Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yibk Ariyorum

Yanıt
Old 20-08-2014, 17:48   #1
Avukat Safiye

 
Varsayılan Yibk Ariyorum

24.9.1971 gün 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını arıyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Konu sigortacının rücu alacağında zamanaşımı
Old 21-08-2014, 11:47   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Safiye
24.9.1971 gün 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını arıyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Konu sigortacının rücu alacağında zamanaşımı

Yazdığınız esas ve karar numaraları yanlış olmalı.
Old 21-08-2014, 12:29   #4
Avukat Safiye

 
Varsayılan

Suat Bey,
İlginize teşekkür ederim. Yargıtay kararındaki karşı oy yazısında geçiyor. Bu yönde ben de YİBK sunmuştum ama bunu belirtmiş. Aynı şekilde aşağıdaki kararda da bu geçiyor.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E:2003/8694 - K:2003/9872
Esas no: 2003/8694
Karar no: 2003/9872
Tarih: 27.10.2003
• İTİRAZIN İPTALİ ( Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu İstemine Dayalı İtirazın İptali Davası Olması )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• HALEFİYET İLKESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• ZAMANAŞIMI DEF'İ ( Somut Olayda Zamanaşımının Dolduğunu Dikkate Almayan Yerel Mahkemenin Kararının Hukuka Aykırı Olduğunun Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
ÖZET :
Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir.
DAVA :
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.10.2002 tarih ve 2002/271 - 2002/1059 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi yapılan araca davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak çarpması ile meydana gelen hasarın sigortalıya ödendiğini, yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, tazminatın fahiş olarak istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle, faiz miktarına göre davanın kısmen kabulü ile takibin 501.696.223.-TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, T.R.T. Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayanılarak, sigortalının halefi sıfatıyla açılmıştır. Davacı sigorta şirketi ile davalılar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmamaktadır. Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumlu-luğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.
Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir iken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı T.... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 21-08-2014, 12:40   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Safiye
Suat Bey,
İlginize teşekkür ederim. Yargıtay kararındaki karşı oy yazısında geçiyor. Bu yönde ben de YİBK sunmuştum ama bunu belirtmiş. Aynı şekilde aşağıdaki kararda da bu geçiyor.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E:2003/8694 - K:2003/9872
Esas no: 2003/8694
Karar no: 2003/9872
Tarih: 27.10.2003
• İTİRAZIN İPTALİ ( Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu İstemine Dayalı İtirazın İptali Davası Olması )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• HALEFİYET İLKESİ ( Sigorta Rücu Davalarında Zamanaşımı Halefiyet İlkesi Açısından Sigorta Ettirenin Açacağı Davanın Tabi Olduğu Zamanaşımına Göre Belirlenmesi )
• ZAMANAŞIMI DEF'İ ( Somut Olayda Zamanaşımının Dolduğunu Dikkate Almayan Yerel Mahkemenin Kararının Hukuka Aykırı Olduğunun Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
ÖZET :
Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir.
DAVA :
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.10.2002 tarih ve 2002/271 - 2002/1059 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi yapılan araca davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak çarpması ile meydana gelen hasarın sigortalıya ödendiğini, yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.... Genel Müdürlüğü vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, tazminatın fahiş olarak istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle, faiz miktarına göre davanın kısmen kabulü ile takibin 501.696.223.-TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, T.R.T. Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayanılarak, sigortalının halefi sıfatıyla açılmıştır. Davacı sigorta şirketi ile davalılar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmamaktadır. Tazminatın kaynağını Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 ve devam eden maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumlu-luğu oluşturmaktadır. Sigorta rücu davalarında zamanaşımı 24.09.1971 gün ve 165-102 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, halefiyet ilkesi açısından sigorta ettirenin açacağı davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre belirlenmelidir.
Karayolları Trafik Kanunu'nun 109 ncu maddesinde 2 yıllık zamanaşımı öngörülmüş olup, bu süre sigortalıya halef olan sigorta şirketi açısından da kaza tarihinden itibaren başlar. Somut olayda tazminatı doğuran kaza 01.06.1999 tarihinde olmuş ve icra takibi 04.06.2001 tarihinde başlamıştır. Sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresi 01.06.2001 tarihinde dolduğundan, davalı T.... Genel Müdürlüğü'nün süresinde yapılan zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekir iken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı T.... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu esas ve karar numarası doğru ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu, 1971 yılında 9 ayda 102 defa toplanıp yeni bir İBK çıkarmış olması gerekir. Tatil günlerini saymazsak Kurul iki günde bir toplanmış demektir. Bu da mümkün değildir.
Old 21-08-2014, 12:53   #6
Avukat Safiye

 
Varsayılan

Bu içtihada en yakın İçtihatları Birleştirme BGK 1970/2 E, 1972/1 K. 17.1.1972 var aynı konuda. 1970 esas ve 1972 karar yılı olduğuna göre 1971 esas ve karar yılı olan iki dosyayı birleştirip karar verilebilirdi.
Old 21-08-2014, 12:56   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Safiye
Bu içtihada en yakın İçtihatları Birleştirme BGK 1970/2 E, 1972/1 K. 17.1.1972 var aynı konuda. 1970 esas ve 1972 karar yılı olduğuna göre 1971 esas ve karar yılı olan iki dosyayı birleştirip karar verilebilirdi.
Ben de tam bu mesajınızda yazdığınız İBK'yı aktaracaktım. Siz de olduğuna göre gerek kalmadı.

Yazdığınıza katılıyorum. 1971 de aynı konuda bir İBK çıkmış olsaydı, 1972 yılında niye tekrar toplansın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bursada İŞ Ariyorum ESRA TUGAY Adliye Duvarı 0 20-04-2009 13:44
Bİr Karar Ariyorum Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 7 08-03-2007 19:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04221392 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.