Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

İdarenin Sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-07-2009, 02:35   #1
arzaplı

 
Varsayılan İdarenin Sorumluluğu

İdarenin yapmakla yükümlüü olduğu bir kamu hizmetini yaptığı bir idari sözleşmeyle bir özel hukuk kişisine gördürdüğünü düşünelim.Yani bir anlam asıl işvern ve taşeron ilişkisi.
Sorum şudur:
Taşeron firma üstlendiği hizmetin ifası sırasında bir kişinin zarara uğramasına neden olacak bir eylemde bulunsa bu hukukka aykırı eylemden idarenin sorumluğuna gidilebilir mi?
Varsayımsal bir örnekle konuyu daha da netleştirilelim.
İBB ile taşeron bir firma olan X arasında yeni yapılacak bir tranvay inşasının yapımı için anlaşma yapılmıştır.X firması üstlendiği edimin ifası için inşaya başlamıştır.İnşa sırasında yol yapım çalışmalarını gösteren levhaların konmaması sebebiyle bir araç sürücüsünün kaza yapmasına neden olmuştur.
Araç sürücüsü uğramış olduğu zararın tazmini için dava açmak istese kim hangi sebeple bu olaydan sorumlu tutulur?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 29-07-2009, 15:27   #2
av. hamza nuh özer

 
Varsayılan

Aşağıda sıraladığım yasa maddeleri ve emsal içtihat çerçevesinde, örneklediğiniz olayla ilgili olarak idare aleyhine dava açabileceğiniz sonucu çıkmaktadır.


Kanun No: 2709
1982 Anayasası

Kabul Tarihi: 18.10.1982
R.G. Tarihi: 09.11.1982
R.G. No: 17863

V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 - Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.



B. Yargı yolu

Madde 125 - İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (EKLENMİŞ HÜKÜM RGT: 14.08.1999 RG NO: 23786 KANUN NO: 4446/2) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. (EKLENMİŞ HÜKÜM RGT: 14.08.1999 RG NO: 23786 KANUN NO: 4446/2) Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.

Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır.

İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.

Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.

İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.

Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.

İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.





T.C. Danistay
10.Dairesi

Esas: 2002/7475
Karar: 2003/5193
Karar Tarihi: 16.12.2003

ÖZET : Yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği zararın rücuan tazmini istemiyle Karayolları Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. Her ne kadar idare mahkemesi kararında zararın, davalı idare ile özel bir şirket arasında imzalanan "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" hükümleri gereğince hizmetin gördürülmesi sırasında haksız fiilden kaynaklandığı belirtilmekte ise de; hizmetin özel bir şahsa yaptırılması idarenin hizmeti yürütme görev ve tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

(2709 S. K. m. 125, 5/1-b) (2577 S. K. m. 2/1-b) (5539 S. K. m. 2)

İstemin Özeti : ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda, davanın görev yönünden reddine karar veren Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E: 2001/317, K: 2002/125 sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

D.Tetkik Hakimi: Ergün Özcan

Düşüncesi: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne 5539 sayılı Yasa ile verilen görev nedeniyle kamu hizmetinin yürütümü sırasında meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden davanın görev yönünden reddine karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Mehmet Karaoğlu

Düşüncesi: Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan turistik tesisin, davalı idarece müteahhit firma aracılığıyla yapılan yol genişletme çalışmaları sırasındaki patlayıcılardan zarar görmesi nedeniyle ödenen sigorta bedelinden dolayı uğranıldığı öne sürülen 19.377.550.000.- TL. zararın davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tazminen tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan davanın; özel hukuk hükümlerine göre müteahhit şirketin sorumlu olduğu, ortadan idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı, davanın görüm ve çözümünün adli yargıda olacağı gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Kamu idarelerinin yürütmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi yapmak, bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu, hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi nedeniyle meydana gelen zararı tazminle sorumlu bulunduğu; ayrıca, idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetinin özel bir şirket aracılığı ile yürütülmüş olmasının ve zararın bu sırada meydana gelmiş olmasının idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.

Dosyanın incelenmesinden, davanın konusunun yol genişletme çalışması sırasında hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülen zararın idarece tazmini istemi olduğu, bu davanın görüm ve çözümünün; 2576 sayılı yasanın 5/1- ( b ) maddesiyle 2577 sayılı İYUK.nun 2/1- ( b ) maddesi hükmü uyarınca İdare Mahkemesine ait bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:

Karar: Dava, ... ili, ... İlçesi, ...köyü, ... mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Muğla İdare Mahkemesince; dava konusu olayda zararın davalı idarenin yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları konusunda müteahhit firma ile özel hukuk hükümlerine tabii olarak yaptığı "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" gereğince haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığı ve davacı sigorta şirketinin müteahhit firma aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesinde tazminat davası açtığı dikkate alındığında ortada idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı bu haliyle davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı, zararın 5339 sayılı Yasa uyarınca idareye verilen yasal görevin yerine getirilmesi sırasında meydana gelmesi nedeniyle davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği iddiasıyla idare mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.

Kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağandışı zararların idarece tazmini; Anayasanın 125. maddesi gereği ve Türkiye Cumhuriyetinin "Sosyal Hukuk Devleti" niteliğinin doğal bir sonucudur.

İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, "hizmet kusuru" veya "kusursuz sorumluluk" ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.

Ayrıca idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetini özel ve tüzel kişilere yaptırması ve zararın bu hizmetin yürütümü sırasında meydana gelmesi yürütülen hizmetin kamu hizmeti niteliğini değiştirmeyecek idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.

5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesiyle karayollarının yapım, bakım, onarımı görevi Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde, davalı idarece özel bir şirketle yapılan Taşeron İşlerine Ait Anlaşma hükümleri gereğince yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında işi üstlenen firmanın 28.4.1998 tarihinde gerçekleştirdiği patlamalar nedeniyle yol güzergahında bulunan ve davacı sigorta şirketinin sigortaladığı "..." adlı turistik tesisin zarara uğradığı, anılan turistik tesisin hasarı olan 19.377.550.000. TL.nın davacı sigorta şirketince 17.7.1998 tarihinde sigortalıya ödendiği ve sigorta şirketince sigortalıya ödenen zararın, idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülerek Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesinde düzenlenen "Halefiyet" kuralı gereğince tazmini istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda uyuşmazlık, 5539 sayılı Yasanın davalı idareye yüklediği görevin gereği olarak kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelmiş olup yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelen zararların tazmini istemiyle açılan tam yargı davalarının görüm ve çözümü idare yargı yerlerinin görevine girmektedir.

Her ne kadar idare mahkemesi kararında zararın, davalı idare ile özel bir şirket arasında imzalanan "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" hükümleri gereğince hizmetin gördürülmesi sırasında haksız fiilden kaynaklandığı belirtilmekte ise de; hizmetin özel bir şahsa yaptırılması idarenin hizmeti yürütme görev ve tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Bu durumda, davanın bir rücu davası olmadığı hususu da dikkate alındığında idare mahkemesince davanın görüm ve çözümü gerekirken zararın haksız fiilden kaynaklandığından bahisle görev yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulüyle, Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E: 2001/317, K: 2002/125 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 16.12.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 29-07-2009, 17:09   #3
Baha Tepebaşı

 
Varsayılan

Öncelikle merhabalar...İdarenin gözetim ve denetim sorumluluğu idarenin özel bir şirketle yaptığı sözleşmeyle bile olsa devam etmektedir. Çünkü idare bir bakıma kendi yapacağı ve bir bakıma kendisinin yapmasının masraflı olması sebebiyle sözleşmeyle bir özel şirkete bu işleri yaptırmaktadır. Ama tabiki sayın Av.Hamza Beyin yukarıda belirttiği mevzuat ve kararlardan anlaşıldığı üzere bence İdare aleyhine tazminat davası açılabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdarenin Kusursuz Sorumluluğu sword_can Hukuk Soruları 8 20-12-2010 22:52
Para Cezası Tebligatında İtiraz Süresini Yanlış Bildiren İdarenin Sorumluluğu Av.Cumhur Mürteza Meslektaşların Soruları 17 14-05-2008 22:09
İyuk'na Göre İdarenin Üstünlüğü nfb Hukuk Sohbetleri 8 08-11-2007 18:23
Kene Isırığı - Hukuki Sorumluluk - İdarenin Sorumluluğu OLCAYK Meslektaşların Soruları 4 11-06-2007 09:52
Mahkemeler İdarenin Yerine Geçip Karar Almamalı! sbudak Meslektaşların Soruları 1 07-10-2004 15:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05013895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.