yersiz ödeme iddiası ( SGK )

Müvekkil 2008 yılında eşinden boşanır. 2008 yılında emekli babasını kaybeder. Vefat eden babasının emekli maaşı kendisi dul olduğundan kendisine bağlanır. Ancak 2010 yılı nisan ayına kadar babasının emekli maaşı alan kızına ödenen aylık durdurulur ve kendısıne ödenen aylık ücretlerin iadesi istenir. Gelinen nokta, gerekçe olarak bayanın eski eşiyle birlikte hayat sürdüğünün tespit edildiği iddiası var. Bu nedenden dolayı aylığın kesildiği ve ödenen aylıkların iadesi istenmiştir. İlk defa karşılıaştığım bu duruma hayret ettim. Bu konuda bir fikri olan meslektaşlarım varsa sevinirim.

Aşağıdaki bağlantılara tıklayınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=49756

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6147

Saygılarımla

5510 Sayılı Yasa
Gelir ve aylık bağlanmayacak haller
MADDE 56- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/36 md.) Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) .............
b) .............
kişilere gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.

Madde metnine dikkat ediniz. Maaş bağlatmak için muvazaalı boşanmış olmak gerekmiyor. Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşıyor ollmak, maaşın kesilmesi ve ödenmiş tutarların iadesi için yeterli sebep. Yasal düzenleme bu şekilde.
Uygulamada, SGK denetçisi adrese giderek tutanak tutuyor. Bir çoğunda boşanan karı koca, yetişkin çocukları ve hatta ana babaları aynı çatı altında mukim oluyor ve tutanağı da imzalıyorlar.
Çevredeki komşular ve muhtarın da tanık olarak imzası alınıyor.
Ayrıca adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde aynı adreste oturuyor olarak kayıtlı görünüyorlar. SGK da haklı olarak bağladığı aylığı kesiyor.

Sayın Meslektaşlarım ,
Daha önce yersiz ödemelerle ilgili farklı konular bu başlık altında tartışıldığı için buradan fikrinizi almak istiyorum.
Müvekkil şirket sürekli tıbbi malzeme kullanan hastalara malzeme satıyor.SGK prosedürü ile uğraşmak hastalara zor geldiği için , malzeme firmasına vekalet veriyorlar SGK'dan malzeme bedeli vekaleten tahsil ediyor.
Bazı reçetelerin gerçeğe aykırı olduğu gerekçesi ile yersiz ödemeler yönetmeliği kapsamında müvekkil şirkete borç bildirimi yapıldı. Önce itiraz edeceğiz. Ancak itiraz reddedilirse :
- İdari para cezası olmadığı için idari yargının görevli olmayacağını düşünüyorum ancak, 5510 sayılı yasa gereğince SGK ile sigortalı arasındaki davalarda İş Mahkemesi görevli olduğundan Sigortalıya vekaleten hareket eden ve malzeme satan şirketle aralarındaki davada hangi mahkeme görevlidir?
-Ayrıca müvekkil şirket sigortalıya vekaleten hareket ettiği halde asil hastalardan değil , vekil şirketten talep edilmesi doğru mudur ?
Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler .

Merhaba,bır konuda fıkırlerınızı paylasırsanız cok mutlu olurum,sımdıden tesekkurler

müvekilin boşandığı eşi,boşanmadan sonra müvekkil üzerinden sağlık harcamalarında bulunmaya devam etmıs(2011 yılında boşandılar), boşanmayı sgk ya bildirmeyen müvekkilden , eski eşinin boşanma sonrası yaptığı saglık harcamaları istenmektedir.Biz de dava açtık ve sgk cevabında bunu bıldırmek zorunluluğumuz oldugunu ,taahut ımzalatıldıgını belırtmıs. bızce kurumun elektronık ortamda kısının boşandıgını ,soyadının degıstıgını gormesı gerek buna ragmen o kısıye nasıl saglık hızmetı vermektedır? bence kurumun sorumluluğu bıze yıkılmıstır.
sızce de boyle bır taahut ımzaladıgını bılmeyen muvekkılın sorumluluğu nedır?