Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kazanmaliyiz Onlari

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-06-2006, 21:21   #1
Güldal

 
Varsayılan Kazanmaliyiz Onlari

Diyarbakırdaki çocuk esirgeme kurumunda son bir kaç yıldır çocuklar kayboluyor.Evet tuhaf ama çocuklar esrarengiz bir şekilde ortadan kayboluyorlar.Çocukların ailelerinin yanına gitmiş olmaları sanılıyor,bu sadece bir tahmin.
Sokağa terk edilen,evdeki şiddete dayanamayıp sokağa kaçan,yoksulluk yüzünden sokakta yaşamak zorunda olan çocuklarla dolu Diyarbakır.Yaygın bir söylentiye göre ise aileler çocuklarını 250ytl ye çetelere kiralıyor,çete eğer bu parayı ödemezse aileler çocuğumuzu kaçırdı diye şikayette bulunuyor.Bu paradan çocuğa düşen ise kocaman bir hiç.Çok zor şartlarda bulunan çocuklardan yetenekli olanlar İstanbula gönderiliyor.
Çocuk zarar vermeye programlanıyor ve başarıyorda.cüzzi miktar paralarla en kötü işleri yapabiliyor nitekim gördükte...
Şimdi soruyorum sizlere çocukların bu hale gelmesinde kim ne kadar suçlu,hata diliminin en büyük payı kimde,kimlerde onların geleceğini düşünmeden önlem almayıp bir sürü çocuk yapan annelerde mi,baskı uygulayan babalarda mı,yoksa onları korumakla yükümlü devlette mi,ya da bu yazıyı yazmakla okumakla yetinen bizlerde mi...ve bu hata diliminin kaçta kaçı çocuklara düşer...
KAZANMALIYIZ ONLARI
Old 19-06-2006, 21:48   #2
hükümsüz1621

 
Varsayılan suçlu toplumdur

sevgili gülan,bu çocukların her türlü tehlikeye karşı siper olarak kullanılmasında ve bu çocukların potansiyel bir işçi olarak görülmesinde suçlu bir çok taraftır.ancak toplumda yaygın inanışa göre çok çocuk yapılıyor ve bu çocukların geleceğini sağlamak değil,onların iş gücünden(!) yararlanmak amaçlanıyor.geçenlerde OFİS caddesinde diyarbakır sıcağında korunmasız biçimde oturan ve önüne tartı konulan en fazla 7 yaşındaki bir çocuğun güneşten korunması için tek siperi elleriydi ve o sıcakta o çocuk para kazanmaya çalışıyordu.nerden bilebilir bu paranın hayatından daha önemli kabul edildiğini!diyarbakırda hayat, kağıt kadar ucuz görülüyor belki bu sadece bir bölgeye indirgenmemeli ancak benim gözlem yerim diyarbakırdır.çocuklar oyun oynaması gereken çağlarında birden hayatın en acı gerçeklerini görmeye başlıyorlar.biz bile hukuk okuduğumuz halde,ünv'li olduğumuz halde gelecek kaygıları ve hayatı geçindirme endişeleri taşırken bizim bu korkulu rüyalarımızı küçücük savunmasız omuzlarında kaldırmaya çalışıyorlar,KALDIRTMAYA ÇALIŞIYORLAR.ailelerin yoksulluğu,halkın iş gücünün ve emeğinin değersiz görüldüğü bir toplumda ekonomik faktör olarak bu küçük çocuklar kullanılıyor.nereye baksam her yerde çocuklar çalışıyoır.bu senin de dikkatini çekmiştir.babaları evde otururlarken küçük işçileri çalışmakta ve dışarda her türlü tehlikeye maruz bırakılmakta...vicdani değil...
dilendirilen,kağıt mendil sattırılan,1YTL için birbirleriyle savaşan çocuklar,henüz yollarına yeni çıkmışken taa yolun en sonuna derin virajlı yollardan atılan çocuklar....bunların sorumlusu toplumdur ve tek sorumlu toplum değil.yatırım yapılmalı,haritanın sağına da bakmalı-orda da insanlar var unutulmamalı!-hem insanların artık bilinçlenmesi ve kurtuluşun bu küçük işçilerin sırtından olmayacağını,daha güzel bir hayat için başkalarının hayatlarının hiçe sayılmadığının anlamaları ŞART!
Old 19-06-2006, 22:10   #3
hükümsüz1621

 
Varsayılan küçük işçiler

çocukların suçu nedir derseniz söyleyeyim:doğmaları ve korkmaları...korkuları var,nefes alabilmek uğruna razı oluyorlar bu muamelelere.savunmasız bedenleri bu yükleri kaldıracak kadar güçlü olmasa bile,dayak yememek,gururlarını daha fazla ezdirmemek,çocuk yüreklerinde hayalleri satmak pahasına da olsa yaşamak için katlanıyor.dramatize etmiyorum bizzat gördüklerimi yansıtıyorum.diyarbakırın aynası olmak lazım ki onların sorunlarını çilelerini görebilelim,gösterebilelim.onlarda istanbuldaki,bursadaki ya da büyük kentlerdeki çocuklar gibi ucuz kaygılar yok.oyuncak alınmadığı için ya da bisiklet alınmadığı için ağlamazlar,AĞLAYAMAZLAR.çünkü onlara bu hakkı tanımayan aileleri vardır.pekçok insandan daha geride başlıyorlar yola.hayatın acı yüzünü,yaşıtları sokaklarda doyasıya eğlenirken ve tek kaygıları biraz daha top koşturabilmek olurken bu küçük işçilerin kaygıları:PARA KAZANABİLMEK,AKŞAM EVDE DAYAK YEMEMEK,ONURUNU KURTARMAK(o yaşta bile onurlular size mendil satmak için o kadar ısrar etmelerini onursuzca algılamayınız),BELKİ İLERDE AZAD EDİLİRİM DÜŞÜNCESİ,OKUYABİLMEK UMUDU,YAŞITLARI GİBİ KAYGISIZ VE UMARSIZ OLABİLME DÜŞLERİNİ KURMALARINA İZİN VERİLMESİ....
bu sistemin kurbanları da bir zaman sonra genel kanunun bu olduğu ve buna boyun eğmekten başka çarelerinin olmadığı inancına sahip oluyorlar ve sonra ailelerinden gördükleri gibi davranmaya başlıyorlar.gerçekten canı çok yanan ama yapacak başka bir şeyi kalmayan insanlar bu 'sistemsizlik sistemi'nin devamını sağlıyorlar.diayrbakırda insan hayatı 10YTLdir.inanamayacaksınız ama böyle.bir işçiye 10 YTL verdikten sonra dilediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz.çünkü para olmuştur hayatları.onları acımasızca yargılamadan önce,'doğuda bu böyledir' demeden önce nedenleri araştırmak lazım.kayıp çocuklardan biri olmayacağınız ya da doğuda doğmayacağınız malum değildi.onların şansızlığı nerde doğacaklarına karar verememek(elbette ki bizim de seçim şansımız yoktu doğarken..)..biz şanslıydık çünkü hayal kurabildik..biz şanslıydık çünkü oyuncakları tanıyabildik...bizim oyunlarımız hep iyilerle doluydu...ama bu çocuklar oyun bilmiyorlar,,,oyunları para kazanmak ev geçimi sağlamak olmuştur.daha küçük bir yaştayken anne ve baba oluveriyorlar...bunu her açıdan ele alınız...hayatın yükünü omuzluyorlar.bir baba gibi çalışıyorlar erkek evlatlar...kız evlatlar evde kalıyor okutulmuyor ve kardeşlere annelik ediyorlar...oyun oynayacak kadar gerçeklerden bihaber olamayacaklar.satılmış hayalleri,kabuslara değişilmiş düşleri olacak...ağlamayacaklar çünkü gözyaşlarının zaafiyet göstergesi olduğunu düşünecekler.zulm göre göre zalim olacaklar maalesef.

sıcağın altında kavrulan çocuğa bir külah dondurma verdim ve başını önüne eğdi ,elinde bir süre tuttu, ben ordan uzaklaşınca da yemeye başladı.ONURLULAR,GURURLULAR.. eksik yanllarıı toplum ve aile onlar da evlatlarınızdır.onlara el uzatın...
büyük yatırımlar yapabilirsiniz de ya da o çocukların başını şefkatli ellerle sevebilirsiniz de...onlara 'yalnız değilsin' mesajı vermeniz lazım.onlara sevilmeyi öğretmek lazım.makine değil,kalbi olan bir İNSAN olduklarını ve insanca muameleleri hak ettiklerini göstermek lazım.yapılacaklar belli ama yapacaklar nerde?????
bencillikten sıyrıldığımızda ve 'bana ne' demedğimiz bir konuma ulaştığımızda kurtaracağınız hayatlar onlarınkilerle sınırlı kalmayacaktır aynı zamanda kendinizi de geleceğinizi de kurtarmış olursunuz..onlarlA KAN BAĞInız omaması onların da evlat gibi sevilemeyeceği kanısını oluşturmamalı.nankör olamazlar,sevgi aradıkları en önemli şeydir çünkü sevgisiz büyüyorlar.sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da çok destek vermek gerekiyor.
Old 20-06-2006, 02:08   #4
lawlove

 
Varsayılan kazanmak-kaybetmek

Diyarbekir…Neleri barındırmazki sinesinde.Tabakadan ak kağıtlara sarılan tütün değildir bir babanın akşamüstü ciğerlerine çektiği, yaşamamışlığıdır. Sevdasını ‘çaktırmadan’ yüreklerine gömebilenlerin diyarı.
Yaşamamışlardan veya yaşatılmamışlardan ideal hayat biçimlerini oluşturmaları ve olması gerekeni sergilemelerini beklemek büyük bir yanılgıdır. Diyarbekir çocukları sorun değil, hayat Diyarbekir çocukları için sorundur. Diyarbekir çocukları sokağa mendil satmak için salıverilmiyor, onlar zaten sokakta doğuyor ve yaşıyor(!).Hiçbir anne-baba çocuğunun bu şartlar altında olmasını istemez.
Var olmak eğer bir sorun teşkil ediyorsa bundan gayri kaygılara düşmek çürümüş bir bohçayı yamalamaya çalışmaktır. Sokakta mendil satan bir çocuğun başını okşamak yada dondurma almak o çocukların içinde yaşadığı şartların iyileştirilmesi için çözüm yöntemi olamaz. Ve böyle bir durumda aslında sevindirdiğimiz çocuk değil, bizzat egomuzdur.
Somut yaşam şartlarının yansımasıdır onlar. Bu zorlu şartların ne olduğunu dile getirmeye gerek yok, herkes biliyor...
Çözüm, ciddi anlamda büyük atılımlarla ekonomik yatırımlar yapmak buna bağlı olarak işsizliği minimum düzeye indirmek.Eğitim şartlarının iyileştirilmesi gibi köklü değişimler olmadıkça daha çok toplu çocuk kayıp ilanı görürüz. Ne yazıkki bu gerçekler tüm Türkiye'nin gerçekleri ama Diyarbekir'de bu gerçekler daha bir gerçek...
Old 20-06-2006, 13:01   #5
hükümsüz1621

 
Varsayılan basit de olsa bir yardım ...

sayın lawlove...herkes gücü ve imkanı yettiğince destek olacaktır.ben henüz öğrenciyim kendi yaşamamı geçindirmeye uğraşacağım..benden milyarlarla yardım etmemi mantıklı ve akıllı hiçbir insan bekleyemez
.bir dondurma,bir sevgi gösterisi benim egomu tatmin etmeye uğraştığımı düşündürmemeli.ben kendi adıma bir şeyler yapıyorum zaten.ben bu sözleri yazarken başkalarının da ,(imkanları olanların) yardım için seferber olmaları gerektiğini vurgulamak istedim.evet çok ciddi uygulamalar gerekiyor bu konuda hemfikir ollduğumuz bir realite.ancak her kişinin maddi imkanı el vermez.bendeki hazine yüreğimdir.ve o çocukların da sevgiye çok ihtiyaçlarının olduğu da bir gerçektir sayın lawlove...maddi destek verirsiniz ama onları zorla çalıştıran kişilerden kurtarmak lazım.yoksa çocukları kurtarmış olmazsınız,üstüne üstlük onları çalıştıran bu zorbaların karınlarını doyurmuş olursunuz...öncelikle onlara sosyal bir kurum açmak lazım.ancak malatyadaki çocuk yuvasında yaşananlara sahne olmaması için sürekli denetlemek gerek.bir bina inşa edip çocukları oraya yerleştirmekle yardım yapılmış olmuyor...başından sonuna kadar ilgilenmek lazım.kocaman bir yüreği,sabrı,azmi,sevgisi ve PARASI olanlar yapabilir bunu..PARASI olmayanlar da benim gibi dondurma alır o çocuklara ya da başlarını okşar.....elbette ki ilerde avukat olduğumda bana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm herkese yardım edeceğim.basit yardımların aktörü olarak kalmayacağım...işte o zaman karaya vurmuş olan bir denizyıldızını bile kurtarsam çok şey değişecektir onun için...çabalamak lazım,seyirci kalmamak lazım....yapılması gerekenler belli aslında...yapacak kişiler nerde?
saygılarımla
ELİF TÜRK BURSA-DİYARBAKIR
Old 20-06-2006, 13:17   #6
hükümsüz1621

 
Varsayılan diyarbakır çocukları....

o çocuklar sokakta doğuyor ve yaşıyor demişsiniz...evet doğru.ama onları sokağa iten nedenler de var...bu sebepleri de saydıktan sonra iddianızı güçlü temellere oturtmanız lazım.hiçbir şey nedensiz olmaz.bunları belirleyip tespit edip ondan sonra çözüm yoluna gidilmelidir.nedenler ortadan kaldırıldıktan sonra çözüm yolları üretin,çünkü böylelikle planlarınızı uygularsınız ve sorun tekrarlanmaz.lawlove..bu gerçekleri az çok hepimiz biliyoruz...belki bizim göremediğimiz bazı ayrıntılar var.
sanırım siz diyarbakırlsınız.
siz daha iyi bilirsiniz bu coğrafyayı ve sorunları...bu çocukların sokakta doğmaları ve yaşamaları,sokakların bekçisi olmalarındaki etkenler nelerdir??????
saygılarımla...
elif türk
Old 20-06-2006, 16:30   #7
Güldal

 
Varsayılan ben umutluyum

Sayın Elif ve Lawlove ilginize teşekkürler.ama gördüğünüz gibi ilk yorumu yapanlar buraları görmüş yaşananlara tanık olmuş kişiler.Sokaktaki çocuğa dondurma almak bir katkıda bulunmakmıdır bilemem ama enazından bir yerlerden başlamaktır.bende bir yerlerden başlamak istiyorum belki de insanların buraya dikkatini çekerek yapabilirim bunu.çok para kazandığım zaman bile bunların altından tek başıma kalkamayacağımın fakındayım.Bir çözümü olmalı bu çocukları kazanmalıyız ...
Old 20-06-2006, 18:34   #8
hükümsüz1621

 
Varsayılan kazanmalıyız onları...

gülan bir yerden başlamak gerekiyor elbette.verdiğim misalin üzerine neden bu kadar eğildiniz bilemiyorum.ama ufak ufak adımlarla bile menzile varılabilir geç de olsa.... bir şekilde yola çıkmak adım atmak gerekiyor.insanları sırtlarından itlemek mi gerekiyor bir şeyler yapmaları için?işaret fişeğini sen yaktın ve bizler de yorum yaptık.ben kendi payımdan bir şeyler anlattım.kendimi birleşmiş milletler iyiniyet elçisi olarak görmüyorum küstahlık da yapmıyorum,her şeyden önce bir insanım ve diğer insanların acılarına sorunlarına göz yummak insani değil,insanlığın gereği bu değil bence...benim fikirlerim bunlardır.dinleyen ya da dinlemeyen herkese saygılarımı sunarım...
Old 10-07-2006, 20:58   #9
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan Bizim Çocuklarımız

Sevgili Gülan gerçekten çok önemli bir konu bu.Çocuklarımızın bu durumda olmaları çok üzücü bir durum.Ben bu konuda çocukların hiç bir suçunun olmadığını düşünüyorum.Bence bütün suç başta aileler olmak üzere devletimizde ve toplumumuzdadır.Herkes bu konuda bir şeyler söylüyor ama sıra bir şeyler yapmaya geldiğinde arkanızda kimseyi bulamıyorsunuz.Çocuklarımızın kurumlardan kaybolması onların başına gelen tehlikelerden sadece bir tanesi.Beni en çok üzen ise çocuklarımızın bulundukları kurumlarda tacize ve tecavüze uğramalarıdır.Hayatta hiç bir şeyin bir çocuğu tecavüze uğramaktan daha çok üzeceğini sanmıyorum.Anlatırken bile benim tüylerim ürperiyor.Oçocoukların psikolojisini düşünmek bile istemiyorum.Neyse bu konular anlatmakla bitmez.Önemli olan bu konuda bizlere düşen görevler nelerdir.Bence işe Bütün çocuk kurumları üzerindeki denetimi arttırarak başlamak gerekir.Ayrıca insanlarımızında bu konuda duyarlı olmaları,Kimsesiz çoocuklara yardım amaçlı kurumların sayısını arttırmaları gerekir.Ben bir öğrenci olarak küçük bir katkıda bulunmayı başardım.Okul arkadaşlarımla beraber İnsan Hakları Araştırma Klübü kurduk.Klübümüzde sırf çocuklara özel Çocuk Hakları Komisyonu oluşturduk.Böylece durumu iyi olmayan çocuklara üniversitemiz öğrencilerinden yardım götürüyoruz.Umarım bu mesajımı herkes okur.
Burdan tüm insanlara özellikle hukukçulara sesleniyorum.Lütfen hepiniz bu tarz klüpler kurun.Ulaşabildiğimiz kadar çok çocuğa ulaşalım.

ONLAR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ
saygılarımla..
Old 11-07-2006, 13:52   #10
kareas

 
Varsayılan

selamlar ben bu grupta yeniyim ve gözüme ilk çarpan forum konularından birisi bu oldu.konu gerçekten çok önemli ve düşündüğünüzden daha büyük bir sorun halinde.kısaca şöyle açıklıyım nerdeyse hergün bu konuştuğumuz çocuklarla beraber oturuoruz sokakta.Bu yüzden en azından gözlemlerimi aktarayım dedim.Onlarla beraber olma nedenim ortak müziği dinlememiz,rap söylüyor olmam. Önceleri bize uzaktan bakarlardI. Şuan ister inanın ister inanmayın saygı duyuyorlar çünkü biz şarkılarımızla onlara ulaşabiliyoruz. Bazen akıl veriyoruz. Sokakta 10-11 yaşında sigara içen huzursuzluk çıkaranlar var.Onları öyle görünce başka bi işte çalış (okula giti zaten geçiyoruz) diyorum. Cevabı senin paran geliyor tabi sana oluyor..
Çocuğun ailesi onu eroin satması için sokağa yolluyor.Şiddet, red, güvensizlik..
Bu çocukların kendi başlarına doğruyu görecek halleri yok neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorlar tek amaçları yaşayabilmek onları sokağın bekçisi yapan da bu. Ne yapabiliriz? Biz konuşuyoruz sürekli konuşuyoruz bizi anlıyorlar onlar da hayatlarını değiştirmek istiyor ama fırsatları yok. Fırsat olmayınca aynı yola devam ediyorlar.
Herkes: "Biri sokak çocuğuna yardım etsin! " diyor. Bunu söyleyeceğine onları kendisi kabullenip toplumda yeri olduğunu değerli olduğunu çocuğa gösterse daha çok iş yapmış olur.Sokaktaki herkes ezelden beri sokakta değil bu topluma katkıları oldu! Evsizler de öyle.Çocuklarda kesici delici bir sürü alet var tanık olmadım ama korktuklarında kullanmaktan çekinmezler eminim. İlk yapılacak şey hangi aracıyla olacaksa [müzik(rapçiler)-ki inanılmaz etkili oluyor,kuruluş(ancak bu bir sınıra kadar etkili oluyor.Çünkü güvenmiyorlar.)] Bi an önce o çocuklara "siz bu toplumun bir parçasısınız" diyebilmek. Sonrası zaten gelecek. Ben ve diğer arkadaşlarım rapçiler olarak bulunduğumuz şehirlerde bunu yapmaya çalışıyoruz onlarla yüzyüze. Risk? Evet benim için kısmen, ama önemli olan da bu riski alabilmek.
Old 05-08-2006, 16:17   #11
Güldal

 
Varsayılan Hepimizin yapabileceği birşeyler var

Sayın Pınar ve Kareas ilginize teşekkür ederim.uzun zamandır bakamıyordum biraz geç kaldım galiba üzgünüm.ama siz bir yerlerden başlamışsınız tebrikler.Benim anlatmaya çalıştığımda bu işte.herkes imkanları ölçüsünde birşeyler yapabilir.tek başıma ben ne yapabilirim ki düşüncesinden caydırmaya çalışıyorum inssanları.bunun bir kısmını bu sitede yapmaya çalıştım.bu yolda yazılarıyla ve çabalarıyla beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03293490 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.