Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Başarı Esaslı Avukatlık Ücret Sözleşmesi ve Asilin Feragati

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-05-2014, 15:09   #1
Avukat Tekin

 
Varsayılan Başarı Esaslı Avukatlık Ücret Sözleşmesi ve Asilin Feragati

Sayın meslektaşlarım merhaba.
Müvekkille yaptığım Avukatlık Ücret Sözleşmesinde; "Avukata ..... TL. peşin ödeme yapılacaktır. Dava lehe sonuçlandığı takdirde ....... TL. Avukatlık ücreti ayrıca ödenecektir." şeklinde başarı esaslı sözleşme yaptık.
Peşin ödememi aldım ve alacak davasını açtım. Davalılar yurt dışında olduğu için davanın ön inceleme duruşması aşamasına gelmesi için iki yıl emek verdim. Ön inceleme duruşmasına gittiğimde müvekkilin duruşmadan yaklaşık 10 gün önce asaleten davadan feragat dilekçesi verdiğini gördüm. Bu sebeple duruşmaya girmedim. Müvekkil kendisi girdi ve feragat beyanını tekrarladı. Dava bu şekilde neticelendi.
Müvekkilden, dava lehe sonuçlandığında ödemesi gereken miktarı talep ettim çünkü lehe sonuçlanabailecek bir dava müvekkilin feragati nedeniyle sona erdi. Dolayısıyla bana göre başarı esaslı bu ödemeyi hak ettim. Sitede benzer çok konu araştırdım ancak benimki gibi başarı esaslı sözleşmenin olduğu bir durum göremedim.
Düşüncem kendisine önce ihtarname çekip ücreti istemek ve eğer ödeme yapılmazsa ilamsız icra takibi başlatmak.
Bu konuda tecrübesini, bilgisini benimle paylaşacak meslektaşlarım olursa çok sevinirim.

Saygılarımla.
Old 28-05-2014, 18:19   #2
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Eğer sakıncası yoksa konuyla ilgili doğrudan tecrübemi değil fakat bilgimi ve hukuki düşüncemi paylaşabilirim.

Dosyaya verdiğiniz emek ve mesai nedeniyle peşin ödemenin üzerine avukatlık ücretini almaya hak kazandığınız tartışmasızdır. Tartışmalı olan, alacağınız mütebaki ücretin dava kazanılmışcasına tamamını mı, yoksa bir kısmını mı hak ettiğiniz meselesidir.

Öncelikle dava henüz ön inceleme aşamasındadır. Davanın sürdürüldüğü takdirde kazanılacağına dair henüz hiçbir bilgi ve emare yoktur. Olsa dahi, henüz gerçekleşmemiş bir şartı oluşmuş kabul ederek hüküm vermek yanlıştır düşüncesindeyim. Her ne kadar asilin suiniyetli davranışı aşikarsa da, böyle bir hüküm vekil lehine sebepsiz iktisap neticesini beraberinde getirebilir.

Tüm bu sakıncaların önüne geçmek, asilin sulh, feragat ve vazgeçme hallerinde vekile borçlu kalacağı miktarları, aşamalara göre (ön inceleme, delillerin toplanması, hüküm, temyiz) ayrı ayrı tespit ederek cezai şartları yazılı hale getirmekle mümkün olabilir.

Kanaatimce, borçlu müvekkil takibe itiraz ettiğinde itiraz incelemesini yapacak veyahut da açacağınız alacak davasını yürütecek olan hakim sarf ettiğiniz emek ve mesaiyi nazara alarak sözleşmede belirlenen ücretin yarısını veya buna yakın bir nispetini hak ettiğinize karar verecektir.

İyi çalışmalar ve kolaylıklar dilerim.
Old 28-05-2014, 22:02   #3
Av.Şenol Saltık

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım ;

Aslında müvekkiliniz şeklen davadan feragat etmiş olsa da karşı tarafla anlaşmış olduğundan esas itibariyle davanın Sulh ile sonuçlandığını söyleyebiliriz. Genelde avukatlık ücret sözleşmesinde, müvekkilin avukatın muvaffakati olmadan karşı tarafla sulh olması halinde ücretin tamamına hak kazanacağı yer alır. Sözleşmenizde bu konuda bir ifade olup olmadığını bildirebilirseniz daha net yorumlar yapabiliriz.
Old 29-05-2014, 09:54   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/23910

K. 2014/700

T. 15.1.2014

• AVUKATIN BİLGİSİ OLMADAN ASİLİN DAVADAN FERAGAT ETMESİ ( Asilin Alacak Davasından Feragat Ettiği ve Hizmet Tespiti Davasını Atiye Bıraktığı - Avukatın Davaları Takip İmkanının Elinden Alınmış Olduğu/Avukatın Hak Ettiği Vekalet Ücretini İsteyebileceği )

• AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Arasında Tazminat Bedelinin %20sinin Avukatlık Ücreti Olarak Kararlaştırıldığı - Asilin Avukatının Bilgisi Dışında Alacak Davasından Feragat Ettiği/Avukatın Hak Ettiği Vekalet Ücretini İsteyebileceği )

• VEKALET ÜCRETİNİN DAVANIN KAZANILMASI ŞARTINA BAĞLI TUTULMASI ( Asilin Avukatının Bilgisi Dışında Alacak Davasından Feragat Ettiği - Avukatın Davaları Takip İmkanının Elinden Alınmış Olduğu/Avukatın Hak Ettiği Vekalet Ücretini İsteyebileceği )

• VEKALET ÜCRETİ ( Tarafların Tazminat Bedelini %20sinin Avukatlık Ücreti Olarak Kararlaştırdığı/Asilin Avukatının Bilgisi Dışında Alacak Davasından Feragat Ettiği - Avukatın Davayı Takip İmkanının Kalmadığı/Avukatın Hak Ettiği Vekalet Ücretini İsteyebileceği )

• FERAGAT ( Taraflar Arasında Avukatlık Ücret Sözleşmesi Akdedildiği - Asilin Avukatının Bilgisi Dışında Alacak Davasından Feragat Ettiği ve Hizmet Tespiti Davasını Atiye Bıraktığı/Avukatın Hak Ettiği Vekalet Ücretini İsteyebileceği )

818/m.386

ÖZET : Dava alacak davasıdır. Davacı, davalının vekili olarak açtığı davada davalıyı temsil etmiş, aralarında akdedilen ücret sözleşmesine göre davanın kazanılması halinde tüm tazminatın %20sinin vekalet ücreti olararak davacı avukata ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı kendi bilgi ve rızası dışında, davalının alacak davasından feragat ettiğini, hizmet tespiti davasını ise atiye terk ettiğini ileri sürerek vekalet ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir. Vekalet ücretinin davanın kazanılması şartına bağlı tutulduğu, davalının davası hakkında serbestçe tasarrufta bulunabileceği, gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Davalı alacak davasından kendi rızası ile feragat ettiğinden ve hizmet tespitine yönelik davasınıda atiye bıraktığından her iki dava dosyası yönünden davacı avukatın davaları takip imkanı elinden alınmıştır. Hâl böyle olunca davacı avukat hak ettiğini davalıdan isteyebilir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının vekili olarak dava dışı kişiler aleyhine Hatay İş Mahkemesinde 2012/193 E.sırasına kayıtlı dava dosyası ile hizmet tespiti ve işçilik alacağına ilişkin dava açtığını, aralarında yapılan 30/05/2012 tarihli ücret sözleşmesine göre davanın kazanılması halinde davalının alacağı tüm tazminatın % 20'sinin vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını; ancak davalının, bilgi ve rızası dışında alacak davasından feragat ettiğini, hizmet tespiti davasını ise atiye terk ettiğini ileri sürerek 4.200 TL. vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, ücretin davanın kazanılması şartına bağlı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının açtığı davadan feragat etmesi sebebi ile aralarında imzalanan sözleşmeye göre avukatlık ücretine hak kazandığını ileri sürerek talepte bulunmuş; davalı, vekalet ücretinin davanın kazanılması şartına bağlı tutulduğunu ve sözleşmenin geçersiz olduğunu savunmuş, mahkemece vekalet ücretinin davanın kazanılması şartına bağlı tutulduğu, davalının davası hakkında serbestçe tasarrufta bulunabileceği, gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki davacı alacak davasından kendi rızası ile feragat ettiğinden ve hizmet tespitine yönelik davasınıda atiye bıraktığından her iki dava dosyası yönünden davacı avukatın davaları takip imkanı elinden alınmıştır. Hâl böyle olunca davacı avukat hak ettiğini davalıdan isteyebilir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermiş olması usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-05-2014, 11:02   #5
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Sayın phrat ben kazanma hakkım/ihtimalim elimden alınırsa ücretin tamamını hak edeceğimi düşünüyorum. Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Sayın Saltık, konuya doğru bir şekilde yaklaştığınızı düşünüyorum. Bence de burada sulh olgusu vardır. Zira davalı taraf da feragat karşısında vekalet ücreti alacağından feragat etmiştir. Benim asıl sorunum ise sözleşmemin başarı esaslı olmasından kaynaklanıyordu. Teşekkür ederim.
Sayın Kocabaş, ben de tam olarak bu tür bir içtihad arıyordum. Benim durumuma çok uygun bir içtihad bu. Sayenizde rahatladım. Teşekkür ederim.

Cevap veren tüm meslektaşlarıma ilgileri için tekrar teşekkür ederim.
Old 29-05-2014, 11:43   #6
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş'ın paylaştığı içtihada göre yerel mahkeme hakimi davayı reddetmiş, yargıtay da bu kararı avukatın takip hakkının elinden alındığı gerekçesiyle bozmuştur. Evvelemirde yerel mahkemenin davayı tümden reddetmesinin hata olduğunda hemfikirim. Ben, adalete muvafık bir ücretin tespit edilmesi gerektiği görüşündeyim.

Yargıtay'ın içtihadı da gerekçe bakımından çok sıhhatli değil diye düşünüyorum.
Karar, "her iki dava dosyası yönünden davacı avukatın davaları takip imkanı elinden alınmıştır. Hâl böyle olunca davacı avukat hak ettiğini davalıdan isteyebilir."
gibi bir ifadeyi muhtevi. Asil, başarı şartı içeren sözleşmeyi imzalayıp ertesi gün vazgeçse ve avukatını azletse de avukatın takip imkanını elinden almış olacaktır. O zaman bu durumda da ücretin tamamına hak kazanıldığını düşünmek gerekir. Davanın getirildiği nokta, kaydedilen safahat, avukatın harcadığı emek ve mesai hesaba katılmazsa böyle absürd bir sonuç ortaya çıkar.

Yerel Mahkemenin davayı tümden reddetmesi yanlış olduğu gibi, davanın tümden kabulü gerekeceği istikametinde bir bozma da doğru değildir. Davanın kazanılması şartı henüz gerçekleşmemiştir. Davanın kazanılması söz konusu olduğu gibi, kaybedilmesi de olasıdır. Taraflar aralarında hiçbir cezai şart kararlaştırmamışken yüksek mahkeme somut hadise için cezai şartı kendisi ihdas etmektedir.

Yargılamanın henüz başında veya ilk safhalarındayken avukatın azledildiği bir dosyada avukat kazanma şartına bağlı bir sözleşmede alacağı ücretin "tamamını" alır ve daha sonra başka bir vekil tarafından sürdürülen dosya hiçbir hata ve hukuki noksanlık olmadan tam ve layıkıyla takip edilmesine karşın yitirilirse bu defa asil dönüp ilk avukata verdiği ücreti sebepsiz iktisaba göre geri isteyebilecek midir? Zira burada bir sebepsiz iktisap oluştuğu kesindir. İlk avukatla asil arasında hiçbir cezai şart yok iken böyle bir karar verildiğine göre durum hukuken son derece tartışmalı bir hale bürünmüştür.

Yargıtay'ın kararına karşı görüşümde ısrar ediyor, azletme veya feragat/sulh olma hallerinin hukuki neticeye bağlanmadığı sözleşmelerde avukat lehine kararlaştırılan ücretin tamamına hükmolunmasının da avukatın ücreti hiçbir ölçüde hak etmediğinin düşünülmesi kadar yanlış olacağına inanıyorum. Hakimin yapması gereken, kazanma şartının gerçekleştiği takdirde hak edilecek ücreti, avukatın harcadığı emek ve mesaiye uygun şekilde ölçülendirmektir. Adalete muvafık olan budur. Böylelikle, sözleşmenin ilk günü azledilen avukat ile dosyaya yıllarca emek verip son aşamaya getirmiş ve tam neticelendirmek üzereyken devre dışı bırakılmış avukat arasında hukuka uygun bir fark yaratılmış olur.
Old 29-05-2014, 12:37   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Tekin
Sayın meslektaşlarım merhaba.
Müvekkille yaptığım Avukatlık Ücret Sözleşmesinde; "Avukata ..... TL. peşin ödeme yapılacaktır. Dava lehe sonuçlandığı takdirde ....... TL. Avukatlık ücreti ayrıca ödenecektir." şeklinde başarı esaslı sözleşme yaptık.
Peşin ödememi aldım ve alacak davasını açtım. Davalılar yurt dışında olduğu için davanın ön inceleme duruşması aşamasına gelmesi için iki yıl emek verdim. Ön inceleme duruşmasına gittiğimde müvekkilin duruşmadan yaklaşık 10 gün önce asaleten davadan feragat dilekçesi verdiğini gördüm. Bu sebeple duruşmaya girmedim. Müvekkil kendisi girdi ve feragat beyanını tekrarladı. Dava bu şekilde neticelendi.
Müvekkilden, dava lehe sonuçlandığında ödemesi gereken miktarı talep ettim çünkü lehe sonuçlanabailecek bir dava müvekkilin feragati nedeniyle sona erdi. Dolayısıyla bana göre başarı esaslı bu ödemeyi hak ettim. Sitede benzer çok konu araştırdım ancak benimki gibi başarı esaslı sözleşmenin olduğu bir durum göremedim.
Düşüncem kendisine önce ihtarname çekip ücreti istemek ve eğer ödeme yapılmazsa ilamsız icra takibi başlatmak.
Bu konuda tecrübesini, bilgisini benimle paylaşacak meslektaşlarım olursa çok sevinirim.

Saygılarımla.

Peşin aldığınız vekalet ücreti, davanın tümünü düşündüğümüzde AAÜT'nin altında mı, yoksa üstünde midir?
Old 29-05-2014, 13:25   #8
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan phrat
Asil, başarı şartı içeren sözleşmeyi imzalayıp ertesi gün vazgeçse ve avukatını azletse de avukatın takip imkanını elinden almış olacaktır. O zaman bu durumda da ücretin tamamına hak kazanıldığını düşünmek gerekir. Davanın getirildiği nokta, kaydedilen safahat, avukatın harcadığı emek ve mesai hesaba katılmazsa böyle absürd bir sonuç ortaya çıkar.


Sayın phrat Yargıtay bu durumda da ücretin tamamının hak edildiğine dair kararlar veriyor.

Sayın Ergin peşin aldığım ücret AAÜT ndeki almam gereken miktarın yaklaşık %80 idir. Yani; Evet altındadır.
Old 29-05-2014, 13:50   #9
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Tekin
Sayın phrat Yargıtay bu durumda da ücretin tamamının hak edildiğine dair kararlar veriyor.

Ayrı şehirlerde yaşayan A, B ve C isimli avukatlar birbirleriyle ilintisiz X, Y ve Z isimli müvekkilleriyle kazanma şartına bağlı olarak müddeabihin %20 kıymeti üzerinden avukatlık sözleşmeleri imzalarlar. 3 avukat da değer olarak birbirine çok yakın 3 farklı gayrimenkul için tapu iptal ve tescil davası açarlar. Avukatlardan A ve B'nin sözleşmelerinde haksız fesih veya asilin sulh/feragat yolunu seçmesi halinde avukatın alacağı ücret kararlaştırılmamışken C isimli avukat bu ahvalde ücretin tamamını hak edeceğini sözleşmesine derc etmiştir.

A isimli avukat muakavelenin 1. haftasında X tarafından azledilir, B ve C isimli avukatlar kendi dosyalarını 4 yıl boyunca takip ederler. Yerel mahkemelerin ilk verdikleri kararlar bozulup dönmüş, yargıtay bozma ilamları doğrultusunda eksik tahkikat tamamlanmış ve dosyalar yeniden karar aşamasında gelmiştir. İlk esastakilerle beraber toplam 26. celsede davalar lehe sonuçlanmak üzereyken Y avukatını azleder. Z de kendi davalısıyla anlaşıp haricen sulh olur ve dosyadan feragat etmek ister.

Şimdi bu durumda her 3 avukatın da aynı ücrete hak kazanması vicdana ve adalete aykırı olduğu kadar hukukun temel ilke ve prensiplerine de mugayirdir. Sizi bilmem ama benim hukuk mantığım böyle bir neticeyi kabul etmiyor.


Bununla birlikte, sayın Suat Ergin'in temas ettiği ve sizin yanıtladığınız veçhile başarısızlık halinde alınacak ücretin (salt peşin ücret) asgari ücret tarifesinin altında olması durumunda sözleşme geçersizdir. Olaya bir de sözleşme geçersizliği yönünden bakmak gerekecektir.
Old 29-05-2014, 14:26   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Tekin
Sayın Ergin peşin aldığım ücret AAÜT ndeki almam gereken miktarın yaklaşık %80 idir. Yani; Evet altındadır.

İlk mesajınızda
Alıntı:
"Avukata ..... TL. peşin ödeme yapılacaktır. Dava lehe sonuçlandığı takdirde ....... TL. Avukatlık ücreti ayrıca ödenecektir."
demişsiniz. Davanın kaybı halinde vekalet ücretinin ne olacağı hüküm altına alınmamıştır. Peşin olarak aldığınız rakam AAÜT'de gösterilen sınırlar içinde olsaydı, yorum yoluyla bu peşinatı "davanın kaybı halinde alınacak ücret" olarak yorumlayabilirdik. Ancak, AAÜT gereği alınması gereken para da alınmamıştır. Benim kanaatime göre sözleşme geçersizdir. Bu nedenle AAÜT'ye göre almanız gereken %20 lik kısmı talep edebilirsiniz.

Alıntı:
Yazan Yargıtay
Hâl böyle olunca davacı avukat hak ettiğini davalıdan isteyebilir

Yargıtay, müphem ifade kullanmış. Avukatın "hak ettiği ücret" hangisidir? Sözleşmede yazılı olan mı, AAÜT'de yazılı olan mı? Bana göre AAÜT'de yazılı olan, olmalı.
Old 29-05-2014, 14:54   #11
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Sayın phrat; inancıma göre Avukatların kazançlarının eşit olmaması mesleğin doğasına uygun bir durumdur. Biz hizmet sektörü çalışanlarıyız. Hizmetin süresi tek başına bir eşitlik sağlama gereci olarak kullanılamaz. Nitekim bir avukatın bir dosyayı baştan sona tüm aşamalarıyla takip ettiği halde dosyaya müvekkilinin lehine hiçbir olumlu etkisi olmadığı durumlar da mevcuttur. Yani uzun soluklu ama niteliksiz bir hizmet de veriliyor olabilir. Aynı şekilde bir davadan bir avukat 5 birim ücret alıp çok nitelikli hizmet veriyorken bir başka avukat 10 birim ücret alıp niteliksiz hizmet de verebilir.
Biz mal alıp satmıyoruz. Dolayısıyla avukatlık hizmetine standart bir değer biçilemez. Olsa olsa mevcut hükümlerin içerdiği gibi alt ve üst sınır konabilir. Bu durumda bile ücretin müddeabihe nispetle bir oran olarak değil de net bir rakam olarak belirlendiği durumlarda böyle bir sınır da yoktur.
Bu ve benzer bir çok sebeple örneğinizin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Aksi durumu işaret edecek farazi örnekler de hazırlanabilir.

Örneğin müvekkili "M" ile başarı esaslı bir Avukatlık sözleşmesi yapmış olan Avukat "A" açmış olduğu davada o kadar etkili bir dilekçe hazırlamıştır ki Davalı "D" bu uyuşmazılğı sürdürmenin kendisi için bir yarar sağlamayacağını öngörüp dava dilekçesi kendisine geldikten çok kısa bir süre sonra A'nın müvekkili M ile sulh olmuştur. Müvekkil M de A'ya ücret vermemek adına kendisine bu sulh durumundan bahsetmeyip, D ile yaptıkları anlaşma uyarınca davadan feragat etmiştir.

Müvekkili "M" ile başarı esaslı olmayan belli bir bedelin belirlendiği bir Avukatlık sözleşmesi yapmış olan Avukat "A-2" açmış olduğu davada o kadar hatalar yapmıştır ki Davalı "D" bu uyuşmazlığı sürdürmenin kendisi için yarar sağlayacağını ve aslında M haklı olmasına rağmen davanın lehine sonuçlanacağın öngörüp davayı sürdürmüş ve nitekim 3 yıllık toplam yargılama süresi sonunda D davayı kazanmıştır. Avukat A-2 ise anlaştığı tüm bedeli almıştır.
Lütfen söyleyin bana bu konuda vicdan ne der?



Ayrıca Avukatlık Kanunu m.174/2 deki "Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir." hükmünü de göz önünde tutmak gerekir. Yargıtay sulh olma durumunu da azille aynı hukuki sonuca bağlamakta ve bu durumda da avukatın ücretinin tamamının ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. Yani bu hususların sözleşmeye yazılması gerek şart değildir.

Sayın Ergin, Haluk Burcuoğlunun bu konudaki bir makalesinden alıntı yaptım. Hoca bu durumlarda sözleşmenin geçersiz sayılmaması gerektiğini düşünüyor ve diyor ki "... Öncelikle, asgari ücretin altında kalan ücretin bu düzeye yükseltilmesiyle, tavan ücretin aşılması halinde tavan ücrete indirmeyle, koşutluk ve dolayasıyla avukatlık sözleşmesinin tarafları arasında eşitlik daha iyi sağlanmış olacaktır. Öte yandan, bu düşüncenin yaygınlaşması halinde, avukatlık sözleşmesinde asgari ücretin altındaki ücretle yetinilebileceği kanısı da yaygınlaşacak ve asgari ücretin getiriliş amacının kolayca dışına çıkılabilecektir..."
Ayrıca Sayın Kocabaş'ın aktardığı karardaki olayda avukatın başlangıçta hiç ücret almadığını da hatırlayalım. Eğer bu durumlarda sözleşme geçersiz sayılsa idi o zaman bu olayda da Yargıtay buna hükmederdi diye düşünüyorum.
Benim aklımda da sadece aradaki farkı mı yoksa başarılı olunmuşcasına kalan ücretin tamamını mı isteyebilirim şüphesi var ancak gene de tamamının istenmesi fikrine -doğal olarak - daha sıcak bakıyorum.
Old 29-05-2014, 15:28   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Tekin


Sayın Ergin, Haluk Burcuoğlunun bu konudaki bir makalesinden alıntı yaptım. Hoca bu durumlarda sözleşmenin geçersiz sayılmaması gerektiğini düşünüyor ve diyor ki "... Öncelikle, asgari ücretin altında kalan ücretin bu düzeye yükseltilmesiyle, tavan ücretin aşılması halinde tavan ücrete indirmeyle, koşutluk ve dolayasıyla avukatlık sözleşmesinin tarafları arasında eşitlik daha iyi sağlanmış olacaktır. Öte yandan, bu düşüncenin yaygınlaşması halinde, avukatlık sözleşmesinde asgari ücretin altındaki ücretle yetinilebileceği kanısı da yaygınlaşacak ve asgari ücretin getiriliş amacının kolayca dışına çıkılabilecektir..."

Ayrıca Sayın Kocabaş'ın aktardığı karardaki olayda avukatın başlangıçta hiç ücret almadığını da hatırlayalım. Eğer bu durumlarda sözleşme geçersiz sayılsa idi o zaman bu olayda da Yargıtay buna hükmederdi diye düşünüyorum.
Benim aklımda da sadece aradaki farkı mı yoksa başarılı olunmuşcasına kalan ücretin tamamını mı isteyebilirim şüphesi var ancak gene de tamamının istenmesi fikrine -doğal olarak - daha sıcak bakıyorum.

Burcuoğlu'nun alıntısı benim yazdıklarıma ters değil. Kısaca "Sözleşme geçersiz ise AAÜT uygulansın, %25'i aşan bir oran kararlaştırılmışsa %25 verilsin" demiş. Mevzuata uygun olanı yazmış zaten. Sizin sorunuzda %25'i aşan bir durum yok, sanırım.

Daire kararına bu kadar takılmayın. Halen daireler arasında aynı konuda farklı kararlar verilebiliyor. Sunulan kararda "hak edilen avukatlık ücretinin" hangisi olduğuna dair bir açıklık bulunmamaktadır. Bozmadan sonra mahkeme neye karar verdi, onu da merak ettim.
Old 29-05-2014, 16:08   #13
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Burcuoğlu'nun alıntısı benim yazdıklarıma ters değil. Kısaca "Sözleşme geçersiz ise AAÜT uygulansın, %25'i aşan bir oran kararlaştırılmışsa %25 verilsin" demiş. Mevzuata uygun olanı yazmış zaten. Sizin sorunuzda %25'i aşan bir durum yok, sanırım.

Daire kararına bu kadar takılmayın. Halen daireler arasında aynı konuda farklı kararlar verilebiliyor. Sunulan kararda "hak edilen avukatlık ücretinin" hangisi olduğuna dair bir açıklık bulunmamaktadır. Bozmadan sonra mahkeme neye karar verdi, onu da merak ettim.

Doğrusu ben de daha açık bir kararı tercih ederdim ancak sözleşmeye göre değil de AAÜT'ne göre bir miktara hükmedilecek olsa bu açıkça belirtilirdi diye düşünüyorum.
Neyse en azından bir miktar daha alabileceğim kesin gibi. Sadece miktar ne olmalı o belirsiz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Asilin Sulh Nedeniyle Davadan Feragati Halinde Vekalet Ücreti avcetin Meslektaşların Soruları 5 17-02-2015 12:31
Davacı Asilin Feragati tiyerianri Meslektaşların Soruları 1 30-05-2013 10:38
Davacı asilin feragati ve ücreti vekalet ALAMUT Meslektaşların Soruları 4 25-04-2011 16:32
Alacaklı Asilin İcra Dosyasından Feragati İle Avukatın Vekalet Ücreti Sorunu LePapillon Meslektaşların Soruları 5 26-05-2010 19:54
Asilin Davadan Feragati - Ücret Sözleşmesi - Vekalet Ücreti AV.SONER GÜMÜŞKAYA Meslektaşların Soruları 8 07-10-2007 17:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08116293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.