Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taşınmazın ihale ile satışından sonra ipoteğin aile mahkemesi kararı ile fek edilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2010, 23:09   #1
mehves

 
Varsayılan Taşınmazın ihale ile satışından sonra ipoteğin aile mahkemesi kararı ile fek edilmesi

Sayın meslektaşlarım;

İçinde bulunduğumuz karmaşık durum ile ilgili fikrinize danışmak gereği duydum.

Müvekkilim, evini bir bankaya ipotek vererek kredi almış. Daha sonra bu kredi borcu ödenmediği için banka ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçti ve taşınmaz ihale ile bir üçüncü şahsa satıldı. İhalenin feshi davası açtık. Davamız reddedildi. Temyiz ettik. Dosya Yargıtay'da.

Bu arada, müvekkilimin eşi aile mahkemesinde bir dava açarak, ipotek konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, kendisinin muvafakatı alınmadan tesis edilen ipoteğin fek edilmesi gerektiğini ileri sürüyor, iddiasını ispat ediyor ve aile mahkemesi de ipoteği fek ediyor.

Mahkeme kararı yazılma aşamasında iken, Yargıtay'daki ihalenin feshi davası onanıyor ve mahkemesine gönderiliyor.

Şimdi:

- Esas icra dosyasına açtığımız taleplerle ipoteğin fek edildiği bilgisini, mahkeme kararının örneğini sunduk, takibin durdurulmasını talep ettik. Esas icra dairesi, "ihale yapılmamışsa takibin durdurulmasına" karar vererek talimat icrasına talimat yazdı.

- Talimat icra dairesi de ihalenin yapıldığına ilişkin cevabını esas icra dairesine gönderdi.

- Ben, esas icra dairesinden "takibin iptaline karar verilmesi" gibi bir talepte mi bulunsam da bu olayı icra yargısına taşısam? İcra Müdürü ile düşündük, en doğru yol bu diye karar verdik. Müdür doğal olarak talebi reddedecek ve ben de şikayet yolu ile konuyu icra hakimi önüne taşımayı deneyeceğim.

Çünkü sonuçta ipotek fek edildi ve takibin dayanağı kalmadı ( yalnız karar kesinleşmedi ). Benim amacım, ipoteğin fekki kararı kesinleşinceye kadar taşınmazın üçüncü kişi adına tescilini bekletebilmek. Bunun için ihalenin feshi davasında karar düzeltme de yapacağım ama ipoteğin fekki, ihalenin feshi için yeterli bir sebep olmayacaktır.

Benim yapmam gereken şey takibin iptaline ilişkin bir karar alabilmek diye düşünüyorum. Bunu yapabilmenin yolu da ancak bir şikayet ile takibin iptalini istemek ve gerekirse bir tedbir kararı alarak ipoteğin fekki davasının kesinleşmesinin beklenilmesini sağlamak olmalı...

Daha farklı görüşte olan, bana ışık tutabilecek meslektaşlarımdan fikirlerini bekliyorum.
Old 20-10-2010, 10:31   #2
primavera

 
Varsayılan

İpoteğin fekki kararına dayanarak tedbir almak mümkün değilmidir acaba yani ipoteğin fekki kararı kesinleşinceye kadar tapuda tescil önlenemez mi? Çok ilginç bir konu cevapları bende merakla bekliyorum.
Old 20-10-2010, 15:04   #3
mehves

 
Varsayılan

Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Yani bir tedbir kararı alabilmeliyim. Ama nereden? En akla yatkın olanı icra hukuk mahkemesi oluyor. Oraya da başvurabilmem ancak bir şikayet suretiyle olabilir. Genel bir dava açma şansım yok bu konuda diye düşünüyorum. Genel dava sonucunu almışız zaten ipoteğin fekki kararı ile. Önemli olan icra takibinde bir sonuç yaratabilmek fek ile ilgili. O da icra hukuku çerçevesinde olabilir. Bu durumda tek yol icra hukuk mahkemesinden tedbir kararı diye düşünüyorum ama alabilir miyim emin değilim... Üçüncü kişinin hakkı diye çıkacaklar karşıma, ya da ihale kesinleşince yapacak bir şey yok diye... düşünüyorum...
Old 26-02-2012, 17:23   #4
mehves

 
Varsayılan Yargıtay yerel mahkeme yerine geçip olaya nokta koydu!!

Sayın meslektaşlarım;

Daha önceki mesajımda bahsettiğim "ilginç" olayda ilginçliklerin ardı arkası kesilmedi. İlk mesajımda kaldığım yerden hukuki süreci özetlemekle başlayayım:

1. İlk mesajımda bahsettiğim tescilin önlenmesini sağlamak açısından, icra müdürlüğünden takibin iptali talebinde bulundum. Elbette icra müdürlüğü talebimi reddetti. Ben de şikayet yoluyla icra hakimliğine başvurdum.

2. İcra hakimliği ipoteğin fekkine ilişkin kararın kesinleşmesine kadar takibin durdurulmasına karar verdi.

3. Bu arada ihalenin feshi davasının reddine ilişkin kararı temyiz etmiştik ya, o onama geldi. Biz de tashihi karar talebinde bulunduk. Dolayısıyla taşınmazın aynına ilişkin olduğu için ihalenin feshine ilişkin karar kesinleşmeden tescil yapılamadı. Bizim dileğimiz ipoteğin fekki davasının temyiz sonucunun, ihalenin feshi kesinleşinceye kadar dönmesiydi.

4. Ama dileğimiz gerçekleşmedi. İhalenin feshine ilişkin karar, tashihi karar istemimizin reddi ile kesinleşti. Derhal iadei muhakeme istedik. Her ne kadar kesinleşmemiş de olsa ipoteğin fekkine ilişkin bir karar var dedik.

5. İcra mahkemesi elbette iadei muhakeme talebimizi reddetti, biz de temyiz ettik. Henüz Yargıtay'dan dönmedi.

6. İhalenin feshinin reddine ilişkin karar kesinleştiği için üçüncü kişi talimat icra dairesine başvurarak tescil istedi. Talimat icra dairesi, icra mahkemesinin "takibin durdurulmasına" ilişkin kararı var, ben tescil kararı veremem dedi.

7. Üçüncü kişi talimat icra dairesinin kararına karşı şikayet yoluna başvurdu. İcra mahkemesi takibin durdurulması kararı kesinleşmiş ihalenin sonucunu etkilemez, tescil yapılmalı dedi. Tabii kararı temyiz ettik ama usulen... Sonuç alabileceğimiz yanı olmadığını biliyoruz. Gene de belli olmuyor, sonuç alınamaz denilen nelerden ne sonuçlar çıkıyor ki bundan sonraki iki bendi buna göre okumanız tavsiye olunur))

8. Üçüncü kişinin tescil talebi yerine getirildi ve taşınmaz üçüncü kişi adına tescil edildi. Bunun üzerine esas icra dairesi müvekkile tahliye emri gönderdi!!

9. Usulen bir şikayette bulunduk tahliye emrine karşı. Sonuç alacağımızı sanmıyorduk. Çünkü olay ortada, tescil yapılmış. Ama beklemediğimiz oldu, icra mahkemesi dedi ki, kadına tanınan hak bir ayni haktır. Değil mi ki, icra ihalesi ile satılan taşınmazda üçüncü kişi kiracının tahliyesi dahi mümkün değildir, lehine ipoteğin fekki kararı verilen kadının tahliyesi hiç mümkün değildir. İpoteğin fekki kararının kesinleşmesi beklenmelidir. Ancak dedi icra mahkemesi, üçüncü kişi de mağdur edilmemelidir, ecrimisil talep hakkı saklıdır!!!

10. Biz şaşkın, ipoteğin fekki kararının temyiz sonucunu bekliyoruz. Bu arada merak ettiğimiz bir konu vardı: Ya ipoteğin fekki kararı onanırsa Yargıtay tarafından, ila nihaye tahliye edemeyecek mi üçüncü kişi kadını??? Sonuçta artık tescil yapılmış. Yolsuz bir tescil de yok. İcra ihalesinden alan kişinin kötüniyeti ileri sürülemez. ... Derken Yargıtay öyle bir karar verdi kiii... Her şey pıt diye çözüldü. Kararı ibreti alem olsun diye buraya aktarıyorum:

... DAVACI; EŞİNİN MALİK OLDUĞU AİLE KONUTU OLARAK KULLANILAN TAŞINMAZ ÜZERİNE EŞİNİN ORTAK OLDUĞU ŞİRKETİN KULLANACAĞI KREDİLERİN TEMİNATI OLMAK ÜZERE DAVALILARDAN ... BANKASI LEHİNE İPOTEK TESİS EDİLDİĞİNİ, BU İŞLEME RIZASININ OLMADIĞINI İLERİ SÜREREK İPOTEĞİN KALDIRILMASINI İSTEMİŞ; MAHKEMECE İSTEK KABUL EDİLMİŞTİR. İPOTEK 20.09.2007 TARİHİNDE TESİS EDİLMİŞ, DAVA 04.02.2010 TARİHİNDE AÇILMIŞTIR. İPOTEK TESİSİ EDİLEN TAŞINMAZ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE YAPILAN TAKİP SONUCU 16.10.2009 TARİHİNDE CEBRİ İCRA İLE SATILMIŞ, DAVALI ...'NIN AÇTIĞI İHALENİN FESHİ DAVASI DA REDDEDİLİP 09.06.2011 TARİHİNDE KESİNLEŞMİŞTİR. TÜRK MEDENİ KANUNU'NUN 194. MADDESİ GEREĞİNCE İŞLEM DİĞER EŞİN RIZASINA BAĞLI OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR. DAVA KONUSUZ HALE GELMİŞTİR. AÇIKLANAN SEBEPLERLE KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ŞEKLİNDE KARAR VERİLMEK ÜZERE HÜKMÜN BOZULMASI GEREKMİŞTİR...

Ne diyor Yargıtay? Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar ver diyor...

Ben kararın düzeltilmesini elbette isteyeceğim. Bu kararda çok fazla sorun olduğu kanaatindeyim. Esas itibariyle Yargıtay, konuyu kökten çözmek ve devamındaki muhtemel dava ve ihtilaflara da yolu kapatmak istemiş. Örneğin ipoteğin fekki kararı onandığı takdirde uygulanamayacak olması ama davacının bankaya karşı bir zarar tazmini talep hakkı doğacağı... Ya da muhtemel bir yolsuz tescil davasının açılmasını... Yukarıda bahsettiğim tahliyenin mümkün olmaması sonucunun doğması... gibi bir çok ihtilafı Yargıtay bir kaç cümle ile çözmüş oldu.

Gene de Yargıtay'ın usuli sınırlar içerisine kalıp, dava konusu olay etrafında gerekli kararı vermesini, belki usulen üçüncü kişinin hakkının da incelenmesi gerektiği ve bu yönden yerel mahkemenin eksik inceleme yaptığı gibi bir usuli bozma ile yerel mahkemeye yargı yetkisini tanıması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür davalarla ilgili olarak Yargıtay üzerinde bankaların baskısının olduğunu da düşünüyorum açıkçası. Bu karar kesinlikle sadece davalı bankanın kurtarılması operasyonu gibi görünüyor bana. Şahsi görüşüm

Meslektaşlarımın elinde Yargıtayın yerel mahkeme yerine geçip esasa ilişkin karar veremeceyeceği yönünde içtihatlar var mıdır? Ben iki gündür böyle bir karara rastlayamadım. Bulabilirsem bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

Herkese iyi çalışmalar dilerim.
Old 02-01-2014, 15:04   #5
Av.Aynur Erişgin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım aynı durum benim de başıma geldi. Dava devam ederken ihale kesinleşti. Yargıtay'da ipoteğin fekkine ilişkin kararı bozdu. İhale alıcısı da banka. Ortaya şöyle bir durumda çıkıyor aslında. Eş ipoteğin kaldırılması davasını ihaleyi öğrendikten sonra açabiliyor. Çünkü öncesinde eşin ipotekten ya da ihaleden haberi yok. Bu durumda TMK 194. maddenin geçerliliği de kalmıyor bence. Sizin bozmadan sonraki süreciniz nasıl sonuçlandı. Bilgilendirseniz sevinirim.

İyi çalışmalar dilerim...
Old 03-01-2014, 16:16   #6
mehves

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Bizim davamızda ipoteğin fekki kararını Yargıtay bozmuştu dediğim gibi. Daha sonra karar düzeltme istedik, reddedildi. O arada tahliyeyi resmi yoldan yapamadılar. Ecrimisil de alamadılar. Hala ecrimisile ilişkin dava da devam ediyor. Müvekkil evi tahliye etti neticede.

Kararın bozulması kesinleştikten sonra, yerel mahkeme Yargıtay kararına uydu. Ancak, dedi ki, bize göre haklı olarak, tamam, dava konusuz kaldı, ama dedi, davanın açılmasına sebebiyet veren, ipoteği usule aykırı şekilde tesis eden bankadır. Bu nedenle banka aleyhine vekalet ücretine hükmediyorum.

Tabii banka temyiz etti. Yargıtay bu kararı da bozdu. Ancak gerekçesinde tamamen üçüncü kişinin iyiniyetine vesair dayandı. Şu anda yerel mahkemede bu nedenle yargılama halen devam ediyor. Yani vekalet ücreti kısmından
Old 05-01-2014, 01:07   #7
Av. Ümit

 
Varsayılan

Sayın Mehves, Yargıtay kararının tam metnini yayınlayabilirmisiniz.
Old 10-05-2017, 15:45   #8
Stajyer Av. Ysf

 
Varsayılan

Merhabalar ilgili olduğu için sorumu bu başlık altında sormak istiyorum.

Davacı tarafından açılan ipoteğin fekki davası reddedilmiş ancak karar henüz kesinleşmemiştir. Bu durumda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması mümkün müdür? Kararın kesinleşmesi beklenmeli midir?
Old 02-06-2017, 20:56   #9
İzzet Hamle

 
Varsayılan İpoteğin fekki davasında aile mahkemesi icra yönünden tedbir verebilir mi

Aile mahkemesi ipoteğin fekki davasında icra takibinin durdurulmasına karar verebilir mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yapılmış olan ihale dayanağı ipoteğin paraya çevrilmesi takibinin iptali aritelline Meslektaşların Soruları 3 09-12-2011 12:21
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’de Aile İçi Şiddetle İlgili (Opuz) Kararı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 22-07-2009 08:48
İcra Satışından sonra haciz philomelion Meslektaşların Soruları 10 30-11-2007 21:44
Noter satışından sonra satıcının sorumluluğu av.evren Meslektaşların Soruları 0 13-06-2007 09:53
ihale ile satın alınan taşınmazın tahliyesi m.a.günay Hukuk Soruları 0 28-04-2007 19:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03287005 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.