Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hırsızlık suçundan da ceza verilebimesi için yeterli mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-10-2011, 22:27   #1
aykutyigit

 
Varsayılan hırsızlık suçundan da ceza verilebimesi için yeterli mi?

Sayın meslektaşlarım cevaplarınız için teşekkür ederim.
A şahsı 'iddiaya göre' bir eve girerek 15000 TL. değerinde ziynet eşyası çalıyor. Ama evin hiçbir yerinde (eşyaların çalındığı odada özellikle) parmak izi yok ! Sadece dolaptaki süt kutusunda şahsın tükürüğü tespit ediliyor.Ayrıca çalınan eşyalar ortada yok.Müvekkil de kesinlikle hırsızlık suçunu işlemedim diyor. Şimdi bu durumda bence hırsızlık suçu için yeterli delil yok. Olsa olsa k. dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur diye düşünüyorum.Hırsızlık suçu açısından ise şüpheden sanık yararlanır.Savunmayı bu doğrultuda yapmayı düşünüyorum.Acaba doğru mu?
NOT : Müvekkil sulh ceza yargıcı tarafından tutuklandı.Tutuklanma gerekçesi ise kaçma ve delilleri karartma şüphesi .
Old 10-10-2011, 22:59   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Öncelikle Sulh Ceza kararına 1 hafta içerirsinde itiraz etmenizi öneririm.Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, ve müvekkilinizin aleyhine evde herhangi bir şeye rastlanılmadığı için bence dediğiniz gib sadece konut dokunulmazlığını ihlalden ceza verilir diye düşünüyorum...
Old 10-10-2011, 23:00   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aykutyigit
Sayın meslektaşlarım cevaplarınız için teşekkür ederim.
A şahsı 'iddiaya göre' bir eve girerek 15000 TL. değerinde ziynet eşyası çalıyor. Ama evin hiçbir yerinde (eşyaların çalındığı odada özellikle) parmak izi yok ! Sadece dolaptaki süt kutusunda şahsın tükürüğü tespit ediliyor.Ayrıca çalınan eşyalar ortada yok.Müvekkil de kesinlikle hırsızlık suçunu işlemedim diyor. Şimdi bu durumda bence hırsızlık suçu için yeterli delil yok. Olsa olsa k. dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur diye düşünüyorum.Hırsızlık suçu açısından ise şüpheden sanık yararlanır.Savunmayı bu doğrultuda yapmayı düşünüyorum.Acaba doğru mu?
NOT : Müvekkil sulh ceza yargıcı tarafından tutuklandı.Tutuklanma gerekçesi ise kaçma ve delilleri karartma şüphesi .

Eve sadece süt içmek için mi girmiş? Ona, konut dokunulmazlığını ihlal ettiren saik nedir?
Saygılarımla.
Old 10-10-2011, 23:03   #4
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sayın aykutyigit,

Sorunuzu ve akabinde yaptığınız yorumdan çıkan sonuç; Müştekinin evine hırsız girmiştir ancak o hırsız müvekkilim değildir. Zira ziynet eşyasının çalındığı oda da parmak izi veya benzeri bir iz bırakmamış sadece dolapta tükürüğü çıkmıştır.

Yani müvekkilim eve girmiş ancak birşey çalmamıştır. Hırsızlığı yapanın kim olduğunu da bilmiyoruz!

Siz buna inandıysanız yorum yapmamızın anlamı yok

Şaka bir yana, anlatımlarınız neticesinde müvekkilinizin hırsızlık suçundan ceza alma ihtimali kuvvetle muhtemel.

Ayrıca müvekkilinizin parmak izinin evde çıkmamasına rağmen tükürüğü için teste tâbi tutulduğuna göre dosya kapsamında aleyhinize başkaca delillerin bulunduğu kanaatindeyim. (örneğin kamera, tanık anlatımı v.s)

İyi çalışmalar.
Old 11-10-2011, 07:42   #5
aykutyigit

 
Varsayılan

kamera ya da tanık vs. başka hiçbir delil yok. Sadece buzdolabındaki dna izi var.İnanıp inanmama değil syn. akçadağ bu kanıt ile hırsızlıktan ceza alabilir mi dedim Cevabınızda alabilir dediniz .Cevaplarınız için teşekkür ederim
Old 11-10-2011, 08:24   #6
eser_29

 
Varsayılan

Benim anlamadığım bizim emniyet teşkilatı parmak izi arayıp bulamayınca bir de süt kutusunu inceleyelim, belki içeri giren şahıs süt içmiştir mi demiş ? Süt kabını inceleme gereğini neden duymuş? Süt kabı dolabın dışında, ağzı açık bir vaziyette mi bırakılmış ? Nasıl bir insan başkasının konutuna girdiğinde süt içme ihtiyacı duyar ki ! Sizin müvekkiliniz anladığım kadarı ile suç üstü yakalanmadı, bu durumda DNA'dan nasıl tespit ettiler müvekkilinizi ?
Old 11-10-2011, 08:33   #7
safa

 
Varsayılan

Bence olay esnasında başka yerde olduğunu kanıtlarsa belki ama kuvvetle muhtemel ceza alır.
Old 11-10-2011, 13:26   #9
üye38190

 
Çözüm

Öncelikle nasıl süt şisesinde müvekkilinize ait tükürük tespit ediliyor? Olayları bilen biri olarak siz müvekkiliniz o eve girerek konut dokunulmazlığını ihlali yönünde kanaat sahibiyseniz, hırsızlık suçunu işlemediği yönündeki savınızı neye dayandıracaksınız.??? Bu şekilde bir delil varsa hakimin gözünde şahıs artık konut dokunulmazlığını ihlal eden biri olmayacak. Bence savunmanızı yazarken tekrar bir düşünün..Ancak şu da bir gerçek sırf süt şisesinde tükürük de hırsız olduğuna da delil teşkil etmez..
Old 11-10-2011, 13:32   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Uğur İHTİYAROĞLU
Öncelikle nasıl süt şisesinde müvekkilinize ait tükürük tespit ediliyor? Olayları bilen biri olarak siz müvekkiliniz o eve girerek konut dokunulmazlığını ihlali yönünde kanaat sahibiyseniz, hırsızlık suçunu işlemediği yönündeki savınızı neye dayandıracaksınız.??? Bu şekilde bir delil varsa hakimin gözünde şahıs artık konut dokunulmazlığını ihlal eden biri olmayacak. Bence savunmanızı yazarken tekrar bir düşünün..Ancak şu da bir gerçek sırf süt şisesinde tükürük de hırsız olduğuna da delil teşkil etmez..

Orada ne amaçla bulunduğunu, ne işi olduğunu ceza yargılaması ve tecrübe kaidelerine uygun olarak savunmak durumundadır sanık. Müşteki ile yakınlığı olup olmadığı, eve girebilme kabiliyeti, nasıl (zorlama vs.) girdiği, gece vakti/gündüz vakti, sanığın sosyal konum ve durumu vs. vs. vs.
Old 11-10-2011, 17:35   #11
aykutyigit

 
Varsayılan

büyük ihtimalle ceza alacak.Çünkü sabıkası olmasa da devam eden ceza davaları var.Hakim de masum olduğu kanaatini uyandırmak çok zor olacak gibi.Ama elimizden geleni yapacağız
Old 12-10-2011, 12:02   #12
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

Sayın Güntay'ın da dediği gibi o evde olma nedeni çok önemli.Eğer ki eve devamlı gidip gelen birisi ise süt kutusunda tükrüğünün olması doğaldır.Ancak bu durumlar sözkonusu olmasa da tek başına bu delil hırsızlıktan mahkumiyete yeter delil değildr.Benzer bir davam var,henüz sonuçlanmadı.Şu karar işinize yarayabilir.
T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas: 1993/6-81
Karar: 1993/110
Karar Tarihi: 19.04.1993

HIRSIZLIK SUÇU - SANIĞIN SUSMA HAKKI - SÜKUT İKRARDAN GELMEZ - SUÇUN SÜBUTU ŞARTI

ÖZET: Ceza Yargılamasının amacı hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Sanığın savunmasının aksini kanıtlaması ondan beklenemez, kaldı ki CYUY.nın 135. maddesi uyarınca sanığın susma hakkı bulunmaktadır. Susma hakkını kullanan sanığın "sükut ikrardan gelir" deyişine dayanılarak suçu kabul ettiği söylenemeyeceği gibi, savunmasını kanıtlaması da istenemez. Sanığa yüklenen suçun sübuta erdiği yapılan yargılama sonucunda kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılmalıdır. Ceza Yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde mahkumiyet kararına yer yoktur. Bu ilke evrenseldir. O halde, sanığın üzerine yüklenen suçtan cezalandırılmasına yeterli ve inandırıcı kanıtlar elde edilmediğine göre direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.


(765 S. K. m. 491, 522) (1412 S. K. m. 135)

Dava: Hırsızlık suçundan sanık Aziz Ali Tokmakoğlu'nun TCY.nın 491/ilk, 522, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 67.500 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 30.11.1990 gün ve 142-1561 sayı ile verilen hükmün, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen;

Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce 12.12.1991 gün ve 7636-8382 sayı ile;

(Sanığın savunmasının aksine yüklenen suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden hükümlülüğüne karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel Mahkeme ise 1.5.1992 gün ve 77-466 sayı ile; Olay yerindeki inşaatın müteahhidi olan sanığın yandaki yıkılmış binaya ait 5.6.1985 günü kapatılan tesisattan bağlantı yaparak kaçak su kullandığının sabit olduğu, görüşüyle önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükümde sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "Onama" istekli 5.3.1993 gün ve 62851 sayılı tebliğnamesiyle, Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İncelenen dosyaya göre;

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın üzerine yüklenen suçun sübuta erip, ermediği hususundadır.

Sanık aşamalarda tutarlı ve samimi görülen savunmasında, "müteahhitliğini yaptığı Kastelli inşaata ait binanın inşaatında kaçak su kullanmadığını, inşaatın arası içerisinde açılan kuyudan çıkarttığı su ile inşaatı tamamladığını ve 1986 yılında teslim ettiğini" ileri sürmüştür.

Sanığın bu savunması, tanıklar Mustafa Kaval, Haydar Yaraman, Fevzi Ediz, Mustafa Aktaş tarafından da doğrulanmaktadır.

25.3.1987 günlü suç tutanağında, inşaatın yanındaki yıkık binaya ait tesisattan kaçak su kullanıldığı saptanmış ise de sanığın bu şebekeden su borusu çektiği veya çekilmesini azmettirdiği ya da çekilmiş borudan su kullandığı saptanamamıştır.

Ceza Yargılamasının amacı hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Sanığın savunmasının aksini kanıtlaması ondan beklenemez, kaldı ki CYUY.nın 135. maddesi uyarınca sanığın susma hakkı bulunmaktadır. Susma hakkını kullanan sanığın "sükut ikrardan gelir" deyişine dayanılarak suçu kabul ettiği söylenemeyeceği gibi, savunmasını kanıtlaması da istenemez. Sanığa yüklenen suçun sübuta erdiği yapılan yargılama sonucunda kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılmalıdır. Ceza Yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde mahkumiyet kararına yer yoktur. Bu ilke evrenseldir.

O halde, sanığın üzerine yüklenen suçtan cezalandırılmasına yeterli ve inandırıcı kanıtlar elde edilmediğine göre direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden direnme kararının
(tabii hakimlerimiz herzaman aksi yönde karar verseler de..)
Old 12-06-2020, 18:50   #13
imsel

 
Varsayılan

işçi 5 yıldır aynı işyerinde çalışmış işveren tarafından şubat ayında işten çıkarılıyor. iş yerinin anahtarını isteyince işçi kaybettiğini söylüyor.bir ay sonra gece 3 te sanayi sitesinde işyerinin kapısına çarpıyor ve bekçi gelince kazayla çarptığını söylüyor yarım saat işyerinin darabasıyla uğraşıp gidiyor.bu sırada bekçi devriye gezdiğinden bişey görmemiş.mayıs ayında gece 11 de arabasıyla gelip aracın kaputuna açıyor kamera kaydı var telefonun ışığını açarak işyerine giriyor ve içerdeki kameradan göründüğüne göre şalteri indiriyor ve 10 dakika sonra her iki kamera da tekrar kayda başlıyor.aynı olay haziranın 1 dede oluyor. bu sefer saat 20.00 sıralarında 10 dakika kamrayı devre dışı bırakıyor.müvekkil işyerinden yağların eksildiğini farkedip kamera kayıtlarını inceleyince işyerinden çıkarttığı işçinin olduğunu anlayınca bir arkadaşının olduğu arabada elinde kamera kayıtları olduğunu çaldığı yağların karşılığını getirdiğinde şikayetçi olmayacağını söylüyor.işçi de tanığın yanında kabul ediyor birkaç gün sonra görüşelim diyerek ordan ayrılıyor.tanık işçinin yüzünü görmmemiş.söylediklerini duymuş.müvekkil yaptığı araştırmada işçi ile arkadaşının bir lastikçiye arkadaşının arabasının olduğunu iddia ettikleri arabanın lastiğini yaptırmışlar ve karşılığını arabanın bagajından çıkardıkları 2 teneke yağla ödemişlerdir.lastikçi bunu mahkemede anlatmıştır.savcı nitelikli hırsızlık(zincirleme) ve nitelikli konutu dokunulmazlığını ihlalden dava açmıştır.
biz davaya bu aşamada dahil olduk.sanık 1.gittiğinde arabasını tamir ikinci gittiğinde de elbiselerini almak için gittiğini iddia etmiştir.arkadaşı ise yağların yayladaki tarım makinalarında kullanmak için aldıkları yağ olduğunu ve parası olmadığı için ödemeyi yağla yaptığını söylemiştir.sanık işyerine her iki girişinde de kamera kayıtlarını kapattığı için yağları içeriden çıkarttığına dair delil yok. lastikçide de iddiaya göre arkadaşına ait olduğu söylenen aracın bagajından verilmiştir.konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sorun olmasa da hırsızlık suçundan ispatı nasıl yaparız? burda delil yetersizliği sözkonusu olur mu?arabadaki tanık ve sanığın arkadaşı ilk celsede dinlenecek.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşçinin işyerindeki hırsızlık suçundan beraati ve kıdem tazminatı!! pamuk Meslektaşların Soruları 5 01-06-2009 16:24
Hakaret Suçundan Ceza Verildi, Temyize Gidilir Mi? MASSAN Meslektaşların Soruları 8 12-06-2008 14:48
KOMBASSAN A.Ş nitelikli dolandırıcılık suçundan Almanya'da ceza almış. Yardım.. Av.Fatih KAYA Meslektaşların Soruları 1 11-01-2008 18:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06369901 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.