Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Avukatlık Anıları

Yanıt
Old 22-02-2012, 15:05   #211
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seyitsonmez
Stajyerken Esenler'de fakir bir eve hacze gitmiştim. Mesleğe başlamanın havası ve iş bitirecek olmanın sahte gururu var içimde.

O dönemde rahmetli Kıvırcık Ali'nin "şeref ekmek bulamazken, şerefsiz budu götürdükçe garip anam içim yanıyor" diye türküsü meşhur ve bende çok dinliyorum.

Eve girdim evde kaydadeğer hiçbir şey yok, sadece bir müzik seti var. Zaten evdekilerde garipler sesleri çıkmıyor, bende güya işimi yapacağım ya, aldım müzik setini icra arabasının arka koltuğuna koydum, incelerken pille çalıştığını gördüm, baktım içinde kaset var. Bastım çalıştı ve Kıvırcık Ali'nin "şeref ekmek bulamazken şerefsiz budu götürdükçe garip anam içim yanıyor" türküsü çalmaya başladı ve ben ağladım.

Çok ilginç bir anı. Paylaştığınız için teşekkür ederim. Biraz benzeyen bir olayı da ben yaşamıştım henüz 2-3 aylık avukatken. Hacze gittiğimiz evde çocuklar televizyonda çizgi film izlerken, görevli televizyonu kapatıp kablosunu toplamaya başlamış, o minikler adamın bacağına sarılıp ağlamışlardı. Bu görüntü bana çok dokunmuştu, haciz yapmadan çıkmıştık.
Old 22-02-2012, 15:19   #212
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seyitsonmez
Stajyerken Esenler'de fakir bir eve hacze gitmiştim. Mesleğe başlamanın havası ve iş bitirecek olmanın sahte gururu var içimde.

O dönemde rahmetli Kıvırcık Ali'nin "şeref ekmek bulamazken, şerefsiz budu götürdükçe garip anam içim yanıyor" diye türküsü meşhur ve bende çok dinliyorum.

Eve girdim evde kaydadeğer hiçbir şey yok, sadece bir müzik seti var. Zaten evdekilerde garipler sesleri çıkmıyor, bende güya işimi yapacağım ya, aldım müzik setini icra arabasının arka koltuğuna koydum, incelerken pille çalıştığını gördüm, baktım içinde kaset var. Bastım çalıştı ve Kıvırcık Ali'nin "şeref ekmek bulamazken şerefsiz budu götürdükçe garip anam içim yanıyor" türküsü çalmaya başladı ve ben ağladım.


Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Çok ilginç bir anı. Paylaştığınız için teşekkür ederim. Biraz benzeyen bir olayı da ben yaşamıştım henüz 2-3 aylık avukatken. Hacze gittiğimiz evde çocuklar televizyonda çizgi film izlerken, görevli televizyonu kapatıp kablosunu toplamaya başlamış, o minikler adamın bacağına sarılıp ağlamışlardı. Bu görüntü bana çok dokunmuştu, haciz yapmadan çıkmıştık.

Her iki olay da oldukça etkileyici. Bu da şunu gösteriyor ki; Bu mesleği gereği gibi herkes icra edemez. Güçlü bir sinir siteminizin olması gerekir.
Old 22-02-2012, 16:36   #213
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Benim de haciz için gittiğim evde kimse yoktu. Henüz stajyerim, ilk ya da ikinci haczim. Komşular da kapılarını açmadı. Çilingiri polisi alıp geldik. Biz kapıyı açtık, üstten bizim yeğenimiz olur, niye bize sormadan giriyorsunuz diyen insanlar geliverdi. (Kendi kapılarını da çaldığımız halde açmayan hani...)

Velhasıl, darmadağınık bir ev... Eşi terk etmiş, çocuğu da alıp gitmiş. Amcası olduğunu söyleyen adam, tamam öderiz, vesaire derken telefonu çaldı.
Bizim borçlunun adını söyleyip, "Vurmuşlar!" dedi. Ölmüş...
Sonrasında amcası gelip dosyayı kapattı.
Bir garip anı oldu benim için de.
Old 02-03-2012, 19:12   #214
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Çok ilginç bir anı. Paylaştığınız için teşekkür ederim. Biraz benzeyen bir olayı da ben yaşamıştım henüz 2-3 aylık avukatken. Hacze gittiğimiz evde çocuklar televizyonda çizgi film izlerken, görevli televizyonu kapatıp kablosunu toplamaya başlamış, o minikler adamın bacağına sarılıp ağlamışlardı. Bu görüntü bana çok dokunmuştu, haciz yapmadan çıkmıştık.

Hayat ne garip. Aynı olayı stajyer avukat oldugum donemde ben de yasadım.
Ama ne yazık ki yanında staj yaptıgım avukatin talimatıyla haciz işlemini gerçekleştirmiştim.
Old 02-03-2012, 20:09   #215
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Yaz aylarında başka bir müvekkilin tavsiyesiyle büroma gelen abi-kardes yüklü miktarli senetlerini takibe koymamı isterler.
Akabinde de şartlarını!!! Sıralarlar.
İhtiyati haciz kararı almali, teminatı cebimden ödemeli, her türlü icra masrafını cebimden karşılamalı ve onlardan vekalet ücreti almamalıyım!!!
Karsı ücreti vekalet neyime yetmiyor değil mı ama...
Kendilerine bu sekilde çalışmadığımı, aksine bunun meslek acısından disiplin cezasını gerektirdiğini belirtip işi reddediyorum.
Kapıdan cikarlarken 17-18 yıldır bu mesleği yürüten bir meslektaşın ismini verip "av. X bizden hiç para almaz, tanidiksin diye geldiydik" derler.
Aradan aylar gecer, aynı abi-kardes ellerinde bir senet yine gelirler.
Aynı talepleri sıralarlar.
"Bakın beyefendi ben böyle çalışmadığımı size daha önce de söylemiştim. Masraf, teminat ve ücretimi ödemeniz gerekir, aksi durum meslek suçudur, beğenmiyorsanız başka avukata gidin" diye tekrar edip duruyorum.
Gelen yanıt; "Av. X bizden hiç para almiyor, demekki alınması şart değil, sen bizden fazladan para istiyon, bedavaya yapacak varken ne diye para ödeyim"
Old 09-03-2012, 20:42   #216
Av.Kaan

 
Varsayılan

Yaşlı amca boşanmak istiyor. Kulakları çok zor işitiyor, öyle ki "BAĞIRIYORUMM" ancak. Bazen de yazıyorum, gözleri maaşallah...

"Ama" diyor "Nafaka vermem", konuşmanın devamı alttaki gibi, yanımızda da bir başka Müvekkil:

Amca: Ama nafaka vermem.
Avukat: HAKİM HÜKMEDER BÜYÜK BİR İHTİMAL, VERMEK ZORUNDA KALIRSIN
Amca: İşte hükmettirme, boşuyorum bi de nafaka mı vereyim.
Avukat: HENÜZ RESMİYETTE KARIN
Amca: Neee?
Avukat: HENÜZ RESMİYETTE KARIN (Yoksulluk nafakasına hiç girmeyeyim şimdi)
Amca: Neee?
Avukat: DEVLET NEZDİNDE KARIN O SENİN
Amca: Neee?
Avukat: DEVLETTE, DEVLETTE KARIN DEĞİL Mİ?
Amca: Neee?
Avukat: NÜFUSTA SENİN KARIN DEĞİL Mİ?
Amca: Neeeee?
Avukat: NÜFUSTA DİYORUM, NÜFUSTA KARIN DEĞİL Mİ?
Amca: Neeeeeeee?
Avukat: YA HU BELEDİYEDE KARIN DEĞİL Mİ?
Amca: Ne Belediyesi be, Nüfusta....
Avukat ve Yandaki Müvekkil:
Old 10-03-2012, 00:25   #217
İyi Niyetli 3. Kişi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye16817
Bende şahit olduğum üzücü bir duruşmayı aktarayım.

Stajımın Asliye Hukuk safhasındayım. Tüketici Mahkemesi sıfatıyla baktığı dosyalardan biri... Davacı kadın, o sene oldukça iyi karneler getirdikleri için çocuklarına 1 bilgisayar almış. Almış almasına ama 3 ay boyunca defalarca arızalanmış bilgisayar. Her defasında da aynı problem...

Kadıncağız "Herşeyimden kesip bilgisayar aldım. Çocuklarımı ödüllendireyim istedim ama arızalı bilgisayar vermişler..." mealinde mağduriyetini anlattı.

Hakim: "100 TL bilirkişi ücreti yatıracaksın, incelenecek"
Kadın: "Hakim bey, dün evimizde ekmek yoktu. Nasıl y..."(Sessizce ağlamaya başlıyor...)
Hakim: "Ama bilgisayar almaya paran var! Onu bunu bilmem, bul buluştur yatır o parayı ki incelensin bilgisayar"
Kadın: "Ama efendim..."
Hakim: "Tamaaaam!.. Çıkabilirsin!.."

Kadın çıkıyor, arkasından duruşma salonu:

Hakim: "(Duruşmalarını bekleyen avukatlara dönerek)Madem paran yok bilgisayar senin neyine... Çocuklar oyundu moyundu bozmuşlardır bilgisayarı..."

Ardından meslektaşların hakime hak verme yarışına girmeleri...

Hala kızarım kendime niye salondan çıkıp kadına yardım için yol göstermedin diye...

özür diliyorum yanlış biliyorsam düzeltin ama tüketici mahkemelerinde davacıdan harç da dahil hiç bir giderden dolayı para talep edilmiyor diye biliyorum. yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Old 10-03-2012, 15:23   #218
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İyi Niyetli 3. Kişi
özür diliyorum yanlış biliyorsam düzeltin ama tüketici mahkemelerinde davacıdan harç da dahil hiç bir giderden dolayı para talep edilmiyor diye biliyorum. yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Tebligat, bilirkişi, keşif gibi giderler tahsil ediliyor.
Old 10-03-2012, 16:15   #219
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Elli yıl önceki kanun dili halkın anlayacağı gibi değildi.

O yıllarda avukatlık yapan babam duruşma salonunda kendi davasını beklerken, kucağında çocuğu ile gelen davacı kadının zor durumunu görmüş. Hâkim keşif giderlerini yatırmasını söyleyince, kadın bu kadar parayı ödemeyeceğini, eve gidecek yol parası bile olmadığını, mahkemeye bir saatlik yolu yürüyerek geldiğini söylemiş. Hâkim “O zaman davanı düşürüyorum. Hiç uğraşmayalım” diye kadını korkutmuş. Babam incelik göstererek, kadın anlamasın diye, hâkimin anlayacağı bir dille:

- "Muttali olmaması kaydıyla tediyeyi taahhüt ediyorum" demiş.

Hâkim söyleneni anlamış ama inceliği anlayamamış. Dangadanak tercüme etmiş:

- "Yani sen mi ödeyeceksin?"
Old 10-03-2012, 18:21   #220
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

İki hafta önceydi sanırım. Ankara 3G (Gar, Gış, Gıyamet), akşam ofisten çıktım, önümdeki otobüs 30 derece eğimli yolda kalmış, gidemiyor. Vasıtaların yolda kalmayacağı bir yere kadar, olmadı eve kadar Yürüyeyim bari dedim. 2-3 saat yürümeyi göze almışım. Sıhhiyeden Bahçeli'ye kadar yürüdüm, Milli Kütüphane'ye varmak üzereyim ki artık ayaklarım adım atamayacak hale geldi. Taksiler ya dolu, ya yolcu almıyor. Neyse biri durdu. Ziyadesiyle konuşkan bir şoför. Mesleğimi de öğrenince "Bir kadın avukattan " çektiği kadar başka kimseden çekmediğine ilişkin haciz hikayesini anlatıyor da anlatıyor. İstiyor ki onu onaylayayım, vah diyeyim, meslektaşım aleyhine ileri/geri konuşayım, "değil mi?" diye onay bekliyor cümleleri ama bende tık yok. Bozuluyor.
Nihayetinde inerken Paramı uzattım. Üstünü vermesi gerekiyor. "Bozuk para yok" lafı bekliyorum tavrından, taksicilerin klasiği. "Zaten o kadın avukattan çok çektim, üstü bende kalıversin" diyor gülerek. Bir başka meslektaşıma ait fatura başımda patlıyor. Yüzüne birşey demiyorum ama içimden "zıkkım olsun, hayrını görme" diye geçirip uğurluyorum taksiciyi.
Old 21-04-2012, 14:01   #221
Av.TOLGA ERDEN

 
Varsayılan

Selamlar arkadaşlar anıları okumak çok keyifliydiyazan lara çok teşekkürler.Bir anıda benden;
Sigorta vekili olarak rücu alacağının takibi için açtığım icra dosyasında borçlu antalya ya taşınmış icra takibi kesinleşti kaydi hacizleri yazdım.borçlu adına kayıtlı 3 tane ev 2 tane araç var borçta 550,00 TL. miktar az olunca borçluya cep telefonundan ulaştım ve ödemesini söyledim
B-ya avukat bey sen siliver o borcu diyor
A- ben olmaz öyle şey ödemezsen fiili haciz yapcam deyince
B-benim bişeyim yokki diyor
A- bende 2 araç 3 evi olduğunu bunların satışını nisteyeceğimi söyleyince
B- sen bana bi adres ver ben yarın göndereyim parayı diyor hesap no istiyor benden
A- bende yaz amca deyince
B-ben tarladayım şimdi yazamam dedi
A- ben hemen cep telefonunu düşünerek amca ben o zaman sana mesaj atayım deyinceamcadan BOMBA cevap geldi
B- HAY AKSİ YA ŞU AKSİLİĞE BAK DİYOR
A- ben noldu amca deyince
B-BEN CEP TELEFONUNU EVDE UNUTMUŞUM BENDE TARLADAYIM demez mi.
A- cep telefonundan konuşurken böyle bi yalan söylemesi beni şok etti.Biraz daha mantıklı bi yalan atsa belki yerdikte çok aleni oldu)))))))))))))))))
Old 21-04-2012, 14:35   #222
hukukkızı

 
Varsayılan

ilk kez dava açıyorum,tarama bürosuna gittim,güzelce belgeri verdim oradaki görevli hanım tarayıp mahkeme kalemine bilgisayar ortamında iletsin diye.Sonra bana şöyle gözlüklerinin üzerinden bir baktı ve "lütfen deftere yazın mahkemenizi." dedi.Ben de olanca masumiyetimle "tamam hemen yazıyorum" dedim.

Çantamın içine elimi daldırdım,uzun uğraşlar sonucu küçük not defterimi çıkarttım,kalemimi aradım ama bulamadım,"pardon kaleminizi kullanabilir miyim?"diye sordum,bayanın ve arkamdaki 3 meslektaşımın gözleri önünde küçük not defterine mahkemenin adını yazdım.

Bayan daha fazla dayanamamış olacak ki,"hayır avukat hanım,şu deftere yazacaksınız" deyip masada duran mahkeme defterini gösterdi. Ben alı al,moru mor bir şekilde defterimi yavaşça çantama koydum,"daha öğrenecek çok şeyiniz var,stajyersiniz galiba" sözlerini de yiyerek deftere yazdım mahkemenin adını.

hala oraya giderken yüzüm hafifçe kızarır
Old 21-04-2012, 14:43   #223
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukkızı
ilk kez dava açıyorum,tarama bürosuna gittim,güzelce belgeri verdim oradaki görevli hanım tarayıp mahkeme kalemine bilgisayar ortamında iletsin diye.Sonra bana şöyle gözlüklerinin üzerinden bir baktı ve "lütfen deftere yazın mahkemenizi." dedi.Ben de olanca masumiyetimle "tamam hemen yazıyorum" dedim.

Çantamın içine elimi daldırdım,uzun uğraşlar sonucu küçük not defterimi çıkarttım,kalemimi aradım ama bulamadım,"pardon kaleminizi kullanabilir miyim?"diye sordum,bayanın ve arkamdaki 3 meslektaşımın gözleri önünde küçük not defterine mahkemenin adını yazdım.

Bayan daha fazla dayanamamış olacak ki,"hayır avukat hanım,şu deftere yazacaksınız" deyip masada duran mahkeme defterini gösterdi. Ben alı al,moru mor bir şekilde defterimi yavaşça çantama koydum,"daha öğrenecek çok şeyiniz var,stajyersiniz galiba" sözlerini de yiyerek deftere yazdım mahkemenin adını.

hala oraya giderken yüzüm hafifçe kızarır


Birçok dava açtım, "deftere mahkemeyi yazmak" şeklinde bir prosedüre rastlamadım, rahat olun..

UYAP varken deftere mahkeme yazmak da neymiş, çıkardıkları icada sizi alet etmişler sadece..
Old 22-04-2012, 23:06   #224
hukukkızı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ


Birçok dava açtım, "deftere mahkemeyi yazmak" şeklinde bir prosedüre rastlamadım, rahat olun..

UYAP varken deftere mahkeme yazmak da neymiş, çıkardıkları icada sizi alet etmişler sadece..

ben de bilemedim,ama artık öğrendim daha da unutmam
Old 26-04-2012, 19:14   #225
GECE

 
Varsayılan

Avukatlığa yeni başlamışım, CMK'dan atandığım ağır cezada görülen bir dava. ceza mahkemesinde ilk duruşmam. mahkeme üyeleri, savcı hepsi çok yaşlı. sanık ise bolivyalı, tercüman eşliğinde duruşma yapılıyor. ben acemiliğin verdiği panikle duruşmadan önce ceza kanunu, ceza muhakemeleri kanunu vs okuyorum, dosyaya yazılı savunma koymuşum... herşeyi tam yapmaya çalışıyorum. Son duruşmada Mah. başkanı "avukat hanım tevsii tahkikat talebiniz var mı?" diye sorar. ben: (sessiz)
soruyu bir daha tekrarlar. ben yine:
üçüncü soruşta, ben utanarak "yani?" diyince, savcı hafif bir tebessümle "avukat hanım, yani sizin kuşağın anlayacağı dille, karar vericez, araştırılmasını istediğiniz başka birşey varmı vs" diye açıkladı. ben utanmanın etkisindeyim hala, cılız bir "yok" kelimesi çıkıverdi dudaklarımdan.
aslında bu kadar utanacak bir şey değilmiş diye düşünüyorum şimdi, ama o zaman çok utanmıştım.
Old 26-04-2012, 19:29   #226
GECE

 
Varsayılan

Ağır cezada 3 sanıklı bir dava. ben sanıklardan birinin midafisiyim. sanıklardan bir diğerinin müdafii de belli ki yeni başlamış avukatlığa. sürekli panikli ve şaşkın bir yüz ifadesi. ilk duruşma başlar. salona duruşma başladıktan sonra girdi, önce müşteki vekilinin oturduğu sandalyeye oturdu, mübaşir uyarınca bizim yanımıza (sanık müdafilerinin oturduğu masa) geldi. mahkeme sanıkları tek tek dinledi. tanıkların çağrılması ve dinlenmesi için ara karar verdi ve 2. duruşma tarihini belirledi. herkes salondan çıkarken bu avukat arkadaşımız (müvekkilinin beraat etmesi gerektiğine o kadar inanmış ki) hakimlere hitaben yüksek sesle "durun, müvekkilimin beraatine karar verecektiniz onu unuttunuz" diye serzenişte bulundu. tabi salonda avukatlar ve hakimlerde hafif bir kıkırdaşma oldu, mahkeme başkanı gülerek "çömezim benim, daha yargılamanın başındayız ne beraati" dedi. meslektaşımız kıpkırmızı oldu. yaşanana her nekadar gülesim geldiyse de, yüzüme yansıtmadım.
Old 27-04-2012, 11:23   #227
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GECE
Ağır cezada 3 sanıklı bir dava. ben sanıklardan birinin midafisiyim. sanıklardan bir diğerinin müdafii de belli ki yeni başlamış avukatlığa. sürekli panikli ve şaşkın bir yüz ifadesi. ilk duruşma başlar. salona duruşma başladıktan sonra girdi, önce müşteki vekilinin oturduğu sandalyeye oturdu, mübaşir uyarınca bizim yanımıza (sanık müdafilerinin oturduğu masa) geldi. mahkeme sanıkları tek tek dinledi. tanıkların çağrılması ve dinlenmesi için ara karar verdi ve 2. duruşma tarihini belirledi. herkes salondan çıkarken bu avukat arkadaşımız (müvekkilinin beraat etmesi gerektiğine o kadar inanmış ki) hakimlere hitaben yüksek sesle "durun, müvekkilimin beraatine karar verecektiniz onu unuttunuz" diye serzenişte bulundu. tabi salonda avukatlar ve hakimlerde hafif bir kıkırdaşma oldu, mahkeme başkanı gülerek "çömezim benim, daha yargılamanın başındayız ne beraati" dedi. meslektaşımız kıpkırmızı oldu. yaşanana her nekadar gülesim geldiyse de, yüzüme yansıtmadım.

Tabi bunlar trajikomik anılar. Ayrıca "CMK Avukatlığının" gözden geçirilmesi gerektiğine dair kötü örnekler. Ağır cezada yargılanan sanıklar ve ilk duruşmada beraat isteyen müdafiiler.
Old 27-04-2012, 11:46   #228
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Tabi bunlar trajikomik anılar. Ayrıca "CMK Avukatlığının" gözden geçirilmesi gerektiğine dair kötü örnekler. Ağır cezada yargılanan sanıklar ve ilk duruşmada beraat isteyen müdafiiler.

Bu kötü anıları görünce ceza yargılamasında avukatın yeri ve önemi konularında ki tartışmalarımızı hatırlıyorum. Ceza yargılamasında avukata gerek olmadığına dair kamu/ceza hukukuna vakıf olmamaktan kaynaklanan görüşleri ve saire hatırlıyorum. Ama nasıl bir avukata/savunmana...
Old 27-04-2012, 16:08   #229
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GECE
Ağır cezada 3 sanıklı bir dava. ben sanıklardan birinin midafisiyim. sanıklardan bir diğerinin müdafii de belli ki yeni başlamış avukatlığa. sürekli panikli ve şaşkın bir yüz ifadesi. ilk duruşma başlar. salona duruşma başladıktan sonra girdi, önce müşteki vekilinin oturduğu sandalyeye oturdu, mübaşir uyarınca bizim yanımıza (sanık müdafilerinin oturduğu masa) geldi. mahkeme sanıkları tek tek dinledi. tanıkların çağrılması ve dinlenmesi için ara karar verdi ve 2. duruşma tarihini belirledi. herkes salondan çıkarken bu avukat arkadaşımız (müvekkilinin beraat etmesi gerektiğine o kadar inanmış ki) hakimlere hitaben yüksek sesle "durun, müvekkilimin beraatine karar verecektiniz onu unuttunuz" diye serzenişte bulundu. tabi salonda avukatlar ve hakimlerde hafif bir kıkırdaşma oldu, mahkeme başkanı gülerek "çömezim benim, daha yargılamanın başındayız ne beraati" dedi. meslektaşımız kıpkırmızı oldu. yaşanana her nekadar gülesim geldiyse de, yüzüme yansıtmadım.

Old 29-04-2012, 00:52   #230
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

Ağır Ceza Mahkemesinde 46 Sanıklı bir dosyada duruşmadayız..

Suç Örgütlü Silah Kaçakcılığı

Çok ciddi bir ortam var ve Ramazan Ayı...

Yargılama sabah başlar.Saat:15.00 hala devam eder...

Delil: İletişim Tespit Tutanakları

Sanık Tüm tape kayıtlarını reddediyor....

Hakim Tapeyi sanığa okuyor :

Konuşma sanıkla eşi arasında geçiyor:

'Aşkım Evden ELLİ MERMİ AL DÜKKANA GETİR.'

Hakim sanığa :Bunu sen mi söyledin?

Sanık :Hayır hakim bey ben söylemedim

Hakim :Senin eşine senden başkası Aşkım der mi?

Sanık :Hayır Hakim Bey diyemez...

Hakim :O zaman Aşkım'ı kim dedi?

Sanık :Tabiki ben söyledim Hakim bey

Hakim :Ya elli mermiyi kim söyledi..

Sanık :Ha o kısmı ben söylemedim efendim

Hakim gülüyor ;Biz gülüyoruz;Sanık Gülüyor;Herkes Gülüyor
Old 30-04-2012, 11:40   #231
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Stajımın Ağır Ceza evresindeyim.

Mahkeme her duruşmaya gelmemizi istiyor ve yoklama yapıyor.

Hem mecburen hem de çok ilginç geldiğinden (ikisi birarada eksiksiz gidiyorum)

Bir duruşmada (o duruşmada karar verildi) bir sanık hakkında maktulü kasten ve canavarca hisle öldürdüğü için müebbet hapise hükmedildi. (ağırlaştırılmışı var mıydı şuan hatırlayamıyorum)

Hüküm okunduktan sonra sanık söz istedi ve aynen şöyle söyledi:-Ben verilen cezayı kabul ediyorum fakat gerekçesini kabul etmiyorum. Canavarca hisle değil hakettiği için öldürdüm :S

Duruşma salonu stajyerlerin ve heyetin kıkırdamalarıyla doldu bir anda tabi.

Herhalde benim görebileceğim en dürüst ve gururlu sanık bu adam olarak kalacak hafızamda
Old 30-04-2012, 11:53   #232
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Yine ağır ceza stajımdan bir anı:

Bir duruşmada uyuşturucu satmaktan genç bir adama alt sınırdan (sanırım 4 sene) ceza verildi.

(Ben stajyerlerin oturduğu sıraların en önünde oturuyorum ve arkam full dolu. Hepsini stajyer sanıyorum.)

Sanık cezayı duymasıyla ayağa fırladı uyuşturucu satmasaydım da hırsızlık mı yapsaydım dedi.

Üyeler "Hay Allahım" dercesine gülüştü Başkan da hafifi bi tebessümle özrün kabahatinden beter diye azarladı.

Biz stajyer avukatlarda "tıh kıh" gibi seslerle gülüştük.

Sonra omzumda bir el hissettim. Maşallah matkap gibi omzuma vurup duruyordu. Hafifçe kafamı arkaya çevirdim.

Bir kız. Ağlıyor. Çok mu komik? dedi.

Korkudan bişi diyemedim tabi fakat kız beni dürtmeye devam ediyor. Sen çıkacaksın nasolsa dışarı demeye başlamasıyla üye hakim farketti ve tüm sanık yakınlarını dışarı çıkartttılar.

Tabi o gün benim korkudan akşama kadar adliye binasından çıkmadığımı tahmin edersiniz. Bir daha da ceza mahkemelerinde herhangi bir karar ya da olaya yahut sanığa veya yakınlarına duygusal bir tepki (üzülme,acıma,hor görme vs) vermemeyi öğrendim.
Old 04-05-2012, 15:34   #233
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan MeslektaŞlar Arasi İlİŞkİ-meslektaŞlarimizla YaŞadiĞimiz İlgİnÇ Deneyİmler

Benim bu konuda çok "garip" anım var kafat beni en çok çıldırtan ve akabinde güldüren anımı paylaşmak isterim.

Davacı vekili olduğum bir davada karşımdaki hasım vekili ÜSTADIM benden yaşça çok büyük (60ını geçmiş) ve çok daha tecrübeli bir avukat.

Fakat ne var ki ,maalesef ,duruşmalarda tecrübesini ve büyüklüğünü göstermediği gibi her duruşmada gençliğime ve tecrübesizliğime atıf yaparak savunma yaptı (Sanki benim gençliğim müvekkilinin borcu olmadığının ispatıymış gibi). Ayrıca üstadımız her duruşmaya müvekkiliyle geliyor ve sanki borç kendisininmiş gibi duruşmada bağırıp çağırıyor hakimin suratına evrak sallıyor. Kürsünün önüne geçip davayla alakasız evraklar gösteriyor; ben söz almışken sözüm kesiliyor. Çok ilginç yani. Ben ilgiyle izliyorum ikisini.

Ben her duruşmada sessiz kaldım ve tartışmaya girmedim. Fakat en son duruşmada sinirimi o kadar tepeme çıkardı ki Hakim'e dönüp "Efendim ben taraf değil vekilim. Üstadımı uyarmanızı Mahkemenizden talep ediyorum. bu şekilde savunmam yapmam mümkün değil" dedim artık.

Duruşma sonunda koridorda Üstad benim kolumdan tuttu, "Sen beni carcar hakime ne şikayet ediyorsun "dedi. İnanabiliyor musunuz. PES dedim. Ama bir sonraki duruşma için Barodan gözlemci göndermelerini isteyeceğim.

Buna benzer daha birsürü şey gördüm meslektaşlarımdan. Fakat şunu farkettim. Karşı tarafımdaki avukat güleryüzlü olduğu ve taraf değil vekil gibi hareket ettiği zaman ben o duruşmaya keyifle gidiyorum. Keyifle duruşma öncesi ve sonrası keyifle sohbet ediyorum. Mazeret göndereceksem önceden haber veriyorum. Kısacası Avukatlık Kanunu'na ve meslek kurallarına riayet eden tüm meslektaşlarıma aynı hoşgörü ve saygıyı gösteriyorum.

Umarım tüm meslektaşlarımız da bu kurallara her zaman riayet ederler.
Old 11-05-2012, 10:38   #234
ayse1728

 
Varsayılan

staja ilk başladığım günlerdeydi. bana adliyeye gitmemi ve bir icra dosyası içerisnden müzekkere alıp gatirmem söylendi. daha hiç icra dairesine gitmediğim gibi müzekkerenin ne olduğunu da itiraf ediyim bilmiyordum. benden daha kıdemli bir stajyere müzekkerenin ne olduğunu sorduğumda dosya içerisndeki yarım kağıt şeklinde cevap aldım. heralde dosyanın içinde çok yarım kağıt yoktur diye düşünerek adliyeye gittim. dosyayı buldum ve içini açtığımda en üstte bir yarım kağıt olduğunu görünce sevinierek hemen çanama koydum ve büroya döndüm. oldukça yaşlı ve sert olan staj yaptığım avukata teslim ettim müzekkereyi. mutluydum o da çantasınma koyarak manisa dan kalkıp çeşmeye gitti. yaklaşık 3 saat beni arayarak birz çemkirdi nedeni sorduğumda müzekkerenin üzerinde imza, isim kaşesi, ve mühür olmamasından bahisle çeşme tapu sicil müdürlüğü taşınmaza haciz koymuyor dedi o zaman anladım bu müzekker işi sadece yarım kağıttan ibaret değilmiş (bu arada bunu bana birileri söylemeliydi, tabi avukatım gözünde itibarım 2 paralık oldu kötü bir deneyimdi. ertesi gün geldiğinde benle konuşmamıştı. şimdi meslekte 5. yılım halen karşılaştığımızda bu olay aklıma gelir biraz güler biraz utanırım
Old 11-05-2012, 11:05   #235
hukukkızı

 
Varsayılan

duruşmaya gireceğim ilk günün heyecanıyla bütün gece avukatımın söylediği cümleleri tekrar edip prova yaptım kendi kendime,sanırsınız ki destan okuyacağım da bir şeyleri unutma ihtimalim varmış gibi halbuki hepitopu 2 cümle

ertesi gün girdim davalara,çıktım ohh bir rahatlık söyledim ya o iki cümleyi dünyalar benim oldu

sonrasında bürodan bir telefon:
zırrr..
--hukukkızı hemen acilen x mahkemesine git,karşı tarafın vekili gelmiş,y bey duruşmaya giremeyecek sen gireceksin

**neyy,dur bi kapatma,ne diyeceğim peki,hiç bilmiyorum ben o dosyayı

--sadece yazının beklenmesini talep ediyoruz diyeceksin dedi ve çat kapattı

koştur koştur gittim;
mübaşire dosya numarasını söyledim,karşı taraf burdaymış dedim,yok o şimdi gitti birazdan geleekmiş sen otur bekle dedi ve ben tam yarım saat duruşma salonunda bekledim

ofisi aramak için çıktım salondan,hemen peşime bir avukat çıktı,cep telefonunu çıkardı ve "hani geliyordu arkadaşınız,yarım saattir bekliyorum gelen giden yok" dedi.
hemen gittim pardon şu dosyanın avukatı mısınız,vallahi ben geldim yarım saattir içeride bekliyorum görmüşsünüzdür dedim
saolsun genç bir meslektaşımdı,görmüş de beni içeride beklerken ama tanımıyoruz ki birbirimizi,halbuki mübaşire de söyledim o kadar,neyse anlaştık ettik,aldılar bizim dosyayı,geçtik yerlerimize..

çilem dolmamış ki

hakime hanım demez mi,beklenen yazının geldiği görüldü diye beni bir ateş bastı

süre istiyoruz diyebilmişim ama sıra bana nasıl geldi,karşı taraf ne dedi o kısımlar ben de yok


ilk duruşma günü stresinden olsa gerek

şimdi daha tecrübeliyim
her ihtimali düşünerek soruyorum ne diyeyim diye
Old 11-05-2012, 12:00   #236
gülten

 
Varsayılan

İlk defa yazıyorum ve yazdığım bu olay duyduğum ilk günden beri belleğimden silinmiyor.Ne zaman bu nitelikteki bir davada bulunsam babanın o cümlesi gelir aklıma. Manisa Ağır Ceza Mahkemesinde bir babanın kızına cinsel istismarda bulunmasından dolayı yapılan yargılamada, baba savunmasını kendince meşru kılmak için hakime döner ve der ki;Hakim Bey bir bahçenizin olduğunu düşünün.Bu bahçeye bir ağaç dikiyorsunuz.Ağaç buyumeye başlıyor çiçekler açıyor,çicekler meyve oluyor.Meyveler olgunlaşıyor gözünüzün önünde.Bu meyvelerden ilk siz tatmak istemez misiniz hakim bey...
Old 25-06-2012, 20:29   #237
Necropsie

 
Varsayılan

Duruşmadan çıkıp avukatlar odasına girdim. Odadaki bilgisayarda kısa bir dilekçe yazacağım. Subay elbiseli, genç bir adamcağız, bilgisayarın başına oturmuş, canla başla bir şeyler yazıyor. Bilgisayarın avukatlara ait olduğunu ve şu anda da bana lazım olduğunu söyledim. Gayet kibar bir şekilde işinin hemen biteceğini söyledi. Üstelemedim. Gerçekten de, beş dakika kadar sonra kalktı bilgisayarın başından, bana da teşekkür etti. Oturdum bilgisayarın başına. Yazdığı belgeyi kapatmamış. Huyum değildir ama merak ettim. C. Savcılığına hitaben yazılmış bir şikayet dilekçesiydi ve aynen şöyleydi:

"Ben şerefli Türk ordusunda hizmet yapan bir subayım. İstanbul Barosuna kayıtlı avukat hanım A.... beni telefonla arayarak İzzet .... isimli müvekkilinden tehditle para istediğimi, beni şikayet edeceğini söylemektedir. Ben İzzet diye birini tanımıyorum. Facebook'dan Cansu diye bir kadınla tanıştım. Hostesim dedi. Bir otelde buluştuk. Yalnız Cansu kadın değilmiş. Erkekmiş. İsmi de İzzetmiş. Zaten hostes de olmadığı ortaya çıktı. Ben otel odasının parasını da ödediğim için o saatten sonra İzzet de olsa farketmez deyip birlikte oldum. Kimseyi tehdit etmedim. Bana böyle davranan avukattan ve İzzet .....'den şikayetçiyim."

Okudum, sonra bir daha okudum.. Hostes Cansu aslında İzzet Abiymiş! Ama odanın parasını da vermiş bulunduk, artık İzzet Mizzet, idare edeceğiz!

Kahkahalarıma dışarıdan arkadaşlar koştu, bir şey oldu zannettiler bana. Hala saklıyorum o dilekçeyi, moralim bozuk olduğumda okuyup gülümsemek için.
Old 26-06-2012, 11:22   #238
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Necropsie
...Hostes Cansu aslında İzzet Abiymiş! Ama odanın parasını da vermiş bulunduk, artık İzzet Mizzet, idare edeceğiz!

Kahkahalarıma dışarıdan arkadaşlar koştu, bir şey oldu zannettiler bana. Hala saklıyorum o dilekçeyi, moralim bozuk olduğumda okuyup gülümsemek için.
Old 26-06-2012, 11:33   #239
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Necropsie
Kahkahalarıma dışarıdan arkadaşlar koştu, bir şey oldu zannettiler bana. Hala saklıyorum o dilekçeyi, moralim bozuk olduğumda okuyup gülümsemek için.

Kahkahalarınızı iyi ki dilekçeyi yazan subay duymamış...
Old 26-06-2012, 14:47   #240
Av. Melik Şengül

 
Varsayılan Avukatlık Anıları

Bir meslektaşımızın amcasının arabasındaki çanta çalınmış ve polislerce hırsızlar yakalanmış tabi amca sevinçli paraları istiyorum demiş yeğenine.Meslektaşımız da davanın ceza davası olduğunu velev ki tazminat davası olsa dahi hrsızdan tahsilatın çok zor olacağını söylemiş.
Amcası ise o zaman hırsızların isimlerine tedbir konulmasını istemiş. Galiba bir daha o işi yapmamaları için.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Tıp Anıları PINAR YILMAZ Hukuk Sohbetleri 43 14-09-2011 22:11
Ankara Hukuk belgeleri ve Anıları Av. Adil Giray ÇELİK Hukuk Sohbetleri 42 16-10-2009 10:17
Bir Memurun Anıları ertanhukukprogramlari Site Lokali 3 08-12-2007 03:42
Avukatlık mesleğini öğrenebileceğim avukatlık bürosu aramaktayım!!!!!(İstanbul) Kivana Adliye Duvarı 1 25-10-2007 08:33
Avukatlık Kanunu 165'e göre Avukatlık ücretinden müteselsil sorumluluk Av.Ertan Uzunoğlu Meslektaşların Soruları 2 28-12-2006 10:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06634307 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.