Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: Ölüm cezasını onaylıyor musunuz?
Evet 379 44,64%
Hayır 430 50,65%
Kararsız 40 4,71%
Oy Verenler: 849. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 102)

Ölüm Cezasını Onaylıyor Musunuz? İdam Cezası Görüş Arşivi

Yanıt
Old 28-08-2006, 12:58   #31
tosunkartal

 
Varsayılan Kararsızım

Merhabalar;

Ben idam cezası konusunda kararsızım işin doğrusu! Bir yandan çağdaş ceza hukuku açısından olayı değerlendirip ceza insanı ıslah etmeli ve yeniden suç işlemesini engellemeli, suçluyu topluma kazandırmalı diyorum. Diğer yandan konuyu değerlendirdiğimde ise, birini taammüden öldürmek suretiyle en değerli hak olan yaşama hakkını ortadan kaldıran kişiye ne yapacağız sorusunu soruyorum. Öyle ya ölen kişinin yaşama hakkı yok da öldürenin yaşama hakkı mı var diye sorabiliriz.

Şu anda bu ceza kanunlarımızda olmasa da bu tartışmanın çok yıllar devam edeceği aşikar! Ancak tüm kararsızlığıma rağmen hiç tereddüt etmeden söylemeliyim ki; terör suçlularının yaşama hakkı olmamalıdır. Belki militan diye tabir ettiğimiz tetikçiler için bir çıkış yolu bulunabilir ama özellikle terör örgütünü yönetenler için idam tartışmasız kabul edilmelidir.

Diğer suçlarda idam cezasının yerine verilecek cezanın niteliği çok önemlidir. Birinin yaşama hakkını ortadan kaldıran kişilerin tam olarak ıslah edilmeden topluma dönmelerinin önüne set çekilmeli, bu cezaların şartlı salıverilme ya da af gibi uygulamalarla ortadan kaldırılması engellenmelidir. Örneğin şartlı salıverilme uygulaması taammüden adam öldürme suçları için ayrıca ve daha ağır şartlarda düzenlenmelidir. Bunun yanında anayasada gerekli değişikliklerin yapılarak Meclis' in af kanunu çıkarma yetkisi elinden alınmalı sadece çok özel durumlardave kişiye özel olması kaydıyla, adaletin bakanının isteği ve hükümetin teklifiyle cumhurbaşkanının onayı neticesinde ve önceden belirlenecek somut gerekçelerle af uygulaması devam etmelidir.

Toparlamak gerekirse; terör örgütü yöneticileri için idam cezası devam etmeli diğer suçlar ve suçlular için çok sıkı ve güvenilir tedbirler alınmak şartıyla idam cezasını kaldırılması gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 28-08-2006, 13:48   #32
Av.Ersin VARGÜN

 
Varsayılan

Suç işleme dürtüsü bazen öyle beslenir ki, bir İNSİYAK halini alır. Bu durum bazen adalet sisteminin hümaniter zannettiği kaidelerle desteklenir, bazen bu kaidelerin sonunda yargılanılıp tahliye edilmeyle su yüzüne çıkar.. Öyle ki zaten suça meyilli olan marazi tipler az bir cezanın hediye olarak kendilerine sunulmasının verdiği rahatlıkla yeni icraatlara başlarlar.. Somutlaştırayım : Çok da eski olmayan ve hafızalarımızda yeri hala taze olan Serpil öğretmenin annesiyle kaçırılıp tecavüz edildikten sonra bıçakla delikdeşik edilmesi ve öldürülmesi hadisesi..Suçlular, çok kısa süren tecziyelerinin ardından salıverildiler, henüz üzerlerine sinen hapishane kokusu çıkmadan bir abi ve kardeşin bıçaklanması olayına karıştılar..Örnek2: henüz stajyerken şahit olduğum bir ağırceza duruşmasından: Sanık 20'li yaşlarda, arkadaşını üzerine benzin döküp yaktıktan sonra öldüremediğini düşünüp bıçakla boğazını kesmiş, sonradan öğrendiğim kadarıyla bu ilk vukuatı değil, öncesinde küçük kızların ırzına geçmekten tutun da bıçakla adam öldürmeye kadar bir dolu hadisenin faili olmuş.Bahsettiğim failin duruşma esnasındaki pişkin tavırları ve ifadelerindeki soğukkanlılık beynimi dumura uğratmıştı...Ceza, bir tatmin aracı olmamalı deniyor peki böylesine hastalıklı canavarlarla bir arada yaşama cezasının verildiği toplum neyin cezasını çekiyor. Maşeri vicdan sükunete uğramazsa ihkak-ı hak bir reflekse dönüşmez mi? İdamı, kangren olmuş uzva bir nihayet vermek amacıyla destekliyorum. Zira ıslahı kabil olmayan canavar tabiatlı insanların yaşam hakkını savunmak, toplumda huzurlu yaşamak isteyenlerin yaşam hakkını ihlaldir. Böyle marazi ruhlu insanların idam edilmeyerek cezaevinde ölene dek tutulmasına da karşıyım, çünkü tabiatı ıslaha mail suçluların da ceza evinde huzurlu bir ortama ihtiyaçları vardır..İdamı, idama elverişli şartların oluşması kaydıyla destekliyorum..
Old 29-08-2006, 02:18   #33
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

1976 da ceza evinde idim. Bir insanla tanıştım. Beş kişiyi öldürmüştü. Baana kan davası olduğunu söyledi. Yargıç neden öldürdüğünü sorduğunda beyinlerini merak ettim demiş. hepsinin kafasına da birer şarjör boşaltmış. kafaları yarılmıştı diyordu.

doğruluğunu bilemem.

Bu insanı öldürerek ne kazanabiliriz? Öldürülenlerin duygularının tatmin edilmesini mi? Yoksa ölmemiş olan ve "delikanlılık yapan" yakınlarının mı? Tartışma sonucuna etkili olmamakla birlikte şunu da söylemek zorundayım: Ölenleri çevirebilsek bu insanın ölümünü isterlermi idi? Yoksa ne kadar anlamsız şeyler için hayata veda ettik mi derlerdi?

Bu insanın öldürdüğü insanlar bir anda kurşunla öldüler. Ama bu insan ölümü her gün, yıllarca bekledi.

Bilemiyorum hiç işkence davaları ile ilgilendiniz mi?

İşkencede insanı konuşturan duyduğu fiziksel acı değil acının korkusudur. Düşünün; bir hücredesiniz. Sürekli bağırışlar duyuyorsunuz. Bazen hücrenizin penceresi açılıyor ve size hadi hazırlan deniyor. Gerçek işkence sizn duyduğunuz acı değildİr. Kişiliğinizin yok edilmesi, size sürekli bir korku duygusunun aşılanmasıdır. Bu duygu yaşamınız boyunca sizinle birlikte olacaktır. KİMİN BÖYLE BİR ŞEYE HAKKI VAR? Yoksa herkes kavga etmiş, dayak yemiş trafik kazası geçirmiş, böbrek taşı düşürmüş vb. nedenlerle acı çakmiştir.

İdam cezasının temelinde de suçluya karşı değil topluma karşı bir caydırıcılık anlayışı vardır. Bu nedenle eski zamanlarda idam cezası halka açık olarak infaz edilirdi. İnfaz sırasında yan kesicilik suçlarının çok artması vb. nedenlerle kapalı infaza geçildi. Yani caydırıcılık unsuru hem toplum hem de kişi açısından ortadan kalktı. (Tabii ki devletin "keserim ha" deme gücü dışında)

Sonuçta bizler hukukçuyuz. Şunun da farkındayız: öldürülen insanı öldüreni öldürmek, öldürülmüş olan insanı geri getirmeyecektir. Sadece biri yasa dışı, biri yasal, iki ölü olacaktır.

İki ölü bana ne kazandırabilir?

BU NEDENLERLE ÖLÜM CEZASINA KESİNLİKLE HAYIR. öLMEYENİN BİNDE BİR UMUDU OLSA BİLE ÖLENİN HİÇ UMUDU YOKTUR.
Old 29-08-2006, 06:04   #34
akdevrim

 
Varsayılan evet........

....mekanik bir ölüm makinesine dönüşen bir kişinin yaşam hakkı olamaz..akdevrim..29.08.2006 istanbul.
Old 29-08-2006, 07:53   #35
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Kastın, tahrik ağır tahrik dışında kalan her çeşidini içeren cinayetlerde maktulun birinci dereceden yakınlarının isteği üzerine, tecavüz, ihkakı hak niteliğine düşmeyecek gasp gibi ayrıntılı ve kısıtlı listelenecek belli suç tiplerinde kesinlikle idamı savunuyorum.

Bireyin yaşam hakkının kutsallığı savlarının, toplumun huzur,refah,güven içinde yaşama,emniyet ve birliktelik güdü ve gereksinimlerine tercih edilebilmesini ise anlayamadığım gibi, son derece hatalı buluyorum.

Saygılar.
Old 29-08-2006, 15:26   #36
av.selcukacar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
İlk "görüş arşivi" konumuz:

Ölüm cezasını onaylıyor musunuz ve Ceza Hukuku sisteminde ölüm cezasının yer almasını uygun buluyor musunuz?

Bu konuya her üyemiz TEK yanıt ekleyebilir ve eklenen yanıtlar tüm okuyuculara açık şekilde forumda yayınlanacaktır. Konuya eklenen yanıtların Görüş Arşivi Konu Kurallarına uygun olması gerekmektedir. Buna göre:

* Konuya her üyemiz tarafından sadece tek yanıt eklenmelidir.
* Yanıt üyemizin konu hakkında kendi düşüncelerini içermelidir.
* Konu içinde başka mesajlara yanıt verilmemeli ve diğer üyelerin mesajlarına atıf yapılmamalıdır.
* Sorulan soru ile sınırlı yanıt yazılmalı, konu dağıtılmamalıdır.
* Karşı düşünceye saygı duyulmalı ve yanıtlarda karşı düşüncede olanlar küçümsenmemelidir.
* Yanıtlar kişisel düşünceleri içermeli, diğer üyelere soru, hitap vs. içermemelidir.
* Diğer üyelerin yanıtlarının kurallara aykırı olduğu düşünülüyorsa durum forum yöneticilerine bildirilmeli, bu konuya eklenen yanıtlarla gündeme getirilmemelidir.
* Görüşler ayrıntılı ve gerekçeli olmalı, özensiz, kısa, gerekçesiz yanıt eklenmemelidir.

Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler!





Ölüm cezasını destekleyen hukukçulardanım.
Çünkü ölmesi gereken suçluların ölmediği yerde masumlar ölmeye devam edecektir.
Old 30-08-2006, 16:55   #37
litus mares

 
Varsayılan bence de evet ancak...

ceza hukukunda cezaların amaçlarını düşündüğümüz de bunun caydırıcı nitelik taşıması gerektiğini görüyoruz.suçluyu ıslah etmek diğer bir amacı.işlenen suçlara bakıldığında bunlara karşılık verilen cezaların pek de bu özellikleri içermediklerini görüyoruz.öyle olsa bir kez suç işleyen tekrar o suçu işlemezdi herhalde.ayrıca işledikleri suçun cezasının çok da fazla olmadığını düşünerek "aman yatarım 3-5yıl çıkarım"diyen insanların arttığını da belirtmek isterim.o halde diyorum ki idama evet.belki bu sayede suç işleyenlerin sayısında azalma olur.ancak şu da var ki bu ceza hangi suçların karşılığı olarak verilcek?yani tabi ki b suçların çok ağır suçlar olması da şarttır.insanların yaşam hakkı olduğu da bi gerçektir bunu da göz ardı edemeyiz.diyorum ki evet ancak idam cezasının verileceği suçlar önemli...
Old 30-08-2006, 19:24   #38
Seyda

 
Varsayılan

yaşama hakkı elbette insanın sahip olduğu en önemli haktır ancak olaya tek taraflı bakmamak lazım.terör şuçlarını işleyenlerin,hayatını yağma ile kazanıp bu uğurda insanları acımadan öldürenlerin yaşama hakkı yoktur.bu suçları işleyenler bunun sonucunu da bilmektedir
Old 30-08-2006, 20:46   #39
Staj.Av.Selçuk

 
Varsayılan

cezanın amacı kişileri suç işlemekten caydırmaktır.bunu yaparken ölçülülük ilkesi uygulanmalıdır.kişiler cezalarını çektıkten sonra ıslah olmuş bi şekilde topluma kazandırılmalıdır.ceza kanunları cezalandırdığı bir suçu kendisi işlememelidir.ayrıca artık çağdaş toplumlarda hiç denilecek kadar azalmıştır idam cezası.ortacağ kokan bi kurumdur.yasam hakkı kutsal bi haktır bu hak hiçkimse tarafından kısıtlanamaz ve kişinin elinden alınamaz.hukuk buna engel olmalıdır,bunu yapan değil.sahsi öç,kıssasa kısas gibi kavramlar ceza hukukunda tarihe gömülmüştür.eğer idam cezasını meşruu kılarsak devlet intikam alıyor görüntüsü ortaya çıkar. kesinlikle idama karşıyım hiçbir meşru yanını da kabul etmiyorum çünkü yok.saygılarımla::)))
Old 31-08-2006, 12:05   #40
av.doanjan

 
Varsayılan bu yetersiz ceza sisteminde üzülerek de olsa evet..

Günümüzde her insanın; katil de olsa, tecavüzcü de olsa, gaspçı da olsa yaşama hakkından mahrum bırakılamayacağı kaçınılmaz olsa gerek. Ancak tüyü bitmemiş yetimin ırzına geçen , 3-5 kuruş için masum insanları vahşice öldüren , yıllardır onbinlerce gencecik vatan evladımızı haince katleden, insani vasıflara asla ama asla sahip olmayan ve gün geçtikçe sayıları katlanarak artan bu kişilerin, çok ama çok yetersiz cezalar alması, tahliyesinden sonra tekrar aynı suçları işlemeye devam etmesini düşünmek bile insanın kanını donduruyor. ( Son aftan faydalanıp salıverilen 2 gaspçı; annemin de hafta sonu tatili için arkadasları tarafından davet edildiği ancak işi dolayısıyla gidemediği, Bursa Trilyedeki yazlık eve gizlice girip annemin 3 arkadaşını bağladıyıp tecavüz ettikten sonra bıçakla boğazlarını kesmek suretiyle öldürdüler. Geride kocaları ve çocukları kaldı.) Bu gibi olayları hergün gazatelerden takip ediyoruz. Bir hukukçu olarak; ideal hukukta idam cezasının asla yeri olmaması gerektiğini ancak pozitif hukukta kati şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla Av. Doğan Can Gündüz
Old 31-08-2006, 12:49   #41
Admin

 
Varsayılan

2000 yılında bu konuyu hararetli olarak email grubunda tartıştığımızı hatırladım ve bu gruba o dönemde gönderdiğim bir mesajı bulup tekrar okudum. Gördüm ki, 6 yılda benim bu konudaki fikirlerim değişmemiş, o yüzden bu mesajı aynen bu konu altınada aktarıyorum. (aşağıda)

Ayrıca 7-8 yıl kadar önce site içinde sanal mahkeme diye bir bölümümüz vardı ve burada ölüm cezasını çeşitli örneklerle tartışıyorduk. Bu bölümü siteden kaldırdık ancak bu örnekleri de aşağıya aktardım zira bu örnekleri okuyan bazı ziyaretçilerimizin ölüm cezası konusunda görüşlerinin değiştiğini biliyorum..

Son olarak bir özet yapmak gerekirse, ben herkesin yaşam hakkı olduğuna inanmıyorum. Ben her suçlu kazındığında altından insan çıktığına da inanmıyorum. Ben herkesin islah edilebileceğine ya da topluma kazandırılabileceğine de inanmıyorum. Ben istinasi bazı insanların -akıl sağlıkları yerinde olmasına rağmen- vicdan ve merhametten yoksun olduğuna ve düşünmesi dahi korkunç suçları kolayca işleyebileceklerine ve akıl almaz acıları başka insanlara tattırabileceklerine ve bundan da en ufak bir rahatsızlık bile duymayacaklarına inanıyorum. Ve bu insanların yaşamaması gerektiğine de..

Ölüm cezasının kolaylıkla verilmesi taraftarı değilim. Pek çok suç için öngörülmesini de savunmuyorum. İşlenmesi istenmeyen ağır suçları engellemek için konulması gereken bir ceza da değildir bence ölüm cezası. Ölüm cezasının verilmesi ve uygulanması için çok ağır kriterler getirilebileceğini de kabul ediyorum. Ancak ölüm cezasının istisnasız kaldırılmasını kabul etmiyorum.

Bazı insan cismine sahip ancak insan ruhuna sahip olmayan varlıklar başka insanlara bilerek, isteyerek insanlık dışı acılar çektirdiklerinde yaşamamayı hakeder. Suçların önlenmesi adına DEĞİL, suçluların islahı adına da DEĞİL, devlet düzenin korunması adına ise hiç DEĞİL.. Sadece "ADALET" ve "İNSANLIK" adına..

Saygılarımla,

2000 yılındaki görüşlerim:
================================
Kişisel olarak idam cezasının kaldırılması taraftarı değilim ve doğrusu hukukçuların idam cezasına karşı olması gerektiği ya da çağdaş ceza hukuku sisteminin bunu gerektirdiği görüşünü de paylaşmıyorum. Çağdaş hukuk sistemlerinde idam cezasının giderek azaldığı doğrudur. Ceza teorisi açısından bunun gerekçesi de hepimizin malumu olduğu üzere çağdaş ceza sistemlerinde suçlunun cezalandırılması olgusunun, mağdurun rahatlatılmasından çok, toplumun geri kalanının o suçludan ve suçtan bir daha zarar görmemesi ilkesine ayandırılmasıdır. Mağdurun (ya da yakınlarının) çektiği acının suçluya verilen ceza ile bir dereceye kadar da olsa telafisi edilmesi gerektiği görüşü çağdaş ceza hukukunda giderek azalarak yok olmaktadır. Ben bu eğilime katılmıyorum. Kanaatimce bu yaygın görüş çok önemli bir şeyi, hukukun amacını gözden kaçırmaktadır. Hukuk Bilimi ne kadar karışık bir hal alırsa alsın, hukukun nihai amacı adaletin sağlanmasıdır. Hukuk Bilimi iki kişi arasındaki ihtilafta ÖNCELİKLE bu iki kişinin arasında adaleti sağlamaya çalışır, çalışmalıdır. Bir suçtan zarar görenle, zarar veren arasında adaletin sağlanması olgusunu ceza hukukundan
çıkarmaya çalışmanın "çağdaş sistem" kılıfı ardına gizlenmesini doğru, haklı ve tabii en önemlisi ADALETLİ bulmuyorum. Adalet olgusunu gözardı ettiğimiz zaman ise elimizde hukuk adına ne kalır ben bilemiyorum.

Ayrıca, -Hukukçu meslektaşlarımız eminim ki gözden kaçırmıyordur ancak gene de belirtmek istiyorum-: Bir yasal düzenlemeyi yaparken kanun koyucu en ekstrem durumları da dikkate almak zorundadır, "bu olayın olma ihtimali düşük" diye yasal düzenlemenin dışında bırakamazsınız. O nedenle idam cezasından bahsederken sadece 1-2 kişi öldüren bir kişiye verilecek cezayı düşünerek fikir belirtemezsiniz ya da yasal düzenleme yapamazsınız. Sitedeki Sanal Mahkeme bölümünde çok güzel bir dava örneği var, idam cezasına karşı herkese incelemesini öneririm: Büyük suçlar her zaman 2-3 kişinin öldürülmesi ile işlenmiyor, ya bir kişi kasıtlı olarak bir nükleer reaktörü havaya uçurur veya bir nükleer füzeyi ateşleyip, bir şehri yok eder, 15 milyon kişiyi öldürür, 30
milyon kişiye de sakat bırakırsa? İdam cezasını kaldırdığınız ceza kanunlarınızla ne ceza vereceksiniz? Ömür boyu hapis verdiğinizde sizin ve yakınları ölen 40 milyon insanın vicdanı rahatlayacak mı, en önemlisi "adalet yerini bulmuş" olacak mı? Kendi adıma hiç sanmıyorum. Veya Hitler intihar etmeden yakalanmış olsaydı, cezası ne olacaktı? İnsan Hakları Komisyonunun belirttiği standartlarda yapılmış bir hapishanede ömrünün geri kalanını geçirmek mi? İdam cezasını insan haklarına aykırı bulanlar, bir kişinin milyonlarca insanı yakarak sabun yapmasını nasıl değerlendiriyorlar? Bu olayları gerçekleşme ihtimali düşük olarak nitelendirebilirsiniz, ancak insan tabiatı sizi yanıltacak mucizeler yaratmaya muktedirdir ve tarih bu tezimi doğrulamaktadır. Bazı arkadaşlarımız ölüm cezasını bekliyor olmanın insan hakları ile bağdaşmayacak kadar korkunç bir işkence olduğunu belirtiyor. Eminim ki bu örneği verirken, mahkumun işlemiş olabileceği suçun basit bir adam öldürme olduğunu düşünüyorlardı. Ya idam cezası verdiğiniz o mahkum 40 kişiyi diri diri toprağa gömüp, "korkunç işkence" olarak nitelendirdiğiniz işkenceyi onlarca masum insana yaptıysa?

Sonra idam cezası yerine vereceğiniz ceza ne olacak, isterseniz biraz da bunu konuşalım: Bugün idam cezasını kaldıran pekçok ülke ağır suçlar için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası getiriyor. Yani mahkumu ömrünün sonuna kadar 3x4 metrelik bir hücrede tek başına ölünceye kadar tutuyor. Sizce bu ne kadar insan haklarına uygun? Bir insanı 40 yıl boyunca ufacık bir hücreye kapatarak aklını kaçırmaya terk etmek öldürmekten daha mı "insani" ya da daha az mı "işkence"? Konu insan haklarından açılmışken, "insan hakları" kavramının günümüzde artık hep suçlular için kullanılmaya başlanmasını ve onlara tekelinde bir hak haline dönüşmesini de doğrusu ben hukukçu olarak hazmedemiyorum. Siz yüzlerce kişiye işkence ederek, yaşamlarına son verecek veya canlı canlı yakarak sabun yapacaksınız, yakalandığınız zaman iğneyle uyutulmanız insan haklarına aykırı olacak! Eminim yakarak öldürdüğünüz kadınların, çocukların yakılmak yerine, iğneyle uyutulma seçenekleri olsaydı, sizin gibi düşünmeyeceklerdi!

Ayrıca siz bakmayın idam cezasını insan haklarına aykırı bulan Avrupa ülkelerine. Onlara bir sorun bakalım, sivil ceza yasalarından kaldırdıkları ölüm cezasını, acaba kaç tanesi Askeri Ceza yasalarından da çıkartmış? Herşey güllük gülistanlıkken ölüm cezası insan haklarına aykırı oluyor da, ülke güvenlikleri tehliye girdiğinde veya seferberlik halinde niye birden bire insan haklarına uygun düşüyor? Savaşta insan hakkı yok mu? Onlar için savaşta yoksa, benim için de savaşın sonuçları kadar kötü ve ağır sonuçları olmuş sivil suçlarda da yok.

Olayın Türkiye boyutu ise ayrı bir polemik konusu. Kişisel olarak idam cezasına karşı bir kişi bile olsaydım, açıkçası Türkiye için bu cezayı özellikle savurdum. Bugün idam cezası yerine X cezası verilmesi gerektiğini savunan kaçımız
Türkiye'de X cezası verdiğiniz mahkumun bundan 20-30 yıl sonra da o cezayı çekiyor olacağını garanti edebilir? 20-30 yılda bu ülke siyasi çıkarlar için kaç adet af çıkarmaya muktedirdir, benim hesap makinemin haneleri hesaplayamadı. İstatistiklere bir bakalım, bundan 20-30 yıl önce verilmiş kaç adet ömür boyu hapis cezası halen infaz ediliyor?

================================

Sitede 1998'de yayınlanan Sanal Mahkemede yer alan örnek olaylar:

Alıntı:
Dava 1:

24 yasindaki Bay A, faal ve hizli bir hayat yasamaktan hoslanmakta, zaman zaman bu hayati finanse edebilmek için -kendisi kullanmadigi halde- lise çikislarinda uyustucu satmakta ve ailesinin tüm çabalarina ragmen çesitli suç örgütlerinin içinde yer almaktadir.

Emekli ögretmenler olan annesi B ile babasi C, A'ya söz geçirememekte ve durumundan büyük üzüntü duymaktadirlar. A zaman zaman tehdit ve kaba güç kullanarak anne ve babasindan zorla para da almaktadir. Bu durum nedeniyle yasli babasi B iki defa kalp krizi geçirmistir.

A, B ve C'den aldigi paralar yetersiz kaldigindan onlari öldürerek sahibi bulunduklari gayrimenkulü satmayi planlar. A bir gece B ve C ile -mirasta pay sahibi olacagini düsündügü- 11yasindaki kardesi E'yi yastikla bogarak öldürür. Yakalanan A'nin adli tiptaki muaynesinde cinayetleri isledigi sirada aklinin basinda oldugu ve tüm bu suçlari kasten ve planlayarak isledigi sabit olur.

Ceza yargici olarak sanik A'ya bir ceza takdir ediniz..

Dava 2:

Bir nükleer reaktörde mühendis olarak olarak çalisan Bay A, kiz arkadasiyla kavga etmesi üzerine, gazete ve televizyon kuruluslarina "tüm insanlar sizden nefret ediyorum" yazili bir faks gönderdikten sonra çalistigi nükleer reaktörü saatli bomba ile havaya uçurur.

Reaktörün patlamasi sonucu 1.000.000 kisi ölür, 6.000.000 kisi radyasyonun etkileri nedeniyle sakat kalir. Mühendis uçakla kaçtigi ülkede yakalanir ve Adli tiptaki muaynesinde suçun islendigi sirada akli dengesinin yerinde oldugu ortaya çikar.

Hakim olarak önünüze getirilen sanik mühendise uygun göreceginiz ceza nedir?

Dava 3

Esiniz ve 14 ile 6 yaslarindaki iki kiziniz gündüz sokak ortasinda bir arabadan inen 4 kisi tarafindan zor kullanilarak kaçirilir. Daha önce hiç görmediginiz ve aranizda hiçbir düsmanlik olmayan bu kisiler telefonla sizi arayarak para istediklerini ve polise haber vermeniz durumunda esiniz ve çocuklarinizi öldüreceklerini söylerler. Sözlerinde ciddi olduklarina inanmaniz nedeniyle polise haber vermeden, istedikleri parayi, söyledikleri yere zamaninda birakmaniza ragmen aileniz serbest birakilmaz. Aradan 1 hafta geçtikten sonra esiniz ve 14 yasindaki kizinizin tecavüze ugramis ve iskence görmüs cesetleri bir gölde bulunur, diger kiziniz ve onlari kaçiran kisilere ait hiçbir ipucu bulunamaz. Polis bu çetenin kaçirdigi ufak çocuklari sakatladiktan sonra dilenci mafyasina sattiklarini söyler. Aradan 3 yil geçtikten sonra çete ayni suçu islerken yakalanir. Çete üyeleri gerek sorusturma sirasinda, gerekse yargilama safhasinda isledikleri suçtan dolayi hiçbir pismanlik duymadiklari gibi, tüm israrlara ragmen küçük kizininin akibeti ve yeri hakkinda da bilgi vermezler. Uzman doktorlarca yapilan tetkiklerde akli dengelerinin yerinde oldugu anlasilir.

Çete üyeleri hakkinda uygun göreceginiz ceza nedir?
Old 31-08-2006, 13:20   #42
halit pamuk

 
Varsayılan

ne olursa olsun, daha da korkunç örnekler verilebilir, ama yine de ölüm bir ceza olamaz herzaman bir cinayettir, ne adına olursa olsun.Adaletli bir cinayet olabilir mi?

Diyoruz ki, bu kişinin yaşamaya hakkı yok.NİÇİN? Adalet bunu gerektirdiği için,adam binlerce kişinin ölümüne neden olmuş, o nedenle. bir kişiyi öldürenle aynı kefene koyamayız adalet bunu gerektiriyor.

Ah,ah, bir gün insanlık anlayacak,savaşlar sona erecek, insanlar öldürülmeyecek,

gerçekten yapılacak kötü bir şeye,Bir defa neden koyduk mu? arkası geliyor, kötüleşiyor ve her yapılanı adalet adına yapmaya başlıyoruz.

Jack london'un cinayet şirketi diye bir hikayesi var, insanlara bu romanı okumasını salık veririm...
Old 31-08-2006, 18:21   #43
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan Başkasına hayat hakkı tanımayanın hayat hakkı olamaz.

adam öldürme dışında hiç bir suçun cezası idam olmamalı.
Old 31-08-2006, 19:17   #44
Av. Çetin

 
Varsayılan Tabiki Hayır

Ölüm cezasını hakkettirecek hiçbir suç yoktur!
Old 01-09-2006, 09:39   #45
hidayet

 
Varsayılan hayır!

Hiç kimse dünyaya doğuştan suçlu olarak gelmemektedir.Kişinin suç işlemesinde ise ekonomik,sosyal,kültürel,fizyolojik,psikolojik pek çok faktör bulunmakta.Kolluk hizmetleri çok iyi işleyen,kriminal araştırmaları gelişmiş ülkelerde dahi suçun oluşma koşulları tam olarak aydınlatılabilememektedir.Olayın bu boyutu şu açıdan önemlidir ki;mağdurun,suçtan zarar görenin bir nebze olsun tatmin edilmesi amacını hedefleyenler acaba o suçu işleyenin de başka mağduriyetler yaşamış olabileceği ihtimalini düşünmekte midirler?Kimin neyi,neden hak ettiğine nasıl karar vereceğiz.
Suçu ve suçluyu oluşturan toplumdur.Bu toplum suçu önlemekte samimi değilse tabi ki aynı toplum çözüm olarak öldürenin yaptığını yapmak yani ÖLDÜRMEK fiilini bizlere çözüm imiş gibi sunar.
ÖLÜM CEZA DEĞİL,YOK ETMEK,YIKMAKTIR.
Old 01-09-2006, 14:24   #46
KARİNE

 
Varsayılan

İDAM insanlarımızın zihinlerde kötü kabul edilemez ahlak dışı olarak görülen 1 kavram olsada gerçekçi olmak lazım bugün cezaevlerinde 5 yasındakı cocuga tecavuz edıp vahşıce öldüren insanlara hiç iyi davranmıyorlar kaba bır tabırle şişliyorlar ve bu ınsanlarda kendılıgın hak aramaya götürür yani ilker zamanlarda devlet hukuk yok ken yasanılan zamanlara suan devlet ve hukuk olduguna gore bunları cezasını devlet titiz bır calısma ile suçları tasnif etmeli idam gerektiren suçları ayırmalı temız bır toplum için artık haberlerde ınsanın aklına bıle gelmeyecek derece dehset verıcı olaylar gormemek umuduyla ( taze bır haber var arkadaslar bir hafta önce 1 bayana feci şekıide eziyet edilmiş tırnakları sökülmüş parmakları ezılmıs suratı değişmiş o bayanın yakını olsa ne hissedersiniz ğercekçi olun ) herkese hak ettiğini vermek lazım VE TÜRKİDE AF CIKARMAK SİYASİ RANT SAGLAMAYA DEVAM ETTIGI SURECE bugün girer yarın cıkar o yüzden idama bu şartlarda evt.
Old 03-09-2006, 19:02   #47
huguker

 
Önemli

devlet cinayete nasılki ceza veriosa idamda bir cinayettir.devletin işlemiş olduğu bir cinayettir bu durumda devlet bir katildir ve insanlık sucu işlemiştir diyebiliriz.idamın olduğu bir ülkede devlet katildir ve bu asla affedilemez.
Old 03-09-2006, 23:03   #48
Av. Melih

 
Varsayılan farklı bir boyut

idamı kabul etmek ve bu yolla caydırıcılığın ve hukukun işlerlik kazanacağını savunmak biraz kolaya kaçmak değilmi.Adaletin sağlanması verilen cezayla doğru orantılı olamaz.Adaletin baki olması için yapılması gereken sarsılmasının ardından sarsanı öldürmek yerine sarsılmamasını sağlamaktır bunun için önleyici hukuk adında yeni bir hukuk geliştirilmeli insanların niçin idamlıl suçlar işlediği tahlil edilmeli geken önlemler insan haklarının el verdiği ölçüde alınmalı vs... idama başvurmak ya da başvurmamaktan önce idama yol açabilecek suçların işlenirliği azaltılmalı.Aksi halde birileri suç işler, birileri de idam eder ya da etmez adalet sarsıldıktan sonra bunun bence çok önemi yok.İdam ne suçluyu islsh eder ne mağduru eski haline getirir.Caydırıcılık boyutu ise bilimsel yöntemlere istatistiklere ve sosyal şarlara göre değerlendirilmeli.Ne derece caydırıcı olduğunu ancak bu şekilde anlayabiliriz
Old 04-09-2006, 10:20   #49
turanka

 
Dikkat ÖlÜm Cezasi

Ölüm cezası bir toplumun aslında kabul etmesi gereken en zor kararlardan biridir.Önçelikle belirtmek gerekir ki, toplumun huzur ve sükünü böyle bir karar almayı gerektiriyorsa bu karar çok uygundur; zira toplumu oluşturan bireylerin bir kısmı nasılsa toplum bizi cezalandırmıyor, istediğimizi yapalım, bu bir bireyin ölümü bile olsa veya bir kişinin ''kendi cezamı kendim veririm'' demesi de olabilir.önemli bir nokta bu tip kişilerin aslı düşüncesi yapılacak kasıtlı sucun karşılığı verilmiyor ben gerekli cezayı veririm veya nasılsa ağır bir ceza almam düşüncesinde yatar.
Toplumu toplum yapan bireylerdir.Bu nedenle toplum kendi kanunlarında adil davranmak zorunda yoksa madur olanlar veya yakınları düşüneçekdir ki bize toplum haksızlık ediyor eğer hak buysa yabanın yanıda kar kalacaksa ve adalet yoksa bende kendi adaletimi sağlarım.
Bu nedenle toplumun huzuru için adaleti sağlamak ve toplumdaki bireylerin (bu hem suç işlemeye meyilli olan hemde topluma saygılı olan kişilerin tatmin edilmelerini sağlamak için nasılki adil işe adil üçretse adil suça adil ceza verilmesi gerekmekdedir.bu suçun en ağırı bile olsa toplumun bütününü korumak için küçük bir fedekarlıkdır.aslında bu şuna benzer vücutdaki kanserli hüçrenin bulunduğu alanı, tüm vücudu korumak için kesip atmak demekdir.bu bir zorunlu olan bir kayıpdır ;zira tüm vücudu zamanla kaplayıp ölümüne sebep olmakdadır.
Bu durum toplum içinde geçerlidir.bu nedenle toplumun huzuru hiç bir ayrım gözetmeden tüm toplum bireyleri için adil ve adalatli olarak suça uygun cezalar verilmeli ve cezalarında en ağırı ölüm cezası olmalı ki herkes için caydırıcı olsun...
Güvenli bir toplumda huzurlu özgürce ve iyi yaşayabilmenin bedeli bahalıdır.bu bedel ölüm cezası yani insanın hayatını sona erdirecek kadar bir bedel bile olsa toplumun huzur ve emniyet içinde yaşayabilmesi için gereklidir.
Old 04-09-2006, 11:09   #50
Oğuzhan Er

 
Varsayılan Devletİn ÖlÜmcezasini Kaldirmaya Hakki Yoktur(tipki Af Çikarmaya Hakki OlmadiĞi Gİbİ)

arkadaşlar ben bu konuya cezanın amacı yönünde değinmek istiyorum.bildiğiniz gibi devlet otoritesinin günümüzdeki gibi gelişmiş olmadığı dönemlerde kişisel öç sistemi vardı ve kişi kendisine karşı işlenen suçtan dolayı duyduğu elem ve acıyı karşılamak üzere failden öç alıyordu yani failin cezasını mağdur yada mağdurun yakınları veriyordu.devlet otoritesi güçlendikçe toplum huzur ve refahını muhafaza etmek ve kişisel öçlerin kan davasına dönüşmesini önlemek amacıyla faillerin cezasını mağdurlar adına devlet vermeye başladı.bu yüzden devletin ölüm cezasını kaldırmaya hakkı yoktur(tıpkı af çıkarmaya hakkı olmadığı gibi...)eğer ölüm cezası verilmezse mağdur ikinci kez mağdur duruma düşecektir.mağdurun yanında olması gereken devlet failin yanındaymış gibi bir görüntü oluşacaktır.bu durum vatandaşların devlete ve adalet sistemine güvenini sarsacağı gibi suçluları da cesaretlendirecektir.aslında bir örnek verirsek ölüm cezasına karşı olanlar da sanırım yanıldıklarını anlayacaktır.''diyelimki bir gün evde ailenizla oturuyorsunuz derken kapı çalıyor ve evinizi yasadışı bir örgütün militanları basıyor.hamile olan eşinize defalarca tecavüz ediliyor ve karnı bıçakla yarılmak suretiyle karnındaki çocuk alınıyor ve karınızla daha doğmamış çocuğunuz GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE öldürülüyor.''şimdi elinizi de vicdanınıza koyup söyleyin ölüm cezasına karşımısınız???bazı kişiler duygusal yaklaştığım için beni eleştiriyor ama cezalar insanlar içindir ve insanlar da duygusal varlıklardır.duygular insanların benliğinin büyük bir bölümünü oluşturur bu yüzden ceza verirken duyguları görmezden gelemezsiniz...
Old 04-09-2006, 19:24   #51
umay

 
Varsayılan hayır

ölüm cezasına evet dersek insan hakları niye var
Old 04-09-2006, 19:54   #52
yağmurdamlası

 
Varsayılan kararsızım

Ölümü gerçekten hakedenlerin olduğunu düşünüyorum bazen başta da bu ölüm cezasını hakeden APO dur.Fakat genel olarak ölüm cezasına karşıyım.Günümüzde öyle kötü olaylar meydana geliyor ki insan bunlara hapis cezasını yakıştırmıyo.Caydırıcılık içerdiğini düşünüğyorum ölüm cezasınıın en azından insanın içine bir korku saldığından insanlar hata yapmaktan kaçınıyorlar.Ama ölüm yok ya bunun ucunda diyerek başlıyorlar suç dünyasında dolaşmaya.Osmanlı Devletinde cezalar caydırıcıymış.Hırsızlık yapanın eli kesilir imiş en azından.Böyle olunca da insanlar suçluları tanırmı.Bu dönemde ise yanıbaşımızdaki adam azılı bir katil olsa da bilememekteyiz değil mi?
Old 04-09-2006, 22:45   #53
Gündüz AKGÜL

 
Soru

Her konuda olduğu gibi, infaz hukuku da ülkemizde gereği gibi uygulanmamakta, siyasi kaygılarla sık sık çıkarılan af yasaları ile verilen cezalar caydırıcı olmaktan öteye, suça meyilli olan insanlar tarafından işlenen suçların oranları "nasıl olsa bir af çıkar çabuk kurtulurum" düşüncesiyle artmaktadır. (bu suçların çoğu aftan yararlananlar tarafından işlenmektedir) Bu aflar nedeniyle suçtan zarar gören insanlar ikinci bir kez devlet tarafından mağdur edilmekte ve adalete güven azalmaktadır.
Bu nedenle, Yeni Türk Ceza yasasında Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasının, hiç bir koşulda af kamsamına alınmaması, Koşulla salıvermenin bu cezaya uygulanmaması ve hükümlünün ölene kadar ömrünü ceza evinde geçirmesi koşulu ile idama karşıyım.
Aksi halde canavarca bir hisle bilerek suç işleyen biri, eğer 3-5 yıl sonra dışarı çıkarılacaksa, kapsamı daraltılmak ve hangi suçlara uygulanacağı açık bir şekilde belirtilmek suretiyle idama evet diyorum.
Tek taraflı düşünmek objektiflikten uzaklaşma sonucunu doğurur. Yaşam hakkı
vazgeçilmez haklardan olduğu nasıl doğru ve savunuluyorsa, Cezalandırılacak sanığında, bir kişinin yaşam hakkını yok ettiği unutulmamalıdır.
Old 18-09-2006, 14:35   #54
medvetcti

 
Varsayılan idama evet

idama evet;
gündüz vakti arabanızla yola çıkınız,
hız limitlerine uymayanların azaldığını görürsünüz,
neden; cezalar ağırda ondan...
kapkaç arttı,
neden, yakalanan tekrar çıkıyor
hırsızlıkta aynı ...
ceza can yakmalı
adil olmalı
adam öldüren
idama mahkum olmalı
ve
kesinlikle af olmamalı
ömür boyu tek başına hücrede yatmalı.
bilse ki tek başına, ölene kadar
hücrede kalacak
o zaman o ...'yı yerken eli titrer.
İNFAZA hayır.
çünkü infaz edilebiilmesi için
en ufak gözden kaçan bir şey vebaldir.
devlet, millet, il, ilçe, köy ve mahalle halkı cani olmaması için ne yapmıştır.
her şartı tam mıdır?
değilse caninin cinayetinden herkes mesuldur.
idam eden de cani olur.
Old 18-09-2006, 16:32   #55
bozoli

 
Varsayılan ÖlÜm AĞir Bİr Karar Olmakla Bİrlİkte Cezalarin VerİlİŞ Amaci GÖz ÖnÜne Alinmali Önce

Cezalar Toplumun BariŞ DÜzenİnİ SaĞlamak Amaciyla CaydiriciliĞi Olan Yaptirimlardir. Hayat TecrÜbelerİm Bana Bazi İnsanlarin Topluma Fayda DeĞİl Zarar VerdİĞİnİ GÖsterdİ. Yerİne GÖre ÖlÜm Cezasi Verİlebİlİr Kanaatİndeyİm. Toplumun Tamamen Zararini İsteyen Bİrİ İÇİn YaŞamak LÜks Bence. Bunlari SoĞukkanli Bİr Şekİlde Nasil YazdiĞimi Merak Edenlere DİyeceĞİm Şey Daha Fazla Hayat TecrÜbelerİ Edİnmelerİdİr. Her İnsanin İyİ Bİr Yani Mutlaka Vardir Ancak Bİzler HukuÇular Olarak Kamu DÜzenİ Toplum Ferahi Gİbİ Bazi Kavramlari Bazi Toplum DÜŞmanlarinin YaŞam Haklarinin ÖnÜnde Tutmaliyiz Bence. Kendİ Çikarlari İÇİn Toplumun Her TÜrlÜ DeĞerlerİnİ ÇİĞneyenlerİ Toplum AffettİĞİ Zaman Neler OlduĞunu Hepİmİz Bİlİyoruz. Zaten Verİlen Cezalar İndİrİmler Kampanyalar Fİlan Derken Epey Azaliyor. Hapİsten Çikan SuÇlularin YÜzde KaÇi Hayatina SuÇ İŞlemeden Devam Edebİlİyor Acaba? ÖlÜm Karari İstİsnaİ Şekİlde Verİlebİlİr. Kanaatİndeyİm
Old 18-09-2006, 17:26   #56
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Bu başlık altındaki anketin sonuçlarını gördüğümde büyük bir şaşkınlık yaşadığımı belirtmek zorundayım. Hukukçu üyelerin ağırlıklı olduğu bir sanal ortamda dahi idam cezasını onaylayan pek çok insan mevcut. Ben çok ama çok şaşırdım... Ve tuhaf bir burukluk da yaşadım kendimce!

Başlık altındaki her görüşü, her kelimeyi tek tek okudum, dikkatle ve özenle, kendimi bir daha test ettim fakat sonuçta fikrimde en ufacık bir oynama olmadığını görerek yazmaya karar verdim.
Sürekli yapıldığı gibi gözler önüne korkunç örnekler serildiğini gördüm, hani "sizin başınıza gelse napardınız, ölmesini istemez miydiniz?" dokundurmasını fazlaca hissettim. Bu şekilde bir düşünceye sevketmeye ne gerek var diye düşündüm.
Bu konuda objektif bir karar verebilmek için hukuk ilkelerini,hukuk mantığını,hukukun amacını,insan haklarını ve sair değerleri önümüze almamız gerekmektedir.Benden daha iyi bilirsiniz avukatlık mesleğinde duygularımızı ikinci plana alarak hareket etmek zorundayızdır. Aksi takdirde ne hacizde muhafaza yapıp mal kaldırabilir ne de vatandaşların çeşitli cezalardan hüküm giymesinde rol oynayamazdık.
Çünkü her şeyin dışında düşünecek olursak,sanıkların, borçluların ve davalıların her zaman acı çekecek -en azından- bir seveni olacaktır...
İdam cezasına ilişkin kararımızı düşünürken de duyguların üstünün örtülmesi gerekmektedir.Kanı kanla almak düşüncesi duyguların sonucudur. İntikam isteği ve hınç duygusunu içerisinde barındırır.
Hukukun farklı amaçları gözetildiğinde dahi idam cezasını bu amaçların temeline, tabanına, tavanına, arasına veyahut hiçbir yerine yerleştiremiyorum ben. Acaba düşüncesiz miyim? Geniş bakamıyor muyum? Bu soruları kendime soruyorum fakat yine düşüncelerim değişmiyor.
İdam cezasının savunulur tek bir yanını göremiyorum.

Korku salmıyor mu sizin de içinize?Üşümüyor musunuz? İlkel gelmiyor mu? Çaresizce gelmiyor mu?
Neden intihar edenlere hemen etiket yapıştırırlar, "kolay yolu seçti" diye! Devlet de idam cezası yoluna gittiğinde kolayına kaçmış olmuyor mu?
Korku salmak mıdır hukukun amacı?İntikam almak mıdır?İdam yoluyla adam öldürmek devlet eliyle işlenmiş bir kan davası cinayeti değil midir bazen?Kimi zaman da benim gibi düşünmeyeni yaşatmam mantığına/mantıksızlığına dayanmaz mı? Kamu düzeni bu şekilde mi sağlanır? En temelinde kanın yerde kalmaması isteği olduğunu kim yadsıyabilir? İdam cezasını onayladığına ilişkin görüşler yazan meslektaşlarımın bile özellikle "öldüren ölmelidir" noktasından hareket ettiğini görmekteyim.

Son olarak,bu memlekette "bir dönem" sıra sıra idam edilen ve hala acılarını yaşadığımız insanların var olduğunu da hatırlatmak istiyorum...İdam cezasının varlığının, bir devletin güçsüzlüğünün de göstergelerinden biri olduğunu düşünüyorum.

Her birinizin görüşlerine tek tek saygı duymaktayım ama ben idam cezasının onaylanmasını kabullenemiyorum, kabullenmeyeceğim!
Bir kez daha "idam cezasına hayır" diyorum!
Saygılarımla...
Old 18-09-2006, 21:45   #57
Av.Nebi

 
Varsayılan

Arkadaşlar açıkcası bende tüm görüşlere saygı duyuyorum.
Fakat kabullenemeğim bir durum var;
bir adam çıkacak birgün karınız kızınız yolda giderken kaçıracak günlerce işkence ve tecavüz edecek ve 15-20 sene sonra ortalarda dolaşacak. yada 13 yaşındaki kızımı kaçırıp iğrenç emellerine alet edip öldürecek sonra benim o insanın ölmesini istemem ayıplanacak çağ dışı olacak ? Tamam idam derken ipe asma insanlık dışı bi olay evet ama en azından bu tür insan diyemeyeceğim mahlukatları acı çektirmeden ortadan kaldırmak çok yanlış bi davranış olmadığını düşünüyorum
saygılar
Old 23-09-2006, 14:03   #58
azize

 
Varsayılan

ölüm cezasını onaylamıyorum çünkü ceza insanı ıslah etmek için verilir yok etmek için değil.eğer suçlu bireyi yok edersek belki içindeki pişmanlıkları veya biçok başka olumlu özelliklerinide yok etmiş olacağız..
Old 24-09-2006, 05:58   #59
johnnush

 
Karar idama hayır mı?

Umarım başlığıma bakarak, idam cezasının verilmesi konusunda olumsuz düşünenler ve bunların yazdıkları onca şeye karşı saygısızlık yaptığım düşünülemez. İdam cezası yüzyıllarca uygulanmış ve hala bazı ülkelerce uygulanmaktadır. Hammurabi kanunlarına kadar geriye gitmek gerekirse "cana karşı can" esası bu kanunda bulunmaktaydı.
Ülkemizde "ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA AVRUPA SÖZLEŞMESİNE ÖLÜM CEZASININ KALDIRILMASINA DAİR EK 6 NOLU PROTOKOLUN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN ile ( 4913 Sayılı kanun / 1.07.2003)" kaldırılmış bulunmaktadır.
İdam cezasının kaldırılmasının gerekliliği devletin ceza hukuku politikası ile ilgilidir. İdam Cezası Tabiki cezaların amacının gerçekleştirilmesi arasındaki yollardan değildir, insani bir ceza yöntemi olduğu da söylenemez belki ancak. Uygulamada, gazetelerin 2. sayfalarında, televizyonda gördüğümüz bazı olaylar da bizleri, bu olayların sanıklarının ve hükümlülerinin insani yönlerini tartmak ile yüz yüze getirdiğinde. Malesef benim bu insanlar hakkındaki görüşüm, "Cümle içinde bile kullanılamayacak" kadar az insan olduklarıdır.
İdam cezasının olması yönünde görüşlerini bizlerle paylaşan bir çok üyemiz, insanların, insanlıktan ne kadar çıkabilecekleri ile ilgili bir çok örnek verdiği için ben örnek vermiyorum bununla ilgili.
Belki soyut olarak düşünüldüğünde bir insanın ölüm cezasına çaptırılması çok ağır gelebilir. Ancak ceza kanunları insanlara ve insanların yaptığı olaylara uygulanmaktadır. Bazı somut olaylar karşısında "somut adalet- soyut kurallardan" ötürü hakkaniyete uygun olarak gerçekleştirilememektedir.
İdam karşıtı olan arkadaşlarımızın, "3 yaşında bir çocuğa tecavüz ettikten sonra, canavarca öldüren bir kişiye" adalet sistemi ve ceza kanunumuz dahilinde hangi cezayı uygun göreceklerini gerçekten merak etmekteyim.
CANİLERİN ELLERİNE AÇIK ÇEK VERMEYELİM
İDAM CEZASINA "EVET"
Old 25-09-2006, 11:46   #60
Kilimanjaro

 
Varsayılan Evet!

Ben idam cezasını, "devlet eliyle cinayet işlenmesi" olarak yansıtan görüşlere karşı sadece "insaf" diyorum. Bu mantığı sadece idama karşı değil, tüm suçlar karşısında verilen cezalara karşı tatbik ederseniz ne olur? Ne olacak, söz konusu mantık iflas eder... Olaylara suçlu penceresinden değil, suç, mağdur ve toplum nazarından bakmak gerekir. Aksi halde (kimse kusura bakmasın) böyle ipe sapa gelmez fikirler ortaya çıkar. Bunu söylerken idam cezasına karşı olan fikirlerin ve gerekçelerin hepten "boş" olduğunu söylemek istemiyorum. Evet, idam cezasına hükmedilmesi (adli hataların olabildiğince önüne geçmek için) sıkı şartlara/denetimlere bağlansın (mesela bu hususta -diğer delillerle birlikte suçlunun suçunu itiraf etmesi, DNAların uyuşması gibi- kesin delillerle ispat şartı getirilebilir), ancak çok ağır suçlara karşı uygulansın yani yaygınlaştırılmasın, yargılama aşaması uzun sürmesin ve eğer belli bir süreyi aşmışsa, yargılama süresince kişinin davranışları da hesaba katılsın (yani suçlunun iflah olup olmayacağıyla ilgili olarak mahkemeden karar çıkana kadar tutuklu kaldığı süre boyunca edinilecek izlenimler de bir kriter olarak kullanılsın), vs. Ben bu ve benzeri şartlar gözetilmek kaydıyla idam cezasının kesinlikle ama kesinlikle ceza hukukunda bulunması taraftarıyım.
Ayrıca maktulün (maktulle normal bir ilişki içinde olan, yani uzun süredir küs veya düşman derecesinde ayrı dünyalara savrulmuş vs. olmayan) birinci dereceden yakınlarının ittifakla suçluyu affetmesi halinde idam cezasının mutlaka kaldırılarak ağır hapis cezasına dönüştürülmesini savunmaktayım. İdam cezasını karara bağlamak için her idam cezası arefesinde jüri sistemine benzer şekilde halktan rastgele seçilecek belli sayıda kişinin bu yönde ittifakla karar alması şartı da getirilmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Forum Özelliği : "Görüş Arşivi" Admin Site Haberleri 13 15-10-2009 21:26
Çocuklara HIV bulaştıran doktor ve 5 hemşireye ölüm cezası mutlakadalet Hukuk Haberleri 0 19-12-2006 23:06
Elektriği kesen cezasını ödeyecek ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 27-08-2006 18:53
İdam Cezasını Artık Kaldırmalıyız aristo Hukuk Sohbetleri 9 12-08-2005 09:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08083701 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.