Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yoksulluk Nafakası Tartışılırken

Yanıt
Old 15-10-2018, 21:02   #1
İzzet Doğan

 
Varsayılan Yoksulluk Nafakası Tartışılırken

Yoksulların Nafakası için feryat figan etmeden önce yoksul kalan mağdurlara haksızlık etmemek gerekir. Yoksulluğun tanımı yasada yapılmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998/656-688 sayılı kararında;” Yoksulluk ekonomik ve sosyal koşullarla doğrudan ilgilidir. O nedenle bunu ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları altında belirlemek gerekir. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. (Anayasa 17/1, 55). Şu hâlde, bu temel hakkın tabii sonucu yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek yerinde olur” tanımı yapılmıştır.
Öncelikle yasadaki adı “yoksulluk nafakası” olan bu nafaka sözcügün önüne özgürlüğü bağlayıcı cezalar için kullanılan müebbet sözcüğünü getirerek adını” müebbet nafaka” olarak kamu önüne sunmak doğru değildir.
Yoksulluk nafakası en çok “evliliğin bir gün” bile sürmesi halinde ömür boyu nafaka ödenecegi iddia edilerek eleştirilmektedir.
Bu iddia tümüyle doğru olmayıp kısmen doğrudur. Çünkü Türk Medeni Kanunu’nun 176.maddesine göre yoksulluk nafakası: “Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır”
Ayrıca evliliğin bir gün bile sürmesi halinde daha ağır kusurlu olan eşin
nafaka ödeyeceği belirtilirken evliliğini 10 yıl, 15 yıl veya daha uzun süre sürdüren ve belki de boşanmada hiç kusurları olmayan kadınların beş kuruşşuz sokağa bırakılmalarından örnek vermemek ve söz etmemek adil bir eleştiri ve çözüm arama yöntemi değildir. Bugüne kadar kaç kişinin bir gün evli kalıp nafaka aldığı istatistik rakamları ile açıklanmalıdır. Ayrıca kusurda eşitlik eleştirilebilinir, doğrudur ama bu eleştiri yapılırken nafaka yükümlüsü ile alacaklısının ekonomik varlıklarının eşit olmadığıda unutulmamalıır.
Yine bir kimsenin evladına bile ömür boyu nafaka ödeme yükümlüğünün olmadığı iddiası da doğru değildir. Çünkü TMK 364 md ne göre:” Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür”. Bu yükümlülük koşulları varsa ömür boyudur.
“SÜRESİZ” OLARAK İBARESİNİN ANAYASAYA AYKIRILIĞI İDDİASI
Bu iddiayı inceleyen Anayasa Mahkememiz 2011/136 esas, 2012/72 sayılı kararı ile;” süresiz olarak ibaresine yer vermesinin amacı, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek olan eşin diğer eş tarafından,şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır…yoksulluk nafakasının özünde, ahlaki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesi yer almaktadır…Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür.” Denilmekte ve ayrıca bu yükümlülüğün” sosyal hukuk devleti ilkesinin gereği olarak” getirildiği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak da yoksulluk nafakasının koşulları oluştuğunda süresiz olmasının anayasaya aykırı olduğu iddiası red edilmektedir.
Yoksulluk nafakası konusu yeniden tartışıldığında ana başlıklar arasında boşanan eşlerin kusur durumları, nafakanın süresinin evlilik süresi ile uyumlu olması, yoksulluk nafakası alan eşin çalışma ve iş bulma imkânı olup olmadığı ve ayrıca nafaka yerine sosyal yardım yapılması da ele alınıp değerlendirilecektir.
Bu kriterlere göre eğitimini bitirmeden, bir meslek sahibi olmadan erken evlendirilen ve boşanmakla yoksulluğa düşecek kadına daha önce üç çocuk doğur, evinde otur, sokakta görünme deyip bu kez boşanınca bir iş bul çalış demek de haklılık payı varmı dır? Daha dün Sağlık Bakanlığında temizlik görevlisi için 1500 kişinin alınacağının açıklandığını bu iş için 6 bini üniversite, 8 bini de yüksek okul mezunu olmak üzere 107 bin kişinin başvurduğu haberi medyada yer aldı.
Yoksulluk nafakası hakkında hakkında düşünülen yeni düzenlemenin kadın için yeni mağduriyetlere neden olmamasını umuyor ve diliyoruz.
Old 16-10-2018, 11:14   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan katkı

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...57&postcount=1

Çok önemsiyorum bu konuyu ve bir o kadar da tedirgin oluyorum. Kadına süre sınırlamalı ve kriterli yoksulluk nafakası kadar, toplumu çürütecek bir uygulama daha yoktur diye düşünüyorum.

Hele ilk defa yukarıda okuduğum, iştirak nafakasının ödenmemesi gerektiğine ilişkin görüşten beklenen sosyal fayda nedir acaba..

Dehşet verici buluyorum. Kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyamamak, acımasız kapitalist düzenin içine ser sefil bırakmak da neyin nesidir?

Bu anlayış bizim, örf ve adetlerimize son derece aykırıdır. Çocuğumuzu 18 yaşına kadar evimizden ayırmayız, koruyup, besleriz. Velayeti alan anaya bu reva mıdır? İnanamıyorum, gerçekten.

Boşanmayıp, fiziki, ekonomik, manevi şiddet görmeye mahkum edilecek kadın ve bu ortamda yetişmek zorunda kalan çocuklardan nasıl bir beklentimiz olacak. Hayata, umuda dair..

Yoksulluk nafakası, süresiz değildir. Şartlar değiştiğinde kaldırılır, azaltılır. Evlenme halinde kesilir. Asgari ücret dahi yoksulluğu ortadan kaldıran bir sebep değilken, ülkemiz kadınını, kızını nasıl korumaz.

Bir kanun maddesi değiştirilirken ve yerine yeni madde getirilirken; bunun toplumsal gerekçeleri hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı ve yapılacak düzenlemenin neden daha yararlı olacağı açıklanmalıdır.

Değiştirilmesi istenen, Medeni Kanunun ilgili maddelerinin neden bu şekilde vaz edildiği ve günümüzde neden değiştirilme ihtiyacı duyulduğu net biçimde, çoğulculukla tartışılmalıdır.

Konu önemlidir. Aile, kadın, çocuk, sosyal ve ekonomik örgü, ülke gerçekleri irdelenmelidir. Nafakalar süresiz değildir. Nafaka borçlusunun gücü oranında hükmedilir. Kadın çalışmaya başlarsa kesilir veya azaltılır. son derece esnek ve tarafların durum ve şartlarına göre değişkenlik gösteren nafaka hükümlerinin değiştirilmesine neden ihtiyaç vardır?
Old 17-10-2018, 22:29   #3
İzzet Doğan

 
Varsayılan

Sayın Bozoğluna katkıları için teşekkür ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davası birlikte açılma... thanatos Meslektaşların Soruları 5 02-11-2017 10:59
boşanma davası açılmadan tedbir nafakası mı-yoksulluk nafakası????? sciceks Meslektaşların Soruları 1 05-04-2014 13:21
hem iştirak nafakası hem de yoksulluk nafakası ihlal dmehmetd Meslektaşların Soruları 0 13-01-2014 16:52
Tedbir Nafakası - Yoksulluk Nafakası justicewarior Meslektaşların Soruları 15 13-10-2011 15:49
Tazminat - Yoksulluk Nafakası reddi/ Düşük İştirak Nafakası/ Temyiz/ Hakimin Reddi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 4 20-11-2009 14:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04763103 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.