|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-03-2011, 16:33 | #1 |
|
gerekçeli temyiz dilekçesinin bir gün geç verilmesi
Herkese merhabalar,
Asliye hukuk mahkemesinde görülen alacak davası aleyhimize sonuçlanıyor ve gerekçeli karar 04.01.11 tarihinde tarafımıza tebliğ oluyor. Bu arada karşı yan ilamı göstererek ihtiyati haciz kararı alıyor ve cebri icra tehdidi altında olduğumuz için 04.02.11 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesinden evvel takibi durdurmak için <duruşma ve tehiri icra talepli> bir dilekçe veriyoruz. Harcını da bu tarihte yatırıyoruz. Daha sonra gerekçeli dilekçemizi yazıyoruz ancak bu dilekçe mahkemesine bir gün geç veriliyor. Soruma gelecek olur isek; benim 04.02.11 tarihinde yapmış olduğum gerekçesini belirtmediğim temyiz dilekçesi ile karar Yargıtay incelemesinden geçer mi ve süresinde vermediğim dilekçe ile belirtmiş olduğum gerekçeleri göz önüne alır mı? Yoksa gerekçeleri belirtmiş olduğum dilekçe süresinde verilmediğinden Yargıtay sırf bu nedenle aleyhime onama kararı verebilir mi? Yanıt veren herkese şimdiden çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar.. |
24-03-2011, 18:10 | #2 |
|
|
24-03-2011, 18:35 | #3 |
|
Sayın Taçyıldız,
Göndermiş olduğunuz linki okudum ilginiz için teşekkür ederim ancak benim 04.02.2011 tarihli dilekçem süre tutum mahiyetinde değil. "Gerekçeli karar" bana 04.01.11'de tebliğ oluyor. Ben sadece gerekçesini yazmadan "mehil vesikası alabilmek amacıyla" harcını yatırarak kararı temyiz ediyorum. Süresinde temyiz gerekçesini vermemiş oluyorum sadece. |
24-03-2011, 22:03 | #4 |
|
Asliye hukuk davalarında süre tutum diye bir dilekçe olmaz. Süresinde verdiğiniz dilekçede temyiz isteminiz/temyiz iradeniz varsa, harcı da yatmışsa sorun yok.
|
24-03-2011, 23:13 | #5 |
|
Merhaba.Kanımca önemli olan, verdiğiniz dilekçede TEMYİZ iradenizi açıkça belirtip belirtmediğiniz ve harcını yatırıp yatırmadığınızdır. Eğer bu koşullara uyulmuşsa, gerekçesi olmasa dahi o dilekçe bir temyiz dilekçesidir. Ancak, burada belki, Yargıtay'ın, b u dilekçeyle önüne temyiz incelemesi için gelen dosyada, (temyiz gerekçeleri bildirilmediği için) neyi inceleyip karara bağlayacağını tartışmak gerekir. Kanımca, bu halde, Yaqrgıtay,en geniş haliyle kanuna aykırılık hali de bir temyiz sebei/gerekçesi olduğundan, kararda, mutlak temyiz nedeni olarak kabul edilebilecek kanuna açık muhalefet hali olup olmadığı noktasında yoğunlaştıracaktır. Sonradan verilecek gerekçeli dilekçenin,bir zararının olmayacağı, tam tersine, Yargıtay'ın yapacağı temyiz incelemesinde yol gösterici olacağı kanısındayım.Saygılar.
|
25-03-2011, 14:55 | #6 |
|
Sn: esra;
davanız iş davasımı idi? süre tutum dilekçesi iş davalarında verilir. Asliye Hukukta süre tebliğ ile başlar. bence süresinden sonra vermiş olduğumuz dilekçeyi yargıtay dikkate almaz. sadece kanuna aykırılık var ise bu durumu inceler. bu arada mesajınızda gerekçeli kararın 4.1.11 de tebliğ edildiğini, temyiz harcınıda 4.2.11 de yatırtığınızı yazmışsınız. maddi hata var herhalde. |
26-03-2011, 01:18 | #7 |
|
Mecburen verdiğiniz temyiz dilekçesinde kanuna ve usule aykırı kararın bozulmasını istediniz tabi,yeterli bence! Yargıtay resen temyiz sebepleriyle bozabilir,kolay gelsin...
|
28-03-2011, 13:23 | #8 |
|
Yanıtlayan herkese teşekkür ederim. Buna ilişkin bir karar buldum ve sizlerle paylaşmak istiyorum;
T.C. YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 1954/24 K. 1955/1 T. 23.2.1955• TEMYİZ LAYİHASI ( Bir Haftalık Süreden Sonra Verilmesi )• KATİ MÜDDET ( Temyiz Layihasının Bir Hafta İçinde Verilmesi )• SÜRESİ İÇİNDE VERİLMEYEN TEMYİZ LAYİHASI ( Kati Müddet Geçmiş Olması )1086/m.428,435 ÖZET : Humk.'nun 435. Maddesinde yazılı bir haftalık sürenin geçmesinden sonra verilen temyiz layihaları dikkate alınmaksızın, yargıtay incelemesinin 428. maddesinde sayılan nedenler gözönünde tutularak yapılması gerekir. DAVA : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435 inci maddesinin ikinci fıkrasiyle tayin edilen bir haftalık müddetin mürurundan sonra verilen Temyiz layihalarının nazara alınıp alınmıyacağı meselesinin halli gerekli görülmesine mebni toplanan Tevhidi İçtihat Hukuk Kısmı Umumi Heyetinde keyfiyet müzakere olundu : KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435 inci maddesi kaide olarak Temyiz sebeplerinin kaffesinin Temyiz arzuhalinde gösterilmesini amir bulunmakla beraber, arzuhalin itasından itibaren bir hafta içinde verilecek bi lahiya ile de Temyiz sebeplerinin dermeyanına cevaz vermiştir. 435 inci madde ile tesbit edilmiş olan bu bir haftalık müddet, kanuni bir müddet olup, aynı kanunun 163 üncü maddesinde, kanunun tayin ettiği müddetlerin kati olduğu ve kati müddet içinde yapılması lazım olan muamele yapılmazsa hakkın sakıt olacağı tasrih edilmiştir. Kanunun tayin ettiği bazı müddetlerin H.U.M.K Madde - 182, 197 gibi ) tezyit veya tenkis olunabileceğine dair Hakime verilen salahiyet, yalnız muayyen hallere inhisar eden istisnai hükümlerdir. Kanun, kati müddetlerin değiştirilemiyeceği hususunda koyduğu esas kaidenin istisnaları arasında 435 inci maddenin ikinci fıkrasındaki bir haftalık müddeti saymamıştır. Bu itibarla, bir haftalık müddetin mürurundan sonra verilen layihanın nazara alınması usulün 435 inci maddesinin ikinci fıkrasiyle 163 üncü maddesinin amir hükümlerine muhalefet teşkil eder. Bundan başka Temyiz Mahkemesine, iki tarafın temyiz arzuhaliyle layihasında ve cevap layihasında muharer kaffei itirazat ve müdafaat hakkında esbabı mucibe beyaniyle redden veya kabulen karar vermek ve bunları kararına yazmak mecburiyet ve mükellefiyetini tahmil eden usulün 439 uncu maddesi, bu mükellefiyetin yerine getirilmesini müddetinde verilecek arzuhal veya layihada muharrer sebepler bakımından derpiş etmiştir. Bu mükellefiyetin ifası meselesi, karar tashihlerinde 440 ıncı maddenin ( bir ) numaralı bendinin tatbikinde de ehemmiyeti haiz bulunmaktadır. İzah olunan işbu sebepler dolayısiyle bir haftalık kanuni müddetin mürurundan sonra verilen layihanın nazara alınması caiz değildir. Ancak 435 inci maddenin son fıkrasında ( Şeraiti lazime ) yi ihtiva etmeyen Temyiz arzuhalinin reddolunmıyarak tetkikatı lazimenin icra olunacağı tasrih edilmiş olduğundan, Temyiz arzuhali müddetinde verilmiş olmakla beraber, Temyiz sebeplerini ihtiva eden layihanın müddetinde verilmemiş olması takdirinde, layiha nazara alınmazsa da Temyiz tetkikatının icrasiyle 428 inci maddede yazılı bozma sebeplerinin resen araştırılması zaruridir. SONUÇ : Netice; Ticaret Dairesinin usulün 435 inci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı bir haftalık müddetin mürurundan sonra verilmiş olan temyiz layihasının nazara alınmıyacağına ve temyiz tetkikatının 428 inci maddede tadat olunan sebepler gözönünde tutularak icra edileceğine mütedair olup evvelce bunun hilafına olan tatbikatı bertaraf eden son içtihadının kanun hükümlerine uygun bulunduğuna 23.2.1955 tarihinde reylerin üçte ikiyi geçen ekseriyetiyle karar verildi. Kısaca kararda; temyiz incelemeni yaparım ama süresinde gerekçeni bildirmediğin için gerekçelerini dikkate almam deniliyor. Görüş bildiren herkese teşekkürler! |
28-03-2011, 23:53 | #9 |
|
Sanırım bulduğunuz İBK kararı, Yargıtay'ın, temyiz incelemesini, kanuna mutlak aykırılık hallerine yönelik yapması gerektiği yolundaki düşünceme parelel bir karar.Ancak yine de sizin temyiz gerekçelerinizi sonradan bildirmenizin size yine de faydalı olacağını(tetkik hakimine yol göstereceğini) düşünüyorum:Kolaylıklar dilerim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
hakimin gerekçeli kararı gerekçeli olmalı | nazell | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-05-2023 22:21 |
Ceza davalarında müraafa ne zamana kadar istenebilir. Süre tutum ve gerekçeli temyiz dilekçesi verildikten sonra mürafa istenebilir mi | advocat63 | Meslektaşların Soruları | 4 | 18-01-2011 17:02 |
Boşanma,Gerekçeli Karar,Temyiz | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 5 | 25-05-2010 09:45 |
İlamın icrasında mahsup, temyiz sonucunda kararın bozulması (ACİL) | mustafayıldız | Meslektaşların Soruları | 3 | 12-12-2007 13:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |