Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

park halindeki araç için alkolden sürücü belgesi geri alınabilir mi?

Yanıt
Old 14-11-2008, 00:17   #1
aes

 
Varsayılan park halindeki araç için alkolden sürücü belgesi geri alınabilir mi?

tır şoförü olan müvekkil aracını otobanda bulunan tır parkı diye tabir edilen parkta aracını parketmiş ve ardından araç park halindeyken burda alkol almıştır.Alkollü olduğu sırada müvekkilin yanına trafik polisi gelmiş ve müvekkile alkolmetreye üflemesini söylemiş ve neticede yasal sınırın üzerinde bir değerle alkollü olduğu için müvekkile KTK 48/5 e göre 601 YTL ceza yazmış ve ikinci kez tekrarlandığı için müvekkilin sürücü belgesi 2 yıllığına geri alınmıştır.Müvekkil hakkında ceza tutanağının düzenlenme saati 09:57 dir ve düzenlenme yerinin park yeri olduğu yazmaktadır tutanakta.Aracında bulunan takometresindeki çizimlerdende aracın tutanağın tanzim edildiği saatte park halinde olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır araç takografa göre 07:00 den 10:40 a kadar hareket etmemiştir.Sormak istediğim polisin park halinde bulunan araç sürücüsüne alkolden dolayı ceza yazması mümkün müdür ve otobandaki park alanı "karayolu" tanımı içinde midir polisin burda yetkisi varmıdır?Zira KTK 48/5 ifadeye göre karayolunda araç sürmek yasak ancak bunun dışında bir yerde değil gibi geliyor bana..
Old 14-11-2008, 06:44   #2
Batu Han

 
Varsayılan

Bu konuda kanun hükmü açık

Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.

yasak olan alkollü araç kullanmaktır. hatta sadece alkollü araç kullanmak değil güvenli araç sürme yetisini kaybedecek derecede alkol alarak araç kullanmaktır. söz konusu promil değerleri ise sadece bu konuda aksi ispat edilebilir bir karinedir. Keza ilgili yönetmelikte de benzer hükümler mevcuttur. Dolayısıyla ben bu konuda açacağınız davayı hiçbir problem olmadan kazanacağınız ve yürütmeyi durdurma kararı da alacağınız inancındayım.
Old 14-11-2008, 13:28   #3
tekinasl

 
Varsayılan

Aynı bu şekilde kazandığımız bir dava var. Önemli olan aracın park halinde olduğunu ispat etmek. Kazandığımız davada aracın bozuk olduğunu, evin yakınında kaldığı için park ettiğini tamir makbuzu ve tanıkla Sulh ceza mahkemesinde ispat ettik. Ehliyeti de geri aldık. İyi çalışmalar.
Old 14-11-2008, 15:00   #4
kanune

 
Varsayılan

Alıntı:
Müvekkil hakkında ceza tutanağının düzenlenme saati 09:57 dir
Alıntı:

araç takografa göre 07:00 den 10:40 a kadar hareket etmemiştir.

hakim sormaz mı araç 10:40 da hareket ettiğinde müvekkilinizin kanındaki alkol yarım saatte temizlenmiş miydi diye...
benim görüşüm alkolden yakalanan cezasını çeksin.
şehirlerarası yolda dükkanı olan bir bakkalın ifadesine göre kamyon şöförleri kasasıyla alıyormuş biraları...
sonra da yollar can pazarı haline geliyor...
Old 14-11-2008, 16:40   #5
agah

 
Varsayılan

Ehliyeti de alındığına göre 10:40 da niye yola çıksın.Başka şoför çıkmıştır yola.
Old 17-11-2008, 15:28   #6
talveq

 
Varsayılan

Av. Evrim hanım..yorumunuza katılmak mümkün değil. Alkollü araç kullanan kimselerin bu suçtan ceza almaları elbette doğal ve istenen sonuç. Ancak bir hukukçu "oh olsun" mantığı ile hereket etmemelidir.Bizler adam öldürenleri , gasp yapanları , yeri geldiğinde tecavüzcüleri bile savunmaktayız. İnsanlar alkollü de araç kullanabilir.Yakalanırlarsa da cezalarını çekerler..Ama onlara karşı hukuka ve usule aykırı bir işlem yapılmışsa avukatın görevi bu hukuksuzluğun ortadan kalkmasını sağlamaya çalışmaktır.
Old 17-11-2008, 15:47   #7
kanune

 
Varsayılan

http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...unmak-istemedi
yukarıda verdiğim linkte de olduğu gibi biz avukatların ahlaka, etiğe ve vicdana aykırı bulduğumuz davaları kabul etmeme gibi bir hakkımız da var.
şahsen ben özellikle çocuk tacizcilerinin ve bir çok cinayet davasını almıyorum.
üstelik yollara zilzurna çıkan profosyonel şöförlerin bu kadar ucuz kurtulmalarını da kabullenemiyorum.
Sadece bir avukat olarak değil, bir anne, bir insan olarak da...
kanun bile bize bu şekilde yorum ve takdir hakkı verirken sizin şahsıma kişisel yorum hakkı tanımamanızı da anlayamıyorum.
konuya profosyonel bakmamamı eleştirebilirsiniz haklısınız bu konuya profosyonel bakamıyorum.
Old 17-11-2008, 16:19   #8
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sayın aes.
olayınız açısından park halinde olması sebebi ile kesilen idari cezayı iptal ettiremeyeceğiniz kanaatindeyim. Başka bir yol önerebilirim:

Trafik kontrollerinde kullanılan alkol ölçüm cihazlarının kesinlikle doğru ölçüm yapmaları söz konusu değildir. Bu bakımdan alkol ölçüm cihazının ölçümünün yanlış olduğunu söyleyerek adli tıpta kan tahlili yapılmasını talep eden kişiler idari para cezasının iptalini sağlayabilirler. Somut olayda müvekkiliniz alkol ölçüm cihazının ölçümünün yanlış olduğunu söyleyerek, kendisine kan tahlili yapılmasını istemiş olsun. Bu talebi ilgili zabıtlara geçmemiş dahi olsa ehliyetini geri alabilmek için bir şansı olabilecektir. Zira cihazların her zaman arıza yapabilme olasılığı karşısında kesin delil olabilecek kan tahlili talebini gerçekleştirmeyen idarenin işleminin usulsüz olduğu yönünde kararlar mevcuttur. En güncel örnek İzmirli bir meslekdaşımızdır. (Bakınız: 16.11.2008 tarihli hürriyet gazetesi. 3. sayfa)

Bu yol dışında düşük te olsa başarı ihtimali olan yol göremedim..
Saygılar...
Old 17-11-2008, 16:26   #9
limpid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.evrim
hakim sormaz mı araç 10:40 da hareket ettiğinde müvekkilinizin kanındaki alkol yarım saatte temizlenmiş miydi diye...
benim görüşüm alkolden yakalanan cezasını çeksin.
şehirlerarası yolda dükkanı olan bir bakkalın ifadesine göre kamyon şöförleri kasasıyla alıyormuş biraları...
sonra da yollar can pazarı haline geliyor...

Evrim Hanım,
bence hakim bu soruyu sormaz başka şoför mü yok. hem ehliyetsiz niye çıksın adam yola.
Old 17-11-2008, 16:34   #10
agah

 
Varsayılan

Alıntı:
müvekkil aracını otobanda bulunan tır parkı diye tabir edilen parkta aracını parketmiş ve ardından araç park halindeyken burda alkol almıştır
Burada soru işareti oluşturan husus şahsın alkolü, aracını park ettikten sonra mı aldığı yoksa alkol almış bir vaziyette aracını park mı ettiği? Yani trafik polisi alkolün daha önce alındığına kanaat getirirmişse bu ceza haklı bir ceza durumuna gelmez mi?
Old 17-11-2008, 23:10   #11
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU
Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.
.........
.........
(Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, .................... değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinin yapılmasına dair esas ve usuller yönetmelikte gösterilir.
(Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullananlara, eylemi başka bir suç oluştursa bile ayrıca, altı ay hafif hapis cezası ile birlikte 532 600 000 lira hafif para cezası uygulanır ve sürücü belgeleri süresiz olarak geri alınır.

Alıntı:
Sormak istediğim polisin park halinde bulunan araç sürücüsüne alkolden dolayı ceza yazması mümkün müdür ve otobandaki park alanı "karayolu" tanımı içinde midir polisin burda yetkisi varmıdır?Zira KTK 48/5 ifadeye göre karayolunda araç sürmek yasak ancak bunun dışında bir yerde değil gibi geliyor bana..


Sayın aes,
benim düşünceme göre sorun otobandaki park alanının karayolu olup olmadığı değil, sürücünün araç kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi. Polis sürücünün araç kullandığını tespit etmemiştir, sadece araç kullandığını varsaymıştır.

Soru:
Park etmiş bir motorlu aracın sürücüsü araç kullanıyor diyebilirmiyiz?
Sürücü aracının yanında değil de birkaç yüz metre veya birkaç kilometre uzaktaki bir meyhandede yakalanmış olsaydı polis yine ceza verecekmiydi?
Kendi aracıonın yanında değil de başka bir sürücünün yakındaki arabasında yakalanmış olsaydı ceza alacak mıydı?

Saydığım bu üç durumda sürücü araba kullanmıyor benim görüşüme göre. Bu durumda ceza yazan polis adamı araç sürerken yakaladığı için değil, adamın araç sürdüğünü tahmin ettiği için, araç kullandığını varsaydığı için ceza yazmıştır.

Alkol etkisi altında araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu hepimiz biliyoruz ve en azından bilmemiz gerekir. Buna rağmen polisin araç kullanırken görmediği ve araç kullandığını tespit etmediği bir sürücüye ceza yazması keyfilikten başka birşey değil bence.

Saygılarımla
Old 05-02-2011, 02:40   #12
Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

Sayın aes,
benim düşünceme göre sorun otobandaki park alanının karayolu olup olmadığı değil, sürücünün araç kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi. Polis sürücünün araç kullandığını tespit etmemiştir, sadece araç kullandığını varsaymıştır.
  • Sayın Üyeninde belirttiği gibi ilgili memur görevden vazife çıkartarak adeta bir kahin edasıyla keyfi bir ceza yazmıştır.
  • Şahitler ile mahkemede ispat edilmesi durumunda ehliyetin geri alınması ve cezanın iptal edilmesi söz konusu iken ilgili memura görevi kötüye kullanmaktan dava açılabilir kanısındayım..
Old 05-02-2011, 23:17   #13
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
Araç, tartışmasız alkollü sürücünün hakimiyeti altındadır ve aracın o an kullanılıp kullanılmadığı sonucu değiştirmemektedir. O halde, uygulama da yerinde ve yasaldır. Ayrıca, gerçekten memur kahin de değildir! Çünkü, alkolün kandaki eliminasyonu Widmark Faktörüne göre her saat için ortalama -0.15 promil olduğu dikkate alındığında, yasal sınır ( 0.50 p ) üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüye yapılan uygulamayı keyfilik olarak nitelemek, bence hukuki çıkış aramaktır ve bir çok içtihatlarda hakimiyet üzerinden hareket edildiği de sayın hukukçular tarafından bilinmektedir. Nitekim, yapılan bilimsel bir araştırma sonucunda; Kan alkol konsantrasyonu 0.51-1.00 p. arasında olanlarda Trafik kaza insidansı en yüksek artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
İyi Çalışmalar.
Old 05-02-2011, 23:47   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Malik Eskişehirli
Merhaba.
Araç, tartışmasız alkollü sürücünün hakimiyeti altındadır ve aracın o an kullanılıp kullanılmadığı sonucu değiştirmemektedir. O halde, uygulama da yerinde ve yasaldır.

Sayın Malik Eskişehirli,

Somut olayda, park halinde araç içinde alkol alan bir sürücü vardır ve sürücü aracı kullanmamaktadır. Bu konuda ihtilaf yoktur.

Trafik polisleri trafik cezasını ancak kanunda belirtilen hallerde ve kanuni tarife uygun olarak kesebilirler. Trafik polisinin önleyici mahiyette tedbir alma yetkisi varsa da, araç kullanmayanlara alkole bağlı önleyici nitelikte ceza kesme yetkisi yoktur.

Kanuna göre alkollü araç kullanananlara ceza kesilebilir. Oysa olayda alkollü araç kullanan kişi yoktur.

Bir şeyin yasal olabilmesi için, yasaya uygun olması gerekir.

Bu itibarla uygulamanın "yasal" olduğu yönündeki görüşünüze katılamıyorum.

Saygılar,
Old 06-02-2011, 00:13   #15
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Malik Eskişehirli
Merhaba.
Araç, tartışmasız alkollü sürücünün hakimiyeti altındadır ve aracın o an kullanılıp kullanılmadığı sonucu değiştirmemektedir. O halde, uygulama da yerinde ve yasaldır. Ayrıca, gerçekten memur kahin de değildir! Çünkü, alkolün kandaki eliminasyonu Widmark Faktörüne göre her saat için ortalama -0.15 promil olduğu dikkate alındığında, yasal sınır ( 0.50 p ) üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüye yapılan uygulamayı keyfilik olarak nitelemek, bence hukuki çıkış aramaktır ve bir çok içtihatlarda hakimiyet üzerinden hareket edildiği de sayın hukukçular tarafından bilinmektedir. Nitekim, yapılan bilimsel bir araştırma sonucunda; Kan alkol konsantrasyonu 0.51-1.00 p. arasında olanlarda Trafik kaza insidansı en yüksek artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
İyi Çalışmalar.

Aracın trafikte yasal sınırı aşkın alkol almış sürücü tarafından seyri ve bu durumun seyir esnasında tesbiti "yasal" koşuldur. (2918/m.48) Araca hakimiyet, zilyedlik telakkisi ile bu ceza tatbik edilemez. Saygılar.
Old 06-02-2011, 19:46   #17
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
Yasa maddesinde " seyir esnasında tespit " koşulunun aranmadığı ve amacın ne olduğu açık. Yol üzerindeki Tır parkında ( Muhtemelen Otoyol ) mola aracın seyri kapsamı dışında ise, sürücünün park öncesi mi, sonrası mı alkollü olduğunun, aracın parka kadar hangi koşulda geldiğinin ispat yükü kimde olmalıdır?
İyi Çalışmalar.
Old 06-02-2011, 21:21   #18
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Malik Eskişehirli
Merhaba.
Yasa maddesinde " seyir esnasında tespit " koşulunun aranmadığı ve amacın ne olduğu açık. Yol üzerindeki Tır parkında ( Muhtemelen Otoyol ) mola aracın seyri kapsamı dışında ise, sürücünün park öncesi mi, sonrası mı alkollü olduğunun, aracın parka kadar hangi koşulda geldiğinin ispat yükü kimde olmalıdır?
İyi Çalışmalar.



Malik bey, trafik cezaları "tespit"e dayalı verilir. Kişinin trafik suçu işlediğini ispat yükü iddia edene düşer.

Trafik polisi mevcut durumu tespit ettiği takdirde tutanak tutup, ceza keser. Tespit öncesi durum ile ilgilenmez.
Old 06-02-2011, 21:26   #19
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Malik Eskişehirli
Merhaba.
Yasa maddesinde " seyir esnasında tespit " koşulunun aranmadığı ve amacın ne olduğu açık. Yol üzerindeki Tır parkında ( Muhtemelen Otoyol ) mola aracın seyri kapsamı dışında ise, sürücünün park öncesi mi, sonrası mı alkollü olduğunun, aracın parka kadar hangi koşulda geldiğinin ispat yükü kimde olmalıdır?
İyi Çalışmalar.

Tesbit yükü kamudadır. Araç sahibinin tır parkında uyumayacağını kimse bilemez ve garanti edemez. Yapılacak iş, tır parkının birkaç km. ilerisine kontrol ekibi koyup, alkollü araç başına geçişi tesbitten ibarettir. (ve bu yasallık için şarttır.) Saygılar.
Old 07-02-2011, 10:32   #20
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

1. Doğru Görüş:
Bir TIR sürücüsünün alkollü olması "teneffüsteyim" bahanesiyle hoşgörülmemeli görüşündeyim.

Üstelik ikinci yakalanışında... Üstelik 50 promille yola devam ettiği anlaşılıyorsa.

2010 yılı trafik istatistiklerini bilen varsa yazsın: Kaç ölü, kaç sakat var? Rakamlar bilinmese de oranların çok yüksek olduğunu herkes biliyor.

İnsanlık henüz çok geri. İnsanların denetlenmesi gerektiğini herkes biliyor.

"Bilmek, uygulayabilmektir."

2.Doğru Görüş:
TIR sürücüsü direksiyonda olmadığı sırada kendisine ceza yazılmasını haksız buluyorsa bu cezaya itiraz etmek isteyecektir. Bu nedenle bir avukata başvurduğunda avukat TIR sürücüsünü yargılamamalıdır. Avukat eylemi hoş görmese de, kişisel görüşü ne olursa olsun, TIR sürücüsünün savunmasını ilgili merciye sunmak zorundadır. Herkesin savunma hakkı vardır.

3.Doğru Görüş:
Her davayı kazanmak gerekmez.

Saygılarımla
Old 07-02-2011, 11:00   #21
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

1. Burada meseleye avukatlık ve dava almak/kazanmak zaviyesinden bakmıyoruz.
2. Bu tür konuların genel önemi ve değeri yanında (hukukilik/yasallık/hukuksal münazara) diğerinin esamisi bile okunmaz benim nazarımda.
Saygılar.
Old 07-02-2011, 12:06   #22
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
1. Doğru Görüş:
Bir TIR sürücüsünün alkollü olması "teneffüsteyim" bahanesiyle hoşgörülmemeli görüşündeyim.

Üstelik ikinci yakalanışında... Üstelik 50 promille yola devam ettiği anlaşılıyorsa.

2010 yılı trafik istatistiklerini bilen varsa yazsın: Kaç ölü, kaç sakat var? Rakamlar bilinmese de oranların çok yüksek olduğunu herkes biliyor.

İnsanlık henüz çok geri. İnsanların denetlenmesi gerektiğini herkes biliyor.

"Bilmek, uygulayabilmektir."

2.Doğru Görüş:
TIR sürücüsü direksiyonda olmadığı sırada kendisine ceza yazılmasını haksız buluyorsa bu cezaya itiraz etmek isteyecektir. Bu nedenle bir avukata başvurduğunda avukat TIR sürücüsünü yargılamamalıdır. Avukat eylemi hoş görmese de, kişisel görüşü ne olursa olsun, TIR sürücüsünün savunmasını ilgili merciye sunmak zorundadır. Herkesin savunma hakkı vardır.

3.Doğru Görüş:
Her davayı kazanmak gerekmez.

Saygılarımla

Sayın Av. Armağan Konyalı,

Trafik canavarları konusundaki hassasiyetinize katılıyorum.

Lakin siz çok daha iyi bilirsiniz ki Türk hukukunda önleyici ceza uygulaması yoktur. Önleyici tedbir bile ne yazık ki söz konusu değildir.

İnsanlık için olması gereken doğru; sürücünün park yerinde dahi olsa alkol almamasıdır. Bu kural hukuki değildir ama insanidir.

Hal böyle olmasına rağmen sürücünün park yerinde alkol aldığı polis tarafından görülüyorsa, yasada bu konuda açık bir hüküm olmadıkça trafik polisi "alkollü araç kullanmaktan " ceza kesmemelidir. Böyle bir koşulda ceza kesilirse "araç kullanmanın" tanımı da, alanı da genişletilmiş olur. Bir başka memur da diyebilir ki bana göre "bir sürücünün evinde alkol alması da risklidir. Ben alkol aldığına bir şekilde şahit olursam evine kadar gidip ceza kesebilirim!" Bir diğeri restauranta girip alkol alan vatandaşlara, hadi bakim "ruhsat-ehliyet" diyebilir...

Bu itibarla yasadaki tanıma uygun ceza kesilmelidir. Yasada alkollü araç kullanmaktan bahsedildiğine göre, alkollü araç kullanmayan kişilere ceza kesilmemelidir.(diye düşünüyorum)


Saygılarımla.
Old 07-02-2011, 12:59   #23
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Yasada alkollü araç kullanmaktan bahsedildiğine göre, alkollü araç kullanmayan kişilere ceza kesilmemelidir.(diye düşünüyorum)
Ben de sizin görüşünüze katılıyorum. Lakin ben olaydaki sürücünün sürekli alkollü araç kullandığını düşünüyorum.

Öte yandan benim düşüncemin tartışılmaya değer bir önemi bulunmamakta: Kararı hakim verecektir.
Old 07-02-2011, 19:14   #24
Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk

 
Varsayılan

Alkollü araç kullanmak sözü hayatın olağan akışında zihinlerde neden farklı etki yaratmış anlayabilmiş değilim.

12 Yaşındaki yeğenim araba kullanma hevesli olduğundan arabada oturup müzik dinlemek hoşuna gittiğinden ve el frenini indiremeyecek durumda olduğundan arabanın direksiyonuna geçip oturmasıda sanırım trafik ihlali.

Şahsi olarak olmasada konuya cevap verme ve bildiğim bir konuda iddaada bulunma zorunluluğumdan dolayı yukarıdaki iddaamı tekrarlıyorum..

Karayolları Trafik Kanunun'da park eden ve seyir halindeki araçlara kesilebilecek cezalar çok açıktır nettir.

Nasılki kırmızı ışıkta geçen bir sürücüye kolluk görevlilerinin hatalı parktan ceza kesmesi kanımca görevi savsaklamak olarak nitelendirilebilir ise,park halindeki bir aracın sürücüsüne alkollü araba kullanmaktan ceza kesmek ve zaten mevcut olmayan bir el koyma yetkisini kendisinde bulmak hem görevi savsaklamak hemde şayet görevli ehliyetinize el koyuyorum dediği zaman bu sözlerinden dolayı;

Yargıtay 7.Ceza Dairesi
E:2006/1463
K:2006/8099
T:17.5.2006 tarihli kararı üzerine Alkollü Araç Kullanmak Suçunda Sürücü Belgesinin Geri Alınması,Sulh Ceza Mahkemesinin Yetkisindedir.


içtihatı uyarınca ilgili kolluk hakkında sözlerinden dolayı ihbara dayanılarak yetki gaspı konusunda kamu davası bile açılabilir kanısındayım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Alkollü araç kullanmak ve sürücü belgesinin geri alınması.. dark Ceza Hukuku Çalışma Grubu 7 25-04-2013 11:51
İhraç Edilen Polis Memuru Nasıl Geri Alınabilir? selin ulu Meslektaşların Soruları 4 10-11-2010 23:55
İdari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınmasına dair itiraz yolları. av_omerolgun Meslektaşların Soruları 4 03-05-2010 11:53
park Halindeki araç mustafayıldız Meslektaşların Soruları 2 27-03-2008 17:53
Park Halindeki Araca Hasar Verdikten Sonra Kaçtı Aracının Çalındığını Söyledi. coşkun Hukuk Soruları Arşivi 2 06-06-2002 18:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07562089 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.