Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aracın yağ eksiltmesine karşı tüketici mahkemesine başvurulması

Yanıt
Old 13-09-2010, 11:47   #1
mba_28

 
Varsayılan Aracın yağ eksiltmesine karşı tüketici mahkemesine başvurulması

Arkadaşlar elimde 2010 model .... marka bir araç var ve alındığı günden itibaren yağ eksiltiyor. Bu duruma karşı Tüketici Mahkemesine başvuracağım. Bu sorun çoğu araçta da mevcut. konuyla ilgili karar örneği olan var ise bana yardımcı olabilkir mi? Şimdiden teşekkürler...
Old 14-09-2010, 15:55   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/14233
Karar: 2007/2558
Karar Tarihi: 23.02.2007

AYIPLI MAL DAVASI - ARACIN DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA BEDEL İADESİ VEYA BEDELSİZ TAMİR İLE TAZMİNAT İSTEMİ - ZAMANAŞIMININ GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİ - ARAÇTA ÜRETİM HATASI BULUNDUĞU VE ÜRETİM HATASI OLDUĞU

ÖZET: Üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. Herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır. Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.


(4077 S. K. m. 4) (4721 S. K. m. 2)

Dava: Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı şirketten 29.12.1999 tarihinde Honda CRV marka otomobil satın aldığını, ilk günlerden itibaren aracın ön düzeninde titremeler olduğunu, birçok defa yetkili serviste tamir edildiğini, aracın normal olduğu belirtilmesine rağmen arızaların giderilemediğini, kendinin oyalandığını ileri sürerek, aracın değiştirilmesine, olmadığı takdirde bedelinin ödetilmesine, bu da mümkün olmazsa bedelsiz tamir edilmesine ve uğranılan manevi zarar nedeniyle 2.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, değiştirme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanılarak açılmış olup, satılan aracın ayıplı imal edilmesinden ve tamiri ile ilgili olarak da ayıplı hizmet verilmesinden kaynaklanan aracın, <değiştirilmesi veya bedel iadesi veya bedelsiz tamir> ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı savunması ve mahkemece de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması karşısında, öncelikle somut olayda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; <ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet kabul edilir.> denildikten sonra, maddenin dördüncü fıkrasında da; satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uygun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının hile ile ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hükmü yer almaktadır.

Davalı tarafından satışa sunulan aracın satın alma tarihi olan 29.12.1999 tarihinden itibaren kısa bir süre sonra direksiyonda ve ön düzende titreme şikayeti ile davalının yetkili servisine başvurulduğu ve yetkili servis tarafından balans ayarı ile lastik rotasyonlarının yapıldığı, ancak, araçtaki sorunun devam etmesi üzerine davacının aynı nedenlerle müteaddit defalar servise başvurduğu ve servis tarafından ön düzen ayarı ve balans ayarı gibi geçici tedbirlerle sorunun giderilmeye çalışıldığı, nihayet 18.3.2005 tarihli iş emrinde de motor takozlarının değiştirildiği, ancak müşterinin isteği ile aks'ın değiştirilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

Olayın açıklanan gelişimi ve dosyadaki deliller karşısında araçta üretim hatası bulunup, bunun gizli ayıp olduğunda şüphe edilmemelidir. 18.2.2004 tarih ve 2004/4-29-83 Sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında da benimsendiği gibi, davalı satıcı onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma yoluyla aracı tamire çalışan servis elemanları istihdam edilmesinin sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Öte; yandan ve asıl önemlisi, üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. MK. nun 2. maddesi hükmü gereğince, herkes hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır.

Öyle olunca mahkemece, işin esası incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 23.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 14-09-2010, 15:56   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/8729
Karar: 2005/13684
Karar Tarihi: 22.09.2005

AYIPLI ARACIN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEMİ - ARAÇTA BELİRLENEN ARIZALARIN ARACIN İMALİNDE VE SATIŞ SIRASINDA BULUNUP BULUNMADIĞI - ARIZALARIN GİZLİ NİTELİKTE OLUP OLMADIĞI - EKSİK İNCELEME - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, araçta belirlenen bu arızaların aracın imalinde ve satış sırasında mevcut olup olmadığı, bu arızaların gizli nitelikte olup olmadığı ile kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile araştırılmalı, bu arızaların üretimden kaynaklanıp satış sırasında da mevcut olduğu ve gizli nitelikte olduğu tespit edildiğinde, davacıya aracın tamiri için götürdüğü yetkili servisin bu arızayı doğru olarak bildirmeyerek oyaladığı, dolayısı ile davalının zaman aşımı süresinden faydalanamayacağının kabulü ve işin esasına girilerek değiştirme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekir.

(4077 S. K. m. 4)

Dava: Taraflar arasındaki ayıplı aracın değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, 15.1.2001 tarihinde satın aldığı aracın kısa süre sonra yağ kaçırmaya başladığını, defalarca bu sorun nedeniyle servise götürülmesine ve her seferinde parça değiştirilerek sorunun giderildiği bildirilmesini rağmen giderilmediğini, araçtan beklediği faydayı sağlayamadığını öne sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, 4077 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçta yağ eksiltme sorunu bulunmadığını, defalarca izah edilmesine rağmen davacının yağ kontrolünü zamanında yaptırmadığını, garanti süresi olan 1 yılın dolduğunu, ayıplı olan bir aracın 3 yıl boyunca 80.000 km kullanılmasının teknik olarak mümkün olmadığını, aracın halen davacı tarafından kullanıldığını bildirerek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının 15.1.2001 tarihinde satın aldığı araç 27.3.2002 tarihinde arızalanınca, servise götürdüğü ve arka eksantrik keçesinin yağ kaçırmasından kaynaklandığı gerekçesiyle parçanın değiştirildiği, 28.10.2002 tarihide tekrar aynı problemle karşılaşınca arızanın turbodo olduğu yağ kaçırmanın bundan kaynaklandığının tespiti üzerine turbo ve turbo borunun değiştirildiği buna rağmen yağ eksiltme probleminin devam ettiği için birkaç ay sonra 3.12.2003 günü aracın motorunun değiştiği davacının dilekçeleri iş emirleri, 27.12.2002 ve 11.6.2003 tarihli davacı ihtarları ile 27.2.2003 ve 22.7.2003 tarihli cevabi ihtarlar ile taraflar arasındaki yazışmalardan davalının ortaya çıkan ayıbı kabul ettiği ve gidermeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 4/4 maddesinin son cümlesi hükmüne göre, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Öyle olunca araçta belirlenen bu arızaların aracın imalinde ve satış sırasında mevcut olup olmadığı, bu arızaların gizli nitelikte olup olmadığı ile kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile araştırılmalı, bu arızaların üretimden kaynaklanıp satış sırasında da mevcut olduğu ve gizli nitelikte olduğu tespit edildiğinde, davacıya aracın tamiri için götürdüğü yetkili servisin bu arızayı doğru olarak bildirmeyerek oyaladığı, dolayısı ile davalının zaman aşımı süresinden faydalanamayacağının kabulü ve işin esasına girilerek değiştirme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan hususlar gözardı edilerek eksik tahkikatla ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari Para cezasına karşı sulh ceza mahkemesine Vekaletnamesiz Itiraz... avenginakbaba Meslektaşların Soruları 14 03-08-2011 17:43
tüm süreleri kaçan ödeme emirlerine karşı vergi mahkemesine dava açma joker Meslektaşların Soruları 1 14-07-2010 19:12
Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilen dosyada vekalet ücreti kevser06 Meslektaşların Soruları 5 03-06-2010 10:53
idare mahkemesinin uyuşmazlık mahkemesine başvurulması gerekçesiyle verdiği red karar Av. S.E. Meslektaşların Soruları 5 19-05-2008 10:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03891110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.