Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Temyiz aşamasında verilen yürütmeyi durdurma kararlarına itiraz

Yanıt
Old 25-12-2006, 20:23   #1
Yaşar GÜÇLÜ

 
Varsayılan Temyiz aşamasında verilen yürütmeyi durdurma kararlarına itiraz

Bilindiği üzere davacı veya davalı tarafın ilk derece mahkemesinde verilen idari yargı kararlarına karşı davanın durumuna göre Danıştay nezdinde temyiz, bölge idare mahkemeleri nezdinde itiraz yoluna başvurması mümkündür.
Ancak temyiz veya itiraz kararın yürütülmesini durdurmayacağından ilk derece mahkemesince verilen kararın icrasının durdurulması için ilk derece mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasının da talep edilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde temyiz aşamasında temyiz merciince verilen ilk derece mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulması veya yürütmeyi durdurma talebinin reddi yönündeki Danıştay ilgili dairesi kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulup başvurulmayacağı yönünde fikir ve karar örneklerine ihtiyacım var.
Bildiğim kadarıyla temyiz aşamasında verilen yürütmeyi durdurma kararlarına karşı yapılan itirazlar incelenmeksizin reddedilmekteydi.
Old 26-12-2006, 15:51   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Güçlü,

Aşağıdaki madde kanun yolları aşamasındaki yürütmenin durdurulması taleplerini düzenliyor.

Bunun dışında, sorduğunuz şekilde, temyiz veya itiraz merciince verilen yürütmenin durdurulması veya reddi yönündeki kararlara karşı itiraz olanağı olduğunu sanmıyorum. Ben de hiç uygulamasını yapmadım veya karşılaşmadım. Yasada da düzenlemesini göremedim.

Saygılarımla...



İYUK.m. 52 - 1. (Değişik bent: 05/04/1990 - 3622/21 md.) Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya itirazı incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (Ek cümle:10/06/1994 - 4001/22 md.) Davanın reddine ilişkin kararların temyizi halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27 nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır.

2. İptal davalarında teminat istenmeyebilir.

3. İdareden ve adli yardımdan yararlananlardan teminat alınmaz.

4. Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur.
Old 26-12-2006, 20:09   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Güçlü,
Kanunda bir açıklık olmamasına rağmen,(ilk derece Mahkemesi-temyiz mahkemesi olarak )Danıştay ilgili dairece verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin karara karşı Danıştay Dava Daireleri Genel Kuruluna itiraz etmek gerektiğini düşünüyorum

Aşağıdaki karar yol gösterici olabilir

Saygılarımla



Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi BAŞKANLAR KURULU 2004 138 2004 138 04/11/2004 KARAR METNİİDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULUNCA İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN KARAR NEDENİYLE, DAVA DAİRELERİ ARASINDA OLUŞAN GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜNDE, BAŞKANLAR KURULUNUN GÖREVLİ OLDUĞU HK.<
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası tarafından, Sağlık Bakanlığına karşı açılan dava sonucunda; Danıştay Onuncu ve Onikinci Daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlığına ilişkin dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Danıştay Başkanı ?, Başsavcı ?, Üçüncü Daire Başkanı ?, Yedinci Daire Başkanı ?, Onbirinci Daire Başkanı ? ile Onikinci Daire Başkan V. ?'nün; "Dava, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde özel sağlık hizmeti verilmesine ilişkin Yönergenin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Yönergenin iptali için açılan davada, Onuncu Dairece verilen 13.6.2002 günlü ve E:2002/2158, K:2002/2217 sayılı karar ile kamu görevlilerine ait mevzuattan doğan uyuşmazlığın görümü ve çözümü görevinin Onikinci Daireye ait bulunduğu gerekçesiyle dosyanın bu Daireye gönderildiği, Onikinci Dairenin esasına kaydedilen dosyada, Dairenin 30.1.2003 günlü ve E:2002/3245 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği; itiraz üzerine İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca verilen 30.5.2003 günlü YD. İtiraz No:2003/580 sayılı kararda dava konusu Yönerge ile ilgili uyuşmazlığın görümü ve çözümünün 2575 sayılı Yasanın 34'üncü maddesinin (b) fıkrası gereğince Danıştay Onuncu Dairesine ait olduğu belirtilerek itirazın kabulüne karar verilip bu durum dikkate alınarak bir karar verilmesi için dosyanın Onikinci Daireye gönderildiği anlaşılmaktadır.
Anılan karar üzerine Onikinci Dairece verilen 20.9.2004 günlü ve E:2002/3245, K:2004/2555 sayılı karar ile Danıştay Onuncu Dairesinin uyuşmazlığı görevinde görmeyerek dava dosyasını Onikinci Daireye göndermekle görev konusundaki düşüncesini ortaya koyduğu gerekçesiyle davaya konu uyuşmazlığı çözümlemekle görevli dairenin belirlenmesi için dosya Başkanlar Kuruluna iletilmiştir.
Danıştay Kanununun 19'uncu maddesinde oluşumu düzenlenen ve aynı Kanunun 52'nci maddesinde görevleri sıralanan Başkanlar Kurulu, yapısı itibarıyla idari görevli bir Kurul olmasına rağmen, sözü edilen 52'nci maddenin 1'inci fıkrasının (d) ve (e) bendleri uyarınca verdiği kararlar yargısal niteliktedir ve bu kararlara ilgili daire ve kurullarca uyulması gerekir. Ancak, Kurulun yargısal karar veren Danıştay daire veya kurullarının kararlarını inceleme yetkisi bulunmadığı gibi, buralardan verilen kararları etkisiz bırakacak biçimde karar vermesi de mümkün değildir.
Bakılan davada, Onikinci Dairece verilen yürütmenin durdurulması isteği ile ilgili karar davacı tarafından itiraza konu edilmiş, itirazı inceleyen İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, uyuşmazlığın çözümünün Onuncu Dairenin görevinde bulunduğuna karar vermiştir. Bu aşamadan sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenen ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğunu hükme bağlayan 27'nci maddenin 6'ncı fıkrası hükmü karşısında Onikinci Dairenin bu karara bağlı olarak görevsizlik kararı verip dosyayı Onuncu Daireye göndermesi ve Onuncu Dairenin de bu dosyayı incelemesi gerekmektedir. Aksi hal, itiraz üzerine verilen ve kesin olduğu Yasada ifade edilen kurul kararının değiştirilmesi ve hükümsüz bırakılması sonucunu doğurur. Bu karar, bir başka yönüyle de Yasada öngörülmeyen bir usul ihdas edilerek uyulması zorunlu yargı kararının değiştirilmesi anlamındadır. Bu gerekçeye dayalı olarak dosyanın Onikinci Daireye iadesine karar verilmesi gerekmektedir." yolundaki usule ilişkin ayrışık oylarına karşılık,
Danıştay Başkanvekili ?'in, "Ayrışık oyda belirtilen gerekçe ve varılan sonuç uyuşmazlığı çözümleyecek dava dairesini de belirlemekte olup bu husus usule ilişkin bulunmadığından görevli dairenin tespiti konusunda ayrıca bir değerlendirme yapılmadan dosyanın Onikinci Daireye iadesi gerekmektedir." yolundaki ayrışık oyuna karşılık,
Danıştay Kanununun 52'nci maddesinde görevleri belirlenen Başkanlar Kurulu, bu maddenin 1'inci fıkrasının (a), (b), (c) ve (f) bendlerinde sayılan görevleri yönünden idari bir faaliyet yürütmesine karşın, aynı maddenin 1'inci fıkrasının (d) ve (e) bendlerinde sayılan görevleri yönünden yargısal bir faaliyet yürütmektedir. Kanun, 52'nci maddenin 1'inci fıkrasının (d) bendinde Başkanlar Kurulunu, "Danıştay Daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını" çözümlemekle görevli ve yetkili kılmış ve bu iradesini açık ve net bir kurala bağlamıştır. Bu kural ortada iken görevleri 2575 sayılı Danıştay Kanununun 17'nci maddesinde düzenlenen ve "Danıştay daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını" çözümlemek gibi bir görevi bulunmayan İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun itiraz üzerine verdiği karar esas alınarak, uyuşmazlığın çözümünde Onuncu Dairenin görevli olduğunun kabul edilmesi ve görevli dairenin belirlenmesinde Başkanlar Kurulunca herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerektiği sonucuna ulaşılması mümkün değildir. Kaldı ki, Danıştay Onuncu ve Onikinci Dairelerince verilen görevsizlik kararlarının varlığı, görev uyuşmazlığının Başkanlar Kurulunca karara bağlanmasını da zorunlu kılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle ortada, Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gereken bir görev uyuşmazlığının mevcut olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek uyuşmazlığı çözümlemekle görevli dairenin tespitine geçildi.
Dosyanın incelenmesinden, iptali istenilen, Sağlık Bakanlığına Bağlı Hastanelerde Özel Sağlık Hizmetleri Verilmesine Dair Yönerge, 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun Bazı Maddeleri ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında 4618 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılmıştır.
4618 sayılı Yasanın 1'inci maddesi ile 209 sayılı Yasanın 5'inci maddesine eklenen paragrafta; "Sağlık Bakanlığı talep ve hizmet özelliklerini dikkate alarak eğitim hastaneleri ve en az yüz yatağa sahip hastanelerde şef, şef yardımcısı ve uzmanlar tarafından acil vakalar hariç olmak ve saat 16.00'dan önce olmamak üzere mesai saatleri dışında özel sağlık hizmetleri verebilir. Bu hizmetlerden elde edilen ücretler döner sermayeye gelir kaydedilir. Bu hizmetlerde görev alacak personele döner sermayeden yapılacak ek ödemelerin oranı, esas ve usulleri ile hizmet ücret tarifesi Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca belirlenir." hükmü yer almış olup, dava konusu edilen Yönergede bu hüküm uyarınca Sağlık Bakanlığına bağlı belli hastanelerde belirli şartlar içerisinde özel sağlık hizmetleri gördürülmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Bu haliyle uyuşmazlık, kamu görevlilerine ait mevzuattan değil, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde özel sağlık hizmeti gördürülüp gördürülemeyeceğinden kaynaklanmıştır.
Bu bağlamda, diğer idari dava dairelerinin görevleri dışında kalan uyuşmazlığın görümü ve çözümü görevinin, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 34'üncü maddesi uyarınca Onuncu Daireye ait bulunduğuna, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 4.11.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(DAN-KAR-DER; SAYI:6)

YÖ/ÖEK

Sayın Korayad,
Tüm içtihat programları ve Danıştay resmi web sitesindeki tek karar sunduğum karar idi.Aslında bende bu kararı sunup sunmama konusunda tereddüt ettim.Fakat İYUK 27. maddesinde davada ( ister ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevli olsun isterse temyiz mercii ) Danıştay aşamasında verilen yürütmenin durdurulması kararlarına karşı konusuna göre İdari veya Vergi Dava Dairelerine itiraz edilmesi gerektiği düzenlendiğinden sunulu kararın kıyas yoluyla uygulanabileceğini düşündüm.
Tekrarlamak gerekirse 27. madde de Danıştay'ın ilk derece mahkemesi sıfatı konusunda çıklık bulunmamaktadır.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
MADDE 27 - (Değişik: 4001 - 10.6.1994) 1. Danıştayda veya idarî mahkemelerde dava açılması dava edilen idarî işlemin yürütülmesini durdurmaz.
2. Danıştay veya idarî mahkemeler, idarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler
3. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
4. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.
5. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hâkim tarafından çözümlenir. İdareden ve adlî yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
6. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdarî veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir.
İtiraz edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
7. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır

Yanlış yönlendirmiş isem üzgünüm.
Saygılarımla
Old 27-12-2006, 11:02   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Öncelikle,sayın Dülger'in sunduğu kararın soruyla birebir örtüşen yanıt olmadığını düşünüyorum. Çünkü o karar danıştay ilk derece mahkemesi olarak verilen bir yürütmeyi durdurma kararına karşı yapılan itiraz neticesinde idari dava daireleri kurulu inceleme yapmıştır,zaten yapabilir.Ancak soru şu: temyiz incelemesi sırasında verilen yürütmenin durudulması kararlarına karşı itiraz yolu açık mı?

Bu konuda çok net bir cevap verebiliriz: kesinlikle açık değil,yani bu konuda yapacağımız itirazlar usulden reddedilecektir.

Bir kanun yoluna başvurabilmek için hem de bu bir ara karar niteliğindeki bir karar karşı yapılacak bir itiraz yolu ise bunun kanunda gösterilmesi gerekir. Halbuki ilk derece mahkemesinin verdiği kararlara karşı hangi itiraz yoluna başvurulacağı gösterilmişken temyiz aşamasındaki verilen kararlara karşı bir düzenleme yapılmamış ve de düzenleme yapılmaması da kanun düzenleme tekniğine uygundur. Bu nedenle temyiz aşaması sırasında yani, İYUK .m.52 uyarınca verilen kararlara karşı itiraz yolu kapalıdır.
Old 27-12-2006, 11:18   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Bir de karar ekliyelim,1987 tarihli karar ama kanun değişmedi

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE 1987 1577 1985 3530 10/03/1986

KARAR METNİ
2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USLULÜ KANUNUNUN 27.MADDESİNDEKİ YÜRÜTME-
NİN DURDURULMASINA DAİR KARARLARIN BELLİ BİR SÜRE İÇİN VERİLECEĞİ YO-
LUNDAKİ HÜKMÜN, TEMYİZ İSTEMLERİNDEKİ YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARLA-
RINDA UYGULANMIYACAĞI HK.<
Uyuşmazlık; kaçakçılık cezası ile ilgili olarak verilen Vergi Mahkeme-
si kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz başvurusu sonuçlanın-
caya kadar yürütmenin durdurulmasına dair Danıştay Dördüncü Dairesi
kararının 90 gün hüküm ifade ettiği idarece tekrar tahsilat işlemine
başvurulabileceği ileri sürülerek 2.kez yürütmenin durdurulması iste-
minden ibarettir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddesinde, Danıştay'da
ve İdari Mahkemelerde açılacak davalarda yürütmenin durdurulmasına ka-
rar verilme şartları, hükmü ve sonuçları açıklanmıştır. Bu hüküm Danış
tay, İdare ve Vergi Mahkemelerinde ilk derecede görülecek davalarda
verilecek yürütmenin durdurulması kararları için uygulanabilir. Temyiz
safhasında yürütmenin durdurulması ile ilgili esaslar, kararlara karşı
başvuru yollarını düzenleyen ve kanunun III.bölümünde yer alan 52.mad-
dede hükme bağlanmıştır.
Temyiz safhasında verilen yürütmenin durdurulması kararlarında 52.mad-
de hükmünün uygulanması, 27.maddede yürütmenin durdurulması için öngö-
rülen şartların temyiz safhasında verilen yürütmenin durdurulması ka-
rarları için onanmayacağının kabulünü gerektirir.
Kanun koyucu bu hükümlerin temyiz safhasında da uygulanması amacında
olsa idi, Kanunun düzenleniş tarzı itibariyle, 27.maddede yer alan hü-
kümlerin 52.maddede aynen tekrarlanması gerekirdi. Nitekim yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarda teminat aranıp aranmıyacağı konusun-
da bu iki maddede aynı hükümler sevk edilmiş, idareden ve adli yardım-
dan yararlananlardan teminat aranmıyacağı yolundaki hükme, her iki
maddede ayrı ayrı yer verilmiştir.
Temyiz istemlerinde yürütmenin durdurulması ile ilgili olarak uygulan-
ması gereken İdari Yargılama Usulü Kanununun 52.maddesinde, mahkeme
kararının yürütmenin durdurulmasına dair kararların belli bir süre
için verileceği yolunda bir hüküm yoktur. Kanunun 27.maddesindeki bu
yönde mevcut sınırlayıcı hükmün temyiz istemlerindeki yürütmenin dur-
durulması kararlarında da uygulanacağı yolunda bir atıf bulunmadığına
göre, temyiz safhasında verilen yürütmenin durdurulması kararlarının,
temyiz isteminin esası hakkında karar verilinceye kadar hüküm ifade
edeceği sonucuna varılmaktadır.
Nitekim temyiz istemlerinde dairemizce verilen yürütmenin durdurulması
kararlarında yürütmenin temyiz istemi sonuçlanıncaya kadar durduruldu-
ğu ifade edilmektedir.
8.11.1985 günlü ve 1985/3530 sayılı kararımızda yükümlünün temyiz is-
temi hakkında bir karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına
karar verildiğinden, 18.2.1986 günlü dilekçe ile vaki yürütmenin dur-
durulması isteminin incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenle 2 kez vaki yürütmenin durdurulması talebi hakkında karar
verilmesine yer olmadığına karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:64-65)
(MT/YÖ)
Old 27-12-2006, 12:39   #6
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Korayad'ın uyarısı üzerine, yanlış anlaşılmaya meydan vermemek için yanıtımı tekrar düzenledim.
Umarım faydalı olur.Saygılarımla
Old 21-07-2012, 15:40   #7
sevimsiz

 
Varsayılan

Danıştay 14.Dairesinin temyiz mercii sıfatıyla verdiği yürütmenin durdurulması kararına karşı yapılan itirazın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca incelenmesi olanağı bulunmamaktadır. (Danıştay 14.Dairesi 2011/5284E.)

Danıştay 14.Dairesinin temyiz mercii sıfatıyla verdiği yürütmenin durdurulması kararına karşı yapılan itirazın, aynı dairece incelenmesi olanağı bulunmamaktadır. (Danıştay 14.Dairesi 2011/15060E.)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yüksek Seçim Kurulu Kararlarına Nasıl Ulaşılır ? Armağan Konyalı Meslektaşların Soruları 5 09-06-2007 11:43
Köy Kararlarına karşı itiraz ve dava moonliner Meslektaşların Soruları 4 29-09-2006 13:43
El Kadı kararına durdurma istemi Av.Selim Balku Hukuk Haberleri 0 05-09-2006 23:14
Son Çıkan Af Yasası İptal Edildi Ama Yürütmeyi Durdurma Kararı Verilmedi! aristo Meslektaşların Soruları 0 30-05-2002 22:22
İdare, Yargı Kararlarına Uymakla Yükümlü Olduğundan, Gecikmeden ''çözüm'' Buluyor! Av.Mehmet Saim Dikici Hukuk Sohbetleri 0 24-03-2002 16:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05363297 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.