki eşitliğin bozulduğu, avukatlık mesleğine herhangi bir haklı gerekçe olmaksızın ayrıcalık tanındığı” şeklinde hukuk eğitimi almış bir hâkimin kaleminden çıktığı konusunda insanı hayrete düşüren bir gerekçe öne sürerek ilgili cümlenin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemeye göre avukat ile müvekkili arasında bir eşitlik vardır.

Avukatın müvekkilinden üstün olduğu gibi bir düşünce elbette savunulamaz ancak eşit olduklarını iddia etmek de mümkün değildir. Her şeyden önce avukatlık serbest bir meslek olmasının yanı sıra bir kamu görevidir. Kamu görevi icra eden avukatın, müvekkilin yapamayacağı (hukuken yapmasının imkânsız olduğu) bir takım iş ve işlemleri yapma yetkisi vardır. Örnek çıkarma ve tebligat yapabilme hakkı (Av. K. m.56), taraflar arasında uzlaşma sağlama yetkisi (Av. K. m.35/A) müvekkile değil sadece avukata aittir. Bunun dışında Avukatlık Kanunun madde 57 gereğince görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanacağı düzenlemesi karşısında müvekkil ile avukatı eşit saymak hukuken mümkün değildir. Tekrar etmeliyim ki avukat müvekkilden üstün değildir, ancak ikisi eşit de değildir.

Mahkemenin itiraz gerekçesinde geçen diğer ifade ise daha da vahimdir. Mahkemeye göre avukatlık mesleğine haklı bir gerekçe olmaksızın ayrıcalık tanınmaktadır. Bu ifadeleri hatalı da olsa hukuki düşünceler ile yazılmış, hukuk içinde akıl yürütme ile ulaşılmış bir gerekçe olarak değerlendirmek mümkün değildir. Avukatlara karşı olan garez ve husumetin dışa vurumu olarak değerlendirilebilecek bu ifadeler vicdan sahibi her insanı üzmektedir. Avukatlığın herhangi bir serbest meslek olmadığı, bir kamu görevi olduğu ve avukatın yargının kurucu unsurlarından sayıldığı, yaptığı işin özelliği gereği avukatın gerek hukuki gerek ceza sorumluluğunun diğer serbest mesleklerden farklı ve kendine özgü olduğu açıktır. Bu sebeplerle avukatlık mesleğini diğer mesleklerle aynı şekilde değerlendirmek mümkün değildir. Haklı bir gerekçe olmaksızın ifadesi ise ayrıca düşündürücüdür. Çünkü itiraz yoluna başvuran mahkeme gerekçesine paralel olarak Anayasa Mahkemesi kararındaki karşıoy gerekçesinde itiraz konusu cümlenin haklı bir gerekçesi bulunmadığı uzun uzun açıklanmaya çalışılmıştır.

Temel hak ve hürriyetlere dair pek çok kararda doyurucu bir gerekçe sunmayan kimselerin avukatın vekâlet ücreti söz konusu olduğu zaman sayfalarca açıklamalar ile vekâlet ücretini ondan almaya çalışmaları hukuk içerisinde yapılan yorumlarla anlaşılabilecek bir durum değildir.

Karşıoy gerekçesinde özellikle vekâlet ücretinin avukata değil müvekkile ait olması gerektiği, aksi durumun müvekkilin malvarlığı hakkına müdahale teşkil ettiği, insanları davalarını avukat ile takip etmekten vazgeçirecek nitelikte olduğu ve bu yönüyle adil yargılanma hakkına da müdahale ettiği, avukat ile müvekkilin aksine bir sözleşme yapmalarının mümkün olmaması sebebiyle de sözleşme hürriyetine müdahale teşkil ettiği ifadelerine yer verilmiştir. Söz konusu gerekçenin hukuka uygun tarafı bulunmamaktadır.
Çünkü;

1. Öncelikle her müdahale ihlal değildir. İtiraz konusu cümle ile müvekkilin malvarlığına müdahale edildiği kabul edilse bile bu tek başına bir gerekçe oluşturamaz. Kanunkoyucu pek çok yasa ile bireylerin malvarlığına müdahale etmektedir. Haklı bir şekilde icra takibi başlatan gerçek bir alacaklı dahi takip ve borçla hiçbir ilgisi olmayan cezaevi yapı harcını ödemek zorunda bırakılmakta ve bunun sonucunda alacağını tam olarak alamamaktadır. Ancak nedense hiçbir hâkim bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu ve bireyin malvarlığı hakkını ihlal ettiğini düşünmemektedir.

2. İtiraz konusu kural bireyleri davalarını avukat ile takip etmekten alıkoymaz. Avukatlık ücretini ödeyemeyecek kimselerin adli yardımdan yararlanma imkânları vardır. Bunun dışında sadece dava sonunda hükmedilecek vekâlet ücreti ile iş yapan avukatların sayısı da az değildir. Sonuç olarak avukata ödediği ücreti karşı taraftan alamadığı için davasını avukat ile takip etmekten vazgeçmeyi düşünen kimse bulunmamaktadır.

3. Müvekkil ile avukat arasında dava sonunda hükmedilecek vekâlet ücreti ile ilgili olarak anlaşma yapmaları her zaman mümkündür. Bu bakımdan itiraz konusu kural emredici değil tamamlayıcı hukuk kuralı niteliğindedir. Bu sebeple itiraz konusu kuralın sözleşme hürriyetini ihlal eder tarafı da bulunmamaktadır.

Son olarak, vekâlet ücretinin avukata ait olmasının gerekçesi üzerinde durmak istiyorum. Avukat müvekkil arasındaki ilişki niteliği gereği vekâlet ilişkisidir. Yani avukat müvekkile bir sonuç taahhüt etmez, edemez. Yine avukat işini yaparken müvekkilin hiyerarşik kontrolü altında da değildir. Müvekkilinin açık talimatlarına ve menfaatine aykırı olmayacak şekilde avukat işini bağımsız olarak yürütür. Bunun sonucunda avukatın davayı kazanıp kazanmamasında hiçbir menfaati bulunmamaktadır. Bu durumda müvekkil avukatın davayı kazanmak için çaba göstermediğini düşünecektir. Bu düşünce tarzı toplumda avukatlar ile diğer tüm bireyler arasında sorunlara neden olacak güven ilişkisine dayalı vekâlet ve kamu görevi olan avukatlık anlamını yitirecek yozlaşacaktır. Bunu önlemek için avukatlar davanın lehe sonuçlanması halinde müvekkilden daha fazla ücret talep eden sözleşmeler hazırlayacaklar, ancak bu uygulama bir süre sonra davayı kazandırmayı taahhüt eden avukatlar ortaya çıkmasına neden olacaktır. Sonuçta onurlu bir meslek olarak devam etmesi gereken avukatlık rezil bir duruma düşecek, yargı ağır bir yara daha alacaktır. İşte itiraz konusu cümle bu felaketlerin ortaya çıkmasını önlemektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muvafakat alınmadan yeni Avukat'ın vekalet sunması durumunda Mahkeme Vekalet Ücreti Kimin Olur ? tiryakim Meslektaşların Soruları 2 29-11-2018 13:30
ANAYASA değişikliği üzerine düşünceler Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 26 15-04-2017 16:07
CMK 134 üzerine düşünceler ckocamaz Ceza Hukuku Çalışma Grubu 1 16-01-2010 13:43
Karşi Vekalet Ücreti Kimin Lehine Hükmedilmeli.. mslmklvz Meslektaşların Soruları 3 22-08-2007 18:39
Vekalet Ücreti Kimin? duyurucu1 Meslektaşların Soruları 4 15-07-2003 07:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04059100 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.