Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yeni hmk iş davası tanık ismi bildirme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-12-2011, 14:25   #1
limpid

 
Varsayılan yeni hmk iş davası tanık ismi bildirme

yeni hmk aynen şöyle demektedir:
Delillerin ikamesi
MADDE 318- (1) Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın
delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve
başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan
bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.

bu hükme göre açılacak işçi alacağı davasında dava dilekçesinde tanık isimlerinin bildirilmesi bir zorunlulukmudur?
Old 09-12-2011, 14:40   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Görüş

Alıntı:
Yazan limpid
yeni hmk aynen şöyle demektedir:
Delillerin ikamesi
MADDE 318- (1) Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın
delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve
başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan
bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.

bu hükme göre açılacak işçi alacağı davasında dava dilekçesinde tanık isimlerinin bildirilmesi bir zorunlulukmudur?

Bence değildir. Öncelikle HMK.322/1 hükmü dikkate alınmalıdır.

Alıntı:
Uygulanacak hükümler
MADDE 322- (1) Bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.

Sonrasında, HMK.m.240/2'ye dikkat edildiğinde ve bu hüküm m.318 ve 320 ile birlikte ele alındığında, dava dilekçesinde vakıaların belirtilmesi ve tanık deliline dayanılmış olunduğunun ifade edilmesi yeterlidir. Tanıkların sayısını belirtmek de zorunlu değildir.

Ön inceleme de tahkikat işlemleri zımnında işte tanıklarınızın celbine dair bilgileri verebilirsiniz.

Bu hususta son olarak, gider avansı tarifesinin 4. maddesi hükmü de yol gösterici olup, buradan dahi tanığın isim, adres ve sayısının dava dilekçesinde belirtilmesinin aranmadığı, tanık deliline dayanıldığının belirtilmesinin kafi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Saygılar.

Alıntı:
MADDE 4 – (1) Davacı,

b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri,
Old 09-12-2011, 15:32   #3
limpid

 
Varsayılan

cevabınız için teşekkürler. tensip zaptının taraflara tebliğ edilmiş olması ve tensipte yazan ihtarların taraflara tebliğ ile yapılmış sayılacağı hususu da belirtilerek hmk 318 e göre taraflara tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu belirterek bildirmek... vs zorunda olduklarının ihtarına şeklinde bir açıklama mevcutsa cevabınızda bir değişiklik olur mu?
kısacası 318 de belirtilen delillerini hangi vakıanın delili olduğunu bildirmekten anlamamız gereken şey deliller bölümüne sadece tanık yazmak mı? bende eski usule göre olması gerektiğini düşünüyorum ancak yeni kanunun lafzından hangi delili ne için kullandığını baştan belirtmek gerekiyor sanki.
Old 09-12-2011, 15:43   #4
Av. Çıldır

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

HMK 145. maddesi işinize yarayabilir düşüncesindeyim.

Sonradan delil gösterilmesi

MADDE 145- (1) Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.

Madde metnine göre tanık dinleteceğinizi bildirdikten sonra, tanık olabilecek kişileri bulma sürecinin belirli bir sürede bulmanız makul karşılanabilir. Bu sebeplerle daha sonradan tanık ismini bildirmeniz de bir hak kaybı yaşayacağınızı düşünmüyorum.

Saygılarımla.
Old 09-12-2011, 16:27   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan limpid
cevabınız için teşekkürler. tensip zaptının taraflara tebliğ edilmiş olması ve tensipte yazan ihtarların taraflara tebliğ ile yapılmış sayılacağı hususu da belirtilerek hmk 318 e göre taraflara tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu belirterek bildirmek... vs zorunda olduklarının ihtarına şeklinde bir açıklama mevcutsa cevabınızda bir değişiklik olur mu?
kısacası 318 de belirtilen delillerini hangi vakıanın delili olduğunu bildirmekten anlamamız gereken şey deliller bölümüne sadece tanık yazmak mı? bende eski usule göre olması gerektiğini düşünüyorum ancak yeni kanunun lafzından hangi delili ne için kullandığını baştan belirtmek gerekiyor sanki.

m.145'in konuyla alakalı olduğu kanısında değilim.

Davayı açarken ki kısıma az önce değinmiştim. Bu çerçevede delillerin bildirilmesi ve bu vakıa tahkikat aşamasında dinlenecek tanık beyanı ile de anlaşılacaktır denilebilir. Dava açarken tanık isim ve adresinin bildirilmemesi bu konuda bir hak kaybına yol açmamalıdır kanısındayım. Ancak, mümkünse dava açarken herşeyi teksif edin, bildirin derim. Siz, olmazsa olur mu dediğiniz için bunları yazıyorum.

Şimdi dava üzerine gelen tensipten bahsediyorsunuz. Artık, tanık beyanını ve tanığın bildiği gördüğü vakıayı ilintilendirmek (somutlamak) suretiyle bildireceksiniz, listesini vereceksiniz gösterilen sürede.

Mahkeme size, bildirdiğiniz delilleri celbine uygun surette somutlayın toplayalım demiştir artık...

Saygılar.
Old 09-12-2011, 18:21   #6
Mozkul

 
Varsayılan

ÖN İNCELEME DURUŞMASI

Madde 140- ( ÖN İNCELEME DURUŞMASI

(5) Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir.


Bu maddeye göre ; delillerin dilekçede MADDE 318 e göre gösterilmesi gerekmekte olup ön inceleme duruşmasında verilmeyen delillerin verilmesi ve ibrazı için iki haftalık süre verileceği anlaşılmaktadır.Verilen sürede deliller sunulmadıysa, tahkikat aşamasında MADDE 145 uyarınca artık başkaca delil sunulamayacaktır.
Old 09-12-2011, 18:37   #7
denizizm

 
Varsayılan

140/5 yeni delil sunulabileceği şeklinde mi yorumlamak lazım? yoksa önceden bildirilmiş delillerin sunulması ya da getirtilmesi gerekn yerlerin yazılması olarak mı yorumlamalıyım?
Old 09-12-2011, 18:57   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denizizm
140/5 yeni delil sunulabileceği şeklinde mi yorumlamak lazım? yoksa önceden bildirilmiş delillerin sunulması ya da getirtilmesi gerekn yerlerin yazılması olarak mı yorumlamalıyım?

m.145: Yeni (sonradan) delil sunulabilmesi olanağı ve koşullarına dair madde.

m.140/5: Önceden bildirilen ve açıklanan delillerden elde olanların ibrazı, celbi gerekenlerin celbinin sağlanması hususunda son çare maddesi, "köprüden önce son çıkış" gibi.

Saygılarımla.
Old 09-12-2011, 19:26   #9
Mozkul

 
Varsayılan

Madde 140/5 Gerekçesi:
"Taraflar, delil olarak dayandıkları belgeleri dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden getirilecekse, bunu belirtmek zorundadırlar. Şayet taraflar, bu konuda yapmaları gereken işlemleri eksik bırakmışlarsa, tahkikata başlamadan önce, taraflara son kez kısa bir süre verilerek bu eksiklikleri tamamlamaları düşünülmüştür. Taraflar bu şanslarını da doğru kullanamazlarsa, artık tahkikat mevcut delillerle yürütülecek ve tarafların o delile dayanmaktan vazgeçtikleri kabul edilecektir. Yargılamanın uzaması sebeplerinin başında, tarafların ellerinde bulunan delilleri sunmamaları ya da başka yerden getirilecekse gerekli açıklamaları yaparak masrafını vermemeleri gelmektedir. Zaman zaman tarafların bu konuda kötüniyetli olarak yargılamayı uzatıcı işlemler yaptıkları da görülmektedir. Beşinci fıkra ile bu sorun çözümlenmiş olacaktır."

Bu gerekçeye göre; bu son süre, daha çok dayanılan ancak dilekçeyle birlikte verilmeyen veya başka yerden getirtilecekse buna ilişkin açıklamada bulunmayarak masraf verilmeyen deliller için konulmuş bir madde gibi duruyor.Yani yeni delil sunulabilmesi maddeyi ve gerekçesini ancak dar yorumlamamak şeklinde mümkün olabilir.Benim şahsi kanaatim geniş bir yorumla yeni delil sunulabilmesi yönündedir.Ancak maddedeki ; dayandıkları belgeleri dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden getirilecekse, bunu belirtmek ve yine devamında son kez kısa bir süre verilerek bu eksiklikleri tamamlamaları düşünülmüştür, denilerek sadece dayanılan ancak verilemeyen veya başka yerden getirlecek deliller için buna ilişkin açıklama yapılmaması durumları için verilmiş bir süre gibi anlaşılabilmektedir.
Old 09-12-2011, 20:22   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eXistenZ
Ancak maddedeki ; dayandıkları belgeleri dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden getirilecekse, bunu belirtmek ve yine devamında son kez kısa bir süre verilerek bu eksiklikleri tamamlamaları düşünülmüştür, denilerek sadece dayanılan ancak verilemeyen veya başka yerden getirlecek deliller için buna ilişkin açıklama yapılmaması durumları için verilmiş bir süre gibi anlaşılabilmektedir.

Sayın Meslektaşım,
Benim düşüncem de bu yönde.
HMK.m.145 hükmünü, usul hukukundaki "usuli (şekli) gerçek" amacının, maddi gerçeğe ulaşma amacına bir nebze yakınlaştırılmasına dair bir madde olarak mülahaza ediyorum.
Burada söz konusu olan, yargılamanın halline müessir önemde ve de bunu normal usul ve süre içinde sunamayan tarafın hak arayışına ulaşmasını sağlayabilecek nitelikte bir delilin yargılama dışında kalmasına yasa koyucunun rıza göstermemiş olmasıdır. Büyük ölçüde kapsam ve koşullarını Yargıtay'ın şekillendireceğini düşündüğüm bir madde...
140/5 ise malumunuz bildirilen delillerin toplanmasına dairdir. Bu konuda hemfikiriz. Biraz, 145'e değinmek istedim sadece.
Saygılar.
Old 21-02-2012, 18:45   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Bence değildir. Öncelikle HMK.322/1 hükmü dikkate alınmalıdır.



Sonrasında, HMK.m.240/2'ye dikkat edildiğinde ve bu hüküm m.318 ve 320 ile birlikte ele alındığında, dava dilekçesinde vakıaların belirtilmesi ve tanık deliline dayanılmış olunduğunun ifade edilmesi yeterlidir. Tanıkların sayısını belirtmek de zorunlu değildir.

Ön inceleme de tahkikat işlemleri zımnında işte tanıklarınızın celbine dair bilgileri verebilirsiniz.

Bu hususta son olarak, gider avansı tarifesinin 4. maddesi hükmü de yol gösterici olup, buradan dahi tanığın isim, adres ve sayısının dava dilekçesinde belirtilmesinin aranmadığı, tanık deliline dayanıldığının belirtilmesinin kafi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Saygılar.

Gider avansı tarifesinin 4.maddesi; yasadan daha açık

Yeni HMK da tanık (Tarife sayesinde tanık sayısı hariç, ki bu konuda da 50 değişik içtihat çıkar ki; İBK na kadar sürünürüz birlikte) isim ve adreslerinin dava/yanıt dilekçesinde belirtilip belirtilmemesi gerektiği konusunda açıklık yok, bu yönüyle eksik ve yamaya ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.

Hayır riske girmeyelim diye yeni yasa sonrası açtığım tüm davalarda dava/yanıt dilekçelerime tanık isim (Ve hatta adreslerini) müvekkillerime şart koşuyor ve ekliyorum. Tanık delili diyerek adet bildirmek yetecekse -neredeyse eskisi gibi-, hiç sıkıntıya girmeseydik ve girmeyelim de yani.

Gider tarifesi aracılığıyla bu neticeye varmış olsak da, ilk dilekçelerde belirtilme zorunluluğu olmaması bence kanunun değiştirilme (Yargıyı sürüncemede bırakmayı önleme/hızlandırma) amacına ters. Yine bildirilmez veya geç bildirilir isimler; en az iki celse kazanılır. (2 celse=6 ay )

Saygılarımla...
Old 27-04-2012, 14:28   #12
elif34

 
Varsayılan uygulamalardan hareketle..

Şayet derdest davada bir delile dayanabilmek istiyorsanız o delile dayanacağınızı en geç ikinci cevap dilekçenizde belirtmeniz gerekir.En geç ikinci cevap dilekçenizde tanık deliline dayanacağınızı bildirmişseniz, ancak tanıkların isimlerini henüz bildirmemiş iseniz; burada HMK 140/5 devreye girecek ve hakim size öninceleme duruşmasında iki haftalık kesin süre verecek ve o sürede tanıkların isimlerini bildirmenizi ve masrafı yatırmanızı isteyecektir.
Bunun yanısıra HMK 140/5'in dava,cevap, replik,düplik dilekçelerinde tanık deliline dayanacağını bildirmeyen taraf için devreye girmesi elbette söz konusu olmaz...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
basit yargılama tanık ismi bildirme süresi limpid Meslektaşların Soruları 8 08-04-2013 17:07
Yargılamanın Yenilenmesi - Yeni Tanık MASSAN Meslektaşların Soruları 8 20-02-2008 23:35
Yeni Avukat için vergi dairesine yazıhane adresi bildirme hakkında. turbo Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 1 09-04-2007 11:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05439091 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.