İdari Hakimlik Ve "iibf"liler

deneyimlerinizden bahsettiğiniz için teşekkürler sayın lale beşe.
mesleğinizde daha doğrusu idari davalarda yaşadığınız sıkıntılarızı önceki yorumlarınızda da okumuştum. aslında bir parça benim değinmek istediğim konuyla ilgili çünkü ben sadece sınavla seçmenin, ayrıca %20sini seçersek bunlar iyidir demenin işe yaramayan bir ölçme değerlendirme olduğunu düşünüyorum. kaygım sizin basite indirgeyerek algıladığınız gibi sınav derdi değil.bence hukuk fakültelilerin derdi sınav bu konuda, çünkü eğer iibflilerden memnun değillerse idari yargı alanında mesleğe seçerken başka kriterler koyarlardı.%20 sınırı koyarak mı aranılan özellikler bulunacak. burada yapılan sadece hukuk fakültesi çıkışlıların işini kolaylaştırmak. kriterler olmalı, böyle hassas bir görevse hassas bir şekilde seçilmeli.
ben bir siyaset bilimi ve kamu yönetimi öğrencisi olarak, işe hukuk felsefesinden başlamış, devlet düzenlerinden devam etmiş, ideal tipler ile uğraşmış, roma ve yunan devlet düzenleri+hukukunu her boyutta karşılaştırmalı olarak incelemiş, türkiyenin hukuk tarihi eğitimini almış, her uygulamayı karşılaştırmalı olarak incelemiş,ve özel hukuk alanları ve kamu hukukunu ruhlarını ayrı ayrı kavrayarak öğrenmiş vs vs.. bir adayım. bölüm üç anadala ayrılır ve ben bunlardan biri olan kamu hukukunda yetenekliyim, kendimi geliştiriyorum.aylarca çalışan kafayı sınavlarla bozmuş biri değilim, genel kültür bazında başlamış bir ilgi yetenek bu. ama o yüzde 20ye gecegündüz çalışan bir aday girebilecek artık(iibfli), ve bizim gibi yetenekli insanların önü her yerde olduğu gibi kapatılacak.işte genellemelere bu yüzden hep karşı olmuşumdur ve kriterler olmalı diye de başka bir bilgi ölçme sistemi olmalı diye söyledim.

sınavdan yola çıkıyorum çünkü mesleğe gelenler bu aşamadan geçenler oluyor.

ve malesef bu kültüre erişmemiş,müfredatlarının "idare" ve "hukuk" ile alakası olmayan işletme çeko vb iibf diğer öğrencileriyle aynı kategoride tutulmamdan rahatsızım.

bunları belirtmek istedim çünkü biz yönetim olsun, yargılama olsun herşeyi felsefesi ile birlikte tüm devlet düzenleriyle karşılaştırarak inceliyoruz,öğreniyoruz.en azından kendim gibi donanımlı öğrenciler adına konuşayım.bu bilgi birikiminin ve yeteneğin en iyi şekilde değerlendirileceği bir görevdir idari hakimlik.


uzun uzun yazmam sıkıcı olabilir ama bunlar da henüz benim deneyimlerim.

birşey sormak istiyorum, her mahkemede hakimin iibfli mi hukuk fak.lı mı olduğunu öğrenmeye önem veriyorsunuz. idari mahkemelerde hiç bulunmadım ama adli mahkemelerdeki muamele de pek farklı değildi, benim gördüğüm...
konu yine bu ayrıma geldi ve ben bundan son derece rahatsız oluyorum.

son bir kez belirtmek istiyorum, devletin yapısı, kurumları fonksiyonları, bunların denetimleri ; özel hukuk alanlarını ve idare hukukunu hukuk fakülteli hocalardan alan bir iibfli olan ama bu farkı gözardı etmemeniz gereken sbf ya da kamu yön. bölümlülerinin idari hakim olabilmek için bir eksiği yoktur.
karşılaştığınız birkaç kötü muameleyi ve kimbilir ne zaman ne şekilde idari hakimlik vasfına nail olmuş,hukukçu veya iibfli kişilerin hatalarıyla böyle büyük genellemeler yapmayınız.


bir kez daha, okuduğunuz için teşekkür eder, iyi günler dilerim.

LALE HANIMA SONUNA KADAR KATILIYORUM. GİRMESİNLER İİBF MEZUNLARI İDARİ YARGIYA HAKİM OLARAK.

HUKUK NOSYONU HUKUK FAKÜLTESİ DIŞINDA KAZANILMAZ.

hele de iibf mezunları arkadaşlar hukuk fakültesini bitiren herkesin hukuk nosyonuna sahip olmadığı fakat bazı iibf yi bitirenlerin hukuk nosyonuna sahip olabileceği gibi garabet bir savunma yapabiliyorlar. hala aklım mantığım almıyor bu cümleyi. nasıl bir karşılaştırmadır bu böyle. her hukuk fakültesi öğrencisi doanımlı yetişmiyormuş da vs. neden iyi yetişen iibf öğrencilerinin hakim olmasına izin verilmeyecekmiş.

NEDEN İZİN VERİLSİN ORTAK BİKAÇ DERS ALIYORUZ DİYE İİBF MEZUNLARININ HAKİM OLMALARINA.

ZATEN İDARİ YARGININ BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞU SEFALETİN EN BÜYÜK NEDENİNİN HUKUK MEZUNU OLMAYAN HAKİMLER OLDUĞUNU KİM İNKAR EDEBİLİR? ÇOĞU ZAMAN -GEREKÇEYİ GEÇTİM- HÜKÜM FIKRASINI ANLAMAK İÇİN BİLE NE SAVAŞLAR VERİYORUZ.

Alıntı: Yazan burcubenek bence idari bilimler fakültesi öğrencilerinin idari hakim olabilmeleri konusuna cevabım evet nedeni ise zaten yetersiz olan birinin bu sınavı kazanması mümkün değilki avukatlar arasında bile bu sınavı kazanamamış olanlar mevcut şimdi dolayısıyla onlarda yetersiz konumuna düşmüyorlarmı iibf öğrencisi olarak biz hukuk derslerimize hukuk okuyan arkadaşlardan daha çok önem gösteriyoruz ayrıca insan kendini geliştirdikten sonra problem ne ozaman

Henüz açtığım, iptal edilmesi istenen işlemin, işlemi yapan idarenin, ihlal olunan menfaatin aynı olduğu kısaca hukuki ve fiili bir bağ olan birden çok iptal isteminin tek talepte yapıldığı (birden fazla kimsenin tek dilekçeyle dava açması hali) davada, Gaziantep idare mahkemesi hakimleri dilekçemi reddetti. Ayaküsütü niçin diye konuştuğumda hepsi için ayrı ayrı karar verme ihtimali var dedi. Yukarıda yazdığım açıklamayı yaptıktan sonra İYUK 4. ve 5. maddelere atıf yaptığımda esasa girilmesi gerektiğini eğer dosyayı usulden inceleyip esasa geçtklerinde davacıların hepsi için tek iptal kararı vereceklerini dosya içeriğine bakınca bunu göreceğini söyledim. Cevap aynı.
Şimdi ben İdari yargı Hakimlik Sınavına hiç girmemiş bir avukat olarak İYUk 4 ve 5 i bu şekilde mantıklı yorumluyorsam kanun koyucunun amacınını ne olduğunu biliyorsam bunun usul ekonomisi açısından bir gerek olduğunu biliyorsam, bunun sebebi hukuk nosyonunu içine sindirmemdir. Nihayetinde kişiliğimle bütünleşmiş bir meslek olan avuktam ben her meslektaşım gibi.z Yani bunun yeterlilik vya yetersizlikle alakası yok.

av. lale hanım
öncelikle yapmış olduğunuz mesleğe (hakimlik mesleğine) saygım sonsuz! kuşkusuz sizin olaya vakıflığınız, bilgi birikiminiz en önemlisi tecrübeniz benden kat kat fazladır.
ancak bu konuda bir iibfli olarak konuyla ilgili olduğum için yazdıklarınız hakkında bazı düşüncelerimi ifade etmek isterim.
öncelikle yaşadığınız olayın bu tartışmayla alakasını anlayamadım. daha doğrusu anladığım şeyi kastedmediğinizi düşündüğüm için belkide şuan bocalıyorum. benim sizin bu olayı burda bukonuda anlatmanızla varmaya çalıştığınız yer konusunda düşündüğüm şey şudur ki, hukuk fakültesi mezunu bir idari hakim bu gibi durumlarda daha titizdir bu tarz sorunlara mahal vermez ünformalı üniformasız ayrımı yapmaz sorun yaratmaz! benim anladığım budur. eğer yanlış anladıysam beni düzeltin lütfen!
eğer ki kasteddiğiniz şey farklı bişey değilse; kanımca burdaki olay hakimin vazifesiyle alakalı olmaktan çok onun şahsıyla davranış şekliyle alakalıdır. ve sizin yaşadığınız olaya benzer hatta daha uç örnekler adli mahkelerde yaşanıyor. bence verdiğiniz olay bu tartışma için faydalı aydınlatıcı bir bilgi değildir. bu olay sadece sizin iibfli yada siyasalcı hakimlere bakış açınızı belirlemede bir etkendir.
saygılarımla... [IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/SONERZ%7E1/LOCALS%7E1/Temp/moz-screenshot.jpg[/IMG]

Ben de hukukçu olmayanların idari yargı da yargıç olarak yer almalarına karşıyım.Ancak idari yargının kapsama alanına baktığımızda çok değişik uzmanlık alanlarının da bulunduğunu görmekteyiz.Bence sorun kavramlardan kaynaklanmakta.Sınavın adı idari yargı hakimliği sınavı olunca doğal olarak hukukçularda hukukçu olmayandan yargıç olmaz diyorlar ve haklılar.Bu nedenle ihtiyaç oranında idari yargıya hukukçu olmayanlar da alınabilsin ama onlara yargıç(hakim) denilmesin.İdari yargı üyesi denilebilir ve uzmanlık gerektiren mevzularda bilgilerine başvurulmalıdır.İdari yargı hakimlerinin yardımcısı konumunda olabilirler.

Benim bu konuda aklıma takılan bir başka şey de şu olmuştur. Madem ki iibf'liler hakim olmak için bu kadar yanıp tutuşmaktadırlar o halde neden hukuk fakültesini tercih etmemişlerdir??

Bu konuyu tratışmadan önce şunları merak ediyorum:
Her hukuk fakültesi mezunu hukuk nosyonuna mı sahip?Her hukuk fakültesi mezunu hukukçu mudur?
Yapılan hakimlik,savcılık sınavları çok mu adil?Mülakatlar hakkaniyete uygun olarak yapılıyor mu?
Hukuk fakültesi mezunları İİB fakültelerinin bölümlerini kapsayan her mesleği yapabilir diye övünüyoruz.Hukuk fakültesi mezunu banka müfettişi de olabiliyor,kaymakam veya vali de.Tabi bunun için çok çalışmaları gerekiyor,maliye,iktisat,kamu yönetimi alanlarında kendilerini geliştirmeleri gerekiyor değil mi?

Şu anda gördüğümüz maliye,iktisat dersleri ile bir bankacının,muhasebecinin sahip olması gereken donanımın yakınından bile geçemem.İktisat derslerimiz ekonomi bölümünde okuyan birileri kadar iktisat bilgisi veriyor mu bizlere?Ya da SBF'de okuyan biri kadar kamu yönetimi hakkında bilgimiz var mı?

Ama bizler çalışarak,ilgili sınavları geçtikten sonra bu meslekleri icra edebiliyoruz.Kalkıp da hiçbir İİBF öğrencisi "Vay efendim hukukçular bizim kadar ekonomi bilgisine sahip değil,kamu yönetimini bizim kadar iyi bilemezler ama kaymakam da olabiliyorlar ekonomist de.Ekonomi bu kadar hafife alınacak bir bilim mi?" dese,biz onlara ne cevap veririz.

Olaya bu açıdan bakmak da değişik olabilir değil mi?
Saygılar.