Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kira Tahsilatları Banka veya Posta aracılığı ile Yapılacak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-07-2008, 21:18   #1
Burhan Sezer

 
Varsayılan Kira Tahsilatları Banka veya Posta aracılığı ile Yapılacak

Kira tahsilatları banka veya posta idarelerince tanzim edilen belgeler ile yapılacak.Bu konuda hazırlanan 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.
Alıntı:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendiyle Bakanlığımıza, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak, işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
1. Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı
Bakanlığımıza verilen yetkiye istinaden,
- Konutlarda, her bir konut için aylık 500 YTL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin,
- İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların
kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 1/11/2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
2. Tevsik Zorunluluğu Getirilen İşlemlerde Belge Düzeni
Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 243 ve 246 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bankalara düzenleme zorunluluğu getirilen, dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik edilme zorunluluğu uygulaması eskiden olduğu gibi devam edecektir.
Önceki bölümde belirtilen kurumlar aracı kılınmak suretiyle, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.

3. Tevsik Zorunluluğu Kapsamında Olmayan Tahsilat ve Ödemeler
Mükelleflerce,
-Her bir konut için aylık tutarı 500 YTL' nin altındaki konut kira geliri ile
-Mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira gelirine ilişkin tahsilatlar
Tebliğle getirilen zorunluluk kapsamında değildir.
Öte yandan aynî olarak yapılan söz konusu ödemelerin bu zorunluluk kapsamında olmadığı tabiidir.
Örnek 1:
Bay (A)'ya ait olan iki adet konut 2008 yılında kiraya verilmiş olup konutların aylık kira geliri 500'er YTL'dir. Bu durumda Bay (A) 1/11/2008 tarihinden itibaren söz konusu konutlara ait kira gelirlerini, banka veya PTT aracılığıyla tahsil edecek ve gerekli durumlarda bu kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edecektir.
4. Ceza Uygulaması
Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca, mükerrer 257 nci maddeyle getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir.
Anılan madde uyarınca bu Tebliğ ile 1/11/2008 tarihinden itibaren getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza, 2008 yılı için;
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.490 YTL'den,
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 680 YTL'den,
- Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 320 YTL'den
az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın %5'idir.
2009 ve sonraki yıllara ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 414 üncü maddesi uyarınca bu yıllar için belirlenecek asgari ceza tutarları dikkate alınacaktır.
Örnek 2:
Bayan (B)'ye ait olan ve 2008 yılına ilişkin aylık 450'şer YTL kira geliri bulunan üç adet işyeri için kiracılar tarafından 250'şer YTL'lik kısım banka aracılığıyla, kalan tutarlar ise elden nakit olarak ödenmiştir. İşyerlerini kiralayan mükelleflerden biri birinci sınıf tüccar, diğerleri serbest meslek erbabı olarak faaliyette bulunmakta olup Bayan (B)'nin gelir vergisine ilişkin başka bir faaliyeti yoktur.
Bu durumun tespit edilmesi halinde Bayan (B) ile kiracı mükellefler adına, üç işyeri için elden yapılan tahsilat ve ödeme işleminin her biri için ayrı ayrı, Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinde belirlenen ceza tutarından az olmamak üzere özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Elden yapılan tahsilat ve ödemelerin %5'inin asgari ceza tutarının altında kalması halinde ise her bir işlem için asgari ceza tutarı kadar ceza kesilmesi gerekmektedir.
Örneğimizde Bayan (B) ile kiracılara, 1/11/2008 tarihinden itibaren her bir işlem için, (elden yapılan tahsilat ve ödeme tutarının %5'inin asgari ceza tutarının altında kalması nedeniyle) 2008 yılına ilişkin belirlenen tutarlarda ceza uygulanacaktır. Aynı durumun 2009 ve sonraki yıllarda da devam etmesi halinde bu yıllar için belirlenecek asgari ceza tutarları dikkate alınacaktır.
Tebliğ olunur.
Old 17-11-2008, 14:25   #2
ege

 
Varsayılan

Merhaba,
Bugün bu konu ile ilgili muhasebecimizle uyuşmazlığa düştük.

Mülkiyeti babasına ait olan işyerinde serbest meslek çalışanı müvekkil, "intifa hakkı" nı üzerine almak istiyor.
Bize göre, kazandığı bu ayni hak üzerine intifasına sahip olduğu yerde kendi oturduğu için de vergi ödememesi gerekiyor.
Ancak; muhasebecimiz aynı fikirde değil ve vergi dairesinden görüş alalım diyor.
Örnek olarak da, şirket ortaklarının kendilerine ait işyerlerinde şirketin kira ödediğini gösteriyor ve vergi dairesi de böyle yorumlayacak diye düşünüyor.
Biz ise, serbest meslek sahibi kişinin ticari tüzel kişi olmadığını söylüyoruz.
İşin gerçeğinde, mülkiyeti babsına ait olan bu yerde kira ödemeyip, uygulama yasaları gereği, ticari kazanç elde ettiği sebebi ile kira ödüyormuş gibi , kira beyanında bulunup vergi ödemekte olmasının da adil olmadığını düşünüyoruz.
bir de sizin düşüncenizi almak istiyorum.
şimdiden teşekkür ederim.

saygılarımla.
Old 17-11-2008, 18:28   #3
Burhan Sezer

 
Varsayılan

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesinde kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir edilmiş kirası, bu suretle takdir edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen vergi değerinin %5’i olacağı belirtilmiştir.

Babaya ait gayrimenkulun bedelsiz olarak oğul mükellefin kullanımına bırakılması ve
bu işyeri için nakden veya hesaben bir kira ödemesi yapılmadığında gayrimenkul için stopaj uygulaması yapılmayacaktır.

Ancak, kira bedeli olarak belirli tutarın oğul’un işletme kayıtlarında yer alması ve gider olarak yazılması durumunda stopaj uygulaması yapılmalıdır.

Gayrimenkul sahibi baba tarafından emsal kira bedelinin tamamı üzerinden yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir. Şayet babanın başkaca bir faaliyeti bulunmuyor veya başka gayrimenkullerden elde ettiği gelir veya sadece bu emsal kira bedeli, kanunda belirtilen Gayrimenkul Sermaye İradı istisna sınırını aşmıyorsa beyanname verme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Konu ile ilgili verilen bir özelgeyi bilginize sunuyorum.
Saygılarımla.
Alıntı:
T.C.

İSTANBUL VALİLİĞİ

Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü



Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11/GVK-94/5-11280
Konu : Babaya ait işyerine tevkifat

ve emsal kira bedeli

uygulanıp uygulanmayacağı hk.





İlgi : ……./02/2005 tarih ………..sayılı dilekçeniz.



İlgide kayıtlı dilekçenizde, ……….. Vergi Dairesi’nin ………….. vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, işyerinizin mülkiyetinin babanıza ait olduğunu ve ……./01/2005 tarihinden itibaren babanızın kira alacağından feragat ettiğini belirterek, bu durumda yapmanız gerekenlerle ilgili olarak görüşümüzü talep etmektesiniz.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Emsal Kira Bedeli Esası”nın düzenlendiği 73. maddesinin 1. fıkrasında “Kiraya verilin mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır. Bina ve arazide emsal kira bedeli yetkili özel mercilere veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu surette takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse, Vergi Usul Kanununun servetlerin değerlendirilmesi hakkındaki hükümlerine göre belli edilen değerlerinin % 10”unun esas alınacağı hükme bağlanmış olup, 2. fıkrasında da “Aşağıda yazılı hallerde emsal kira bedeli esası uygulanmaz.

....

2- Binaların mal sahiplerinin usul, füru, veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi (Usul, füru ve kardeşlerden her birinin ikametine birden fazla konut tahsis edilmiş ise bu konutların yalnız birisi hakkında emsal kira bedeli hesaplanmaz.)

Aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94.maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar” denilmek suretiyle, tevkifat yapacaklar sayılmış olup, hangi hallerde ve hangi oranda tevkifat yapılacağı bentler halinde sıralanmış olup, 5/a bendinde, “70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden” tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, mülkiyeti babanıza ait olan işyeri için nakden veya hesaben kira ödemesinde bulunmamanız halinde tevkifat yapılmayacak, dolayısıyla muhtasar beyanname verilmesine gerek bulunmayacaktır. Ancak söz konusu işyeri için emsal kira bedelinin belirlenerek babanız tarafından gayrimenkul sermaye iradı olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile genel hükümlere göre beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
Old 18-11-2008, 01:44   #4
ege

 
Varsayılan

İlginiz ve cevabınız için teşekkür ederim.

Alıntı:
Buna göre, mülkiyeti babanıza ait olan işyeri için nakden veya hesaben kira ödemesinde bulunmamanız halinde tevkifat yapılmayacak, dolayısıyla muhtasar beyanname verilmesine gerek bulunmayacaktır. Ancak söz konusu işyeri için emsal kira bedelinin belirlenerek babanız tarafından gayrimenkul sermaye iradı olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile genel hükümlere göre beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.



Ancak,

Verginin doğması için öncelikle "kazanç" doğmalıdır ki, vergilendirme yapılabilsin.
Emsal kira bedelinin belirlenip, almadığı kirayı kazanç olarak varsayıp bu bedel üzerinden babanın vergilendirilmesini ben Kanun koyucunun iradesi ile çelişkili olarak görüyorum.
Bu özelgenin de bu haliyle "uygulanmasını" konuyu sadece kaynağında kesilen vergiler yönünden değerlendiren vergi dairesinin hatası olarak düşünüyorum.


Öte yandan, benim sorum biraz daha farklı;

"tapuda tesis edilecek bir intifa hakkı"ndan dolayı,
emsal kira bedeli tespitine gidilemiyeceğidir.Yani çıplak mülkiyet sahibinin emsal kira bedeli ile vergilendirilemiyeciğidir.
Çünkü "intifa hakkı" hak sahibine bir maldan tam yararlanma hakkı tanır.
intifa hakkı sahibi, intifası altında bulunan bir yerde kendisi oturuyorsa kira bedelinin söz konusu olmayacağını,
ancak intifası olan bir gayrimenkulü kiraya veriyorsa veya başkasının kullanımına terkediyorsa intifa hakkı sahibinin elde ettiği bu kazançtan dolayı vergilendirleceğini düşünüyorum.

Bu yönden tartışabilir miyiz?

tekrar teşekkür ederim.
saygılarımla.
Old 18-11-2008, 20:10   #5
Burhan Sezer

 
Varsayılan

Sayın ege,
“Kanun koyucunun iradesi ile çelişkili görüyorum” düşüncenize sadece bu yasa maddesi ile değil, genel olarak katılıyorum. Çelişkileri, mesleğinizi icra ederken çok kere yaşadığınız bir gerçektir.
Bu yasa maddesinin maalesef böyle bir bağlayıcılığı var. Gayrimenkulün işyeri olması nedeni ile yasa koyucu “kazanç” elde edilen bir taşınmaz olarak gördüğünden, konut için uyguladığı istisna ve muafiyetleri işyeri için tanımlamamış diye düşünüyorum.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 73'üncü maddesinde; "Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır……” demekle intifa hakkını genellemiş, bu ve başka maddeler ile tapuya tescil edilmesini bir ayrıcalık olarak görmemiştir. Sonuçta bir yararlanma ve fayda sağlama söz konusudur. Bu yararlanma ve fayda sağlama bir nevi kazançtır. Kazancın ticari, zirai, serbest meslek, gayrimenkul sermaye iradı gibi isimlendirilmesi vergiye tabi olmasını ortadan kaldırmaz.
Olayın diğer vergisel boyutu da Veraset ve İntikal Vergisi açısından karşımıza çıkar. İntifa hakkı bedelli veya bedelsiz olabiliyor. Bedelli intifaya satış, bedelsiz intifaya da bağış hükümleri uygulanır. İntifa hakkının tapu kütüğüne tescilinden sonra, bedelsiz olarak bir hak elde edilmiş olduğundan, Veraset ve İntikal Vergisi için tapu idaresi tarafından vergi dairesine ihbar yapılır. İntifa hakkı sahibi tarafından bu durum Vergi Dairesi’ne bir beyanname ile beyan edilir ve doğacak olan vergileri ödenir.
Saygılarımla.
Old 21-11-2008, 16:17   #6
ege

 
Varsayılan

Sayın Sezer,
İdare Hukuku ile genellikle çatıştığımız nokta "kamu yararı" kavramıdır.

"bedelsiz olarak başkalarının yararına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli , bu mal hakların kirası sayılır.." düşüncesi ile özel hukukta düzenlenmiş intifa hakkı hükümleri oldukça çelişiyor.

intifa hakkı bedelli olduğunda bu bedeli tahsil edene satış hükümleri uygulanması ile bir gayrimenkulu satarak elde edilen gelirin vergilendirilmesi söz konusudur.
bedelsiz olduğunda ise, hak sahibinin elde ettiği kazancın veraset intikal vergisine tabi olması söz konusudur.
Ama bunların hiç biri "kira" geliri değildir.

İşlem sırasında ödenecek olan, alım satım veya bağış vergilerinden sonra, yılar boyu emsal kira bedeli ile vergilendirilmesi hukuken mümkün olmamalı..

İntifa hakkı sahibi yasadaki metniyle son derece açık olarak "bir maldan tam faydalanma hakkına sahip olan" taraftır.

İntifasına sahip olduğu gayrimenkulde kendi işi için oturuyorsa da emsal kira bedeli ile ne kendisi ne de bu hakkı (bedelli ya da bedelsiz) aldığı kişi sorumlu olmamalıdır.
İntifasına sahip olduğu gayrimenkulu başkasına kiralıyorsa da kira gelirini elde eden zaten bunu beyan ile yükümlü olmalıdır.

Biz emsal teşkil edecek bir görüş alamazsak dava açalım diye düşünüyorum.
bakalım mahkeme vergi dairesi gibi mi yoksa hukukçu gibi mi düşünecektir

teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 29-01-2009, 23:16   #7
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Ege,

Sayın meslektaşım Sezer, GVK'nun 73. maddesinin "intifaına bırakılma"sını da kapsaması açısından ilk bakışta doğru düşünüyor.

Ancak konuya farklı bir açıdan ele alan Danıştay 4. Dairesinin de sizi haklı çıkaran bir kararından alıntıyı da görüşlerinize sunmak isterim.

//////////////
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE 1982 4519 1982 4060 10/12/1982

KARAR ÖZETİ

BİR GAYRİMENKUL ÜZERİNDE TESİS EDİLEN "İNTİFA HAKKI" KARŞILIĞINDA ALINAN BEDELİN, GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 70 VE 72.MADDELERİ KARŞISINDA GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI SAYILMAYACAĞI VE BEDELSİZ DEVİRLERDE İSE İLGİLİLERİN, 73.MADDE UYARINCA EMSAL KİRA BEDELİ ESASINA GÖRE VERGİLENDİRİLMESİNİN SÖZ KONUSU OLAMAYACAĞI HK.<

"Gelir Vergisi Kanununun 73.maddesinde "kira" gibi tamamen şahsi bir hakkı ifade amacıyla kullanılan
"intifaına bırakılma"nın, bir gayrimenkul üzerinde ayni bir hak olan "intifa hakkı" tesisiyle aynı anlamda kabulü mümkün değildir. Bu nedenle bir gayrimenkul üzerinde tesis edilen "intifa hakkı" karşılığında alınan bedelin, Gelir Vergisi Kanununun 70, 72.maddeleri karşısında
gayrimenkul sermaye iradı sayılması ve bedelsiz devirlerde ise ilgilileri 73.madde uyarınca emsal kira bedeli esasına göre vergilendirilmesi söz konusu olamaz.
(DAN-DER; SAYI:50-51)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TCK 245 Başkasına ait Banka veya Kredi Kartını Rıza Dışı Kullanmak ali ekmekçi Meslektaşların Soruları 5 03-04-2017 11:49
Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Av.Bepi Meslektaşların Soruları 1 25-03-2008 01:50
Kira Artış Veya Tahliye İsteği Bildirimi alpak Hukuk Soruları Arşivi 2 08-08-2006 11:42
Banka Ekstreleri Veya Faturalar Posta Tekelinde Midir KURYE Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 04:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07149410 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.