Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çekin Arkasına Keşideci Tarafından Ciro Edilemez Kaydı Geçerli Midir? (Acele)

Yanıt
Old 12-05-2007, 13:35   #1
Av. Ülkü Cakiroglu

 
Varsayılan Çekin Arkasına Keşideci Tarafından Ciro Edilemez Kaydı Geçerli Midir? (Acele)

Müvekkilin elindeki çeklerde keşideci çekin arkasına bu çek ciro edilemez ibaresi koymuştur. Bu ibare hukuki anlamda bağlayıcımıdır?
Old 12-05-2007, 14:11   #2
av.gzm

 
Varsayılan

ciro edilemez kaydı içeren çekin ciro edilmiş olması bu kaydı koyan keşideci veya cirantayı bağlamamakla birlikte çekin ciro edilmesine engel değildir.bu kaydı ihtiva eden çek ciro edilirse;bu kaydı koyan keşidecinin sonraki cirantalara karşı sorumluluğu ortadan kalkar ve fakat sorumluluğu kendi cirantası olan lehtara karşı devam eder.
Old 12-05-2007, 16:44   #3
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

HD 12 Esas : 2003/015062 Karar: 2003/019153 Tarih: 03.10.2003
* ÇEKİN CİRO EDİLMESİNİ YASAKLAMA
* CİRO EDİLEMEZ KAYDI
* ALACAĞIN TEMLİKİ YOLUYLA DEVİR

Kural olarak, TTK.nun 730. maddesi yollaması ile çekler hakkında da uygulanması gerekli aynı kanunun 597/2. maddesi uyarınca, ciranta (keşideci) çekin ciro edilmesini yasak edebilir. Bu halde senet sonradan kendilerine ciro edilen kişilere karşı mesul olmaz. TTK.nun 700/2. maddesine göre ise, ciro edilemez kaydı bulunan çekin ancak alacağın temliki yolu ile devri mümkündür. Bu durumda, çekin yüzünde bulunan ciro edilemez kaydı çekin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, lehtar dışındakilere devrini engeller.
(6762 s. TTK. m. 597/2, 700/2, 730)
YARGITAY İLAMI
Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesi harçlandırılmadığı gibi temyiz defterine de kaydettirilmediğinden adı geçenin temyiz dilekçesinin REDDİNE;
2- Borçlu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya içinde mevcut çek fotokopisinin ön yüzünde hesap no hanesinin karşılığında yazılı yazıların karalandığı görülmektedir. Merci dosyasına temyiz dilekçesi ile birlikte eklenen 21.08.2002 tarihli çek teslim tutanağından takip konusu çekin "ciro edilemez" kaydı ile teslim edildiği, keza, borçlunun itirazına eklediği protokol ve ek protokolde sözü edilen çekin ciro edilemeyeceğinin lehdar ile keşidecinin çekin ciro edilemeyeceği kabul edildiği görülmektedir. Ayrıca, borçlunun ibraz ettiği senet fotokopisinde çekin ciro edilemeyeceği kaydının mevcut olduğu görülmektedir.
Bu belgeler birlikte değerlendirildiğinde çekte ciro edilemez kaydının olduğu, hamilin takibe geçtiği sırada bu kaydı karalayarak senedi takibe koyduğu anlaşılmaktadır. Hamil senet üzerindeki kayıtla birlikte çeke sahip olduğundan senet üzerindeki bu kayıt kendisini de bağlar
Kural olarak, TTK.nun 730. maddesi yollaması ile çekler hakkında da uygulanması gerekli aynı kanunun 597/2. maddesi uyarınca, ciranta (keşideci) çekin ciro edilmesini yasak edebilir. Bu halde senet sonradan kendilerine ciro edilen kişilere karşı mesul olmaz. TTK.nun 700/2. maddesine göre ise, ciro edilemez kaydı bulunan çekin ancak alacağın temliki yolu ile devri mümkündür. Bu durumda, çekin yüzünde bulunan ciro edilemez kaydı çekin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, lehtar dışındakilere devrini engeller. Somut olayda gözlendiği gibi takip alacaklısı lehtar olmadığından yetkili hamil değildir. Mercice borçlu isteminin kabulüne karar vermek gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan TTK.nun 599. maddesi gerekçe yapılarak istemin reddi isabetsizdir.
Merciin takibin iptaline karar vermesi gerekirken, itirazın reddine karar vermesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle adı geçen borçlu yararına İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-05-2007, 19:44   #4
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/7431
K. 2006/10310
T. 9.5.2006
• BONO ÜZERİNE YAZILI CİRO EDİLEMEZ İBARESİ ( Kambiyo Senedi Niteliğini Etkilemeyeceği - Lehtarın Keşideci Aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu İle Takip Yapabileceği )
• KAMBİYO SENEDİ ( Bono Üzerinde Yazılı Ciro Edilemez İbaresi - Lehtarın Keşideci Aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu İle Takip Yapabileceği )
• CİRO EDİLEMEZ İBARESİ ( Bono Üzerinde Yazılı - Lehtarın Keşideci Aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu İle Takip Yapabileceği/Kambiyo Senedi Niteliğini Etkilemeyeceği )
6762/m. 597/2, 690
ÖZET : Bonoda "emre yazılı değildir" veya bu manayı ifade eder şekilde "ciro edilemez" gibi ibarelerin yazılması halinde o bononun kambiyo senedi niteliğini etkilemez. Böyle bir bonoya dayalı olarak lehtarın keşideci borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapması mümkündür.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : TTK'nm 690. madde göndermesi ile TTK'nm 597/2. maddesi hükmü gereğince bir bonoda "emre yazılı değildir" veya bu manayı ifade eder şekilde "ciro edilemez" gibi ibarelerin yazılması halinde o bononun kambiyo senedi niteliğini etkilemez. Böyle bir bonoya dayalı olarak lehtarın keşideci borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapması mümkündür.

Nitekim, somut olayda takibe konu bono ön yüzünde "ciro edilemez" şerhinin olduğu görülmektedir. Söz konusu bu açıklama senedin ciro edilemeyeceği anlamında olup, bankaca bir kayıt içermediğinden ve dosya içinde konulu olan 17.2.2003 tarihli sözleşmede, takip dayanağı bonoya atıf yapılmadığı için, bu belge de alacaklının takip hakkını engelleyecek nitelikte bulunmadığından, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 09.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-05-2007, 12:22   #5
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Kambiyo senetlerinde ortaya çıkabilecek sonuçlar bakımından “CİRO EDİLEMEZ” kaydını yazan kişinin sıfatı önem kazanmaktadır. Şöyle ki;

Poliçe ve Bono nama ve emre yazılabilirken, Çek nama, emre ve hamiline de yazılabilmektedir. Kambiyo senetleri kanunen emre yazılı senetlerden olduğundan, bu senetler nama yazılmak isteniyorsa, “emre değildir”, “nama yazılıdır” vb. gibi “menfi emre” kaydını içermelidir. Bu menfi emre yazılı kayıtlardan bir tanesi de “Ciro Edilemez” kaydıdır.

Dolayısıyla “Ciro Edilemez” kaydı Poliçede “Keşideci”, Bonoda “Tanzim Eden” ve Çekte de “Keşideci” tarafından yazılmış ise o kambiyo senedi “Nama Yazılı” kambiyo senedi haline gelir. Bunun sonucu olarak da bu senet “Alacağın Temliki” yolu ile devredilebilir (TTK m. 593, 697 ve 700).

İkinci olarak bu “Ciro Edilemez” kaydı cirantalar (Lehdar aynı zamanda ilk cirantadır) tarafından yazılmış ise, TTK m. 597’ye göre cirantanın kendilerine sonradan ciro edilen kişilere karşı sorumlu olmaması sonucunu doğurur. Başka bir ifade ile bu tür bir kayıtla senedi devir alan kişinin ciro yapması engellenemez, yapılan cirolar da geçerlidir. Ancak, yasağı koyan cirantaya, sonradan ciro edilen kişiler başvuramaz. Örneğin ciranta C elindeki senede, “Ciro Edilemez” kaydını yazarak D’ye ciro ederse, D bu senedi E’ye ciro edebilir, yapılan ciro da geçerlidir. Ancak, senet ödenmediğinde, E müracaat yoluyla C’yi takip edemez. C’ye takip yapabilecek tek kişi D’dir.

KÜÇÜK BİR KATKI : Yargıtay kararında bir BONO (Emre Muharrer Senet) olmasına rağmen sürekli KEŞİDECİ’den bahsedilmektedir. Maalesef bu çok sık yapılan bir yanlışlıktır. Bonoda keşideci değil “Tanzim Eden” vardır (TTK m. 688/7). Keşideci poliçe (TTK m. 583/8) ve çek’te (TTK m. 692/6) söz konusudur. Bu senetlerde keşideci müracaat borçlusudur. Bundan dolayıdır ki, bu kişileri sorumlu tutabilmek için kural olarak süresi içinde protesto çekmiş ve çek söz konusu ise karşılıksız olduğunun tespit ettirilmiş olması gerekir. Halbuki, senedi tanzim eden, poliçedeki kabul eden muhatap gibi sorumlu (TTK m. 691/1) olduğundan tanzim eden senedin asıl borçlusudur ve onu sorumlu tutmak için protesto çekmiş olmak gerekmez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eşden habersiz cep telefonuna konuşmalarının kaydı hukuken geçerli bir delil mi? ruze Meslektaşların Soruları 12 01-02-2013 11:16
Çekin Keşideci Tarafından Doldurulmaması Durumunda Keşidecinin Cezai Sorumluluğu!! av.doanjan Meslektaşların Soruları 9 16-07-2009 08:05
çekin yetkisiz kişi tarafından imzalanması atak Meslektaşların Soruları 1 08-11-2006 14:13
Adi senetlerde alacağın temliki için ciro yeterli midir? ARDA PINAR YILDIRIM Meslektaşların Soruları 8 24-05-2006 17:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05007505 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.