8.5 Yıldır Süregelen Dava

7 yıl önce bir beyefendi ile tanıştım. O zaman eşimden ayrılalı 3 yıl olmuştu. Bu beyefendi ile sayısız konuda ortak yanlarımız olduğunu fark ettik. Kendisi o zamanlar eşinden ayrılmış, ayrı bir evde yalnız yaşamaktaydı ve 1 yıl önce açtığı boşanma davası devam etmekteydi. Farklı şehirlerde ikamet ettiğimiz için telefonlarla ve mektuplaşarak arkadaşlığımızı sürdürdük. Boşanma davası 2. yılın sonunda reddedildi. Davanın yeniden açılabilmesi için 3 yıl daha beklemek durumundaydı.
Geçen yıllar zarfında arkadaşlığımız devam etti ve boşanma gerçekleştiğinde evlenmeye karar verdik. Bu süre zarfında ayrı yaşadığı eşi ile bir kez olsun görüşmediğini biliyorum. 3 yıl tamamlandığında kendisi 5 yıl önce evinden ayrılmış bir kişi olarak halen yalnız yaşamaktaydı. Davayı bu kez boşanma talebiyle karşı taraf açtı. Ancak 500.000 TL tazminat talep etmekteydi.

Dava 2 yıl sürdü. Sonuçta boşanmaya karar verildi. Ve bir tazminat bedeli tesbit edildi. Karşı taraf bu bedeli düşük bularak itiraz etti ve dosya, 2008 yılı Temmuz ayında (adli tatilden hemen önce) temyize gönderildi.

Şubat 2010 u yaşadığımız bu tarihte halen dosya Yargıtay’da sıra beklemektedir.

Özetle;
 Dava başlayalı 8,5 yıl olmuş
 Ben kendisiyle tanıştığımdan bu yana da 7.5 yıl geçmiş durumdadır.

Sorum şu;
Yasalar ne kadar ısrar ederse etsin bu evlilik bitmiştir. 8,5 yıl önce evliliği hem manen hem fiilen tümüyle bitmiş olan bir beyle hayatımı birleştirmek için ne yapmalıyım.

Türkiye’de hukukun hantallığına boyun eğmek zorunda mıyım? Bu beyle hayatımı birleştirmek konusunda kararlıyım. Dini nikâh kıydırarak birlikte yaşamaya başlarsam üzerimde oluşacak toplumsal baskılardan ve manevi eziyetten kim sorumlu olacak? Mehter takımı gibi iki ileri bir geri yol alan adalet sisteminin keyfini beklerken çektiğim sıkıntıların hesabını kim verecek? İleri yaşta “yasak aşk” yaşayan bu iki insanın öyküsü traji-komik bir sahne eseri gibi, sadece, güldürecek mi siz hukukçuları.

Sn. Adalet Temsilcileri; Benim konumumdaki kişilerin sorunlarının çözümü için mutlaka bir yol vardır. Lütfen bu konuda tüm alternatifleri düşünüp bana bir yol gösterir misiniz?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmak bir çözüm olur mu? Hatta içinizden biri ya da bir kaçı benim dava vekilim olur mu? Belki de Türkiye’de yasak aşk yaşamaktan muzdarip bir kadının davası, sayıları beni bile şaşırtacak kadar çok olan diğer kadınların da kurtuluşu olur.

Her şey bir yana ülkemin en büyük yarası olan adalet sistemini, hantallığından dolayı İnsan Hakları Mahkemesine dava etmek bile bir vatandaş olarak benim hakkımdır. Ne dersiniz?
Saygılarımla

Sayın konuk,

Ortada henüz kesinleşmemiş bir boşanma kararı var.Mevcut hukuk sistemimize göre evliliğin boşanma yolu ile sonlanabilmesi için mahkemenin vermiş olduğu boşanma kararının kesinleşmesi gerekmektedir.

Yargılamanın uzamasından dolayı (her ne kadar bu durum sizi de etkiliyorsa)AİHM' e başvurma hakkınızın (davanın tarafı olmadığınız için)olmadığını düşünüyorum.