Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi Hukuk eğitimi sonrası meslek seçimi ile Avukatlık veya Hakimlik/Savcılık Stajı ile ilgili konular

Ankara Barosu Başkanı İle Staj Ve Hukuk Üzerine Röportaj

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 1,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-05-2003, 14:04   #1
Baturay

 
Varsayılan Ankara Barosu Başkanı İle Staj Ve Hukuk Üzerine Röportaj

Ankara Barosu Avukat Stajyerleri Bülteni için Baro Başkanı Av. Semih GÜNER ile yapılan Röportajdır.

1) Staj eğitiminin amacı nedir?
Hukuk fakültesi mezunu yani lisans eğitimi almış hukukçuların avukatlık mesleğini tercih ettiklerinde o âna kadar öğrendikleri hukuk kurallarının somut olaylara uygulayabilme ve mesleği yaparken belli bir birikime ulaşmak için gerekli eğitimi meslek öncesi dediğimiz staj eğitiminde vermeyi düşünüyoruz.

2) Meslek öncesi eğitim Hukuk fakültesine yani lisans öğretimine ekleyerek mi yoksa lisans diploması alındıktan sonra ayrıca mı yapılmalı?
Bugün yeryüzünde yaygın olan kanı meslek öncesi eğitimin ayrıca yapılması yolunda. Bir iki ülke bunu hukuk öğrenimi içinde sıkıştırmış durumda. Avukatın bağımsızlığı açısından bu eğitimin bağımsız meslek örgütleri tarafından verilmesi noktasındayız. Alternatifi akademik bir kurulun veya Adalet Bakanlığının bu konuda eğitim vermesi, staj eğitiminin Türkiye Adalet Akademisine taşınmak istendiğini görüyoruz ama meslek örgütleri olarak buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Yürütme ve yasamanın bu hatayı yapmayacağını umuyorum.

3) Sizce bu eğitim kim tarafından verilmeli?
Türkiye’de 74 Baro ve bu baroların oluşturduğu Barolar Birliği var. Kimin tarafından verilmesi gerekir konusunda kişisel düşüncem bunun Barolar tarafından verilmesidir. Barolar Birliği stajın koordinesinde daha ileri taşınmasında bir görev alabilir.

4) Hukuk fakültelerinde verilen eğitim sizce yeterli mi? Bu konuda ne yapılabilir?
Hukuk fakültelerine geldiğimizde hukuk fakültelerindeki bugünkü eğitimin hem içerik hem araç-gereç yönünden yeterli olmadığını her fırsatta hem kişisel anlamda hem meslek örgütü olarak dile getiriyoruz. En acil önlem olarak hukuk fakültesi açılması durdurulmalıdır. Varolanlar fiziki koşullar yönünden, içerik yönünden doldurulmalıdır, güçlendirilmelidir ve müfredatlarının da yaşayan hukukla birlikte ele alınması gerekmektedir. Öğrenci arkadaşlarımız hiç kitap açmadan fotokopi okuyarak mezun olabiliyorlarsa bu sistemin en kısa zamanda sorgulanması lazım. Fotokopi yoluyla hukukçu yetiştiği sürece ülkemizde iyi avukat, iyi yargıç, iyi hukukçu bulmak mümkün değil.

5) Hukuk fakültelerindeki bu eksiklik için mi staj konması gerekli görüldü? Sizce staj eğitimi amacına uygun işliyor mu?
Bizim 1 yıllık süreçte stajyer arkadaşlarımız temel eğitimi aldığını ve bildiğini varsayma zorunluluğumuz var. Aksi halde hukuk fakültelerini inkar etmiş oluruz Bir başka sıkıntımız da fakülteler arasındaki uçurum (dengesizlik demiyorum) nedeniyle eğitimimizde bir standart tip yakalamak durumundayız. Soyut kuralların lisans öğrenimi sırasında edinilen soyut hukuk kurallarının somut olaylara uygulanma yeterliliğini artırmak bu konuda deneyim kazanmak artı o güne kadar hiç alınmayan meslek hukuku ile ilgili mesleğin yapılışına ilişkin kuralların edinilmesi. Hukuk fakültesinde edinilen bilgilerin somut olaylara uygulanması için bir çalışma yapmamız gerekiyor bir de meslek hukuku ile ilgili mesleki bilgi birikimine ulaşmak için eğitim çalışması yapmamız gerekiyor.

6) Bir akademisyen olarak derse giren avukatların seçimi nasıl yapılıyor, aranan nitelikler neler?
Bu eğitim etkinliklerini mesleğin içindeki avukatlar tarafından verilmesinin zorunlu olduğu görüşündeyim. Akademisyenlere dayalı olarak bir sistem kurmamız mümkün değil.
Bu konuda bir standart sağlamamız gerekiyor. Yargıçlarda maalesef bu işte çok faydalı olamıyor. Bizim eğitim çalışmalarımızda 2 grup avukat yer alıyor. Bunlardan biri danışma statüsünde, deneyimlerini sizlerle paylaşıyor. 5 yıllık meslek deneyimi olması gerekiyor. Bunun dışındaki konulara CMUK, HMUK, uygulamalarında olduğu gibi başlıca meslektaşlarımızı katıyoruz. Bunlar kendilerine verilen konuyu gelip sizinle, stajyer arkadaşlarımla paylaşıyorlar. Bunun plan ve programlanmasında yıl başında başlıyoruz. Beklentilerinizi masaya yatırıyoruz, ulaşmak istediğiniz hedefleri ve olanakları bir yana koyuyoruz sonra ortaya çıkıyor ve her yıl bunu revize ediyoruz. Barodaki bakış açımız tam oturmuş değil hem de deneme yılındayız. Hangisinin daha verimli olacağına öncelikle sizler karar vereceksiniz.

7) Stajyerlerin kıyafet ve derslere devam gibi varolan şikayetlerden haberdar mısınız? Bu konuda ne yapılabilir gözetmenler daha toleranslı davranılabilir mi?
Arkadaşlarımız bu işin belli bir yerde eğitimini yaparak bu görevi almıyorlar. Staj kurulumuzun temel ilkeleri doğrultusunda arkadaşlarımız sizlerle eğitim çalışmaları yapıyorlar.
Bizim bakış açımız her şeyden önce aynı eğitimi aldığımız aynı sıralarda yetiştiğimiz meslektaşlarımızdırlar. Meslektaşların birbirlerine nasıl davranmaları gerekiyorsa öyle davranmaları gerekir bu temel ilkedir. Bundan hiç ödün vermeyiz. Onun dışındaki uygulamalar aksaklıktır. Eğitimin hiç vazgeçilmez bir öğesi var. O da disiplin. Kanunun imkan verdiği ölçüde, sözlü görüşme olarak düşündüğümüz değerlendirme çalışması yapıyoruz. Stajın bitimine yakın bu çalışmanın temel amacı arkadaşımızın 1 yıllık eğitim sonucunda nereye geldiği yönünden kendisini sorgulanmasıdır. Devamsızlıkla ilgili çok özel düzenlemelerimiz de var. Bunların hepsini insani olarak değerlendirmezi lazım ama temelde arkadaşlarımızın devamsızlığının belirlenmesi gerekiyor.

8) Devamsızlık zor durumda kalındığında sınıra yaklaşıldığında mazeretler bildirildiğinde bu konuda toleranslı davranabilir misiniz yoksa devamsızlık stajyerlerin korkulu rüyası olmaya devam mı edecek?
Hem yönetmeliklerde hem uygulamada hem de iç yönetmeliklerde buna ilişkin yazılı kurallar var. Ben bunun sıkıntı yaratacağını sanmıyorum. Belki stajyer arkadaşlarımız bilgisizlikten bu duruma düşüyorlardır. Eğitimin disiplin altına alınabilmesi için ölçmenin olmadığı yerde devamsızlık elimizdeki tek olanak.

9) Kılık kıyafet?
Avukatlık dört bin yıllık bir geçmişi olan en köklü mesleklerden biridir. Avukatın o ülkenin toplumunda en saygın kişilerden biri olması gerekiyor. Giyim kuşam da davranışı biçimlendiren bir faktör olarak düşünüyoruz ve mesleğin yapıldığı süre içinde de belli bir giyim kuşam yönünden disiplin olması gerekiyor. Avukatlık mesleğini seçen insanların en azından mesleki faaliyetleri süresince belli bir disiplin altına girmeleri gerektiğini düşünüyoruz.

10) Staj Eğitiminden sonra Avukatlık mesleğine geçiş için sınav gerekliliğine inanıyor musunuz.
Gözümüzü Türkiye dışına çevirdiğimizde ölçme yapmadan mesleki faaliyete başlamaya olanaklı kılan bir iki ülke dışında -ki onlarda da ağır bir eğitim var- yok. Çünkü Avrupa Birliği ortak normlarına geldiğimizde ölçmenin hem meslek öncesinde, hem de mesleki faaliyetinde zorunlu olduğuna karar verildi. Ankara Barosu olarak staja başlarken de ölçme yapılmalıdır diye düşünüyoruz. Yargıçlar ölçme ile alıyor. Noterler yaptıkları hazırlıkla ölçme ile staja başlatıyorlar. Peki avukatlık o kadar değersiz bir meslek midir ki, hiçbir ölçme yapmadan tartışılır durumda olan hukuk fakültelerindeki bilgi birikimi ile staja başlansın. Avukatlık mesleğinin diğerlerinden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ama avukat hukuk kurallarının ülkede uygulanmasını sağlayan kişidir. Aksi halde hukuk kuralları ülkede tam olarak uygulanmaz ve insanlar mutlu olmazlar, toplumsal barış bozulur. Bu kadar önem verdiğimiz, görev verdiğimiz meslektaşlarımızda staja başlarken de belli nitelikteki hukukçuların avukatlık eğitimine geçmesini ve avukatlık eğitiminin çok daha güzel olarak mesleki eğitiminin verilmesinin sonunda yine ölçme yapılmasını ideal olarak düşünüyorum.

11) Stajyerlere baromuz tarafımızdan getirilen ve ABAYS tarafından sağlanan sağlık güvencesinin kapsamı ve niteliği nedir.
Sağlık güvencesinden yararlanmanın tek şartı stajyer olmak ve yazılı başvuruyu yapmaktır .Ankara barosunda staja başlayan arkadaşımız 01.01.2003 itibari ile söylüyorum bunu otomatikman oldukça geniş bir sosyal güvenlik şemsiye altında stajlarını sürdürüyorlar. Ondan önceki arkadaşlarımız şu anda stajyer olup da 01.01.2003’ten önce başlayan arkadaşlarımız da yine bu ayın sonuna kadar başvurmaları halinde aynı sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmeleri mümkün. Kapsamda sınırsız doktor kontrolü var, belirli limitler var bu limitler avukatlara uygulanan limitlerle aynı .Ödenecek ücret tabipler birliğinin belirlediği asgari ücret tarifesi olan kısmın %80’ini Sandığımız ödüyor. %20’sini hizmetten yararlanan meslektaşımız üzerine kalıyor. Ankara Barosunun avukatlara sağladığı tüm olanaklar eşit olarak stajyerlerimize de sağlanıyor.

12) Türkiye Barolar Birliği tarafından sağlanan Kredinin koşullarında bir iyileştirme yapılamaz mı?
Fakülte sırasında burs ve kredi alan arkadaşlarımızın staj eğitiminde burs ve kredileri kesilmesi belli bir yaşa gelmiş bir insanın ekonomik yönden ailesine bağımlı olması zorunluluğunu getiriyordu. Neler yapılabilir diye sorduğumuzda yöntem olarak bunun hakim savcılarda olduğu gibi devlet tarafından verilecek bir burs veya kredi ile yapılabileceğini düşündük. Ama bunun avukatlıkta hiç vazgeçemeyeceğimiz bir konu olan bağımsızlık olgusunu zedeleyeceğini düşündük. Bu nedenle bağımsızlığı zedelemeyecek tek yöntem avukatların birbirilerine borç vermesi diyedir diye düşündük. Yasada buna göre çıktı. Kredi miktarının artması için İstanbul,İzmir ve Ankara Barosu olarak Türkiye Barolar Birliğine ricada bulunduk bunu gündeme getireceğiz.

13) Sağlanan krediler karşılıksız verilemez mi?Baromuzun Hukuk Fakültesi öğrencilerine verdiği burslar gibi düşünülemez mi?
Geri dönüşüm olmasında yarar olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu krediyi alıp da avukatlık mesleğini yapmayan arkadaşlarımızın sayısı yapanlardan daha fazla. Avukatların gider olarak yazamadığı tamamiyle kendi ceplerinden ödedikleri paranın avukat olmayacak kişilere yönlendirmenin haksız olduğunu düşünüyorum

14) Ruhsat alımında verilen harçlar stajyerler arasında fahiş olarak nitelendirilmekte. Diğer Barolar arasında varolan harç farlılıkları nereden kaynaklanmakta?Ruhsat için bir kredi düşünülebilir mi?
Avukatlık mesleğini eylemsel anlamda seçecek olan arkadaşlarımızın bir baroya kaydolması gerekiyor.Staj bitim belgesi aldıktan sonra bunu yaparken de ödemesi gereken birtakım giderler var. Bir kısmı harç,devlete ödenen paralar.Bu her yerde eşit,Fark baro aidatlarında doğuyor.Bir de giriş keseneği var.Ankara Barosunda alınan giriş keseneği en düşük giriş keseneklerinden biri. Giriş keseneğinin ne kadar ödeneceğinin alt ve üst sınırlarını yasa belirliyor.Ankara Barosu üst sınırı değil de ortadaki sınırı uyguluyor giriş keseneği için Ödenecek harçlar içinde baroya tasarruf olanağı veren sadece giriş ödentisi.Aidat konusunda da uygulamada birtakım aksaklıklar vardı ,bunu çözümledik. Yasaya göre aidat iki taksitle ödeniyor.Ocak ve temmuz aylarında iki taksitle ödeniyor. Ama bu konuda çok fazla bir değişiklik olacağını düşünmüyorum.

15) Staja başvurduğumuzda bizlerden alınan 250.000.000 harç diğer barolara nazaran fazlaydı neden?
Bu sizlerden alınan paranın staj eğitimine yansımasıdır. Bir stajyerimizin baroya getirdiği ekonomik yükümlülüğün bir bölümünün hizmetten yararlanan stajyerlere yansıtma düşüncesi vardır temelinde. Şuanda bir stajyerimiz bize 500.000.000’na mal oluyorsa onun yarısını ödüyorlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ankara Barosu Hukuk ve Felsefe Toplantıları Av. Muzaffer ERDOĞAN Hukuk ve Felsefe 2 03-06-2008 13:56
Ankara Barosu Bilişim ve Hukuk Dergisi Admin Hukuk Haberleri 0 22-12-2006 22:48
Ankara Barosu CMK Servisini Durdurdu Tractatus Hukuk Haberleri 13 01-08-2006 19:04
Ankara Barosu Tiyatro Topluluğu buketoz Site Lokali 5 07-03-2004 14:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03930807 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.