Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Neden Sevgİsİz İnsanlar Olduk????

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-12-2008, 00:46   #1
üye27169

 
Varsayılan Neden Sevgİsİz İnsanlar Olduk????


Neden birbirimize tahammülümüz azaldı. Neden Sevgisiz insanlar olup çıktık!!!
Doğruluğunu kabullenemediğimiz ancak hepimizin benzer şekilde davrandığı (bana dokunmayan yılan bin yaşasın)mantığını mı hayata geçirdik?
Ben mi yanılıyorum diye düşünüyorum ama çevremdeki insanlardan da hep aynı sitemi duyuyorum.ne yapmalı nasıl davranmalı diye hepimize soruyorum!!!

Kimsenin kimseye saygısı kalmadı.Herkes kendini düşünür oldu.Bunların örneğini trafikte, çarşı pazarda,evinde,işinde her yerde belirgin bir şekilde hissedebiliyor insan…
Saygı olmayınca tabi ki sevgi de olmuyor.

Nerde geçmiş zamanla şimdiki zaman arasında sıkışıp kalan geleneklerimiz, hani o çok övündüğümüz toplu yaşam göreneklerimiz.Büyüklerimiz değil miydi sevgi dolu komşulukları anlatan.
Saygıyı düstur sayan insani ilişkilerimiz nerde???
Darda olanın yardımına koşmanın kişiye verdiği huzur ve daha neler …
Nerede hata yaptık ta toplumca o ataların çocukları,torunları olarak bu güzellikleri yok ettik.
Ne olurdu birey olarak karşıdan beklentilerimizi önce biz hayata geçirsek.
Bir davranışta bulunmadan önce kendimize ayna tutsak…..
Bu duruma gelmemizin sebebi ne?
Ekonomik şartlar mı?
İnsanların bencil duygularının ağır basması mı?
İnsanlar arasındaki güvensizlik mi?
Çevremiz büyüdükçe kötülüklerin güvensizliklerin de büyümesi mi?
Kendimizi iyiliklerden, saygıdan, sevgiden neden çekiyoruz sizce??
Old 26-12-2008, 12:36   #2
amon

 
Varsayılan

Artan dost kazıklarından , arkanızdan yapılan haksız dedikodulardan , değer verip ihanetle karşılaşmaktan , kandırılmaktan , iyiniyetinize kahkahalarla cevap verilmesinden....OLABİLİR Mİ ACABA??!!
Old 26-12-2008, 15:27   #3
üye27169

 
Varsayılan

Bir fikrimiz yok mu?
Old 26-12-2008, 22:53   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yazı güzel. Ama bir hata var. "-di'li geçmiş zaman eki" kullanılan yazı "eskiden öyle değildik" varsayımına dayanıyor. Oysa hep böyleydik.
Old 27-12-2008, 14:02   #5
ege

 
Varsayılan

Sevgisiz olmadık bana kalırsa..

belki "hoşgörüsüz" olduk.

hırçınlaştık ve bu giderek yaşam şeklimiz oldu.

büyük kalabalıklardaki yalnızlaşmanın sonucu bu bana göre.

Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için daha vahim bir halde. Bir gününüzü düşünün;
belli bir saatte kalkmak ve hızla hareket etmek zorundayız. o kadar hızlı ki, o gün yetişmesi gereken herşeyi bir gün önceden düşünmüş olduğumuz gibi, ertesi günün ve sonraki günün herşeyini de o hızlı hareket sırasında düşünmek planlamak ve uygulamak zorundayız.

iş saati içinde işyeri dışında bir çay içmeye bir yere oturup etrafa bakınmayı "kendimiz için" yaptığımız bir eylem kabul ediyoruz.
kocaman apartmanlarda oturuyoruz, karşı komşumuz ne yapar, ne düşünür, nasıl yaşar çoğunlukla bilmeyiz. Niz de bilgilendirmek istemeyiz pek. Karşı komşumuzu bilemyince 5 kat yukarda ya da üç kat aşağıda oturanları da hiç tanımayız.
Bugünü dünden düşünmüş olduğumuz için, yarında yaşarız hep. hangi ödeme yapılacak, hangi iş yetişecek, kim gelecek, nereye gidilecek.

çoğu zaman düşünürüm. yaşam bu mudur acaba diye

kendimizin istediği zamanlarda değil de, sorumlulukların ve paranın istediği zamanlarda kalkıp bir deniz kıyısında yürümenin, ufka ve gökyüzüne bakmanın, ağaçları görebilmenin kuşları duyabilmenin adına "tatil" demişiz.

sonrada yalnızlığımızı ve kendimizi duyurmanın yollarını aramışız hep. Komşumuz bu akşam ne için ağlar bilemiyoruz belki ama, hiç tanımadığımız insanların hangi dertleri var bilmeye çalışmısız.Bizim gibi mi düşünürler, bizim derdimiz de onlar da var mı, yada konusuz da olsa hoş sohbet yapıp iki satır gülümsemeyi, bir ekrana bakarak kahkalar atabilmeyi bulmaya çalışmışız.

ÇÜnkü ne başka türlü zaman, ne de başka çare var.
Yaşadığımız apartman belki bir köy nufusu kadar ama, köyde yaşasak, yan komşu amcamız, öbür taraf halamız, az ilersi de ana babamız evidir. Yaşadığımız apartman ise, habire sirkulasyona uğrayan, birlerinin sürekli taşındığı
yarden kazanılıp, biraraya toplanmış evlerden olumakta.
hangisine çat kapı gidip " anne- hala kuzen bu akşam ne yemeğin var" denir ki?

yani sevgisiz değiliz ve olmadık. çünkü varoluşumuzun temelinde sevmek, sevilmek ve paylaşmak var. sorun bunu yapamamakta, yapamadıkça yalnızlaşma ve hırçınlaşmakda.

ütopya hayaller kurup, belki bizim de saat 17 olunca bakkalların bile kapanıp işi hakikaten "tatil" edilmesi gerçekleşip, 09-17 arasında keyifle çalıştığımız işten ertesi günü huzurla düşünmeye yetecek kadar da para kazanırsak, bir yere yetişme derdinden kurtulup hızımız azaltıp akşam kahvesi içmeye komşulara gitmeye, ya da yeni yemekler deneyip onlara götürmeye başlarız.

ama hiç sanmıyorum, insanoğlu bu hıza o kadar çabuk alışıyor ki, eminim huzurunun farkına varmayıp, ikinci araba, 3. ev, çocuğuma daha iyi bir okul, tatil zamanı maldiv adası, vs. diyecektir
Old 27-12-2008, 20:42   #6
ege

 
Varsayılan

bunalrı yazdım ama maile düşen şu yazıyıda , az önce okudum.

farkımız yok
Alıntı:
Zaman Paradoksu

George Carlin Amerika'da 70 ve 80 li yılların bir komedyeni idi. Biraz ağzı bozuk olarak bilinirdi. 11 Eylül'den ve karısının ölümünden sonra şöyle yazmıştı.

Tarih içinde zamanımızın paradoksunu şöyle sıralayabiliriz :

Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.

Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.
Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var.
Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.

Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.

Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.

Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık.
Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.

Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.
Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.

Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik.
Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.

Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.
Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir.
Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir.

Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.
Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.

Old 31-12-2008, 17:17   #7
av.sally

 
Varsayılan

Nedeni basit egolarımız.Hırslarımız ne yazık ki...
Old 31-12-2008, 23:41   #8
Jaap

 
Varsayılan

Zaman paradoksu harika... İnsan paradoksu da yanına eklenince sorunun cevabı kendiliğinden geliyor... Sabırsız, şükürsüz, kanaatsiz kalan bizlerin temadi eden bir duyguyu sürdürmesi çok zor geliyor. Teknolojinin hızı gibi duygular değiştiriyor gibiyiz sanki galiba sanırsam...İnandığımızı yasamıyor; yasadığımıza inanmaya baslıyoruz...
Old 02-01-2009, 15:41   #10
Nur Deniz

 
Varsayılan

Benciliz ama kendimizi sevemiyoruz, bu nedenle sevgisiz insanlar olduk.
Old 02-01-2009, 15:44   #11
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Benciliz ama kendimizi sevemiyoruz, bu nedenle sevgisiz insanlar olduk.

Kendini bile sevmeyenleri biz neden sevelim ki?
Old 18-01-2010, 19:47   #12
nostaljielif

 
Varsayılan

iç yada dış güzellik, bir insanda bunlardan biri varsa mutlaka kendini ve başkalarını sever.hiçbiri yoksa nafile...sürekli başkalarını kıskanıp durur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bİz İnsanlar.. yağmurdamlası Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 5 26-08-2008 18:48
Kartallar ve İnsanlar Av.FGY Site Lokali 0 30-06-2008 15:42
Neden HukukÇu Olduk? ALELADE BİR HUKUKÇU Hukuk Sohbetleri 44 16-02-2007 15:31
Bir Sene Neden 12 Aydır Ve Şubat Ayı Neden Cüce Kalmıştır? Gemici Site Lokali 3 30-03-2004 08:26
Güzel İnsanlar Ve Biz Hamdi Sırrı Duyguseli Hukuk Sohbetleri 0 28-11-2003 15:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07545996 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.