Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kadastro Davasında Süre

Yanıt
Old 17-05-2008, 03:47   #1
Av. Salim

 
Varsayılan Kadastro Davasında Süre

Müvekkilimin köyünde kadastro ve tapulama faaliyeti yapılmazdan önce babası bazı taşınmazlarını müvekkilime satıyor, tapusuz olduklarından köy senediyle satış yapılıyor.

Şu anda sözkonusu taşınmazların tapulama faaliyeti yeni yapılmış bulunuyor. Taşınmazlar tapulama esnasında müvekkilim üzerine tespit görüyor. (Senelerden beri zilyetliği devam etmesi ve elinde satış senetleri olması nedeniyle.)

Bunun üzerine müvekkilin kardeşlerinden birisi askıdan itibaren 1 aylık tespite itiraz süresi içinde kadastro tespitine itiraz davası açmış durumda. (Toplam altı kardeşler.) Kadastro davası açan kardeş dava dilekçesinde tapunun tümüyle iptal edilerek murisin tüm mirasçıları adına kayıt ve tescilini talep ediyor. Yani kadastroya itiraz davasını mirasçılardan sadeci biri açmış ama tüm mirasçılar adına talepte bulunmuş.

Şimdi de davayı açan kişi diğer mirasçıların da muvafakatinin alınarak ya da terekeye temsilci tayin edilerek davanın bu şekilde devam ettirilmesini talep etmiş bulunuyor.

Sorum şu;

Süresi içinde kadastro davası açmayan diğer mirasçılar tek kişinin açtığı bu davaya muvafakat ederlerse ya da terekeye temsilci tayin edilir ve temsilci davaya muvafakat verirse bu durumda süresi içinde kadastro davası açmamış bulunan diğer mirasçılar da dava açmış gibi bundan istifade edebilecekler mi ve tapunun tümüyle iptali sağlanabilecek mi? O zaman bu yasayı hileyle dolaşmak anlamına gelmez mi? Çünkü kadastroya itiraz 1 aylık süreye tabi ve süresi çinde diğer mirasçıların açtıkları bir tespite itiraz davası bulunmamaktadır.
Old 17-05-2008, 11:30   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Elbirliği mülkiyetinde dava açan mirasçı kendini değil miras ortaklığını temsil etmektedir. TMK702/4 e göre otaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan tüm ortaklar yararlanabilir.

Yerleşen içtihat ile de, ortaklardan birisinin süresinde kullandığı haktan diğer ortaklar muvafakat ederek veya temsilci atanarak yararlanması kabul edilmiştir.

Kaldı ki bir mirasçının dava açmış olması halinde Kad. K.nunun 30 maddesi muvafakata dahi gerek kalmadan resen tüm mirasçılar adına tescil imkanı sağlamıştır.

Müşterek mülkiyet olsaydı söyledikleriz haklı olurdu.

Bu yönden , işin esasına değinen hususlarda savunma yapılmalı diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 17-05-2008, 18:03   #3
Av. Salim

 
Varsayılan

KADASTRO KANUNU - MADDE 30/2
Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hâkim re'sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir.

Bu maddeye göre kadastro davası açmayan mirasçıların da açılan davadan istifade etmesine imkan tanındığı söylenebilir mi?
Sayın Yücel Kkocabaş,

Bence, süresinde dava açmayan kişi kadastro tespitine itiraz hakkını kaybettiğinden onun miras payıyla ilgili onun lehine bir hüküm verilemeyeceğini düşünüyorum. Elinizde varsa bunun aksini gösteren bir yargıtay kararı gönderebilir misiniz?
Old 17-05-2008, 21:09   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bir mirasçının dava açması halinde , kadastro hakiminin davaya katılmamış mirasçıları da tespit ederek onlar adına da tescil kararı vermesi 30/2 maddede öngörülen 3 halden birisini teşkil etmektedir.Bu madde 29/2 maddeki "Bir mirasçı diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açabilir ve yalnız başına davaya devam edebilir " hükmünün sonucunu teşkil etmektedir. Bu durum Kad. K.da sınırlı olarak düzenlenen resen araştırma yapıp gerçek hak sahibi adına tescil ilkesinin bir sonucudur. Daha doğrusu ben bu şekilde biliyorum. Araştırma yapılırsa içtihatı da bulunabilir.
Saygılarımla.
Old 17-05-2008, 23:33   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Kocabaş'ın görüşüne katılıyorum. Aşağıdaki kararlardan faydalanabilirsiniz.

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/1338
Karar: 2002/1028
Karar Tarihi: 11.02.2002
ÖZET : Mirasçılar arasındaki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29/2 ve 30/2. maddelerinin dava konusu uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmadığına, diğer mirasçılar usulen davada temsil edilmediklerinden dava konusu paylarla sınırlı hüküm kurulması doğru bulunduğuna tutanak düzenlenmeyen halen yol olarak kullanılan bölümle ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesinde yasaya aykırılık yoktur.
(3402 S. K. m. 11, 29, 30)
Dava: Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Karar: Kadastro sırasında temyize konu 127 ada 37 parsel sayılı 18.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılardan Selahattin ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacılar, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 127 ada 37 parsel hakkında açılan davanın kabulüne, 37 parselin davacıların dayandıkları tapu kayıt maliklerinden dava açan davacılar ile dava açmayan kayıt maliklerinin hisseleri tespit malikleri olan davalılar adına olacak şekilde tapuya tesciline, fen bilirkişisi krokisinde sarı ve yeşil ile boyalı olarak gösterilen ve yol olarak tespit harici bırakılan kısım hakkında tutanak düzenlenmediğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mirasçılar arasındaki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29/2 ve 30/2. maddelerinin dava konusu uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmadığına, diğer mirasçılar usulen davada temsil edilmediklerinden dava konusu paylarla sınırlı hüküm kurulması doğru bulunduğuna tutanak düzenlenmeyen halen yol olarak kullanılan bölümle ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesinde yasaya aykırılık yoktur.
Sonuç: Yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 1991/17718
Karar: 1992/12157
Karar Tarihi: 23.10.1992
ÖZET: Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapuda satış olarak gösterilen pay intikalinin gerçekte bağış olup olmadığı, konusundadır. Mahkemece dava açan kişinin payı ile sınırlı olarak iptal kararı verilmiştir. Temlik eden kişinin başka mirasçıları da olduğu anlaşılmaktadır. İştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda bir mirasçının diğer mirasçıların muvafakatini almaksızın dava açabilir. Bu nedenle diğer mirasçılar yönünden de iptale karar verilmemesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatı yönünden bu husus bozma nedeni yapılamamıştır.

(3402 S. K. m. 29, 30) (818 S. K. m. 18)
Dava: Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Karar: Kadastro sırasında; 102 ada 64 parsel, 104 ada 149 parsel, 106 ada 29 parsel sayılı, 2280, 2602 ve 1656 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu ve vergi kaydı nedeniyle davacı ve davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacılar, davalıya yapılan pay satışının mal kaçırmak kastı ile olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ve davalının 28/84 payının iptali ile dava konusu taşınmazın 12/84 payının davalı, 4/84 'er payının davacılar adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Çekişmeli parsellerin tarafların dayanaklarını oluşturan tapu kaydı kapsamında kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kayden 1/3 paya malik olan Hanife'nin tapuda satış olarak gösterilen pay intikalinin gerçekte bağış olup olmadığı, bir başka anlatımla tapu memuru huzurunda gerçek iradenin gizlenip gizlenmediği konusundadır. Mahkemece temlik işleminin tapuda gösterildiği gibi satış olmayıp bağış olduğu, muvazaanın objektif ve sübjektif unsurlarının oluştuğu saptanarak satış işlemine değer verilmemesi isabetlidir. Ancak, mahkemece dava açan kişinin payı ile sınırlı olarak iptal kararı verilmiştir. Temlik eden kişinin başka mirasçıları da olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29/2. maddesinde iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda bir mirasçının diğer mirasçıların muvafakatını almaksızın dava açabileceği, anılan Kanunun 30/2. maddesinde ise dava açan mirasçının dışında başka mirasçılarında bulunması halinde mahkemece gerçek hak sahipleri adına tescile karar verilmesi hükümlerine yer verilmiştir. Bu nedenle diğer mirasçılar yönünden de iptale karar verilmemesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatı yönünden bu husus bozma nedeni yapılamamıştır.
Sonuç: Davalının temyiz itirazlarının bu nedenlerle reddine ve hükmün ONANMASINA, 23.10.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şufa davasında hak düşürücü süre çeçen Meslektaşların Soruları 3 23-12-2011 18:34
Kadastro Tespitine İtiraz Davasında Vekalet Ücreti/ Kesinleşme Şartı av.havva Meslektaşların Soruları 9 10-10-2007 10:51
İdari Alacak Davasında Süre hasanturus Meslektaşların Soruları 1 11-04-2007 18:54
boşanma davasında 3 yıllık süre.... FTKY Meslektaşların Soruları 6 15-03-2007 21:16
Kadastro tespiti-hak düşürücü süre mehmet sirn Meslektaşların Soruları 3 14-11-2006 13:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03022408 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.