Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

boşanmanın katılma yolu ile temyizi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-07-2010, 12:55   #1
masal

 
Varsayılan boşanmanın katılma yolu ile temyizi

Boşanma davasında boşanmayı hariç tutarak sadece maddi-manevi tazminat yönünden temyiz ettik. Karşı taraf temyize cevap süresi içinde katılma yolu ile hem boşanmayı hem de maddi ve manevi tazminatı temyiz etmiş. Katılma yolu ile temyiz yapan süresinde temyiz yapanın temyiz gerekçeleri ile bağlı mıdır? Böyle bir durumda boşanma kesinleşmiş kabul edilir mi?
Old 07-07-2010, 13:41   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan masal
Boşanma davasında boşanmayı hariç tutarak sadece maddi-manevi tazminat yönünden temyiz ettik. Karşı taraf temyize cevap süresi içinde katılma yolu ile hem boşanmayı hem de maddi ve manevi tazminatı temyiz etmiş. Katılma yolu ile temyiz yapan süresinde temyiz yapanın temyiz gerekçeleri ile bağlı mıdır? Böyle bir durumda boşanma kesinleşmiş kabul edilir mi?

Boşanmaya ilişkin hüküm kesinleşmiştir.
Old 07-07-2010, 13:43   #3
masal

 
Varsayılan

teşekkür ederim suat bey bende böyle düşünüyorum ama bu yönde yasal bir dayanak bulamadım..
Old 09-07-2010, 08:24   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

İlginç bir konu:


YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 1992/3015
Karar : 1992/3881
Tarih : 02.04.1992

TEMYİZ


Özet :Karara çıkmış birleştirilen davalardan biri hakkında temyiz yoluna başvurmayan taraf karşı tarafın temyizine cevap vermek suretiyle hükmün temyizine katılabilir.



( 1086 s. HUMK. m. 433 )

Ertuğrul Ünal ile Güler Ünal aralarındaki boşanma davasına dair verilen 24/09/1991 tarih 351/579 sayılı hükmün dairenin 14/01/1992 gün ve 12864/156 sayılı ilamıyle bozulmasına karar verilmişti. Adı geçen kararın düzeltilmesi davalı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Temyiz dilekçesi hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur. Tebliğ tarihi temyiz dilekçesinin dosyada kalan aslına işaret edilir.

Karşı taraf tebliğ gününden başlayarak 10 gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir (HUMK. m. 433/1-2).

Buna katılma yolu ile temyiz denir. Fakat katılma yolu ile temyiz asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır (ona tabidir).

Davalı kadın tarafından açılan nafaka davası koca tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmiş mahkemece davalı kadının kendisi hakkında istediği nafaka talebi ile kocanın açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Birleştirilen davalarda her dava için ayrı ayrı hüküm kurulur. Kanun yolu denetimi de iki ayrı davanın varlığı ilkesine göre gerçekleştirilir.

Olayımızda birleştirilen davalardan boşanmaya ilişkin olan hüküm taraflarca yasal süresi içinde temyiz edilmemek sureti ile kesinleşmiştir.

Davacı kadının birleştirilen nafakaya ilişkin ikinci davada verilen red kararını temyiz etmiş olması boşanmaya ilişkin birinci davanın yukarıda açıklanan kesinleşme gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Başka bir anlatımla davacı kocaya evvelce temyiz etmediği kararı katılma yolu ile temyiz etme hakkını vermez.

Ne var ki bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçmış ve kocanın temyizi üzerine hüküm boşanma yönünde de bozulmuş olmakla davalı kadının karar düzeltme isteğinin kabulü ile boşanmaya yönelik bozma kararının kaldırılması ve bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ: HUMK. 440 ve 442.maddeleri gereğince davalı kadının karar düzeltme isteğinin kabulü ve bozma kararının boşanmaya yönelik 2.bendinin kaldırılmasına ve kocanın boşanma ile ilgili temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen gerekçe ile REDDİNE 02/04/1992 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Hüküm bir bütün oluşturur. Birleştirilen davaların her biri hakkında karar verme zorunluluğu oluşu bu gerçeği ortadan kaldırmaz. Sayın çoğunluk tarafından işaret edildiği üzere, hükmü kanunda gösterilen süre içinde temyiz etmeyen taraf, karşı tarafın temyizi üzerine cevap süresi için HÜKME İLİŞKİN itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir. Bu hakkı temyiz davacısının temyiz ettiği konu ile sınırlı tutan çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Karar düzeltme istemi red edilmelidir

(Corpus'tan alınmıştır)
Old 09-07-2010, 10:25   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Suat Bey, ilgiçtir, 2. Hukuk Dairesi de şu kararında da kısmi temyizi kabul etmemiş:

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 1998/9551
Karar : 1998/11186
Tarih : 20.10.1998

EVLİLİĞİN FESHİ VE BOŞANMA
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE


Özet :Evlenmenin butlanı veya feshi halinde "karı- koca emvalini tasfiyesi, karı veya koca tarafından talep olunan maddi veya manevi tazminat ve nafaka, boşanmadaki hükümlere tabidir.

Dava, tazminat, velayet ve nafaka yönünden temyiz edilince, tazminatın, nafaka ve velayet düzenlenmesinin kanuna uygun olup olmadığının belirlenmesi için her şeyden önce fesih veya butlanın kanuna uygun olup olmadığını irdelemek zorunludur. Olayda dava 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmıştır. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme ve Yargıtay resen gözetmek zorundadır. Yasaya açık aykırılık yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır.



( 743 s. MK. m. 126/2, 119 ) ( 1086 s. HUMK. m. 439/2 )
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Avukat Hilal Uğurlu Selçuk geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Evlenmenin butlanı veya feshi halinde "karı-koca emvalini tasfiyesi, karı veya koca tarafından talep olunan maddi veya manevi tazminat ve nafaka, boşanmadaki hükümlere tabidir" (M.K. 126/2 ).

Dava, tazminat, velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, tazminatın, nafaka ve velayet düzenlenmesinin kanuna uygun olup olmadığının belirlenmesi için her şeyden önce fesih veya butlanın kanuna uygun olup olmadığını irdelemek zorunludur. Öte yandan Hukuk Usulü muhakemeleri kanununun 439/2. maddesi hükmü de buna amir bulunmaktadır. Taraflar 24/09/1996 tarihinde evlenmiş, bu dava Medeni Kanunun 119. maddesinde gösterilen 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28/03/1997 tarihinde açılmıştır. Hak düşürücü süresinin kamu düzenine ilişkin olup mahkeme ve Yargıtay resen gözetmek zorundadır. Yasaya açık aykırılık yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınacağından hükmün evlenmenin feshi yönünden de bozulması gerekmiştir

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23/09/1998 tarihli ve 8155-9728 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel

Kurulunun 15/03/1972 tarihli, 277/176 sayılı kararları) .

SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 20.000.000 .-Lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 20/10/1998 (Salı )

MUHALEFET ŞERHİ

Yargıtay tarafların bildirdiği temyiz sebepleri ile bağlı değilse de (HUMK. md. 439/2 ). Tarafların temyiz talebi ile bağlıdır. Kısmi temyiz halinde Yargıtay hükmün temyiz edilmeyen ve bu nedenle kesinleşen bölümü konusunda temyiz incelemesi yapamaz. Hükmün temyiz edilmeyen bölümünü bozamaz Usulün 439/2. maddesi yalnızca temyiz edilen bölüm hakkında uygulanır. Yargıtay hükmün temyiz edilmeyen bölümünü bozamayacağı gibi mahalli mahkemede temyiz edilmeyen hususlar hakkında yeni bir karar veremez (B. Kuru 1991 Baskı 4. Cilt Sh. 3555).

İncelenen dosyada, kararın yalnızca velayet, tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminat kısmı koca tarafından temyiz edilmiştir. Diğer bir anlatımla evliliğin feshine ilişkin bölümü taraflarca temyiz sebebi yapılmamıştır. Kararın bütünü Yargıtay´ın önüne getirilmediğine göre yanlışta olsa evliliğin feshine ilişkin kısmı kesinleşmiştir. Dairemize temyiz sebeplerine göre inceleme yapılmalıdır. Açıklanan sebeplerle bozma doğrultusunda oluşan değerli çoğunluğun kararlarına iştirak edilmemiştir.


Kaynak :{Corpus }
Old 09-07-2010, 11:16   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Suat Bey, ilgiçtir, 2. Hukuk Dairesi de şu kararında da kısmi temyizi kabul etmemiş:

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 1998/9551
Karar : 1998/11186
Tarih : 20.10.1998

EVLİLİĞİN FESHİ VE BOŞANMA
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE


Özet :Evlenmenin butlanı veya feshi halinde "karı- koca emvalini tasfiyesi, karı veya koca tarafından talep olunan maddi veya manevi tazminat ve nafaka, boşanmadaki hükümlere tabidir.

Dava, tazminat, velayet ve nafaka yönünden temyiz edilince, tazminatın, nafaka ve velayet düzenlenmesinin kanuna uygun olup olmadığının belirlenmesi için her şeyden önce fesih veya butlanın kanuna uygun olup olmadığını irdelemek zorunludur. Olayda dava 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmıştır. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup, mahkeme ve Yargıtay resen gözetmek zorundadır. Yasaya açık aykırılık yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır.



( 743 s. MK. m. 126/2, 119 ) ( 1086 s. HUMK. m. 439/2 )
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Avukat Hilal Uğurlu Selçuk geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Evlenmenin butlanı veya feshi halinde "karı-koca emvalini tasfiyesi, karı veya koca tarafından talep olunan maddi veya manevi tazminat ve nafaka, boşanmadaki hükümlere tabidir" (M.K. 126/2 ).

Dava, tazminat, velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, tazminatın, nafaka ve velayet düzenlenmesinin kanuna uygun olup olmadığının belirlenmesi için her şeyden önce fesih veya butlanın kanuna uygun olup olmadığını irdelemek zorunludur. Öte yandan Hukuk Usulü muhakemeleri kanununun 439/2. maddesi hükmü de buna amir bulunmaktadır. Taraflar 24/09/1996 tarihinde evlenmiş, bu dava Medeni Kanunun 119. maddesinde gösterilen 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28/03/1997 tarihinde açılmıştır. Hak düşürücü süresinin kamu düzenine ilişkin olup mahkeme ve Yargıtay resen gözetmek zorundadır. Yasaya açık aykırılık yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınacağından hükmün evlenmenin feshi yönünden de bozulması gerekmiştir

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23/09/1998 tarihli ve 8155-9728 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel

Kurulunun 15/03/1972 tarihli, 277/176 sayılı kararları) .

SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 20.000.000 .-Lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 20/10/1998 (Salı )

MUHALEFET ŞERHİ

Yargıtay tarafların bildirdiği temyiz sebepleri ile bağlı değilse de (HUMK. md. 439/2 ). Tarafların temyiz talebi ile bağlıdır. Kısmi temyiz halinde Yargıtay hükmün temyiz edilmeyen ve bu nedenle kesinleşen bölümü konusunda temyiz incelemesi yapamaz. Hükmün temyiz edilmeyen bölümünü bozamaz Usulün 439/2. maddesi yalnızca temyiz edilen bölüm hakkında uygulanır. Yargıtay hükmün temyiz edilmeyen bölümünü bozamayacağı gibi mahalli mahkemede temyiz edilmeyen hususlar hakkında yeni bir karar veremez (B. Kuru 1991 Baskı 4. Cilt Sh. 3555).

İncelenen dosyada, kararın yalnızca velayet, tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminat kısmı koca tarafından temyiz edilmiştir. Diğer bir anlatımla evliliğin feshine ilişkin bölümü taraflarca temyiz sebebi yapılmamıştır. Kararın bütünü Yargıtay´ın önüne getirilmediğine göre yanlışta olsa evliliğin feshine ilişkin kısmı kesinleşmiştir. Dairemize temyiz sebeplerine göre inceleme yapılmalıdır. Açıklanan sebeplerle bozma doğrultusunda oluşan değerli çoğunluğun kararlarına iştirak edilmemiştir.


Kaynak :{Corpus }

Ben de muhalefet şerhinde yazılanlar gibi düşünüyorum. Yanlış bir karar.

Ancak şunu da hemen belirtelim ki, okuyanlar yanlış anlamasın. Aktardığınız kararda re'sen gözetilen şey, "hak düşürücü süre"dir. Bu nedenle Daire, boşanma yönünden temyiz talebi olmasa bile, kendisinin re'sen değerlendirebileceği görüşündedir. Değilse genel anlamda "kısmi temyiz" olmaz anlamı çıkmamalıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay yolu kapalı kararlarda çözüm yolu Av. Kader DEMİR Meslektaşların Soruları 6 10-03-2015 11:18
takibin iptali yolu ve şikayet yolu Av. çağlar bildirici Meslektaşların Soruları 1 12-02-2009 00:04
Ceza Mahkemesinde Katılma Yolu ile Temyiz Mümkün müdür? muzio Meslektaşların Soruları 8 24-10-2007 10:57
Boşanma durumunda Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin tasfiyesi /Katılma Alacağı/ Av.Ünzile Küçüköner Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 26-10-2006 14:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08585596 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.