5999 sayılı yasadan sonra kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili

Merhaba meslektaşlarım. 5999 ve 6111 sayılı kanunların yürürlüğünden sonra kamulaştırma bedelinin arttırılması davası neticesi hükmedilen tazminat miktarlarını icraya koyup tahsil edebilen varmı?

Bilindiği üzere 5999 sayılı kanun, bu kanundan kaynaklı tazminat ve kamulaştırma bedellerine ilişkin olarak, ilgili kurumlara karşı haciz işlemi yapılamayacğını öngörmüştür. Yapılan haciz işlemleri de icra hukuk mahkemesine şikayetle kaldırılmıştır. Açıkçası bu yasa ile mülkiyete haksız müdahele eden kötü niyetli kurumlara resmen gün doğmuştur.

Eğer kurum ödeme yapmaz ise ne yapmamız gerekiyor? Bu konuda uygulamamız gereken yöntem nedir? Suç duyurusu vs yollar denenebilir mi? Tahsil eden varsa nasıl tahsil etmiştir? Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.

İ.Y.U.K. madde 28/4: “Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.”

İdare Mahkemesinde idareye karşı maddi manevi tazminat davası, kamu görevlileri hakkında da adli yargıda tazminat davası açabilirsiniz. Kararı yerine getirmeyen görevlilerin cezai sorumluluğu da doğmaktadır. Davanın sonuçlanması yıllar sürse de en azından ilgililer aleyhine bir dava ikame edilmesi süreci hızlandırabilir.

Alıntı: Yazan Av. Evren Apaydın İ.Y.U.K. madde 28/4: ....İdare Mahkemesinde idareye karşı maddi manevi tazminat davası, kamu görevlileri hakkında da adli yargıda tazminat davası açabilirsiniz. Kararı yerine getirmeyen görevlilerin cezai sorumluluğu da doğmaktadır.

Yukarıdaki görüşe katılamıyorum:
- Kamulaştırmasız el atma davaları idari yargıyı ilgilendirmez.
- Kaldı ki idari dava olsa bile İYUK 28/2 gereğince "Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur."

Kısacası beklemekten başka yapılacak hukuki bir işlem bulunmamakta. Bilindiği üzere "beklemek" en önde gelen hukuki işlemdir.

Saygılarımla

Sayın Üstadım,
. TBMM. bu kanunu mağdur edilen vatandaşı ile barışmak ve mağduriyetleri telafi etmek için çıkarmıştır. Sorunuzun cevabı maddenin içinde vardır. Bu tür ihtilafların çözülmesi için kanun metninde şu hükümlere yer verilmiştir.; “ihtiyaç olması halinde, idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerden yüzde iki pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması halinde, ödemeler, sonraki yıllara sari olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkânları ile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir. İdare tarafından, mahkeme kararı gereğince nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları da teklif edilebilir. “ Sizin paranız bütçede ayrılmış ve idarede beklemektedir. Bu parayı, idarenin bir başka yerde harcaması mümkün değildir. Siz mahkeme kararını kesinleştirin, talep dilekçesine ekleyin ve ilgili makama verin.. Cevap verilmediği takdirde Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair 3071 sayılı kanunun 7. maddesine göre üst makama şikayet dilekçesi yazın. Eğer ilk müracaatınızdan itibaren 60 gün içinde cevap alamazsanız, 2577 Sayılı İdari Yargılama usulü kanununun 10. maddesine göre talebinizin reddine karar verildiğini kabul ederek idare aleyhine idare işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması davası açın. En geç iki ay gibi bir süre içinde sorun çözülmüş olur. İcraya başvurmak, haciz işlemi yapılamayacağı için idare ile ters düşmekten başka fayda sağlamaz gibime geliyor. Selam ve hürmetlerimle… Av. Mehmet Ali GÖLCÜKLÜ