Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Karakola giden Baro görevlisinin üstü arandı

Yanıt
Old 20-01-2008, 14:34   #1
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Karakola giden Baro görevlisinin üstü arandı

  1. Avukat (X) - İyi günler, İstanbul Barosu görevlisiyim, avukat meslektaşların gözaltındaki kişilerle görüştürülmediği ve avukatlara şiddet uygulandığı konusunda yetkili amirinizle görüşmek istiyorum.
  2. Polis (1) - Yok öyle bir şey, görüşüp ne yapacaksınız ?
  3. Avukat (X) - Baro görevlisiyim, yapılanların tümü hem olaylar hem de sözlerinizle ilgili rapor hazırlayacağım, amirinizle görüştürür müsünüz ?
  4. Polis (1) - Nerden bileyim senin avukat olduğunu, kimliğine bakacam.
  5. Avukat (X) - İşte kimlik belgem, karakol amirinizle görüştürmenizi istiyorum.
  6. Polis (1) - Seni arayacam, üstünde bişey mişey vardır, bura karakol, bura benim evim. Silahı olan çok avukat gördüm, silah veya başka kesici delici alet varsa verin.
  7. Avukat (X) - Üstümde silah veya diğer yasak maddelerden hiçbiri olmadığını beyan ediyorum.
  8. Polis (1) - Tamam, o zaman yine de şöyle bir arayacam.
  9. Avukat (X) - Bakınız, ben avukat olduğumu ve Baro Görevlisi olduğumu belirtmiştim, sizi uyarıyorum, yasalara göre benim üzerimi arayamazsınız, suç işlemiş olursunuz.
  10. Polis (1) - Olsun benim gene de aramam lazım, bura karakol, buraya kim girecekse onu ben ararım, benim görevim çünkü.
  11. Avukat (X) - Bakınız, sizi bir kez daha uyarıyorum, yaslara göre ağır cezalık suç üstü hali dışında avukatın üstü aranamaz.
  12. Komiser (1) - Olsun, burdan kim girerse biz ararız, binanın güvenliği için aramamız şart.
  13. Avukat (X) - Bakınız avukatın üstünün ağır cezalık suç üstü hali dışında aranamayacağı konusunda sizin teşkilatın, yani Emniyet Genel Müdürlüğünüzün Genelgesi var. Eğer arama işlemi yaparsanız hem yasaları çiğnemiş olacaksınız bu suçtur, hem de teşkilat genelgesini çiğnemiş olacaksınız disiplin cezası alırsınız.
  14. Komiser (1) - Olsun, biz gene de ararız.
  15. Avukat (X) - Bakınız ağır cezalık suç üstü hali veya şüphe yoksa arayamazsınız; şu anda benim üzerimde ağır cezalık bir suç şüphesi söyleyebilir misiniz ?
  16. Komiser (1) - Yok, olmayabilir, ama biz buradan içeri girmek isteyen herkesi ararız.
  17. Avukat (X) - Amirinizle görüşmek için karakola girmem gerekiyor, sadece bu nedenle beni arayacaksanız suç işlemiş olacaksınız.
  18. Polis (1) - Olsun, biz aramadan kimseyi içeri sokmayız.
  19. Avukat (X) - Ben herhangi bir kimse değilim, ben avukatım ve sizi bir kez daha uyarıyorum, avukatın üzerini ararsanız suç işlemiş olacaksınız.
  20. Polis (1) - Olsun, deminden beri avukatım diyosun zaten, girecekseniz sizi arayacağız.
  21. Avukat (X) - Komiser bey, memurunuz yanlışta ısrar ediyor, sizden de son kez memurunuzu uyarmanızı, avukatın üstünün aranmaması konusundaki kanun ve yönetmeliği uygulamanızı istiyorum. Aksi halde yapacağınız uygulamanın işleme konmasını, olay hakkında tutanak tutmanızı istiyorum.
  22. Komiser (1) - Tamam, olur, üstünüzü arayalım sonra işlemini yaparız, tutanak diyorsan tutanak da tutarız.
  23. Avukat (X) - Avukat arkadaşlar, şu anda özel kasıt altında suç işlenecektir, benim razı olmamama rağmen üstüm aranacaktır, hepinizin daha sonra savcılık ve mahkemede tanık olacağınız için ayrıntılara dikkat etmenizi istiyorum.

Ve arama işlemi yapılıyor, ancak sonra tutanak da tutulmuyor, kanun ve genelge konusunda uyarıldıklarını memur ve amir kabul etmediklerini söylüyor.

Avukatlık mesleğinde kamuya hizmet eden, savunma mesleğini uygulamalı yürüten meslektaşların paylaşımı amacıyla bilgisine saygıyla sunulur. (Elbette tüm okuyanların.)

Ömer Kavili
0532 322 00 23

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 20-01-2008, 18:37   #2
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukat ne olursa olsun üzerini aratmayacaktı.
Diyarbakır adliyesinde de daha önce böyle bir olay yaşandı ve üzeri aranan Avukat baronun gönderdiği video kamera ve avukatlar arkadaşlarımızın huzurunda yapıldı.Sonuç malumunuz olduğu üzere soruşturma izni dahi verilmedi.Ben bu olayı görmedim ama anlatılanlar böyle.
Bütün Avukat arkadaşlar böyle bir durumda mutlaka cep telefonunun ya da baronun göndereceği video kamera dahilinde üzerlerini aratmaları daha iyi olacaktır.Yoksa emniyet mensupları inkar etmeye devam edecektir.
Old 20-01-2008, 18:57   #3
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
  1. Avukat (X) - İyi günler, İstanbul Barosu görevlisiyim, avukat meslektaşların gözaltındaki kişilerle görüştürülmediği ve avukatlara şiddet uygulandığı konusunda yetkili amirinizle görüşmek istiyorum.
  2. Polis (1) - Yok öyle bir şey, görüşüp ne yapacaksınız ?
  3. Avukat (X) - Baro görevlisiyim, yapılanların tümü hem olaylar hem de sözlerinizle ilgili rapor hazırlayacağım, amirinizle görüştürür müsünüz ?

Sayın Kavilli
Başınızdan geçen bu talihsiz olay için üzüntülerimi belirtmek isterim. Ancak burada dikkatimi çeken bir nokta var. Anladığım kadarıyla Baro tarafından rapor düzenlenmek için görevlendirilmiş mesleki anlamda da kamu görevini yürüten bir avukat sıfatına haizsiniz. Üstünüz arandı, üst aramasına ilişkin bir tutanak tutsaydınız keşke, kendilerinin düzenlemediği bir tutanağı imza etmeyecekleri aşikar, ancak imzadan imtina ettiklerine dair şerh düşülebilirdi, yine baro tarafından görevlendirildiyseniz bu konuda alınmış bir yönetim kurulu kararının olması gerekir diye düşünüyorum.

Bütün bu belge ve delillerle mesleğe yöneltilen bu olumsuz tavırlara daha dirençli bir şekilde karşı koyabileceğimizi düşünüyorum.
Old 21-01-2008, 10:52   #4
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Ben öncelikle "Polis(1)" kod adlı polis memurunu kararlılığından ötürü tebrik etmek istiyorum.

Av.Kavili, önce memuru uyarıyor; "bak" diyor, "yasa gereği benim üzerimi arayamazsın"...

"Yok" diyor, "benim görevim buraya gireni aramak. Arayacam"

Sonra Av.Kavili, yasa denen mefhumun bazı kamu görevlilerinde çok ta büyük bir şey ifade etmediğini herhalde iyi bildiğinden, ustalıkla en kritik noktaya parmak basıyor, "Bak" diyor "Senin teşkilatının yani Emniyet Genel Müdürlüğü'nün genelgesi var, üstümü ararsan disiplin suçu da işlemiş olursun"...

Yazıyı okurken, "tamam işte" dedim kendi kendime... "Disiplin suçu" tehlikesi karşısında Polis(1) şimdi aklını başına alacak "ulan ben napıyorum, hadi yasayı boşver de gerçekten böyle bir genelge varsa, soruşturma felan?" deyip, pes edecek. "Tamam tamam hadi geç bu seferlik" diyecek...

Heyhat!

O nasıl bir kararlılık, o nasıl bir görev aşkı!. Amirleri "oğlum, buradan baban geçmeye kalksa arayacaksın üstünü. Öyle yasa masa diyen tipler olabilir, aldırma, aramadan sakın alma içeri" demiş ya bir kere...

İşte göre aşkı, görev sorumluluğu budur.
Old 22-01-2008, 12:03   #5
KocherO

 
Varsayılan Bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanan meslektaşlarım var mı?

Yaşanan ve görülen olayların yanında bu olay aslında (her ne kadar önemli olsa da) küçük kalır.
Yargının siyasallaştığı ülkede, ne hakim ve savcıların ne de vatandaşın ve polisin pek de artık takmadığı bir meslek haline gelmiştir avukatlık.
Yeni mesleğe başlamış bir avukat olarak 'savunma hakkı kutsaldır' ilkesi ve buna benzer okuldan öğrendiğim birçok ilkeyle baya bir idealist başladım. Sonra ilk hayal kırıklığımı icralarda dönen rüşvetlerde yaşadım. Sonra izlediğim duruşmalarda hakimin avukatı ve 'savunma hakkı kutsaldır' ilkesini ne kadar dikkate aldığı hususunda yaşadım.
Derken malumunuz Şemdinli davası patlak verdi.Hani şu 'devlet içinde devlet çetelerin' sivil mahkemece 39'ar yıl hapisle cezalandırılıp da askeri mahkemenin tahliye ettiği kişilerin ünlü davası. O zaman anladım ki okuldan okuduklarım o güzelim hukuk ve ilkeler hala bizden çok uzak.
Bize düşen bunun mücadelesini vermek ve hukukun üstünlüğünü dayatmaktır.Bu konuda meslektaşlarımın çok çok eksiği de yok değil.
Yoksa polis devleti olmaya devam edeceğiz.
Old 22-01-2008, 13:16   #6
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KocherO
Yaşanan ve görülen olayların yanında bu olay aslında (her ne kadar önemli olsa da) küçük kalır.
Yargının siyasallaştığı ülkede, ne hakim ve savcıların ne de vatandaşın ve polisin pek de artık takmadığı bir meslek haline gelmiştir avukatlık.
Yeni mesleğe başlamış bir avukat olarak 'savunma hakkı kutsaldır' ilkesi ve buna benzer okuldan öğrendiğim birçok ilkeyle baya bir idealist başladım. Sonra ilk hayal kırıklığımı icralarda dönen rüşvetlerde yaşadım. Sonra izlediğim duruşmalarda hakimin avukatı ve 'savunma hakkı kutsaldır' ilkesini ne kadar dikkate aldığı hususunda yaşadım.
Derken malumunuz Şemdinli davası patlak verdi.Hani şu 'devlet içinde devlet çetelerin' sivil mahkemece 39'ar yıl hapisle cezalandırılıp da askeri mahkemenin tahliye ettiği kişilerin ünlü davası. O zaman anladım ki okuldan okuduklarım o güzelim hukuk ve ilkeler hala bizden çok uzak.
Bize düşen bunun mücadelesini vermek ve hukukun üstünlüğünü dayatmaktır.Bu konuda meslektaşlarımın çok çok eksiği de yok değil.
Yoksa polis devleti olmaya devam edeceğiz.

Kimse yargı bağımsızdır diyemez ve demeyede hakkı yoktur.Türk adalet sisteminde bu tür olaylar ilk değildir.Ani bir değişiklikle Bu tür suçların askeri mahkemelerde görülmesi gerekir kararı çıkıyor,ardından görevsizlik kararı vermeyen hakimin tayini başka yere çıkıyor ve yeni gelen hakim hemen görevsizlik kararı veriyor.Tabii ki sonrası bildik şeyler.İlk duruşmada tahliye!
Old 22-01-2008, 22:27   #7
agah

 
Varsayılan

Bu tarz sorunların aşılması için, maalesef diyorum hakimlerin ve savcıların resmi olarak olmasa da gayriresmi olarak emniyet teşkilatına yol göstermesi gerekir.Aynı okuldan mezun olduğumuzu iddia ettiğimiz insanlar da bu konuda hiç hassasiyet göstermiyor gibi. Kolluk görevlileri ancak bu şekilde yola gelir yoksa yine bildiklerini okumaya devam ederler.
Old 22-01-2008, 23:45   #8
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
O nasıl bir kararlılık, o nasıl bir görev aşkı!. Amirleri "oğlum, buradan baban geçmeye kalksa arayacaksın üstünü. Öyle yasa masa diyen tipler olabilir, aldırma, aramadan sakın alma içeri" demiş ya bir kere...

İşte göre aşkı, görev sorumluluğu budur.

Sapına kadar bir 'Bekçi Murtaza' tipi; görev aşkını sadece amirlerinin yap dediklerini yapmakla kanıtlar. Yasalar genelgeler vız gelir.

Cevaplandırılması gereken soru şu: 'ona o görevi yasalar ve genelgeler mi veriyor yoksa amirleri mi?

Saygılarımla
Old 23-01-2008, 00:17   #9
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
: 'ona o görevi yasalar ve genelgeler mi veriyor yoksa amirleri mi?

O,her dilediğini yapabilmeyi görev addediyor.
Old 23-01-2008, 13:56   #10
üye19576

 
Varsayılan görüşlerinize katılıyorum ancak,

2559 sayılı yasanın 02/06/2007-5681 S.K./3.mad. ile değişik 9.maddesinde yer alan "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır." hükmünün de bu konu çerçevesinde tartışılması sanırım faydalı olacaktır.
Teşekkür ederim.
Old 23-01-2008, 15:30   #11
Av.Yasar SALDIRAY

 
Varsayılan Kararlar Da , Yasa Da AÇik...

SAYIN ÖNDER71

1136 sayılı Avukatlık Yasasının 58. maddesi ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın konutu ve yazıhanesi aranamaz hükmünü taşıyor.


Ankara Üçüncü İdare Mahkemesi, bir avukatın üstü ve çantasının yasaya aykırı olarak arandığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığını iki buçuk milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti.


Mahkeme kararında, Avukat Kemal Vuraldoğan’ın, evinden bürosuna gitmekteyken miting dolayısıyla yapılan aramada, avukatlık kimliğini gösterdiği ve yasal olarak üstünün ve çantasının aranamayacağını belirmesine rağmen polislerce arandığı, bunun üzerine Vuraldoğan’ın İçişleri Bakanlığına suç duyurusunda bulunduğu ve yanıt alınamaması üzerine de tazminat davası açtığı belirtildi.


Mahkeme kararında, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 58. maddesinde, ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzerinin aranamayacağı hükmü bulunduğu belirtilerek şu görüşe yer verildi:”Kamu idareleri yürütmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle, bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi idarenin hizmet kusurunu oluşturur. Dolayısıyla hizmet kusuru nedeniyle bir zarar verilmiş olması halinde belirtildiği üzere idarenin meydana gelen zararları tazmin sorumluluğu bulunmaktadır.”


Ankara Barosu Başkanlığının da müdahil olarak katıldığı davanın kararında, davacı avukatın vatandaşlar önünde üst aramasına maruz kalmasının meslek onurunu zedelediği kanısına varıldığı belirtilerek İçişleri Bakanlığının iki buçuk milyar lira manevi tazminat ödemesine hükmedildiği belirtildi.




Avukatlık Yasası: Madde 58


Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir.Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi hapis veya hafif para cezası da verilemez

http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...CatID=1&ID=765


yani YASA DA OLDUKÇA AÇIK ...

Saygılarımla

Old 23-01-2008, 17:23   #12
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Önder71
2559 sayılı yasanın 02/06/2007-5681 S.K./3.mad. ile değişik 9.maddesinde yer alan "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır." hükmünün de bu konu çerçevesinde tartışılması sanırım faydalı olacaktır.
Teşekkür ederim.

Elbette bu hüküm de tartışılmalıdır ancak, 2559 sayılı Yasa, bu konuda genel düzenleme içermektedir. Oysa ki, 1136 sayılı Yasa'nın ilgili hükmü özel düzenlemedir.

Kaldı kı, 5681 sayılı Yasa tasarı halinde iken arama muafiyetleri ile ilgili "kanunlarında AYKIRI HÜKÜMLER BULUNSA BİLE" şartı tasarıdan çıkartılmıştır.

Dolayısı ile pozitif hukuk yönünden, avukatın üstü ağır cezayı gerekyiren suçüstü hali dışında aranamaz.

Saygılarımla...
Old 23-01-2008, 17:46   #13
Av. Kader Karakurt

 
Varsayılan

maalesef mesleğimize saygı gösterilmeyen hatta bazı durumlarda meslektaşlarımızdan bile saygı görmediğimiz bir ülkede yaşadığımız için söz konusu muamele beni üzmüş olmasına rağmen niyeyse şaşırtmadı...
Old 23-01-2008, 19:13   #14
aqua

 
Varsayılan

'Bu karakolda hukuk yok'
Hrant Dink anması sonrası dayağa avukat tepkisi.

GERÇEK GÜNDEM / HABER MERKEZİ - Gazeteci Hrant Dink'in katledilişinin 1. yıldönümü sonrası yapılan ana gösterisinin ardından gözaltına alınan 15 kişinin avukatı eylem yaptı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'ne üye avukatlar, Hrant Dink anması sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan 15 kişinin Taksim Polis Merkezi'nde işkence gördüğünü öne sürdü.

Taksim Polis Merkezi önünde toplanan yaklaşık 100 avukat, cumartesi günü gözaltına alınanların keyfi bir muameleye tabi tutulduğunu öne sürdü. "Bu karakolda hukuk yok, ölüm ve işkence var" yazılı pankart taşıyan avukatlar, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı da attı.
Old 23-01-2008, 21:06   #15
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Bende tam genel yasa özel yasa ayrımına değinecekken Sayın Meslektaşım Hakan EREN çok güzel açıklamış zaten.

Yapılan bu tarz uygulamalar ışığında özellikle şunu belitmek istiyorum sayın Ömer KAVİLLİ değilde o gün bir hakim yada savcı olsaydı acaba yine aynı uygulama yapılacakmıydı? Bugune kadar bir hakimin yada savcının usulsüz bir şekilde üzerinin yada evinin arabasının arandığına duyan gören biri varsa lütfen bana anlatsın. Avukatlarla ilgili aynı şeyi söylemek mümkün mü. yapıln uygulama düpedüz hukuksuzluk haksızlıktır. Hani hakimlerle, savcılara karşı işlenen suçlar bakımından avukatlara karşı işlenen suçlar aynı nitelikteydi? eşitlik çuvala mı girdi? Hukuk salt bir kanundan mı ? veya bir maddeden mi? ibarettir. Ama ne yazık ki genel olan bir yasa maddesine sığınarak hukuku hukukçulardan daha iyi kavradıkları hissine kapılıp uygulama noktasında bu tarz sıkıntılara davetiye çıkaran kamu görevlilerini tüm meslektaşlarım adına kınıyorum. Saygılar
Old 23-01-2008, 22:09   #16
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Tutanak tutuldu

Alıntı:
Yazan Av.Selim HARTAVİ
Sayın Kavili
Başınızdan geçen bu talihsiz olay için üzüntülerimi belirtmek isterim. Ancak burada dikkatimi çeken bir nokta var. Anladığım kadarıyla Baro tarafından rapor düzenlenmek için görevlendirilmiş mesleki anlamda da kamu görevini yürüten bir avukat sıfatına haizsiniz. Üstünüz arandı, üst aramasına ilişkin bir tutanak tutsaydınız keşke, kendilerinin düzenlemediği bir tutanağı imza etmeyecekleri aşikar, ancak imzadan imtina ettiklerine dair şerh düşülebilirdi, yine baro tarafından görevlendirildiyseniz bu konuda alınmış bir yönetim kurulu kararının olması gerekir diye düşünüyorum.

Bütün bu belge ve delillerle mesleğe yöneltilen bu olumsuz tavırlara daha dirençli bir şekilde karşı koyabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Av.Selim HARTAVİ,

Öneriniz çok şık ve uyarıcı nitelikte, teşekkür ediyorum.

Meslektaşımın önerisindeki gibi benzer bir tutanak tutuldu, meslektaşlarca imzalandı, polis memurlarının imzalamayacaklarına ilişkin sözleri tutanağa yazıldı; kısacası TUTANAK gibi TUTANAK oldu.

Saygılarımla.

Ömer Kavili
0532 322 00 23

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 28-01-2008, 18:33   #18
Av.M.Aydın Bilen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Önder71
2559 sayılı yasanın 02/06/2007-5681 S.K./3.mad. ile değişik 9.maddesinde yer alan "Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır." hükmünün de bu konu çerçevesinde tartışılması sanırım faydalı olacaktır.
Teşekkür ederim.
Sn.Önder 71
Meseleye sadece hukuk açısından bakma önerinize katılıyorum.
O halde maddeyi yorumlamamız gerekir.Maddenin başlığı Önleme Araması.Bunun karşılığını zaten hepimiz bildiğimiz için açmamıza gerek yok.Maddenin ilk fıkrası hakim iznini,gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda mülki amirin yazılı iznini ana kural olarak saptamıştır.
İstisna olarak da sizin belirttiğiniz fıkra vazedilmiştir.Fıkranın içeriğinde ön şart özellikle;
" tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla" güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelen vurgu yapılarak belirtilmiştir.Bu durum herhangi bir tehlike nedeniyle güvenliğe alınan bina ve tesis kastedilmektedir.
Bundan başka;Sn.Hocamız rahmetli Ebulula Mardini'nin de belirttiği gibi "Her kuralın bir istisnası,her istisnanın da bir müstenası vardır". Avukatlık Kanunu belirttiğiniz istisnanın bir müstesnasıdır şeklinde düşünüyorum.
Selam ve saygılar...
Old 28-01-2008, 19:30   #19
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Bu tartışma yıllardır yapılıyor ve yıllarca da sürüp gidecek avukatlara karşı bu kadar önyargıyı bir arada taşıyanı/taşıyanları güzelim memleketim sınırları dışında hiçbir yerde bulamazsınız. Bu zihniyetin ortaya koymuş olduğu en kesin yargılardan biri de AVUKAT = Sanığın Cüppe Giymiş Suç Ortağı yargısıdır. Bu zihniyet daha da ileri giderek Avukatlık Mesleğine yönelik ciddi saldırılara neden olmaktadır. Meydanı boş bulmuş mübarek, yukarıda sayın Gemici'nin de belirttiği üzere sapına kadar "Bekçi Murtaza" lar oldukça bu tartışma sürüp gidecektir. Ama asla pes edilmeyecek, yılmayacaktır hiç bir savunman...
Ancak ve ancak unutmamalıdır ki O Bekçi Murtaza' lar da birgün adaleti arayacak ve adaletin sağlanması noktasında bilfiil katkısı olan Avukatlara ihtiyac duyacaklardır.
Old 29-01-2008, 10:08   #20
av.zuhala

 
Varsayılan

Sayın meslektaşımın bu duruma düşmesi beni üzdü.Ancak tepki alacağımı bile bile fikrimi yazmadan edemeyeceğim.Danıştay binasına silahla girip cinayet işleyen kişide bir avukattı.Eminim aynı yasa ve yönetmelikten faydalanıp üzerini aratmamıştır.Şimdiye kadar üzerimin aranmasına ben bizzat kendim izin verdim zira hiç gocunacağım bir şey yoktu.Ben o polis arkadaşın kendisinin ve karakolun güvenliği için üst araması yaptığı konusunda iyiniyetli bir inanç taşıyorum.Sanırım forumdaki tüm meslektaşlarım ise polislerin avukatları sevmediği-güvenmediği için ve avukatları belkide "aşağılamak" kastıyla üst araması yaptığını düşünüyorlar.Hemen hemen her gün orduya ve emniyet mensuplarına bir saldırı olduğu bu günlerde polislerimizin kendi güvenliklerini düşünmesini çok görmeyelim bence.İnanın bu fikrimde bir emniyet mensubunun çocuğu olmamın hiç etkisi yok
Old 29-01-2008, 10:58   #21
Av.Yasar SALDIRAY

 
Varsayılan Bence ÜstÜn Aranmamasi Hak DeĞİl Sorumluluktur!

Sayın meslektaşım av zuhala

AVUKATLIK MESLEK KURALLARI

3- Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özen göstermekle yükümlüdür.

Kanunen tanınan ve amacı bıze ayrıcalık tanımak degıl Savunmayı korumak olan yetkıyı kullanmamak Avukatın uymakla yükümlü oldugu meslek kurallarını ıhlal etmıs olunmaz mı ??? yani siz mesleğinizin size yüklediği sorumluluğu yerine getirebiliyormusunuz? Özellikle mesleğin itibarı ile ilgili !!!

Aramada sırı saklama yükümlülüğünüzün zedelenebileceği unutulmamalıdır!

Örnegın 1.Müvekkılımızın özel bılgılerıne üstümüz aranarak ulasılırsa Madde 3 tekı sadakat yükümlülüğü zedelenmez mı ?

Avukatlık Meslek kuralları
37- Avukat meslek sırrı ile bağlıdır:

2.Ya da madde 4 te oldugu gıbı meslegın ıtıbarı zedelenmez mı ?

AYRICA DAHA ÖNCE DANIŞTAY SALDIRISINI YAPAN KİŞİNİN AVUKAT OLMASI SAYIN MESLEKTAŞIMIZA YAPILANI HİÇBİR ŞEKİLDE MEŞRU KILAMAZ.

AYRICA, DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİĞİM GİBİ ,BİZE BU HAK SAVUNMAYI DAHA ÖZGÜR KILMAK İÇİN VERİLMİŞ; BİZE AYRICALIK TANIMAK İÇİN DEĞİL.


SAYGILARIMLA
Old 29-01-2008, 11:44   #22
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.zuhala
...Danıştay binasına silahla girip cinayet işleyen kişide bir avukattı...

Sayın "av.zuhala",
  1. Cinayeti işleyen değil, şimdilik "cinayet sanığı" denilmesi gerekir.
  2. Cinayet sanığı olmayıp cinayet işlediği kesin olan bir hükümlü olsa bile, yine de o kişiye "cinayet hükümlüsü avukat" diyemezsiniz.

    ÇÜNKÜ AVUKAT SUÇ İŞLEMEZ

Ancak, sizin bu önermeniz - nitelemeniz, gerek anılan olay ve gerekse başka olay örneklerinin tartışmasında polis ve polisleşen bakış açısı olarak bir çok kere karşılaşılan durum olmuştur; ancak hukuk temel ilkelerine aykırıdır.

Çünkü "Avukat", Avukatlık Yasası ve T.C. yasalarının ve hukukun kendisine tanıdığı yetkileri kullanandır. Bu yasalarda veya hukukta avukatın suç sayılan eylemleri yapma yetkisi tanıyan tek bir kural gösteremezsiniz.

Anlatımınızda mantık çarpıtması olduğunu düşünüyorum.

Tartışılması için saygıyla sunuyorum.

Ömer Kavili
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "


Kaynak:
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/440.html

AVUKATLIK KANUNU

Kanun Numarası: 1136

Kabul Tarihi: 19/03/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07/04/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13168

BİRİNCİ KISIM: AVUKATLIK VE AVUKAT

AVUKATLIĞIN MAHİYETİ:

Madde 1 - Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.

(Değişik fıkra: 02/05/2001 - 4667/1. md.) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.

AVUKATLIĞIN AMACI:

Madde 2 - (Değişik fıkra: 02/05/2001 - 4667/2. md.) Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. (Altını biz çizdik-ÖK)

Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.

(Değişik fıkra: 02/05/2001 - 4667/2. md.) Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.
Old 29-01-2008, 13:04   #23
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Sayın "av.zuhala"

Tepki çekeceğinizi bile bile bu görüşünüzü bizlerle paylaşmanızı takdir ettiğimi belirtmek isterim. Çünkü böyle bir görüşün tepki çekmemesi mümkün değil...

Alıntı:

Sanırım forumdaki tüm meslektaşlarım ise polislerin avukatları sevmediği-güvenmediği için ve avukatları belkide "aşağılamak" kastıyla üst araması yaptığını düşünüyorlar.

demişsiniz. En azından kendim için söyleyebilirim ki "hayır, böyle düşünmüyorum" Polis tarafından üzerimin aranmasına müsade etmemem, polisin beni sevmediği güvenmediği sizin deyiminizle "aşağılamaya çalıştığı"nı düşündüğüm için değil. YASA GEREĞİ, SADECE YASA GEREĞİ.

Elbette, bu yasal düzenlemenin avukatlık hukukunun tarihsel ve etik nedenlerine bu forumda girmeyeceğim. (Bunu benden çok daha iyi ifade etmiş bir çok hukukçunun eserleri mevcuttur.)

Siz, "gocunacak bir şeyinizin olmadığı" gerekçesi ile üzerinizi aratmaya devam edebilirsiniz. (Bu arada, bu önermenin karşıt kavramından "üzerini aratmayan avukatların kesin gocunulacak bir şeyleri vardır" sonucuna nasıl kolayca kayıverdik değil mi!)

Ama sizden, mazur görürseniz, bir tek ricam olacak; üzerinizi aratırken lütfen avukat olduğunuzu beyan etmeyin.

Çünkü tesadüf bu ya, herhangi bir polis memuru ile "ne var yani beyefendi, geçen gün bir bayan avukatı da aradık, gıkını bile çıkarmadı. "Benim gocunacak bir şeyim yok" dedi. Yoksa sizin gocunacak bir şeyiniz mi var?" gibi lüzumsuz bir diyalog yaşamak istemem.

Tüm üyelere saygılarımla...
Old 29-01-2008, 13:53   #24
uye8490

 
Varsayılan

Avukat gocunacak birşeyi olduğu için üzerini artmıyor değil.
Bağımsız yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil ettiği için avukat üzerini aratmaz.
Avukat üzerini aratıp aratmama konusunda insiyatif sahibi de değildir.

Bizler -her ne kadar meslektaşlarımız tarafından da gereksiz bir şov olarak algılansa bile - meslek onuruna ve bağımsızlığına yönelecek yasa dışı eylemlere karşı hukuk sınırları içerisinde tavrımızı koymak zorundayız.

Ben mevcut yasaya rağmen üzerini -gocunacak neyim var ki"diyerek aratan avukat hakkında baronun disiplin soruşturması başlatması gerektiği kanaatindeyim.

Bu arada mesleğe ve mesleğin bağımsızlığına,onuruna yönelen hukuk dışı eylemleri "Danıştay saldırısını yapan da bir avukattı"diyerek yine bir avukat olarak hoş görmek...

Fransa kıralı 16.Louis'in "kralların bile bir gün mutlaka avukata ihtiyacı olacaktır" sözüne ben "her avukatın bir gün eninde sonunda bağımsızlığa ihtiyacı olacaktır" diye bir ekleme yapsam herhalde abartı yapmış sayılmam.

Veya Sokrates'in o güzel sözünü yinelemiş olsam...
"Balık için su ne ise,savunma için de özgürlük odur."
Old 29-01-2008, 13:58   #25
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yaren


...Avukat üzerini aratıp aratmama konusunda insiyatif sahibi de değildir...


Tartışmanın en krtitik noktası işte bu. Açık teşekkürler....!
Old 29-01-2008, 14:16   #26
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu'nun hükmü açık: madde 58 "Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz."

Nokta. Daha neyi tartışacağız?
Old 29-01-2008, 14:21   #27
av.zuhala

 
Varsayılan

Sadece " tepki çekeceğimi bilsemde fikrimi söylemek istedim " diyerek başlamıştım yazıma.Ben "avukatın üzerini aratması için bir kanun maddesi yahut yönetmelik hükmü yoktur " demedim ki.En azından karşıt fikir sahibi olmak hakkım vardır değilmi ?
Old 29-01-2008, 14:56   #28
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.zuhala
Sadece " tepki çekeceğimi bilsemde fikrimi söylemek istedim " diyerek başlamıştım yazıma.Ben "avukatın üzerini aratması için bir kanun maddesi yahut yönetmelik hükmü yoktur " demedim ki.En azından karşıt fikir sahibi olmak hakkım vardır değilmi ?

Sayın av.zuhala, elbette her konuda istediğiniz fikre sahip olabilirsiniz. Ama benim, sizin ya da bir başkasının fikri, ortada konuyu düzenleyen açık bir yasa hükmü olduğu ve bu konuda tartışılacak bir şey bulunmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Saygılarımla.
Old 29-01-2008, 19:14   #29
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.zuhala
Sayın meslektaşımın bu duruma düşmesi beni üzdü...

Yazık ki sayın meslektaşımızın bu duruma düşmesine üzüldüğünüz konusunda pek samimi olmadığınıza inanıyorum ben. Çünkü yazdıklarınıza bakılırsa size göre meslektaşımızın "gocunacak bir şeyi varmış" demek ki... Ayrıca güvenlik kaygısıyla hareket edilmiş olsa dahi hiçbir gerekçe, kaygı, yaşanmış münferit talihsiz bir olay hukukun üstünlüğüne, savunmanın bağımsızlığına halel getiremez, buna sebep gösterilemez.
Old 29-01-2008, 22:34   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bence olayı günün koşullarına uygun bir şekilde yorumlamamız doğru olur. Halen, terör hareketleri had safhadadır. Güvenlik kuvvetleri gerek şahsen gerekse kurum olarak ciddi tehdit altındadır. Böyle bir durumda, bir karakol binasına girerken polisin herzamankinden daha hasssas olmasını biraz daha anlayışla karşılamak gerekir düşüncesindeyim.

Bunun anlamı avukatın üzeri aranmalıdır, değildir! Benim üzüldüğüm nokta, münferit bir kaç hadiseden ziyade genelleşen Polis ile Avukatlar arasındaki bu tür hoş olmayan çekişmelere dairdir.

Sayın Kavili, okudum tam 10 kez ben avukatım, üzerimi aratmam demiş. Bence bu kadar ısrar etmeye de gerek yoktu. Dur ihtarında bile üç kez dur denir... Burada da en fazla üç kez dört kez denir ve somut olaydaki gelişmeden izin verilmeyeceği anlaşıldığı için de zaten görevi rapor hazırlamak olan meslektaşımız, bu durumu da raporuna dönüşte yazardı.

Polisler biraz daha hukuka ve hukukçuya saygılı olmalıdır ama bizlerin de biraz daha ılımlı ve çözüme yönelik bir yol bulmamız gerekir. Ben sayın Kavili'nin yerinde olsam, Baro başkanını arar, duruma müdahale etmesini isterdim. Baro Başkanının olaya müdahalesi, sanmıyorum ki Emniyet Müdürlüğünce reddedilsin!

Bu yazdıklarım, günün olağanüstü koşulları nedeniyledir. Yoksa normal koşullarda Polis, avukatın üstünü aramamalıdır.

Bir öneri: Teknolojinin had safhada olduğu günümüzde bir kapıdan ibaret üst arama cihazına gerek olmadığnı, bunun yerine Tüm girişte aynı taramayı yapabilecek ve giren kişinin özel aranmasına bile gerek duyulmayacak tarayıcılar giriş bölümüne yerleştirilebilir.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamu görevlisinin işlediği suç arzaplı Hukuk Soruları 8 27-08-2007 14:45
70 Yaş Üstü Kişilerin Gayrimenkul Satması Durumunda Akli Denge Raporu Alınmalı Mı? berkiten Hukuk Soruları Arşivi 6 07-03-2007 18:19
Sıkça Karakola Düşenlerin Dikkatine!!! Batu Han Hukuk Sohbetleri 0 28-02-2003 00:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10011911 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.