Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Baro Hakem Kurulu Usul Uygulamaları

Yanıt
Old 28-03-2002, 21:45   #1
ismailduygulu

 
Karar Baro Hakem Kurulu Usul Uygulamaları

HAKEM KURULU KALEMİ’NİN USUL İŞLEMLERİ HK.DA.
Hakem Kurulu’nun usul uygulamalarında bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar Hakem Kurulu’nun kalem işlerinin Baro personeli tarafından yerine getirilmesinden ve bu personelin yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanmaktadır.
Dava dilekçeleri ile birlikte tensip zabıtları, davacı asil ve vekili ile davalı asil ve vekiline ayrı ayrı tebliğ edilmektedir. Tensip zabıtlarında tarafların delillerini 10 günlük süre içerisinde bildirmesine dair hüküm de yer almaktadır. Bu hale göre, hem asile ve hem de vekile ayrı ayrı dava dilekçeleri ile tensip zabıtlarının gönderilmiş olması halinde, sürenin başlangıcında çift başlılık yaratılmakta ve HUMK. hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır.
Yönetmeliğin 11. ve 14. hükümleri uyarınca, dava dilekçesi, yanıt dilekçesi ve eki olan kanıtların, karşı taraf sayısından bir fazla olması yeterli iken, dilekçe ile eklerini sunan tarafın asil ve vekili için de ayrı ayrı istenilmekte ve bunlara, geriye kendi sundukları dilekçe ve ekleri ayrı ayrı gönderilmektedir. Bu gereksiz ve lüzumsuz bir kırtasiye yaratmaktadır.
Tensipte, tarafların ne gibi delilleri var ise, bunu 10 günlük süre içerisinde sunmaları istenilmektedir. Hakem Kurulu’nun böyle bir hatırlatma görevi yoktur. Çünkü Yönetmeliğin, 11. ve 14. maddeleri gereğince, taraflar dava dilekçesi ya da yanıt dilekçesinin ekinde, davayla ilgili tüm kanıt ve belgelerini sunmak zorundadır. Kurul, Yönetmelik gereğince, taraflardan ayrıca kanıtlarını bildirmelerini istemeyecektir. Bu nedenle dava dilekçesine ya da yanıt dilekçesine kanıtların bir liste halinde sıralanması, yazılı kanıt ve belgelerin dilekçelere tarafların kendilerince otomatik olarak eklenmesi gerekmektedir.
Benim kendi şahsıma ait Hakem Kurulu’na vekilim eliyle yapmış olduğum başvurularımda;
a)Tensipleri ve dava dilekçeleri, hem vekilime ve hem de bana ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
b)Kendi sunmuş olduğumuz yazılı delillerimizin fotokopileri, vekilime de geriye gönderilmiştir.
c)Tensipte, tarafların ne gibi delilleri var ise bildirmeleri gerektiği hatırlatılmış ve kendilerine belirli bir süre verilmiştir.
Oysa bu durum yanlıştır. Şöyle ki;
1-DİLEKÇEYİ SUNAN TARAFA, KENDİ SUNDUĞU DİLEKÇESİ GERİYE TEBLİĞ EDİLMEMELİDİR:
Hakem Kurulu’na ama dava dilekçesi ama yanıt dilekçesi şeklinde olsun, dilekçe sunan tarafa, geriye, kendi sunduğu dilekçe tebliğ edilmektedir. Bu uygulama gereksiz bir uygulamadır. Kişinin kendi verdiği dilekçesinin örneği, kendisinde zaten vardır ve bu lüzumsuz bir uygulamadır.
2-VEKİL VARKEN, ASİLE TEBLİGAT GÖNDERİLMEZ:
Hakem Kurulu’nun usul uygulaması HUMK. hükümleri doğrultusunda yapılacağına göre, vekilleri eliyle Hakem Kurulu’na başvuran ve dosyadan vekili bulunduğu anlaşılan asil taraflara ayrıca dava veya yanıt dilekçeleri ile tensip kararı ve ayrıca deliller gönderilmemeli, sadece vekile gönderilmekle yetinilmelidir.
3-TARAFLARA DELİLLERİNİ BİLDİRMELERİ İÇİN, HAKEM KURULU HATIRLATMA YAPAMAZ:
Hakem Kurulu’nun usul uygulamaları için öncelikle özel bir düzenleme getiren Yönetmelik
hükümleri uygulanır ve bulunmayan hallerde ise HUMK. hükümleri uygulanmalıdır. Yönetmeliğin 11 ve 14. maddeleri gereğince, taraflar dava dilekçesi ya da yanıt dilekçesi ekinde, davayla ilgili tüm kanıt ve belgelerini sunmak zorundadır. Kurul, Yönetmelik gereğince, taraflardan ayrıca kanıtlarını bildirmelerini istemeyecektir.
Dikkat Edilmesi Gereken Birkaç Nokta :
a)Dava dilekçesi, yanıt dilekçesi ve eki olan kanıtların, karşı taraf sayısından bir fazla olması gereklidir. Eğer ekler ve dilekçeler karşı taraf sayısından bir fazla sayıda değilse, ilgilisine eksiklikleri tamamlaması için süre verilmelidir.
b)Taraflar vekilleri ile temsil ediliyorlarsa, vekaletname–leri örnek ise- harçlarının ve Baro pulunun olup olmadığına bakılmaktadır –vekaletname asıllarına harç ve baro pulu aranmaz -. Eksiklik varsa, taraflardan eksikliği tamamlaması istenmelidir. Bu eksiklerin tamamlanması, tensip tutanağı ile istendiğinden, yargılama bu nedenle uzayabilmektedir.
c)Mahkemelerce görevsizlik kararı verilerek, Kurula gönderilen dosyaların Kurula gelmesinden hemen sonra –taraflarca- takip edilerek, ücret ve giderlerinin yatırılmasında yargılamanın uzamaması açısından yarar vardır.
d)Kanıt olarak dayanılan dava dosyalarının getirtilmesine ve zaman kaybına yer vermemek için dava dosyalarının -karşı tarafın itirazına meydan vermeyecek şekilde- bir örneğinin –mümkünse ilgili mahkeme veya icra dosyasından onaylı bir örneğinin çıkartılarak ve harç makbuzunun da eklenmesi ile- dava dilekçesi ile birlikte sunulmasının istenilmesinde yarar vardır.
Yukarıdaki her dört halde de bu süreyi hızlandırabilmek için, bu tür eksikliklerde, telefon ve/veya faks yolu ile iletişim kurularak, eksiklikler ve ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmesi gereken belge, bilgi ve dosyalar –Avukatlık Yasası m.2/3-son cümle ve m. 46 uyarınca- taraf avukata veya yanında çalışan stajer ve/veya sekreteri eliyle tamamlatılmalıdır.
e)Yönetmeliğin 11. ve 14. maddeleri gereğince, taraflar dava dilekçesi ya da yanıt dilekçesi ekinde, davayla ilgili tüm kanıt ve belgelerini sunmak zorundadır. Kurul, Yönetmelik gereğince, taraflardan ayrıca kanıtlarını bildirmelerini istemeyecektir. HUMK. nun özünde de, tarafların delillerini bildirmesini mahkeme isteyemez. Ancak yanlış bir uygulama devam edegelmektedir. Mahkeme ancak, tarafların istemi üzerine, delillerini bildirmek üzere süre verebilir. Ancak istem bulunmadığı hallerde, mahkemenin bunu hatırlatma görevi sözkonusu değildir. Bu nedenle dava dilekçesine ya da yanıt dilekçesine kanıtların bir liste halinde sıralanması, yazılı kanıt ve belgelerin dilekçelere eklenmesi önemli bir noktadır. Taraflar bunu bilmek ve uygulamak zorundadır. Kurul’un görevi, sadece önüne sunulan yazılı belgeler ve eki delilleri karşılaştırmak ve hasıl olacak neticeye göre karar vermektir.
f)Yine Yönetmelik hükümleri dahilinde, taraflar isterse, tebligat işlemlerinin Tebligat Kanunu ve Tüzüğü uyarınca yapılmasının yanı sıra, Avukatlık Yasası m.56 hükümleri uyarınca, avukatların vekaleten yürüttükleri işlerde, birbirlerine yapılacak tebligatları, doğrudan doğruya kendilerinin birbirlerine yapmaları mümkün olduğu gibi, yargı mercii –Hakem Kurulu ve dolayısıyla Baro- aracılığı ile de tebligat yaptırılabilir.
Bunun ötesinde faks, teleks, iadeli taahhütlü mektup ve acele posta servisi gibi araçlarla birbirlerine tebligat yapılması da mümkün bulunduğundan, Hakem Kurulu Kalemi, bu yöntemlerden hangisi daha uygun ve hızlı işletilebiliyor ise, alınan masraf avansından gerekli harcamaları yaparak, usulen yapılması gereken tebligatları bu yöntemlere uygun ve hızlı bir şekilde yapabilmelidir. (Yönetmelik m.10) Örneğin Cumhuriyet Savcılığı’nın avukatlara tebligatı, Baro eliyle yaptırıldığına göre, bu işlerde elden yapılabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ödenmeyen Vekalet Ücreti - Baro Hakem Kurulu - Alacak Davası Av.Özlem KALAY Meslektaşların Soruları 4 19-12-2006 11:47
İlçe Hakem Kurulu Kararının niteliği gtaskapan Meslektaşların Soruları 4 09-09-2006 21:45
Baro Hakem Kurulu Anayasa'ya Aykırı Değil Mi? K. Burak Meslektaşların Soruları 1 01-02-2003 01:50
Baro Genel Kurulu ve Türban levent öge Meslektaşların Soruları 7 18-10-2002 11:50
Baro Hakem Kurulu Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04099298 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.