Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anayasa Mad.38/8 bağlamında İİY 340 ( Ödeme şartının ihlali )

Yanıt
Old 25-09-2008, 20:37   #1
yustaoglu

 
Varsayılan Anayasa Mad.38/8 bağlamında İİY 340 ( Ödeme şartının ihlali )

Selem arkadaşlar. Anayasa mahkemesinin 38. maddesinin " sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" İbaresinin ve buna ilişkin anayasa mahkemesinin vermiş olduğu kararlar ışığında İcra dairesinde yapılan icra taahhütlerinin "yerine getirilememe" durumunda cezai sorumluluğun İİY 340. Maddesi bağlamında nasıl düşünmek gerektiğine ilişkin kesin bir bilgisi olan var mı? Zira buna ilişkin kararlara ulaşmak mümkün ama ilk derece mahkemelerinin tutumu bu kadar geniş düşünme yönündemidir? yoksa detaylı bir araştırma yapmadan " taahhüdü ihlal "suçunun unsurları oluşmutur deyip basıyorlar mı cezayı.. Saygılar
Old 25-09-2008, 22:51   #3
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

İcra taahhütlerinin yerine getirilmemesi sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğün ihlali değildir. Taraflar arasında bir protokol veya sözleşme yapılmış ve bu anlamda bir taahhitte bulunulmuş ise elbetteki sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün ihlali söz konusu olacaktır; ancak, icra dairesine gidilerek ya da haciz sırasında memurca tutanağa geçirilen taahhüdün ihlali halinde ceza verilmesi durumunda, ortada herhangi bir sözleşme olmadığında Anayasa m. 38' e de aykırılık bulunmamaktadır.

Saygılarımla..
Old 26-09-2008, 01:07   #4
yustaoglu

 
Varsayılan

Üstadım teşekkürler ancak muhtemelen söylediğiniz anlamda bi durum değil anlatmak istediğim.İcra dairesinde de olsa alacaklı ve yakınan tarafından irade beyanı ile ikili bir sözleşme kurulmuş oluyo ve bu durumu da icra müd. onaylıyor.Yani gerçek anlamda tarafların iradesi ve icap-kabul söz konusu.Gelelim sözkonusu durumun Ay'nın ilgili hükmü ile çelişmediğine;AY mahkemesinin bu durumu çelişki olarak görmese de bi kararında; "İİY'nın 340. maddesinde suçun 'İİY'nın 111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu... Demekle de makul sebep gibi farklı kriterlere tabi tutmuştur.O zaman öyle anlamalıyız ki yüksek mahkeme bu durumu Ay ilgili hükmüne aykırı değil ancak belirli şartlar altında kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılabileceğine kanat getirmiştir.Bu durumu da katılmam mümkün değildir.Zira kişiyi çok yüksek bir borç karşılığında sözgelimi 25 gün özgürlüğünden mahrum etmek olayı ne derece çözer bilemiyorum yada ödeme güçlüğü çeken birinin bu durumunu icra tetkik hakimine anlatamaması durumunda alacağı özgürlüğü bağlayı ceza " CEZA'nın " temel felsefesi ile zıtlık yaratacağı kanısındayım.Yine de cevaplayan siz üstadlara teşekür ederim.
Old 26-09-2008, 01:15   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi'nin belirttiğim kararı ve Anayasa'nın 152. maddesinin son fıkrası uyarınca bu konu 10 yıllık bir süre için gündemden düşmüştür.
Old 26-09-2008, 01:22   #6
yustaoglu

 
Varsayılan

Haklısınız üstad. Bu konuda on yıllık süre beklenmelidir ilgili maddenin son fıkrası gereği.Ancak benim sıkıntım yerel mahkemelerin İİY ' nın şartlarının oluşup- oluşmadığına bakmadan karar vermeleri..Yüksek mahkemenin bu konuda " makul sebep ", "ödeme güçlüğü " gibi kriterlerin gözönüne alınması gerektiğini söylemesine rağmen bu duruma uylmaması... Teşekkürler.
Old 26-09-2008, 07:53   #7
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yustaoglu
Haklısınız üstad. Bu konuda on yıllık süre beklenmelidir ilgili maddenin son fıkrası gereği.Ancak benim sıkıntım yerel mahkemelerin İİY ' nın şartlarının oluşup- oluşmadığına bakmadan karar vermeleri..Yüksek mahkemenin bu konuda " makul sebep ", "ödeme güçlüğü " gibi kriterlerin gözönüne alınması gerektiğini söylemesine rağmen bu duruma uylmaması... Teşekkürler.

Sayın Ustaoğlu; Ödeme şartını İhlalden İstanbul Adliyesinde tuhaf uygulamalar var. Örnek: İstanbul 1.İTM haciz sırasında alınan taahhüdün geçerliliği yoktur diye beraat veriyor. Bunun yanında 7,10 ve 11 İTM haciz sırasında alınan taahhütten ceza veriyor. En son İTM lerin birisinde Hakim dosyayı duruşmada inceledi, taahhüdün bütün unsurları olduğu halde yani ayrıntılı borç tefhimi, kesin rakam, kesin ödeme günü, alacaklı vekilinin kabulü vs. dört dörtlük taahhüt olmasına rağmen taahhüdün unsurları yerine gelmemiş deyip beraat verdi.
Ağır Ceza zaten hiç inceleme yapmıyor. 2 cümle yazıp kararı onuyor. Usul ve Yasaya uygun olan mahkeme kararının onanmasına deyip dosyayı itm ye geri gönderiyor. Yargıtay yolu da kapalı. Acaip ve garip bir durum. Herkes kendine göre kararlar veriyor. Taahhüdü ihlalden ceza çıkmasıda beraat kararı çıkmasıda şans gibi bir şey. Artık neyden ceza çıkıp neyden ceza çıkmayacağı belli değil. Birde ağır cezaya itiraz ettim, 30 YTL itiraz harcı verdim. Eskiden itiraz harcı yoktu. Yeni çıktı herhalde.

Şimdilerde herkesin açtığı ticareti terk var. Ben de trende uyup ticareti terkten dava açtım. Ama enteresan olanı ticari defterler falan bilirkişiye gidiyor. 180 YTL bilirkişi parası ödemek zorunda kalıyorsunuz. Ceza çıkıp çıkmayacağı hiç belli değil. Geçen duruşma da dikkatimi çekti en az 20 tane bilirkişilik iş çıktı Bilirkişinin yazacağı raporda şu sanırım ; ticareti terk eden ile müşteki tacir arasında ticari bir ilişki varmı yokmu. Bir sayfalık bir rapor. İsimler hariç. kalanı matbu. Doldur ver mahkemeye. Bu yönden bilirkişilik avukatlıktan daha iyi galiba. Kaybetme şansınız yok. Her daim kazanırsınız.

Müşteki vekili olarak ceza çıkmadı diye hayıflanıyoruz, davalı vekili olarak cezanın anayasaya aykırı olduğunu iddia ediyoruz ama söylediğim gibi bu i.i.k dan doğan ceza davalarında bir uygulama birliği yok. Son bir örnek vereyim: Taahhüdü ihlal cezasından Fatih İtm de 3 ay hapis, İstanbul İtm lerde 1 ay hapis, Tavşanlı itm de ise 10 gün hapis kararı çıkardım. Suç aynı suç ama uygulamalar farklı.
Saygılarımla.
Old 26-09-2008, 14:44   #8
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın Av.Murat arkadaşı doğrulayan bir durum da ben aktarıyım. Ankara-Sincan ACM, aynı gün, aynı şekilde, aynı alacaklı ve borçlu arasında ve taahhütle ilgili tüm ayrıntıları içerir şekilde yapılmış ve bir ay disiplin hapsi verilen ve itiraz edilen karaların birini kaldırıp birini onaylamıştır. Yani ACM ler bu itirazları gereği gibi incelemiyor ve özellikle borçludan yana tavır alıyorlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fesih, emeklilik yaş şartının gerçekleşmemesi halinde kıdem tazminatı??? Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 2 11-06-2008 14:53
Shakespeare’in “Venedik Taciri” isimli eseri bağlamında kanunların yorumlanması sorun mutlakadalet Hukuk ve Felsefe 4 06-03-2007 17:49
Anayasa Deişikliklerinin Anayasa Mahkemesince Denetlenmesiyle İlgili Bir Soru Batu Han Meslektaşların Soruları 2 24-01-2007 13:22
İş sözleşmesinin ihlali Burak Demirci Meslektaşların Soruları 3 01-12-2006 13:25
Sözleşme ihlali avfeyzafbal Meslektaşların Soruları 4 28-11-2006 11:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03775191 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.