Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hukuk Sadece Hukukçularımı İlgilendirir,yoksa Halka İndirilmeli Midir?

Yanıt
Old 24-03-2004, 09:29   #1
nursel citil

 
İnceleme Hukuk Sadece Hukukçularımı İlgilendirir,yoksa Halka İndirilmeli Midir?

Hukuk sadece hukukçular tarafından bilinmesi gereken bir bilim dalı mıdır?
Hukuk insanın doğumundan ölümüne kadar tüm ilişkilerini düzenlemektedir. Bu nedenle herkes doğduğu andan itibaren yaşadığı ülkedeki hukuk kurallarını öğrenmek zorundadır. ceza hukukunda bu zorunluluktur, çünkü kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.
Hukuk kurallarının öğrenilmesi vatandaşlar için kolay değil. Kuralların yorumlanması, değişen kanunları takip etmek kolay olmayacaktır. Bilmemekte kişinin bilgisizliğinden kaynaklanan hak kayıplarına yol açacaktır. Sizce bu konuda ne yapılmalıdır?
Fakülteyi bitirip staja başladığımda ilk öğrendiğim gerçek hukuk kurallarının uygulanmadığı gerçeğiydı sizce bunun nedenleri ne olabilir?
Old 24-03-2004, 13:00   #2
buketoz

 
Varsayılan

Sayın Nursel Hanım,
Bence vatandaşlar temel konuları bilseler yeterli. Detaya inip de konuyu ayrıntılarıyla bilmelerine gerek olmadığını düşünüyorum.
Malum ülkemizde müvekkillerin pek çoğu avukattan daha çok avukat ve herşeyi bilirlerse bizim işimiz çok zorlaşacak.
Ben şahsen kendi müvekkilllerime bilmeleri gereken şeyleri söylüyorum. Mesela para ödendiği zaman mutlaka makbuz almaları gerektiğini, senedin tam olarak nasıl doldurulması gerektiği gibi bilgileri söylüyorum. Bu bilgileri bilmeleri onların avukatı olarak benim de işimi kolaylaştıracak ve onların daha sağlam iş yapmalarını sağlayacak konular. Ama onlara Yargıtay kararlarına göre nasıl karar verildiğini veya davanın hukuki ayrıntılarını anlatmaya gerek görmüyorum. Bu konulara merakı olan müvekkillerime bazen ayrıntılı açıklamalar yaptığım da oluyor ama bu yaptığımın da doğru bir davranış olduğunu düşünmüyorum.
Bence burada tartışılması gereken bir konu bizim yaptığımız işin izlediğimiz yolların meslek sırrı olup olmadığı. Hukuksal açıdan izlenmesi gereken yol veya yollar müvekkile ifşa edilmeli mi veya ne kadarı ifşa edilmeli? Herşeyi ayrıntısıyla anlatırsak müvekkil davayı tek başına takip etme ve bizi saf dışı bırakma yolunu seçebilir.
Müvekkil içinden çıkılması çok güç bir durumda olduğunu düşünürken hukuksal olarak çok kolay bir işlemle bu sorun ortadan kaldırılabilir iken yapacağımız işin ayrıntılarını müvekkile açıklamamız halinde müvekkil, yaptığımız işin çok basit olduğunu, hiç uğraş ve emek gerektirmediğini düşünüp "altı üstü 2 satır dilekçe yazdı ve sorunu çözdü, meğerse çok basitmiş" deyip onca yıl aldığımız eğitimi, emeğimizi ve tecrübelerimizi hiçe sayabilir.
Bilgisayarımız bozulduğu zaman tamirci çağırıyoruz ve çalışmayan bilgisayarı 5 dakikada yapıyor. Burada biz ona "nasıl yaptın" gibi bir soru yöneltmiyoruz. "ne olmuş bilgisayara neden çalışmıyormuş" gibi sorular yöneltiyoruz. Tamirci de bir daha sorun çıkmaması için bundan sonra şu şekilde kullanın diye bizi uyarıyor. Bence bizim işimiz de bunun gibi. Müvekkil aydınlatılmalı, nasıl davranırsa hukuka uygun davranmış olacağı söylenmeli ama çözümü konusunda ayrıntıya girilmemeli.
Saygılarımla
Old 24-03-2004, 13:18   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sanırım buna benzer bir konu daha önce tartışılmıştı.Bizim ülkemizde herkes herşeyi bildiğini sandığından bu tartışmanın da pek bir ehemmiyeti yoktur bence.Önemli olan herkesin kendi işini en iyi şekilde yapması ve kendi işiyle ilgili elinden geldiğince her konuyu araştırması ve tecrübe etmesidir.Doğaldır , belirli bazı püf noktaları konusunda genel kültür açısından her konuda bilgi sahibi olunabilir, ama uzmanlarla o konuyu tartışacak kişinin yine konunun uzmanı olması gerekir.

Avukata akıl danışan bir doktor veya mühendis veyahut bir işçi ona tam anlamıyla güvenecek, akıl vermeyecek.Ben de ona gittiğimde gönül rahatlığı içinde işimi ona verebileceğim.Aksi halde uzmanlığın ne anlamı kalır?!

Bir de eklemek isterim ki bazı avrupa ülkelerinde olduğu gibi avukat tutmak zorunluluğu ülkemizde yok.Vatandaş icra müdürüne akıl danışıyor müdür dilekçesini yazıyor,arzuhalciler, takipçiler derken bir de vatandaş her konuyu bilirse avukat nerden para kazanacak sormak isterim..!
Old 24-03-2004, 16:44   #4
nursel citil

 
Varsayılan

Daha önce avukatlık yaptığımdan avukat olmanın zorluklarını biliyorum. Davalara avukat tarafından takip zorunluluğu, aile avukatlığı kurumları getirilerek bu sorunlar çözülebilir.Benim dikkat çekmek istediğim konu hukuk kurallarının bilinmiyor olması nedeni ile uygulanmadığıdır. Örneğin,işçi haklarını bilmediğinden kıdem tazminatı istemez, tacir kanunları bilmediğinden haksız rekabet yapar, memur aldığı hediyenin rüşvet olduğunu bilmez,disiplin cezalarını bilmediği için öğrenci okuldan uzaklaştırma alır, trafik kurallarına uyulmadığı için trafik kazaları inanılmaz boyutlardadır vs. Hukuk kurallarının olmadığı yerde orman kanunları geçerli oluyor. Hukuk düzeni kurulmalıdır, Kurallar çiğnenmek için değildir.
Old 24-03-2004, 18:56   #5
Gemici

 
Varsayılan

Hukuk Kurallarını kısaca tarıf etmemiz gerekirse “belirli bir toplum düzeninin korunabilmesi, bazı durumlarda kurulabilmesi, için gereken kuralların hepsidir” diye beliliyebiliriz bence. “Bilirli bir toplum düzeni” kavramı bize toplum düzeninden toplum düzenine kanunların değişik olabileceğini gösteriyor, çünkü söz konusu olan toplum düzenleri değişiktir. Örneğin sınır komşumuz İran. Değişik hukuk sistemlerinin kendine göre sistematik bir yapısı ve bir mantığı vardır. O hukuk sisteminin yapısını ve manıtığını bilmeyen kimse kanunları okumakla veya bilmekle ne demek istediklerini tam olarak anlıyamaz. Türkiyeyi ele alırsak Türk Hukuk Sistemini kavramamış olan bir kimse kanunları ne kadar ezberlerse ezberlesin, o kanunların mahkemeler tarafından nasıl uygulandığını, literatürde nasıl açıklandığını ve toplumun ve zamanın gelişmesi ile birlikte kanunların uygulanmasının nasıl değiştiğini bilmediği sürece ezbere öğrendiklerini teorik bir kalıba yerleştiremez.

Bu sebebten vatandaşların sadece kanunları bilmeleri, o kanunların kısa sürelerle değiştiği de göz önünde bulundurulursa, onlara fazla bir fayda getirmez.

Bugünkü hukuk sistemimiz genel olarak yazılı hukuk kurallarından, yani kanunlardan ve yönetmeliklerden, oluşmaktadır. Bunun yanında belirli toplum çevrelerindeki örf ve adetler ve o toplum çevresindeki teamüllerde hukuk kuralı olarak bir rol oynamaktadırlar. Hukuk sisteminin yapısını bilmeyen bir kimse hangisinin nerede geçreli olduğunu ve olabileceğini çoğu zaman kavrıyamaz. Bu sebepten vatandaşların hukuk kurallarını öğrenip kendi kendilerinin avukatı olabilmeleri bence biraz zor.

Tek tek kişilerin kanunları bilmedikleri için haklarını aramadıkları konusunda haklısınız Sayın nursel citil. Bunun önüne geçmenin ve kanunları uygulamanın en iyi yolu o kişilerin bağlı oldukları meslek kuruluşlarının onlara kanunların uygulatmanın yollarını göstermeleridir. Kanun ve yönetmeliklerin sayısının onbinleri bulduğunu göz önünde bulundurursak, bütün mevzuatı avukatların bile bilemiyeceğini anlamak zor değil. Bu yüzden avukatlarada tavsiyem, ihtisasları dışında olan konularda bu işin ehli olan meslekdaşlarına danışmaları.

Madalyonun bir de ters tarafı var. Hukuk kuralları toplumu bir ağ gibi sarmış durumda. Sabah kalkıp televizyonu veya radyoyu açtığımızda, elektrik düğmesini çevirdiğimizde, dolmuşa veya otobüse bindiğimizde, kısacası hemen hemen her nefes alışımızda hukukla karşılaşıyoruz. Farkında olarak veya olmadan yazılı veya zımni sözleşmeler yapıyoruz. Belediye otobüsüne veya vapura binerken bilet almamız veya paso gçstermemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Bu gibi durumlarda bir avukata ihtiyacımız yok, çünkü günlük işlerimizdeki hukuki muamlelerimizi öğrenmiş durumdayız. Bu drumlarda avukatımızı cebimizde veya yanımızda götürmemize gerek yok.

Devlet dairelerindeki veya adli makam veya mahkemelerdeki basit, aklı selim sahibi, ergin, okuyup yazabilen veya okuduğunu anlıyabilen bir kimseninde bir avukata ihtiyacı olmaması gerekir ve işlerini kendisi yürütebilir düşüncesindeyim. Ve bu işlerei yapabilmesi için gerekli hukuki bilgileride bilmek yorundadır. Nasıl ki ceza kanununda kanunları bilmemek mazaret sayılmıyorsa, bir sözleşmeye imza atan kimseninde, eğer sözleşmeyi geçersiz kılan başka sebepler yoksa, imzası ile veya verdiği sözle bağlı olduğunu bilmemesi de mazaret sayılmaz.

Almanyada belirli bir değere kadar olan davalarda avukat mecburiyeti yok.
Her hukuki anlaşmazlıkta avukata koşmamız gerekirse, toplum hayatı felce uğrar.

Saygılarımla
Old 25-03-2004, 10:14   #6
nursel citil

 
Varsayılan

Hukuk mesleğini seçmekten her zaman gurur duydum. Hukukun toplum hayatındaki önemini kavradığımdan dolayı bu böyle. Hukuk kuralları menfaat çatışmalarını dengelemektedir. Toplum hayatında herkes her istediğini dilediği gibi yapamaz. Aksi halde toplumda ekonomik ve fiziki yönden güçlü olanlar her zaman kazanır. Bu da güçsüz olanlar için hayatın çekilmez bir hal almasına neden olur. Can ve mal güvenliği kalmaz, kaos meydana gelir,haksızlıklar olur. Hukuk herkes tarafından uygulanırsa bunları ortadan kaldırır. Hukukun öneminin sadece hukukçular tarafından bilinmesinin değil, herkes tarafından anlaşılmasını isterim. Hukuk toplumla öylesine iç içedir ki hiç ayrılmamasını dilerim.
Old 25-03-2004, 11:43   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Hukukun önemini kavramak ile hukuk uygulaması yapmak farklı kavramlardır diye düşünüyorum.Doğaldır ki hukukun önemini ve toplumsal yaşamda oynadığı başat rolü ilk olarak kavraması gereken kişiler yine hukuk uygulayıcıları ve hukuk yaratıcıları olmak gerekir.Ama hukuku her şekilde her platformda layığınca uygulamak yine onun uzmanlarının işidir.Herkes haklarını ve yükümlülüklerini bilmelidir ama gerçek anlamıyla hak takibi avukatların işidir çünkü "Avukatlığın amacı; hukukî münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukukî mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmî ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır." (Av .K. md.2)

Her hukuki uyuşmazlıkta avukata koşmak elbette gerekmez; nasıl ki en küçük sağlık probleminde doktora, en küçük tamirat işinde ustaya gidilmediği gibi.Ama eğer kol kırılır da hasta kırık çıkıkçıya giderse bunun ceremesini de yine o çekecektir.
Old 25-03-2004, 13:51   #8
nursel citil

 
Varsayılan

Hukuki uyuşmazlıkların çözüm yeri mutlaka mahkemeler olmalıdır. Hak tabi ki devletin yetkili yargılama makamları önünde aranır. Yargılama,savunma, iddia makamlarının özverili çalışmaları ile gerçeklere ulaşılır. Bu makamları temsil eden hakimler, avukatlar ve savcılar uyuşmazlıkları çözüme kavuştururlar. Ancak hukuku uygulamak sadece bu makamların görevi midir? Hukuk kuralları kimin içindir?
O ülkede yaşayan herkes vatandaş, yöneten, kim olursa olsun kurallara uymak zorunda olduğu için, hukuk kurallarını uygulamak herkese düşen bir görevdir.
Ben hukukçu olarak yukarıdan aşağıya doğru değil, halkın tarafından yukarıya bakıyorum nasıl görünüyor diye.
Sayın jus bakış açımız sizinle farklı, o yüzden aynı şeyleri göremiyoruz.
Old 30-04-2004, 20:47   #9
ragıp

 
Varsayılan

bizim gibi feodal ve okuma alışkanlığı az olan ülkelerde maalesef insanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktadır. Zira bilmek toplumun yaşlı ve ileri gelenlerine özgü bir şeydir. köylerde bile yönetim ihtiyar heyetindedir. niye ihtiyar? gençler bilgi sahibi değil mi? konumuza gelelim.

bu alışkanlık yani bilmeden fikir sahibi olma alışkanlığı çoğu zaman biz hukukçuların da karşısına çıkmakta." toplum içersinde nirisi bir avukata fikir soruyor. daha avukat konuyu anlatamadan, başka insanlar ne olması gerektiğini anlatmaya başlıyor" böyle bir olay hangimizin başına gelmedi. ama bilgi sahibi olmak farklı. başı ğrıyan herkes, eczaneden aspirin alabilir. ama baş ağrısının sebeplerini araştırmak ve tedavi yöntemleri tıbbın işidir.
keza, her kes veraset ilamı için dilekçe yazıp mahkemeye verebilir. ama miras hissselerine, nesebe vs. ilişkin bir problem olduğunda bunu çözecek hukukçulardır.
Bencillik yapmıyorum. halkın her konuda olduğu gibi hukuk konusunda da bilinçlenmesi gerektiğine inanıyorum. benim yaşıtlarım bilir. eskiden yurttaşlık bilgisi dersi vardı. burada ilkokul ve orta okul öğrencilerine asgari hukuk ve sosyal yaşam kuralları öğretilirdi. sonra kaldırıldı.
sonuç olarak halkın biraz hukuktan haberi olmalı ama davaları profesyonellerin görmesi uygun olacaktır. halkın hukuk bilgisi artarsa belki, hukuk ve insan hakları ihlallerine de göz yummaz
Old 01-05-2004, 15:20   #10
ibrahimbey

 
Varsayılan

Bence özünde tartışılması gereken konu;

Yürürlükteki hukukun bu kadar karmaşık olmak zorunda olup olmadığıdır?

Yani basit, herkesin anlayabileceği, maddi gerçeği arayan bir hukuk düzeni mi, yoksa şekli gerçeğe önem veren, maddi gerçek ne olursa olsun, şekli şartların oluştuğu anda "karar"larar ulaşan bir düzen mi?

Özellikle medeni usul hukukumuz, şekli gerçeğe önem verdiğinden, adeta bir hukuki maharetleri arenası.

Farklı yasalarda farklı itiraz süreleri, adeta tuzak mahiyetindeki usul işlemleri, karmaşık ispat yükleri, zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler vs. Bu liste uzayıp gitmekte.

Tercih edilen ve uygulan hukuk sistemi, "hukukçu"ya gerek duyan, hukukçudan başkalarının oyuna girmesi halinde üzebilecek bir sistem.

Önce, bu düzen doğru mu ona karar vermek gerekir.
Old 02-05-2004, 13:38   #11
ragıp

 
Varsayılan

bence hukuk sisteminin karmaşık olması bir zorunluluk. aksi takdirde yalnızca anayasa ile toplumsal ihtiyaçlar için yeterli olurdu.
ancak bazı yasalar farklı kaynaklardan alındığı için mantıklı olmayan karmaşık durumlar ortaya çıkmaktadır. Niçin bazı süreler tefhim ile başlıyor da bazıları tebliğ ile başlıyor. niçin temyiz süreleri arasında farklılıklar var. bunlar düzelirse, süre tutum gibi komik bir olguya gerek olmayacak.
ancak bu kadar ayrıntılı düzenlemelere rağmen, hayatın akışında bazı olaylara kanunçözüm olamamakta, içtihatlar dahi yeterli olmamaktadır. bu dudrum bizzat hayattaki olayların çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır.
Old 04-05-2004, 15:33   #12
nursel citil

 
Varsayılan

Hayatın tüm yönlerini, boyutlarını içine alarak düzenlemek zorunda olduğu için hukuk sisteminin karmaşık olması bir zorunluluktur. Hukuk kuralları ulusal, uluslar arası çok çeşitli ilişkileri düzenlemek durumundadır ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilmesi için de değişmek ve gelişmek zorundadır.
Halkın hukukçular kadar hukuktan haberdar olması mümkün değil. Gelişmeleri takip etmekte hukukçular zorlanırken halkın bunları gerçekleştirmesi mümkün değil, yani hukukçulara mutlaka ihtiyaç var ve olacak.
Halkın haklarından haberdar olması, her hangi bir sorunla karşılaştığında ne yapacağını bilmesi gerekir. Halk hukuk hakkında bilgi sahibi olursa geleneksel olarak büyüklerinden gördüğü ilkel yöntemleri değil çağdaş hukuk sistemindeki düzenlemeleri gerçekleştirmeye çalışacaktır. Bu sadece hukuk alanında değil diğer çağdaş yaşam ile ilgili konular için de geçerlidir. Ben hukukçu olduğum için sadece hukuk boyutu açısından durumu belirttim. Hukuk hakkında hayatlarını ilgilendiren genel bilgiler orta öğretim düzeyinde verilebilir. İnsanların cahilliğinden yararlanarak onları kolaylıkla yönlendirme, dolandırma gibi olaylar bilgisizlikten meydana gelmektedir. Bu arada eğitilmediği için nice dahinin farkedilememesi durumu ile de karşı karşıyayız.Çağdaş eğitim ve öğretimden hiç kimseye zarar gelmez, aksine hepimizin kazancı olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sadece Gülelim Diye :) neslihanvural Site Lokali 12 14-04-2010 12:08
vekalet sadece noterlerden mi verilir? süleyman zengin Meslektaşların Soruları 5 27-12-2006 00:06
Halka açık anonim şirketlerde bağış Bella Meslektaşların Soruları 1 10-10-2006 12:28
Halka açık şirketlerde bağış Bella Meslektaşların Soruları 1 06-10-2006 14:45
sadece bir kez.. Cest la vie Site Lokali 3 05-06-2006 16:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05668092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.