Kaçak Bina Bedeli Dikkate Alınmadan Arsa Satışı Yapılmış Olması İhalenin Feshi Sebebi midir?

İcra dosyasından borçlunun adına kayıtlı tapuda hisseli arsa olarak görülen gayrimenkulü üzerine haciz koyduk. Kıymet takdiri raporunda hisseli arsanın bedeli ve borçluya düşen hissenin bedeli takdir edilmişdi. Borçlu kıymet takdirine itiraz etti ancak gerekli masrafı yatırmadığından davası reddedildi ve kıymet takdiri kesinleşti. İhale ile borçluya ait arsa satışa çıkartıldı ve satıldı. Borçlu arsa üzerinde bina olduğu ve buna bir kıymet takdir edilmemiş olması sebebi ile ihalenin feshi gerektiğini ileri sürerek dava açtı. Kaçak yapıya bedel takdir edilmemiş olması ihalenin feshi gerekçesi olabilir mi? Daha önce kıymet takdirine itiraz etmiş olması ve bu davanın kesinleşmesi derdestlik oluşturur mu? Bu konuda elinde karar olan meslektaşım paylaşırsa sevinirim.
Herkese iyi çalışmalar dilerim

Kaçak bina bedeli dikkate alınamaz. Zira imar mevzuatına uygun yapılmamış bir yapı için "kal" dışında hiçbir talepte bulunulamaz.

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/12424
Karar: 2004/16502
Karar Tarihi: 23.06.2004


İHALENİN FESHİ - KIYMET TAKTİRİNDE TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ BİNALARIN DEĞERİNİN GÖZ ÖNÜNE ALINMAMASI - TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ BİNANIN KIYMETE ETKİSİ

ÖZET : İİK.nun 128/2. maddesi gereğince satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişi aracılığıyla tayin ve tespit ettirirken taşınmazlar üzerindeki binaların kıymete olan etkisinin de dikkate alınması gereklidir.

(2004 S. K. m. 134, 128)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 06.04.2004 tarih, 2674/8380 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK.nun 128/2. maddesi gereğince satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişi aracılığıyla tayin ve tespit ettirirken taşınmazlar üzerindeki binaların kıymete olan etkisini de dikkate alır. İcra müdürlüğünce yapılan kıymet tespitinde taşınmazın üzerinde bulunan binaların değeri 198.750.000.000.TL. olarak tespit edilmiştir. Borçlu vekili yapılan bu tespite süresi içerisinde İcra Mahkemesi nezdinde itiraz etmiştir. Mahkemece itiraz üzerine yapılan keşifte itiraz konusu binaların değeri bilirkişi raporunda 427.130.000.000.TL. olarak belirlenmiş ise de, kararda bilirkişi raporunda belirtilen taşınmaz üzerinde bulunan binaların gerçek değeri göz önüne alınmaksızın hukuka uygun olmayan gerekçeyle borçlu itirazı ret edilmiş ve bu karar gereği 15.07.2002 tarihli icra müdürlüğünce tespit edilen değer üzerinden taşınmaz üzerindeki binayla satışa sunulmuştur. Satışa sunulan değere mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen 427.130.000.000.TL. bina değeri de eklendiğinde toplam değerin 762.802.700.000. TL. olacağı ve bu değer satış bedelinin takdir edilen kıymetinin %40'ını ve satış masraflarını karşılamamaktadır. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararların kesin olması ihalenin feshi davasında incelenmesine engel değildir. Anılan bu husus yöntemince çözümlenmeden ihale yapılması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan ihalenin bu sebeple feshine karar vermek gerekirken şikayete tabi bir konuda şikayet konusu yapılmayan satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi usulsüz ve Dairemizin bu hususa ilişkin bozma gerekçesi doğru ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü, Dairemizin 06.04.2004 tarih ve 2004/2674-8380 sayılı bozma kararının kaldırılarak, Mersin İcra Mahkemesinin 12.11.2003 tarih ve 2003/1446-1773 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 7.880.000. lira onama harcına mahsuben 2.220.000. lira bakiye harcın temyiz edenden alınmasına, 23.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/14240
Karar: 2003/18266
Karar Tarihi: 23.09.2003


İHALENİN FESHİ DAVASI - KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZ - TEMYİZ - ŞİKAYET - TAŞINMAZ SATIŞI - KEŞİF - BİNANIN DEĞERİNİN SAPTANMASI

ÖZET: Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolu yok ise de; şikayet yolu ile kıymet tekdirine itiraz edilmiş ise, ihalenin feshi davası sırasında kıymet takdiri sırasındaki eksiklikler değerlendirilebilir. Şikayetçinin satışı yapılan taşınmaz üzerinde tamamlanmamış yapı olduğu iddiası yapılacak keşifle araştırılıp bina varsa değeri saptanmalıdır.

(2004 S. K. m. 366)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Karar: Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolu açık değil ise de, süresinde şikayet yoluna başvurularak kıymet takdirine karşı çıkılmış olması kaydı ile kıymet takdiri sırasındaki eksikliklerin ihalenin feshi davası sırasında tartışılıp değerlendirilmesi mümkündür. Somut olayda şikayetçi satışı yapılan taşınmaz üzerinde henüz tamamlanmamış binanın bulunduğunu, bilirkişiler tarafından bunun dikkate alınmayarak arsa niteliği üzerinden değerin saptandığı ileri sürülmektedir. İncelenen ve satışa esas alınan bilirkişi raporu sadece arsa üzerinden değer belirlemiştir. Merciice anılan iddia, mahallinde yapılacak bir keşifle tahkik edilmeli, arsa üzerinde binanın mevcut olduğu saptandığı takdirde, bunun değere etkisi araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.09.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sayın Yıldız Hukuk;
Soruda kaçak yapıdan bahsedilmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/13-208 E.sayılı kararında da belirtildiği üzere "İmar Kanunu’na aykırı yapılan her türlü inşaatın yıkılması gerekeceğinden, yaratılan değerlerin hukuken korunması söz konusu olamayacağı gibi; Kanuna aykırılık devam ettiği sürece, bu nitelikteki bir binadan dolayı, hangi hukuksal nedene dayalı olursa olsun, hak talebinde de bulunulamaz. Bu nedenle, somut olayda, kaçak inşaatın ruhsata bağlanmasının hukuken mümkün olup olmadığının da ayrıca araştırılıp, saptanması zorunludur."

Sayın Durgunlu, bende tam olarak bundan bahsediyordum.İmar Kanununa aykırı her yapının yıkılmayacağı,ruhsata ve imara uygun hale getirilmesine olanak bulunması halinde ruhsata bağlanabileceği de düzenlenmiş olmakla beraber,yine 5237 sayılı ceza kanunun 184.maddesi 5.fıkrasında da cezanın dahi ruhsata bağlanma durumunda ortadan kaldırılacağı da hüküm altına alınmıştır.Bu sebeple kıymet takdirinde yer almayan ve kacak inşaat olduğu hususunda netlik bulunmayan veya ruhsata bağlanma durumu yeterince araştırılmayan ve ruhsata bağlanmaya uygun olabilecek durumunda bulunan bina için takdir edilen bedel hususunda ki itirazı haklı buluyorum.zira arsa vasfında iken satılan taşınmaz alıcının bir kaç hamlesi ile ruhsata bağlanarak değerinin artışına neden olacaksa itiraz yerindedir.

Borçlunun açmış olduğu ihalenin feshi davası reddedildi. Gerekçeli karar henüz yazılmadı. Gerekçesini daha sonra paylaşacağım. Herkese teşekkürler

Kararı paylaşırsanız seviniriz.Teşekkürler.

Alıntı: Yazan üye7160 Kararı paylaşırsanız seviniriz.Teşekkürler.

O karar bana da lazım Ancak üyemiz 2012'den beri siteye girmiyor.