Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İnşaat alanına izinsiz giren 3.kişinin kusur Sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-12-2010, 15:44   #1
burakkoca

 
Varsayılan İnşaat alanına izinsiz giren 3.kişinin kusur Sorumluluğu

2006 yılında kış aylarında müvekkilimin inşaat müteahhitliğini üstlendiği bir inşaata 3. bir şahıs (giriş maksatı tam olarka belli değil fakat maktülün eşi beyanında ev alma maksadı ile girdiğini belirtiyor) akşam 17:00 sılararında herhangi bir aydınlatması mevcut olmayan bir inşaata girmiş ve giriş kattan bir alt kata düşmesi neticesinde hayatını kaybetmiştir. Daha sonra eşi ve çocukları adına destekten yoksun kalma davası açılmıştır. Burada sormak istediğim hem müvekkilin sorumluluğu ve kusuru nedir hem de inşaata izinsiz giren 3. kişinin sorumluluğu ve kusur oranı nedir, nasıl bir savunma yapamamız gerekir davalı olarak. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
Old 12-12-2010, 20:41   #2
tangela

 
Varsayılan

Yargıtay kararı konunuza tam uymasa da Yargıtay'ın sorumluluk mantığına örnek olması için ekledim.

Şantiye alanına dışardan girilmesini engelleyecek önlem almaması oranında kişinin sorumlu tutulacağı kanısındayım.



T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

Esas: 2007/14114
Karar: 2009/2971
Tarih: 07.04.2009

ÖZET: -

( - )

KARAR METNİ:
YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.06.2007 gün ve 2006/170-2007/146 s. kararın Yargıtayca tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunarak incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin tek taraflı olarak yaptığı trafik kazasında hayatını kaybetmesi ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı tarafından yapıldığını, davalının sigorta teminatı ödemediğini ileri sürerek, 7.500,00.-TL'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talep 40.000,00.-TL. olarak ıslah edilmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, araç sürücüsünün eş ve çocuklarının 3. kişi sayılacakları, bu sebeple davacıların zararının sigorta teminatı içinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu sürücünün ölmesi sebebiyle desteğinden yoksun kalanların zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Bilindiği gibi Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası KTK.nun 91/1. maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanun'un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu olan bir sigorta türüdür. KTK.nun 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde işletenin bu zarardan sorumlu olacağını öngörmüştür. Yani TTK.nun 91. maddesine göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nda sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu belli limitler içerisinde üzerine almış bulunmaktadır. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı kanunun 92. maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ait hüküm bulunmadığı gibi, genel şartlarda da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O durumda sürücünün ölümü sebebiyle işletenin ve onun sigortacısının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar ölen sürücünün değil destekten yoksun kalanların bir başka ifadeyle işletene göre 3. kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır ve destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacak olmalarına, bu itibarla işletenin destek sağlayan kişiye karşı öne sürebileceği def'ileri destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusuru olduğunu ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 44/1. maddesi gereğince tazminatın, sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir. Açıklanan bu ilkeler karşısında, trafik kazası sonucu ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanların sorumluluk sigortacısını yöneltebilecekleri yansıma yoluyla oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadardır. Dairemizin son uygulaması bu yöndedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu olayda, davacıların murisinin kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü sebebiyle davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin, dosyasıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısının sorumlu tutulması mümkün olmadığı halde, sürücünün ölümü sebebi ile davacılar yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-12-2010, 00:48   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan burakkoca
2006 yılında kış aylarında müvekkilimin inşaat müteahhitliğini üstlendiği bir inşaata 3. bir şahıs (giriş maksatı tam olarka belli değil fakat maktülün eşi beyanında ev alma maksadı ile girdiğini belirtiyor) akşam 17:00 sılararında herhangi bir aydınlatması mevcut olmayan bir inşaata girmiş ve giriş kattan bir alt kata düşmesi neticesinde hayatını kaybetmiştir. Daha sonra eşi ve çocukları adına destekten yoksun kalma davası açılmıştır. Burada sormak istediğim hem müvekkilin sorumluluğu ve kusuru nedir hem de inşaata izinsiz giren 3. kişinin sorumluluğu ve kusur oranı nedir, nasıl bir savunma yapamamız gerekir davalı olarak. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler

Alıntı:
Yazan tangela
Şantiye alanına dışardan girilmesini engelleyecek önlem almaması oranında işinin sorumlu tutulacağı kanısındayım.


Sayın tangela ile aynı düşüncedeyim. Böyle bir olayda BK 58 ve 59 çerçevesinde bina sahibinin sorumluluğuna gidilebilir. İnşaata izinsiz girişlerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alındığı kanıtlanırsa sorumluluktan kurtulmak mümkündür.
Örnek bir içtihat:

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi


E:1985/9831
K:1985/1731
T:25.02.1986


DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın BK.nun 44/1. maddesi geregince reddine ilişkin Hükmün davacı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:


KARAR : 1 - Davalı belediye bir kamu kurumudur; davacı, olaydan,
gerekli önlemleri almadığından belediyenin de sorumlu olacağını ileri sürmüştür. Başka bir anlatımla davada davalı belediyenin yasaların kendisine yüklediği görevlerin yerine getirilmemesine yani hizmet kusuruna dayanılmnıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/b maddesinde, "idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları mühtel olanların açacakları tam yargı davalarının" idari yargı yerinde bakılacağı kabul edilmiştir. O halde davalı belediye hakkında, işin esası incelenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi tekrar yargılamayı gerektirmediğinden hükmün gerekçe değiştirilerek onanması gerekmiştir.

2 - Davacı, davalı Şükrüye'ye ait binanın imar kurallarına uygun olarak yapılmaması ve bu şekilde kullanılması nedeniyle zarar gordüğünü ileri surerek tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, olayda davacının ağır kusurlu olduğunu kabul ederek isteğin reddine karar vermistir.

Bina sahibi olan davalının sorumluluğu, BK.nun 58. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi 58. madde kusursuz yani objektif bir sorumluluğa dayanmaktadır. Zarar ile binanın kullanılması arasında illiyet bagının bulunması sorumluluk icin yeterlidır, ayrıca kusur aranmamaktadır.

Olayımızda davacının ağır kusurlu olduğu tartışmasızdır. Çünkü, kendisine ikaz edilmesine rağmen, binanın terasına çıkmış ve tehlikeli olduğunu bildiği elektrik teline elindeki yün örme şişiyle dokunmak suretiyle ağır yaralanmıştır. Ne var ki, davalı da bina maliki olarak bir süre önce bir kişinin ölümüne neden olan, bu tehlikeli yere başkalarının rahatlıkla girmemesi için
gerekli önlemleri almamakla kusurludur; başka bir deyişle davalı, olayda Borçlar Kanununun 58. maddesine göre kusursuz sorumlu durumunda iken, ek olarak kusurlu bir davranış içinde bulunmuştur.

Kusursuz sorumluluk hallerinde zarar görenin ağır kusurunun illiyet bağını kesecegi kabul edilir. Ne var ki, bunun için oncelikle kusursuz sorumlu olanın, olay içinde, ek bir kusurunun bulunmaması da zorunludur. Nitekim uc kişilik bilirkisı raporunda, davalı
bina sahibinin olayda gerekli önlemleri almadığı için 2/8 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.

O halde mahkemenin, yalnız davacının ağır kusurunu değerlendirerek davacı reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır, hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Mahkemece yapılacak iş; zarar ve tazminat kapsamını belirleyip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci bentte gösterilen nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), davacının davalı belediyeye yönelik temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen gerekçeyle reddine ve hükmün bu kısmının (ONANMASINA)) ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harç 15825 liradan alınması gereken onama harca 1500 liranın mahsubu ile geri kalan 14325 liranın davacıya istek halinde geri verilmesine, 25.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 15-12-2010, 11:48   #4
burakkoca

 
Varsayılan

inşaat sahasının etrafı güvenlik duvarı ile kapalı fakat sadece çalışanların giriş çıkşları için bırakılan bir kapı gibi aralık yer bulunmaktadır bu sorduğum olayda bina üzerinde bulunan satış ofisimiz hizmete girmiştir yazılı bir pankartı görerek ev alma düşüncesi ile inşaata girdiği belirtilen kişinin kusuru hesaplanırken akşam havanın karanlık olması, inşaatta herhangi bir ışığın olmaması gibi nedenler ölen kişinin kusurlu davrandığının bir göstergesi değil midir? bu konuda yargıtay içtehatlarını karıştırdım fakat tam olayıma uygun bir içtehat bulamadım benden daha tecrübeli olan siz meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum şimdiden teşekkür ediyorum
Old 15-12-2010, 15:31   #5
tangela

 
Varsayılan

Tam uygun karar bulmak cok zor. Fakat saatin 5 olmasından dolayı havanın karanlık olmasını kullanmanız doğru olmayabilir. Neticede mesai saati içindeki bir zamanda olayt meydana gelmiş. Saat 8 falan olsaymış savunmanızda kullanabilirdiniz. Peki günlerden neymiş? Haftasonuna denk geliyosa gene kullanabilirsiniz.
Satış ofisi çalışma saatlerini gösteren bir ibare var mı afişte.Yoksa bile eklemenizi tavsiye ederim.
Old 18-12-2010, 16:23   #6
burakkoca

 
Varsayılan

ilgi ve alaknız için teşekkürler ama dediğiniz gibi tam uyumlu bir karar bulmak çok zor afişin üzerinde irtibat telefonu yazıyor ve bu kişi son derece bilgili birisi yani karanlık bir yere girmesi hele ki kimsenin olmadığı dışarıdan bakılınca aşikar olduğu bir yere girmemesi gerektiğini bilecek bilgi ve birikime sahip birisi yani mesai saatleri içerisinde her yere sorgusuzca girebilir mantığı ortaya çıkmamalıdır herşeyden önemliis orası özel bir mülk ve izin alınmaksızın girilmiş bir yer ki izin almak için de gerekli kolaylık mevcut (basit olarak afişin üzerinde bulunan telefon numarası).
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İnŞaat MÜteahİdİnİn SorumluluĞu Av.Mete Meslektaşların Soruları 2 23-12-2010 12:26
Arsa Payı karşılığı İnşaat Sözleşmesinde 3.Kişinin Durumu Av.SÖZEN Meslektaşların Soruları 2 13-09-2010 13:21
Kendisine vasi atanan kişinin karardan önceki takibe giren borçları Av.tuncer Meslektaşların Soruları 4 18-03-2009 16:23
Deniz hukuku : taşıyanın sorumluluğu altında teknik kusur ile ticari kusur curto Hukuk Soruları Arşivi 0 18-04-2006 23:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04530811 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.