Hakİmİn Taktİr Yetkİsİ Bumudur?

Arkadaşlar
17.03.2006 günü ......... X.İcra Ceza Mahkemesinde 2006/... Esas sayılı ceza dosyalarımın duruşması için mahkeme duruşma salonuna saatinde gittim.Duruşma salonunun da kalem memuru bulunmaktaydı Hakime hanım yoktu duruşma yapılmıyordu sebebini sorduğumda hakime hanımın talimatı ile ‘’dosyalara evrak üzerinden karar veriyoruz’’ dedi ben kendi dosyalarımı sorduğumda dosyalara baktı ve dosyalarımdan 2006/.... nolu dosyalarımın usulsüz tebliğden ret edildiğini belirttiler.
Ben kendi dosyalarımı tekrar incelediğimde dosyalarımdan 2006/.... in tebliğlerinin usulüne uygun olduğunu ve hatta icra ceza dosyasındaki tebliğlerin ve talimatların dahi dönmemiş olduğunu gördüm keza yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu memura belirttiğim de memur tarafıma’’Prensim olarak hakime hanım bizzat yapılmayan icra ödeme emirleri dışındakilerin ret edilmesi talimatını verdiğini belirtmiştir.Ayrıca 2006/... sayılı ceza dosyasına konu olan icra dosya nosu ...... X.İcra müd.2005/....... olması gerekirken dosya içinde 2005/..... nolu dosyanın bulunduğu görülmüştür hal böyle iken dahi yanlış icra dosyası içindeki tebligat dikkate alınarak bu dosya yönünden de ret kararı verilmiştir bu husus dahi hakimliğin dosyaları ne derece dikkatsizce incelediği yada incelemediğini açıkça göstermektedir.
Bunun üzerine 20.03.2006 tarihinde mahkeme hakimi ile esasen dosyaların incelenmesindeki eksiklik ve dikkatsizlik konusu ile ilgili olarak görüşmeye gittim yanımda Avukat Arkadaşım S.K. da bulunmaktaydı.
Hakim’e dosyaları da göstererek ret edilme gerekçelerinin eksik yada dikkatsiz inceleme sonucu olabileceğini ve bu hususta gerekli özenin gösterilmesini talep ettiğim esnada kendisi bana ‘’Kendisinin icra ceza işlemlerinde her zaman Borçlunun yanında bulunduğunu böyle bir ceza verilemeyeceğini , insanların böyle bir şekilde cezalandırılamayacağını mahkemenin bizim tahsilat yerimiz olamayacağını,sizin paralarınızı biz mi tahsil edeceğiz, biriken icra ceza dosyalarını kendisine göre bir yöntem ile erittiğini, müvekkillerimizin mal verirken düşünmelerini ve dikkatli mal vermelerini tavsiye etti ben de kendisine bir hakimin mevcut yasa varken kanun koyucu gibi hareket edemeyeceğini mevcut yasalara göre karar vermesini müvekkillerimizin mal verirken çek,senet gibi kıymetli evraklar aldığını ve bunlarında ödenmediği için mahkemeye müracaat ettiğimizi belirttim ve kendi dosyalarımı göstererek yanlışlık yapıldığını söyledim dosyaları inceledi ve ‘’ne yapalım karar verilmiş temyiz edin dedi’’ esasen dosyada verilmiş bir karar da bulunmamaktaydı sadece kapak üzerinde ‘’Ret’’ yazısı bulunmaktaydı duruşma zaptıda yoktu.Bu şekilde gayri ciddi bir tarzda verilen kararlar ile bu kere bizi temyiz yada itiraz yoluna yönlendirmesi hem yargının gecikmesi hem de adaletin yerini bulmaması sonucunu doğurmaktadır ki Borcunu ödemeyen borçlunun yanında olduğunu ve borçlular lehine kararlar verdiğini açıkça beyan eden böyle bir hakimin hakimlik mesleğinin onur ve haysiyetini de zedelediğini adaleti rencide ettiğini bu şekli ile hakimlik yapmasının dahi mümkün bulunmadığını düşünüyoruz.Şimdi kalemde ve hiçbir gerçek inceleme yapılmadan verilen bu tür kararlarla adaletin ne derece yerine geldiği ve böyle hakimlerle nasıl sağlıklı kararlar alınabileceğine siz karar verin.

Yaptığım araştırma da Hakim'in Yargıtay Tetkik hakimliğinden ....... İcra hakimliğine gönderildiğine ek olarak belitmeliyim....

Mesajınızdaki isimleri çıkardım. Burada tartışılması gereken olaydır, isimler değil. O nedenle forumu lütfen teşhir amaçlı ve cevap hakkı doğuracak şekilde kullanmayalım.

Evet tabi ki isimler değil ancak belirttiğim İcra mahkemesi hakiminin özellikle böyle bir tavır almış olması ve bunları şahit önünde açıkça belirtmesi bu şahsın hukuk ve hukuk ilkelerine nasıl baktığı ve kendi kendisine geliştirtirdiği bir adalet sistemi ile olayları çözmeye çalıştığını da göstermek gerekmezmi...bu hakimden dolayı mağdur olan bir çok meslektaşımızın olduğunu biliyorum....saygılarımla

Uğradığınız haksızlığa isyanınızı anlıyorum. Ancak takdir edersiniz ki, site olarak bir kişiye karşı bu tarz suçlama içeren bir mesajı internette teşhir edercesine yayınlayamayız. Burada ismi teşhir etmeden olayı konuşur ve eleştirebiliriz ancak suçladığınız kişiye karşı yaptırım uygulamanın yolu onu şikayet etmenizden geçer, internette ismini kötülemenizden değil.

Sitemize kaydolan herhangi bir kişinin sizin isminizi kötüleyen bir mesajı foruma attığını düşünürseniz, site olarak bu duruşumuzun sebebini anlayabilirsiniz. Takdir edersiniz bu tip bir mesajın doğru ya da yanlış olduğunu internette ortamında denetleme imkanımız yoktur, bu nedenle site içinde ismin teşhirine izin vermemiz mümkün değildir.

Çok haklısınız tabi ben belki biraz subjektif bakmış olabilirim olaya zaten bu hakim hakkında ütüm yasal mercilere ve Baro'ya da hem durumu bildirdim hemde şikayette bulundum.Yaşadığımız ve çalıştığımız zor şartlarda işleri daha da zorlaştıran ve kendi adaletini sağlamaya çalışan bir hakimden dolayı mağdur olduğunu tahmin ettiğim arkadaşlarımıza ve meslektaşlarımıza da duyurmak istedim yinede uyarılarınız için çok teşekkürler sonraki yazılar da mümkün olduğunca dikkat edeceğim,Selam ve Saygılar...Biçer hukuk

merhaba sayın biçer hukuk. bana kalırsa bu soruna üye bir hakim arkadaşımızın cevap vermesi çok daha uygun olur.

Merhaba.Yaşadıklarınıza ve uğradığınız haksızlığa üzüldüğümü belirtmek isterim.Yazınızı okuduktan sonra aklıma gelen bir olay ve aklıma takılan bir soru var.
Yaşadığım olay lisede; çok ciddi olan Muhasebe Öğretmenimiz bir konuyu anlattı ve bir soru sorup ne olması gerekir dedi.Parmak kaldırıp cevap hakkı istedim.Cevabımı söyledim ve bana konuyla ilgili kanunu söyledi ama ben düşüncemde ısrar ettim.Öğretmenim biraz gülümser gibi oldu ve tahtaya dönüp şu 2 paragrafı yazdı.
1.paragraf; cevabın çok mantıklı ama doğru cevap değil.Muhasebeninde kendine özgü kuralları vardır ve hiçkimse kanunun söylediklerinin dışında hareket edemez.
2.paragraf; olayın mantığını anladığın halde söylediklerde çok ısrarcı davrandığın için ilk yazılıda 5 puanını düşürücem 'dedi ve yaptı'.
Bu olayın bana öğrettiği gerçek yaşamda doğru olanı değilde doğru sandığımı yaparsam çizdiğim yolda benden 5 puandan daha başka VE daha fazla şeyler götürecek olmasıdır.
Merak ettiğim ise; siz hukukçuların işi çok zor. Hata kabul etmeyen konularda bildiğim kadarıyla 8 satten fazla çalışıyorsunuz (mesai saatlerinizin dışındada). Peki psikolog desteği alıyormusunuz. (Lütfen beni yanlış anlamayın bildiğim kadarıyla polislere bu tür uygulama yapılıyor). ''Böyle bir olay yaşanmasaydı herhalde bu soru aklıma gelmezdi. ''
Sürçü lisan ettiysem affola.SAYGILARIMLA.

Genellemek elbette yanlış olur.Ama çevremdeki avukatlardan gördüğüm kadarıyla sonucun kendi lehlerine olacağına o kadar şartlanıyorlar ki aksi durumları kabullenmeleri imkansız hale geliyor.Bu elbette yanlışları savunduğum manasına gelmiyor...

saygılarımla...

Sayın Suigeneris böyle bir şartlanma söz konusu değil 14 yıllık Avukatlık hayatımda da böyle bir şartlanmam olmadı ancak şekli bir suç olan Mal beyanın da bulunmama suçunun oluşmasında ve yargılamasında şekil kuralların yerine gelmesi gelmiş olması yeterlidir ancak Yargıtay Tetkik hakimliğinden İcra Hakimliğine getirilen bir hakimenin kendi adaletini yaratma ve kendine göre bir dosya eritme yolu bulduğunu iddia etmesi ve açıkça kanuna aykırı işlemi karşısında "gedin temyiz edin"savunması sizce doğrumudur dikkatinizi çekmek istediğim konu şekli bir suç içindir yoksa tabiki diğer konularda bu derece katı olmuyorum,"müvekkillerinin mal verirken düşünsün "bu hangi hukuk mantığına sıgar mal vermiş ve karşılığında çek veya senet almış olan bir esnaftan herhalde bankalar gibi müşterilerinden rehin veya ipotek almasını bekleyemezsiniz..,,,selam ve saygılar...Biçer Hukuk Bürosu....

sayın biçer,

Siz bu şekilde hareket etmişsiniz şeklinde bir ifadede elbette bulunmadım, bulunmam da.Ben sadece bu şekilde bi konu açılmışken bu konuyla ilgili kısmi bir tespitimi sizlerle paylaşmak istedim.

SAYGILAR...

Arkadaşlar....
Hakime Y.A hakkında Adalet Bakanlığı ceza İşleri genel müdürlüğüne yapmış olduğum şikayet hakkında 11.04.2006 tarihi itibarı ile cevap geldi ve aynen''şikayetimin hakimin yargı yetkisi ve taktir hakkı kapsamında olduğu bu hakkı kötüye kullandığına dair delil gösterilmediğini ve bunların kanuni yollara başvurmayı gerektirdiği ..........belirtilmiştir bunun yanında şahit huzurunda tarafıma sarf ettiği sözler konusunda ise en ufak bir değinmede dahi bulunulmamaktadır şimdi adaletin kimlerin elinde olduğuna siz karar verin bir de en sonda bu şikayet hakkında verilen bu karar aleyhine 60 günlük süre içinde Ankara idare Mahkemesinde dava açabileceğimide önermişler.... Eger bir Avukat hakkında şikayet olsaydı sizce ne olurdu......saygılarımla...Biçer Hukuk Bürosu......

merhaba,eminim en kısa sürede dava açılırdı)))bence idare mahkemesine kadar gitmeliydiniz,belki bu dava hakime hanım için hukuka herkesin saygılı olması gerektiğine dair bir tecrübe olurdu.Hakimlerin görevlerini kötüye kullanmalarının sınırı yok maalesef;takdir hakkı ile işin içinden çıkmaları da bence ayrı bir kötüye kullanma....