Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadin Haberlerİ 2013

Yanıt
Old 07-02-2013, 19:21   #1
Av.Ferahfeza

 
Varsayılan Kadin Haberlerİ 2013

Erkekler Ocakta 18 Kadın ve Üç Çocuk Öldürdü

Erkekler Ocakta 18 kadın, üç çocuk ve üç erkek öldürdü; 11 kadına tecavüz etti. İki kadın çıkardıkları koruma tedbir kararına rağmen öldürüldü. Bir kız çocuğu, korumaya alındığı yurtta tecavüzcüsünün tacizine uğradı.

Ocak ayında erkekler 18 kadın, üç çocuk ve üç erkek öldürdü; 11 kadına tecavüz etti; 20 kadına şiddet uyguladı; 15 kadını taciz etti.
En çok şiddet Kocaeli ve İstanbul'da yaşandı.
İki kadın çıkardıkları koruma tedbir kararına rağmen öldürüldü, ikisi yaralandı. Kocasının baskıları üzerine çıkarttığı tedbir kararını geri çeken bir kadın çocuğuyla birlikte öldürüldü.
Erkekler Aralık 2012'de 12 kadın öldürdü, 14 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, 17 kadını yaraladı, 15 kadını taciz etti. Aralıkta en çok şiddet İstanbul'da yaşandı. Üç kadın uzaklaştırma kararı ve polise verdikleri şikayet dilekçelerine rağmen öldürüldü. Bir kadın uzaklaştırma kararına rağmen şiddet gördü, biri sığınma evinde dövüldü.
2012'de 165 kadın, 14 çocuk, üç bebek ve 15 erkek öldürdü
Cinayet

Ocak ayında erkekler 13 ilde 18 kadın, üç çocuk ve üç erkek öldürdü.
Bir kadın çağrı üzerine koruma tedbiri, bir kadın ise panik butonuna rağmen kocaları tarafından öldürüldü. Bir kadın ve kızı ise, koca hakkında çıkarılan tedbir kararlarını kaldırtmasının ardından öldürüldü.
Ocakta kadınları en çok kocaları öldürdü. On kadını kocaları (üçü kocasından ayrı yaşıyordu, birinin boşanma davası sürüyordu), birini eski kocası, üçünü sevgilileri, birini babası, birini damadı, birini oğlu öldürdü. İstanbul'da yaşanan ABD'li turist Sarai Sierra cinayetinin ise faili hala meçhul.
En çok kullanılan cinayet aleti ateşli silahlar oldu. Dört kadın tabancayla, ikisi av tüfeğiyle, altısı bıçakla, üçü boğularak, üçü darp edilerek öldürüldü.
Cinayetlerin ardından üç erkek intihar etti, biri intihara teşebbüs etti, ikisi ise teslim oldu.
En çok kadın katli Kocaeli'de yaşandı. Cinayetlerin yaşandığı iller Adana, Ankara, Antep, Aydın, Denizli, İstanbul (2), İzmir, Kocaeli (3), Konya, Malatya, Samsun, Uşak ve Van.
Öldüren erkeklerin yaşı 14 ila 70, öldürülen kadınların yaşı 25 ila 60 arasında değişiyor.

Tecavüz

Erkekler Ocakta sekiz ilde 11 kadına tecavüz etti.
Yedi kadın tanımadıkları erkeklerin, ikisi arkadaşlarının, biri spor hocasının, biri sevgilisinin tecavüzüne uğradı.
Tecavüzlerden beşi kadınların alıkonuldukları mekanlarda, üçü kadınların kendi evlerinde, ikisi arabada gerçekleşti. Bir kadın ise kocası tarafından fuhşa zorlandı.
Ocak ayında yaşanan tecavüz vakalarında 17 erkek tutuklandı, sekiz erkek hakkında soruşturma başlatıldı, üçü ise savcılık ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmaz üzere serbest bırakıldı. İki tecavüz vakasının failleri bulunamadı.
Tecavüzlerin yaşandığı iller Afyon, Aydın, Edirne, Erzurum, Konya, Nevşehir, Sakarya ve Samsun.

Şiddet - yaralama

Erkekler Ocak'ta 11 ilde 20 kadına şiddet uyguladı.
Şiddet gören kadınlardan biri kocası hakkında uzaklaştırma kararı çıkartmış, biri şikayette bulunmuş, biri çağrılı koruma tedbiri çıkartmıştı. Bir kadın ise kocasının tehdidi üzerine koruma kararını kaldırttı ancak saldırgan tavırların sürmesi üzerine tekrar koruma tedbiri için başvurdu.
Ocakta kadınlar en çok kocalarından şiddet gördü. Dokuz kadını kocaları, üçünü eski kocaları, ikisini oğulları, birini sevgilisi, birini kayınpederi, üçünü ise tanımadıkları erkekler yaraladı.
15 kadın darp edildi, beş kadın bıçakla yaralandı. Bıçaklama vakalarının üçü, darp vakalarının beşi sokakta yaşandı.
En az yedi kadın ve karısını darp ederken kalp krizi geçiren bir erkek hastaneye kaldırıldı. Karılarını darp eden ve/veya hakkındaki tedbir kararını ihlal eden dört erkek gözaltına alındı, biri tutuklandı.
Ocakta şiddet uygulayan erkeklerin yaşı 15 ila 67, şiddet gören kadınların yaşı 21 ila 87 arasında değişiyor.
En çok şiddet Trabzon'da yaşandı. Erkek şiddetinin yaşandığı iller Adana, Aksaray (2), Bursa, İstanbul (3), İzmir (2), Kocaeli, Konya (3), Manisa, Sakarya, Samsun ve Trabzon (4).

Taciz

Erkekler Ocak'ta dokuz ilde 15 kadını taciz etti.
Bir kız çocuğu, tecavüzün ardından koruma altına alındığı devlet yurdunda tecavüzcüsünün, bir kadın tecavüzün ardından kaldırıldığı hastanede hastabakıcıların, bir kadın koruma tedbir kararı çıkarttığı kocasının tacizine uğradı. Bir kadın ise daha önce hakkında şikayette bulunduğu tacizcisi tarafından silahla rehin alındı.
Sekiz kadın tanımadıkları erkekler, iki kadın eski kocaları, biri akrabası olan bir erkek, biri hastabakıcılar, biri iş arkadaşı, biri öğretmeni, biri tecavüzcüsü tarafından taciz edildi.
Tacizlerin altısı sokakta, ikisi evde, üçü toplu taşıma araçlarında, biri hastanede, biri devlet yurdunda, biri işyerinde, biri ise telefon aracılığıyla yaşandı.
Yılbaşı kutlamaları sırasında ise 103 tacizci gözaltına alındı, 16'sı hakkında işlem yapıldı. Diğer taciz vakalarında beş erkek gözaltına alındı, biri tutuklandı.
Bir kadın tacizcisine direnince darp edildi, hastaneye kaldırıldı. Bir tacizci polis tarafından yakalanınca bileklerini kesti.
Ocak'ta tacizcilerin yaşları 22 ila 64, taciz edilen kadın/kız çocuklarının yaşları 15 ila 34 arasında değişti.
Taciz vakalarının yaşandığı iller Adana, Bursa (2), İstanbul (2), İzmir, Karabük, Kocaeli (4), Konya, Samsun ve Trabzon (2).

Bölgelere göre

Ocak'ta 23 ilde 56 erkek şiddeti, cinayet, cinayete teşebbüs, taciz, cinsel şiddet, tecavüz ve yaralama vakası basına yansıdı. En çok şiddet, her ay olduğu gibi yine Marmara Bölgesi'nde gerçekleşti.
56 vakadan 20'si Marmara, 11'i Karadeniz, 10'u Ege, sekizi İç Anadolu, üçü Akdeniz, üçü Doğu Anadolu, biri Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşandı.
Ocakta en çok şiddetin yaşandığı il Kocaeli oldu.
Şiddetin doğurduğu şiddet

Ocak'ta yedi ilde erkek şiddeti, başka şiddet eylemlerini getirdi.
Bir kız çocuğu tecavüzcüsünü silahla öldürdü, bir kadın şiddet gördüğü kocasını bıçaklayarak öldürdü.
Üç erkek, yakınları olan kadınlara cinsel tacizde bulunan iki erkeği öldürdü. Bir erkek karısına ve annesine şiddet uygulayan oğlunu, ikisi kız kardeşine şiddet uygulayan erkekleri öldürdü.
Şiddetten doğan şiddet vakaları Adana, Ankara, Osmaniye, Rize, Samsun, Tokat ve Van'da yaşandı. (ÇT)
Çiçek TAHAOĞLU cicek@bianet.org
İstanbul - BİA Haber Merkezi 07 Şubat 2013, Perşembe
Old 10-07-2013, 13:34   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Şiddet yasa tanımıyor!
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın yürürlüğe girdiği Mart 2012 tarihinden sonraki bir yıl içinde işlenen aile içi şiddet kaynaklı cinayet sayısı bir önceki yıla göre yüzde 14.2 arttı




Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, aile içi şiddet olaylarının önlenmesi konusunda hem sosyal duyarlılığı artırabilmek için olağanüstü bir çaba sarfediyor, hem de bu radikal önlemeler içeren yasal düzenlemeler yapılıyor. Buna karşın, yasal düzenlemelerin; töre-namus gerekçeli olanlar da dahil olmak üzere aile içi kasten öldürme sayısını azaltmadığı ortaya çıktı.


Milliyet, yapılan son yasal düzenlemenin uygulanması çerçevesinde ilgili devlet kurumlarından TBMM’ye gönderilen verilere ulaştı. Notta, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın yürürlüğe girdiği Mart 2012 tarihinden önceki 1 yıllık ve yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 1 yıllık verilere yer verildi. Buna göre, yasanın yürürlüğe girmesinden önceki yıl, Mart 2011 - Mart 2012 döneminde, töre-namus dahil, aile içi kasten adam öldürme sayısı 134 olarak belirlendi. Bu 134 olayda, 81’i erkek, 101’i kadın olmak üzere toplam 182 kişi yaşamını yitirdi.
Yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 1 yıllık veriler ise daha çarpıcı rakamlar ortaya koydu. Mart 2012 - Mart 2013 döneminde aile içi şiddet kaynaklı 153 olay yaşandı. Cinayetlerin katil ya da katilleri yakalanırken, bu olaylarda 83’ü erkek 107’si kadın toplam 190 kişi yaşamını yitirdi. Her iki dönem karşılaştırıldığında, olay sayısında yüzde 14.2, öldürülen erkek sayısında yüzde 2.4, öldürülen kadın sayısında ise yüzde 5.9 artış olduğu görüldü. Cinayetlerde yaşamını yitiren toplam kişi sayısında ise yüzde 4.2 artış yaşandığı belirlendi.

Kasten cinayet vakası: 1270
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası yürürlüğe girmeden önceki bir yıl içinde yurt genelinde 1120 “toplam” kasten öldürme olayı yaşanırken, aile içi şiddet nedeniyle işlenen cinayetler toplam içinde yüzde 12 oranında yer buldu. Yasanın yürürlüğe girişinden bir yıl sonraki dönemde ise “toplam” kasten cinayet sayısı 1270’ye yükseldi. Aile içi şiddet nedeniyle işlenen cinayetlerin toplam içindeki oranı yüzde 12’yi buldu.

Yasa 16 ay önce çıktı
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 8 Mart 2012’de çıktı. Yasada, töre ve namus saikiyle işlenen ya da işlenmesi muhtemel suçlara karşı kişinin panik butonu gibi teknik takip yöntemleri ile izlenmesi ya da konukevlerine yerleştirilmesi gibi tedbirler hükme bağlandı. Töre ve namus cinayetleri ile ilgili caydırıcı cezalar da, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişikliklerle getirildi. TCK’da değişiklik yapılmadan önce töre ve namus cinayetlerinde çevre baskısı gibi nedenlerden ötürü suçu işleyene ceza indirimi yapılıyordu. Ayrıca azmettirenlerle ilgili ceza bulunmuyordu. TCK 86. maddede yapılan değişiklikle töre saikiyle adam öldürme, “kasten adam öldürme” suçu olarak belirlendi ve cezası, “ağırlaştırılmış müebbet hapis” olarak düzenlendi. Yeni kanunda, öldürme suçunun hafifletici nedenleri de kaldırıldı, azmettiricilere de ceza geldi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, namus cinayetlerine karşı tedbir amacıyla, vatandaşların yetkilileri olası namus cinayetlerinden haberdar edebilmesi için, Eylül 2012’de ALO 183 hattını devreye soktu. Yardım hattına bilgi geldikten sonra, imam, tıbbi personel ve polisten oluşan bir ekip öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya olan kişiye yardım ediyor.


TOLGA ŞARDAN, AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU ANKARA
http://gundem.milliyet.com.tr/siddet...57/default.htm
Old 26-08-2013, 13:52   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Basın Konseyi 14 Ağustos 2013 tarihli Yüksek Kurul Toplantısında, TRT hakkında yapılan başvuruyu değerlendirerek aşağıdaki kararı vermiştir.

Alıntı:
KARAR

KARAR NO : 2013/68

ŞİKAYETÇİ : KADER (Kadın Ddayları Destekleme Derneği)

ŞİKAYET EDİLEN : TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
Konuşmacı Ömer Tuğrul İnançer
Ramazan Sevinci programı sunucusu Bekir Develi

ŞİKAYET KONUSU: TRT-1 Televizyon Kanalında 23 Temmuz 2013 tarihinde canlı yayınlanan, Ramazan Sevinci adlı programda Konuk Ömer Tuğrul İnançer'in;
"Hamileliği davul çalarak ilan etmek de terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezşlmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8.nci ayda biraz hava almak için beyinin otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı uçuşuyor. Ayıptır, ayıp. Bunun adı realizm değildir, bunun adı terbiyesizliktir."
Şeklindeki konuşması sırasında Sunucu Bekir Develi, herhangi bir müdahalede bulunmamış, söz konusu ifadeleri onaylayan bir davranış sergilemiştir.

Ömer Tuğrul İnançer'in sözleri ayrıca, 6112 Sayılı Kanunun yayın hizmet ilkelerini düzenleyen 8.Maddesinin 'e' bendinde yer alan; "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, özgürlük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınlar içeremez ve teşvik edemez" ilkesi ve 's' bendinde yer alan "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar edep programlar içeremez" ilkelerini ahlal etmektedir.
Bu ihlali içeren yayının Devlet Kanalı TRT'de kamuoyu ile paylaşılmasının, açıklamanın içeriği ve ayrımcı üslubu açısından son derece endişe verici olduğunu belirten KADER, yaptırımda bulunulmasını talep ediyor.

Konuyla ilgili inceleme yapan RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) kararı ise şöyledir:

"RTÜK, Türk tasavvuf düşünürü olduğu söylenen avukat Ömer Tuğrul İnançer’in, TRT’de iftar saatlerinde canlı yayınlanan “Ramazan Sevinci” programında söylediği “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik” sözlerini değerlendirdi. Üst Kurul raporunda sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiği belirtildi."

UZLAŞMA VE DİĞER KONULAR: Şikayetçiler uzlaşma istemediler, TRT ise RTÜK'ün kararı çerçevesinde, olayı ifade özgürlüğü kapsamında ele alıyor.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ: RTÜK olayı ifade özgürlüğü olarak değerlendirmiş olabilir, ancak burada Basın Meslek İlkeleri'nin 1.Maddesi; sağlığı ve bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz ve aşağılanamaz,
2.Maddesi;Genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapamaz,
4.Maddesi; Kişileri ve kurluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez,
13.Maddesi; İnsani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır ilkelerinin ihlal edildiği görüşüne varılmıştır.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nun 14 Ağustos Çarşamba günü yapılan toplantısında, KADER adına Avukat Vildan Yirmibeşoğlu savunma yaptı:

Yirmibeşoğlu, TRT'nin devlet kuruluşu olduğunu, dolayısıyla ulusal ve uluslararası yasalara uyma yükümlülüğü olduğunu, eşitliğin önce haysiyette eşitlik olarak anlaşılması gerektiğini, hamileler estetik değil ifadesinin suç olduğunu, kimsenin profesörün estetik anlayışına uyması gerekmediğini, o zaman engelli vb. herkesin evde oturması gerektiğini, CEDAW ın bağlayıcı hükümlerini, bu ifadenin kadına yönelik şiddet sayılacağını ve şiddeti özendireceğini söyledi.

Savunmanın ardından başvuruyu görüşen Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri Basın Meslek İlkelerinin 1. Maddesi "Yayınlarda hiçkimse, ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz" 2.Maddesi "Düşümnce,vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurmının temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapamaz" 13.Maddesi "Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır" ilkelerinin ihlal edildiğine oy birliği ile karar vermişlerdir.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri Program Sunucusu Bekir Deveci'nin, canlı yayın sırasında konuşmacıya müdahale etmediğini, onaylar bir tavır takındığını da belirtmişlerdir.
Sonuç olarak TRT-1 kanalında yayınlanan program için TRT Genel Müdürlüğü Basın Konseyi üyeliğinden ayrıldıkları gerekçesiyle savunma yapmayacaklarını bir yazıyla bildirmiştir. Basın Konseyi Yüksek Kurulu karar almak için TRT Genel Müdürlüğü'nün Konsey üyesi olmasının gerekmediğini hatırlatarak, TRT Genel Müdürlüğü'nün "kınanmasına" oy birliğiyle karar verilmiştir.





Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
2013 Yılı Cmk Ücret Tarifesi tiryakim Hukuk Haberleri 13 31-12-2013 14:29
Hesap İşletim Ücretinin İadesi - 2013 sibel19 Meslektaşların Soruları 7 17-04-2013 12:42
05.01.2013 saonrası gayrimenkul satış ilanı Av.Yücel Meslektaşların Soruları 2 05-02-2013 21:44
2013 yargı harçları emrahcevik Hukuk Haberleri 1 17-01-2013 10:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04326105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.