Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapusuz TaŞinmaza Vakİ MÜdahalenİn Menİ-acİl!!!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-10-2007, 15:09   #1
Av.bozkara

 
Önemli Tapusuz TaŞinmaza Vakİ MÜdahalenİn Menİ-acİl!!!

Sevgili Meslektaşlarım,

Müvekkilimin kızı bundan bir kaç ay önce vefat ediyor. Kız ölmeden önce babasına (yani müvekkilime) tapusu olmayan evini noterden yaptıkları satış sözleşmesi ile devrediyor. Bu arada vefat eden kız imam nikahı ile evlidir. Kızın ölümünden sonra damat evde oturmaya devam eder ve müvekkilimin evi boşalt taleplerine olumsuz cevap verir. Ayrıca evdeki tüm eşyalar da müvekkilin kızına aittir. Damat evlenirken eve hiçbir eşya getirmemiştir. Bu durumda müvekkil hem damadı tapusu olmayan bu evden çıkartmak istemekte, hem de eşyaları almak istemektedir.

Müvekkil damadı evden çıkartmak için Valiliğe başvuruda bulunmuş, ancak valilik evin tapusuz olması, ayrıca çocuk parkı olarak ayrılan kısımda kalması,damadın evde uzun süredir oturması sebeplerine dayanarak müvekkilin men talebini reddetmiştir.

Bu halde tapusuz eve vaki müdahalenin menini talep etmek imkanımız olmadığına göre ne yapabiliriz?

Saygılarımla
Old 08-10-2007, 16:59   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 3091
Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun

Kabul Tarihi: 04.12.1984
R.G. Tarihi: 15.12.1984
R.G. No: 18606

Amaç ve Kapsam

Madde 1 - Bu Kanun; gerçek veya tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlar.

(…)

Başvuru

Madde 3 - Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya, o taşınmaz malın zilyedi, zilyed birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir.

Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır.

Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir.

Vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.
Old 08-10-2007, 19:40   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Zilyetliği vaki müdahalenin önlenmesi ( Davalının dava konusu taşınmazdan uzaklaştırılması suretiyle ) davası açılır.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/8-1013

K. 2001/764

T. 24.10.2001

• GÖREV ( Zilyetliğin korunması davalarında )

• ZİLYETLİĞİN KORUNMASI DAVALARINDA ( Görev )

• ECRİMİSİL ÖDENEN TAŞINMAZA MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ TALEBİ ( Görev )

743/m.6,896

1086/m.8/II-3

ÖZET : Taşınmaz malın zilyetliğin korunması ile ilgili davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı kanun hükmü gereği olup, bu kural münhasır görev kuralı niteliğindedir.
DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 1.7.1999 gün ve 1998/1953 - 1999/884 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29.5.2000 gün ve 2000/3769 - 4510 sayılı ilamı;
( ... Dilekçedeki anlatımlara ve dosya kapsamına göre dava, tapusuz taşınmaza davalıların müdahaleleri sonucu M.K.nun 894 - 897.** maddeleri hükmü uyarınca zilyetliğe vaki müdahalenin önlenmesi talebine ilişkindir. Bu haliyle dava, M.K.nun 896. maddesine dayanan ve davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyetine yöneltilen ihlalin mahkeme kararıyla ortadan kaldırılması ( tecavüzün ref'i ) talebini taşıyan zilyetliğin korunması niteliğindeki zilyetlik davasıdır. Bu durumda HUMK.nun 8/II-3 maddesi hükmüne göre taşınmaz malın zilyetliğin korunması ile ilgili davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı Kanun hükmü gereği olup, bu kural münhasır görev kuralı niteliğinde bulunduğundan davaya bakmak Sulh Hukuk mahkemesinin görevi cümlesinden bulunmakla, mahkemece, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken görevsizlikle davanın reddine karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kadimden beri nizasız ve fasılasız olarak zilyetlik ve tasarruf altında bulundurulduğu ileri sürülen taşınmaza yönelik müdahalenin önlenmesi ve bu müdahale nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin, dava konusu taşınmazın keşif yoluyla belirlenen değerine göre, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesine dayalı görevsizlik kararı, Özel Daire'ce yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, Antalya Merkez Çağlarca Köyü'ndeki 300 - 350 metrekare mesahalı, tel evla ile çevrili, içinde tek katlı ev bulunan taşınmazın kadimden beri davacının nizasız ve fasılasız zilyetliği altında bulunduğunu, davalıların, davacının yokluğundan yararlanarak taşınmaz etrafındaki tel evlaları söküp, taşınmaza girdiklerini ve içerisinde bulunan ağaçlarla sebzelere zarar verdiklerini ileri sürmüş; taşınmaza yönelik müdahalenin önlenmesine ve bu müdahale sonucunda oluşan zarardan dolayı 80.000.000.- TL. tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığı uyuşmazlık konusu değildir.
Davacının sunduğu ecrimisil ihbarnamesinden de, Antalya Defterdarlığı'nın, Hazine'ye ait olduğu iddiasıyla dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacıdan ecrimisil talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan keşif sonucunda fen memuru tarafından düzenlenen 18.6.1999 günlü raporda, dava konusu taşınmazın Çağlarca Köyü 379 nolu mera parseli içerisinde kaldığı belirtilmiştir.
Gerek dava dilekçesindeki açıklamalar ile sonuçtaki istek ve gerekse, taşınmazın yukarıda değinilen nitelikleri itibariyle, görülmekte olan davanın Medeni Kanun'un 896. maddesine dayalı, zilyetliğe yönelik müdahalenin önlenmesi ( zilyetliğin korunması ) davası olduğu ve bu nedenle davaya bakma görevinin, HUMK.nun 8/II-3. maddesi hükmü uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dosyanın Hukuk Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında da, bu yönden tam bir görüş birliği oluşmuştur.
Görüşme sırasında bir kısım üyelerce, dava konusu taşınmazla ilgili olarak kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava bulunduğunun davalılar vekilince cevap dilekçesinde ileri sürülmesine rağmen, yerel mahkemenin savunma üzerinde durup, gerekli araştırmayı yapmamış olması nedeniyle, direnme kararının bu yönden bozulması gerektiği yolunda görüş bildirilmiştir.
Gerçekte de, davalılar vekili, 11.11.1998 günlü cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazla ilgili olarak Kadastro Mahkemesi'nde görülmekte olan bir davanın varlığından söz etmiş ve buna dayanarak davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesi'ne ait bulunduğunu savunmuştur. Ne var ki, gerek cevap dilekçesinde ve gerekse yargılamanın sonraki aşamalarında, varlığı ileri sürülen bu davanın mahkemesi ve dosya numarası bildirilmemiştir.
Medeni Kanun'un 6. maddesi hükmü uyarınca, her taraf, kendi iddiasını ispatla yükümlüdür. Açıklandığı üzere, davalılar vekili, kadastro mahkemesinde dava konusu taşınmazla ilgili olarak görüldüğünü ileri sürdüğü davayla ilgili olarak hiçbir açıklamada bulunmamış; bu yönü ispatlayamamış, beyanı mücerret bir iddiadan ibaret kalmıştır.
Bu durumda, ileri sürenince dayanakları gösterilmeyen bu iddiaya itibar edilmesi için bir neden bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği gerekçesinde oyçokluğu ile karar verildi. (KAZANCI)

** TMK md. 981-984
Old 09-10-2007, 08:30   #4
Av.bozkara

 
Varsayılan

Müvekkilin kızının malları (evde yer alan buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası,koltuk takımları) damat tarafından kullanılmakta, bu malları da almak istiyor. Burada zilyetliğe vaki müdahalenin meni davasından ayrı olarak sebepsiz iktisap davası açacağım. Bu davanın öncesinde damadın malları kaçırma ihtimali çerçevesinde bir tespit yaptırıp; evdeki eşyaları tespit ettirmek dava açısından sağlam olur diye düşünüyorum. Bir de müvekkilin kızının ölümü ile ev haricindeki tüm eşyaları-malları yasal mirasçılarına kalıyor. Bu davanın yasal mirasçıların tamamı tarafından mı açılması gerekiyor? Yoksa mirasçılarından birinin açması yeterli mi?
Old 09-10-2007, 08:46   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Eşyalar hakkında zilyetliğin korunmasından ayrı olarak sebebsiz iktisaba dayalı (eşya) davası açılır.Eşyaların mevcut ise aynen değilse karşılarında gösterilecek bedelleri talep edilir.Tespit ve tedbir istenmesi yerinde olur.

Davalar terekenin ortak yararlarının korunması ile ilgili olduğundan mirasçılardan biri veya birkaçı tarafından açılabileceği kanısındayım.


Saygılarımla.
Old 09-10-2007, 08:54   #6
Av.bozkara

 
Varsayılan

Tecrübelerinizi ve engin bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Konuyla ilgili başka yargıtay kararına rastlarsanız ve buraya yazarsanız çok çok memnun olurum...

İyi Çalışmalar
Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapusuz TaŞinmaza Vakİ MÜdahalenİn Menİ-acİl!!! Av.bozkara Meslektaşların Soruları 0 08-10-2007 14:59
Tapusuz g.menkullerin taksimi avslh Meslektaşların Soruları 2 19-09-2007 14:36
Tapusuz Tarım Arazisi cesur_yürek Meslektaşların Soruları 2 19-09-2007 00:26
tapusuz taşınmazla ilgili müdahelenin men i davası ( ACİL...) av.utkan Meslektaşların Soruları 1 07-08-2007 20:07
Babanin ÇocuĞuna KarŞi AÇtiĞi MÜdahalenİn Menİ Davasi ugurkayasu Meslektaşların Soruları 3 08-06-2007 15:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04790711 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.