Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Avukata hakaret davası

Yanıt
Old 06-12-2007, 03:15   #31
üye18721

 
Varsayılan

Tabi verebilirim,bir sakıncası yok.İstanbul,Küçükçekmece Adliyesi, 2.SCM.2006/864 Esas.
Old 06-12-2007, 09:35   #32
Av.Barış

 
Varsayılan

teşekkürler.hakimden onay istedim.onay verir vermez dosyaya bakacağım.
saygılar
Old 12-12-2007, 20:19   #33
üye18721

 
Varsayılan

25/12/2007 Saat:09.40'da İstanbul,Küçükçekmece Adliyesi, 2.SCM.2006/864 Esas Sayılı,"Avukata Hakaret" konulu dosyanın duruşması var.O sırada mezkur adliyede bulunan meslektaşlarımdan dayanışma anlamında katılım olursa sevinirim.Saygılarımla.
Old 12-12-2007, 23:03   #34
Av.Barış

 
Varsayılan

Ben istanbul'da olsaydım mutlaka katılırdım.Malesef diyarbakırdayım.
Umarım baro duyarsız kalmazda sizin yanınızda olur.(Bu arada uyap sorgulamasında böyle bir dosya gözükmedi.Herhalde uyap kaydı yapılmamış)
saygılar...
Old 13-12-2007, 06:59   #36
üye18721

 
Varsayılan

Sehven açıldı.
Old 13-12-2007, 12:49   #37
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sehven de olsa aynı konuda iki dava açılmış olması sizi rahatsız etmiyor mu?
Old 13-12-2007, 13:08   #38
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Sehven de olsa aynı konuda iki dava açılmış olması sizi rahatsız etmiyor mu?
Ediyor,ama bu konuda benim yapabileceğim bir şey yok.Zira Esasa geçildikten sonra 2.Mahkemenin duruşmasında hakim de bu duruma şaşırdı.2 davanının birleştirilmesine karar verildi,o arada ilk davanın duruşması benim yokluğumda-daha önce belirttiğim- nedenlerle yapılmış ve karar verilmiş.
Old 17-03-2008, 22:05   #39
üye18721

 
Varsayılan

Arkadaşlar uzun süre yazamadığım ve olayın gidişatı hakkında bilgi veremediğim için öncelikle özür dilerim.Zira; Son duruşma'da Sayın Mahkeme'nin verdiği karar beklediğimin aksine yönde bir karar oldu.Ve bu nedenle demoralize oldum.
Verilen kararı kısaca özetlemek gerekirse;
"Sanıklar hakkında görevli Avukata karşı hakaret suçundan açılan kamu davasında delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatlerine"...
Davayı Temyiz ettim.Henüz; -3 ay geçmesine-rağmen!, Temyiz duruşma gün,saat,v.s tebliğ edilmedi.
Old 20-03-2008, 22:42   #40
Av.Barış

 
Varsayılan

Sayın Av.Ferda Hanım bu karar beni gerçektende çok üzdü.Bildiğiniz üzere duruşma tutanakları aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi evraklardandır.
Durum Böyle olunca benim kafamda bu dosyadaki beraat kararı ile ilgili olarak çeşitli ihtimaller belirdi.
1-Sanık duruşma tutanağının aksini isbat etti
2-CEza hakimi tutanağı tutan hakimin tutanağına itibar etmedi
3-Sanığın yaşını göz önüne alıp acıdı
4-Sizin Avukat olduğunuzdan dolayı "Önemli değil Avukata yapılan her saldırı haklıdır" mantığından yola çıktı
Bu ihtimalleri çoğlatmak mümkün.Ama benim anlayamadığım tutulan tutanağa göre nasıl "Delil yetersizliği" kararı verilir.Bu kararı veren hakim bu dosyanın yargıtay tarafından bozulacağını biliyordur herhalde.Ben sizin yerinizde olsam hakim hakkında şikayette bulunurdur.Gerçektende delil olmadığı halde sadece müşteki beyanıyla ceza tesis edilen bir adalet sisteminde resmi bir evrakı delil saymayan bir hakim ya görevini ihmal etmiştir ya da görevini kötüye kullanmıştır.
Saygılar
Old 22-03-2008, 23:13   #41
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ferda Aydın
bu nedenle sanık 1 yıl hapis cezası alıyor!Bana duruşmalar sırasında,keşif ve adliye koridorlarında; çeşitli hakaretler ediliyor!;tutuklanmasını talep ettiğimde hakim;'yaşlı bir adam nasıl tutuklayacağız?' diyor."

Çok doğru söylemiş. Hata sizin. Bu kadar genç bir nüfusa sahip bir ülkede, size hakaret edecek genç insan bulamadınız mı? Gidip elin yaşlısının hakaretine maruz kalıyorsunuz... Sizi tutuklamak lazım aslında.
Old 26-03-2008, 10:32   #42
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
1-Sanığın eylemine uyan 125/1 mb uyarınca suçun işleniş şekli dikkate alınarık 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2-Sanığın eylemi alenen işlediği anlaşıldığından cezası TCK 125/4 m.uyarınca 1/6 oranında arttırılarak sanığın 3 ay 15 gün hapis cezası ile cez alandırılmasına,
3-Sanığın cezasından TCK 62 md uyarınca taktiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Güya gerekçeli karar. Bu karar bozulur.

8. Ceza Dairesi 2006/750 E., 2006/2744 K.

TAKDİRİ İNDİRİM
YETERSİZ GEREKÇE

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 62 ]

"ÖZET"

FAİLİN GEÇMİŞİ, SOSYAL İLİŞKİLERİ, FİİLDEN SONRAKİ VE YARGILAMA SÜRECİNDEKİ DAVRANIŞLARI, CEZANIN FAİLİN GELECEĞİ ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLERİ GİBİ HUSUSLAR İRDELENMEDEN, SANIKLAR HAKKINDA KOŞULLAR OLUŞMADIĞINDAN VE SANIKLAR YARARINA HAFİFLETİCİ NEDENLER BULUNMADIĞINDAN DENİLEREK YETERLİ OLMAYAN GEREKÇELERLE 5237 SAYILI YASANIN 62. MADDESİNİN UYGULANMAMASI DOĞRU DEĞİLDİR.


"İçtihat Metni"

Parada sahtecilik suçundan sanıklar Yakup, Caner 5237 sayılı TCK.nun lehe hükümlerinden yararlanmak için talepte bulunmakla yapılan inceleme sonunda; hükümlülüklerine ve zoralıma dair (Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15.11.2005 gün ve 337 esas, 325 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar ve sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 10.02.2006 günü daireye gönderilmekle incelendi:

Gereği görüşülüp düşünüldü:

5271 sayılı CMK.nun 73. maddesinin "...sahtecilik suçlarında, el konulan para ve değerlerin hepsi, bunların asıllarını tedavüle çıkaran kurumlann merkez veya taşra birimlerine incelettirilir" hükmü karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.

Yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine; ancak,

Sanıklar hakkında "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi" hususlar irdelenmeksizin, "sanıklar hakkında koşullar oluşmadığından ve sanıklar yararına hafifletici nedenler bulunmadığından" denilmek suretiyle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş sanıklar ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı sonuçta (BOZULMASINA), 03.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

*******************

Ceza Genel Kurulu 2006/6-213 E., 2006/229 K.

KARARLARIN GEREKÇELİ OLMASI
TEMYİZ TALEBİ VE SÜRESİ

2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 40 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 142 ]
5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
"İçtihat Metni"

Geceleyin bina dahilinden hırsızlık suçundan, sanık F... Kurtaran'ın, TCY'nın 492/1, 522, 81/2 ve 40. maddeleri uyarınca 4 yıl 15 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin G... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.10.2002 gün ve 138-83 sayılı hüküm, temyiz edilmeksizin 13.5.2003 tarihinde kesinleşmiş ve infaza verilmiştir.

Hükümlünün hukuki durumunun 5237 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi isteminde bulunulması üzerine, B... 7. Asliye Ceza Mahkemesince dosya üzerine yapılan inceleme sonunda 10.06.2005 gün ve 138-83 sayılı ek karar ile; 5237 sayılı Yasa hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek, hükümlünün 5237 sayılı Yasanın 142/1-b maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 58. maddenin infaz aşamasında C.Savcılığınca göz önünde bulundurulmasına, hakkında 63. maddenin uygulanmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde temyizi kabil olmak üzere karar verilmiştir.

Hükümlüye 15.06.2005 tarihinde tebliğ edilen hüküm, hükümlü tarafından 15.08.2005 tarihinde temyiz edilmiş, temyiz istemi B... 7. Asliye Ceza Mahkemesince 19.08.2005 gün ve 138 sayı ile red edilerek, 14.09.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Hükümlü tarafından verilen 06.09.2005 tarihli dilekçeler uyarınca dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 06.06.2006 gün ve 18144-5607 sayı ile;

"10.06.2005 tarihli ek kararın, 15.06.2005 günü bulunduğu B... E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından hükümlüye tebliğ olunmasına karşın, yasal süreden sonra temyiz isteğinde bulunmuş olduğunun anlaşılmasına ve ek kararda temyiz başvuru yerinin gösterilmemiş olması, yasal sürede temyiz isteğinin bulunulması halinde inceleme konusu yapılacağından; tebliğnamedeki temyiz başvurusunun sürede olduğunun kabulü yönündeki düşünce benimsenmemiştir.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre hükümlü F... Kurtaran'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararın isteme aykırı olarak onanmasına" karar verilmiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığınca 03.10.2006 gün ve 186776 sayı ile;

10.06.2005 tarihli ek kararın hüküm fıkrasında, Anayasamızın 40. maddesinin ikinci fıkrasına, CMY'nın 34. maddesinin ikinci fıkrası ile 232. maddesinin altıncı fıkrasına aykırı olarak "temyiz başvuru mercii ve şeklinin açıkça gösterilmediği, 15.08.2005 tarihinde yapılan kanun yolu başvurusunun süresinde kabul edilerek 19.08.2005 tarihli temyiz isteminin reddi kararının kaldırılması, 10.06.2005 tarihli ek kararın temyiz yoluyla incelenmesi gerektiği görüşleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Dairenin onama kararının kaldırılması ve temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesi isteminde bulunulmuştur.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, geçerli bir temyiz isteminin bulunup bulunmadığı ve bunun sonucu olarak da; temyiz isteminin reddine ilişkin kararı onayan Özel Daire kararında isabet olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 305. maddesi uyarınca, maddede kesin olarak belirtilen hükümler ile re'sen temyize tabi bulunan hükümlere ilişkin istisnalar hariç, olağan yasa yollarından olan temyiz incelemesinin yapılabilmesi için bir temyiz davası açılmış olmalıdır. Temyiz davasının açılabilmesi için de, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 310 uncu maddesine göre iki koşulun varlığı gereklidir.

Bunlardan ilki süre koşuludur. Usul Yasası 310 uncu maddesinde, genel kural olarak tarafların temyiz isteğinde bulunabilecekleri süreyi hükmün tefhiminden, tefhim edilmemişse, tebliğinden başlamak üzere bir hafta olarak belirlemiştir. Temyiz süresi 1412 sayılı CMUY'nın 310 uncu maddesinin 3. fıkrasındaki ayrıksı durum hariç olmak üzere, hükmün açıklanması sırasında hazır bulunanlar yönünden bu tarihte, yokluklarında hüküm verilenler yönünden ise gerekçeli kararın tebliği tarihinde başlar.

Temyiz davasının açılabilmesi için gerekli ikinci koşul ise istek koşuludur. Yargılama hukukunun temel prensiplerinden olan "Davasız yargılama olmaz." ilkesine uygun olarak temyiz davası kendiliğinden açılmaz, bu konuda bir isteğin bulunması gereklidir. CYUY'nın halen yürürlükte bulunan 305 inci maddesinin 1 inci fıkrası ile bu kuraldan uzaklaşılmış ve bazı ağır mahkûmiyetlerde istek şartından sanık lehine vazgeçilerek, temyiz incelemesinin kendiliğinden (re'sen) yapılması kabul edilmiş ise de, onbeş yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezalara ilişkin hükümler dışında kalan kararlarda, süre ve istek koşullarına uygun temyiz davası açılmamışsa hükmün Yargıtay'ca incelenmesi olanaksızdır.

Hükümlüye 15.6.2005 tarihinde tebliğ edilen hüküm, 15.08.2005 tarihinde temyiz edilmiş, temyiz istemi B... 7. Asliye Ceza Mahkemesince 19.08.2005 gün ve 138 sayı ile red edilerek, 14.09.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Hükümlü tarafından verilen 06.09.2005 tarihli dilekçeler uyarınca dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince temyiz isteminin reddine ilişkin karar onanmış ise de, temyiz isteminin reddine ilişkin 19.08.2005 gün ve 138 sayılı red kararı hükümlüye 14.09.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir, hükümlünün 06.09.2005 tarihli dilekçeleri temyiz isteminin reddine ilişkin kararın verilmesinden sonra ve bu kararın tebliğinden önce ise de, başvurusu temyiz isteminin reddine ilişkin karara yönelik bulunmayıp, 10.6.2005 tarihli olan ve uyarlama isteminin reddine ilişkin bulunan ek karara yöneliktir, 1412 sayılı CYUY'nın, 315/2 maddesi uyarınca, temyiz eden taraf red kararının kendisine tebliğinden itibaren bir hafta içinde Yargıtay'dan bu hususta bir karar verilmesini isteyebilecek, Yargıtay'ca öncelikte red istemine ilişkin karar incelenecek, yerinde görülmediği taktirde, istem red edilecek, yerinde görülmesi halinde ise temyiz isteminin reddine ilişkin karar kaldırılarak temyiz incelemesi yapılıp, sonucuna göre bir karar verilecektir, incelenen dosyada temyiz isteminin reddine ilişkin karara yönelik bir başvuru bulunmadığından, Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının bu değişik gerekçe ile kabulü ile Yerel Mahkemenin süresinde açılmayan temyiz davasının reddine ilişkin kararının uygun bulunduğuna yönelik Özel Daire onama kararının kaldırılıp, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.

Diğer yönden temyiz incelemesine sunulan; temyiz isteminin reddine ilişkin Yerel Mahkeme ek kararında;

1) Anayasanın 40/2. maddesindeki; "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmüne,

2) 5271 sayılı Yasanın;

a) 34/2. maddesindeki; "Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir." hükmüne,

b) 231/2. maddesindeki; "Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir." hükmüne,

c) 232/6. maddesindeki; "Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir." hükmüne,

Uygun olarak, "başvurulacak yasa yolunun süresi, mercii ve başvuru şekli" açıklanmak suretiyle yasayolu duyurusuna yer verilmediği görülmektedir.

Bu durumun, 5271 sayılı Yasanın 40. maddesindeki;

(1) Kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişi, eski hale getirme isteminde bulunabilir.

(2) Kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişi kusursuz sayılır." hükümleri uyarınca da eski hale getirme nedeni teşkil ettiği açıktır.

Ne var ki;

Bu hal, anılan normlar gereği Yerel Mahkemenin eksikliği gidermeye yeterli meşruhatlı duyuru ile tarafları bilgilendirmesi ve tarafların da eski hale getirme talebinde bulunarak yasa yoluna başvurması durumunda gözetilebilecek niteliktedir.

Olağan yolla veya eski hale getirme yöntemiyle açılmış bir temyiz davası olmadığından, saptanan usulî eksikliğe bu evrede ancak işaret edilmekle yetinilebilmektedir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,

1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçe ile KABULÜNE,

2-Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 06.06.2006 gün ve 18144-5607 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,

3-Dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 07.11.2006 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

*******************

Bu kararları artırmak mümkün.

Saygılarımla..
Old 29-03-2008, 17:54   #43
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ferda Aydın
Arkadaşlar uzun süre yazamadığım ve olayın gidişatı hakkında bilgi veremediğim için öncelikle özür dilerim.Zira; Son duruşma'da Sayın Mahkeme'nin verdiği karar beklediğimin aksine yönde bir karar oldu.Ve bu nedenle demoralize oldum.
Verilen kararı kısaca özetlemek gerekirse;
"Sanıklar hakkında görevli Avukata karşı hakaret suçundan açılan kamu davasında delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatlerine"...
Davayı Temyiz ettim.Henüz; -3 ay geçmesine-rağmen!, Temyiz duruşma gün,saat,v.s tebliğ edilmedi.

Efendim moralinizi bozmayın. Malum sizin başlıca deliliniz, duruşma zaptı. E, bu da yetersiz delil olmaz. Temyiz aşamasında yargıç, başka bir yargıcın imzası bulunan duruşma zaptının "yetersiz" delil olmasından rahatsızlık duyacaktır. Umarım karar bozulur. Ancak, mesleğimiz için de son derece kötü bir durum olduğu ortada.
Saygılarımla
Old 13-08-2008, 09:36   #44
av.nesrinzeyneb

 
Varsayılan merhaba

sizin anlattığınız olay hemen hemen her meslektaşımızın başına geliyor. benim müvekkilim de bir avukat ve şimdi ben onun için mücadele ediyorum. onun için mücadele ederken aradan kısa bir zaman geçti ki aynı şey benim başıma da geldi. biz de şimdi bu olayları beraber takibe aldık. müvekkilim olan avukat arkadaş için açtığımız dava sona erdi ve tıpkı sizin ki gibi bir karar çıktı hatta o kadar da çıkmayacaktı belki ama sunduğumuz yargıtay kararı bizim lehimize karar çıkmasını sağladı. iyi günler
Old 22-08-2008, 13:42   #45
Nur Deniz

 
Varsayılan Tam Tersi Olsaydı??

En baştan yerine göre hacizde alacaklı borçlu, aile mahkemesinde, sulh ceza mahkemesinde, asliye ceza mahkemesinde, savcılıklarda,talimatlı, ya da mahkemelerde bizzat bulunmak zorunda kalan sıradan bir müvekkile olduğumu beyan etmek isterim. Bu site de üye olmaktan gurur duyduğumu bizzat söylemek görevimdir.
Adiye de ya da dışarıda çalıştığım avukatlarımdan, sanık olduğum mahkemelerden hiç bir şekilde kötü bir muamele görmedim .
Hayır çok önemli davalarım olmadı.Sadece boşanma ve velayet davası olarak başladı ve karşı tarafın avukatı tarafından olay şahsileştirildi ve inanın haftada ortalama olarak 2 kez hakkımda suç duyurusunda bulunuldu. Savcı odasının önünde ''şehir eşkiyası ,, şeklinde tarafıma hakarette bulunuldu.
Mahkemelerde dosya fırlattı, yüksek sesle bağırdı, şahsi aşağılama ve sorularda bulundu. Ve ben ne yazık ki bu tutuma karşılık olarak bir avukatı savcılığa şikayet edemedim.
Hatta bir sulh ceza mahkemesinde sanık benken Hakim Bey ne yapalım Nur Hanım görüyor , inanıyoruz, biliyoruz ama elimizden gelen bu diyerek 5 günlük para cezası vermişti şahsıma. Hiç ama hiç ağırıma gitmeyerek sağlık olsun diyerek teşekkür ederek ayrıldım duruşmadan. Çünkü biliyordum ki kanuna ve yasaya göre her ne kadar haklı olursam olayım bu şahsım için geçerli ve ben orda suçlu bir sanıktım.
Adalet ihtiyaç duyulduğu zamanlarda alınan nefesten üstündür bana göre. Ve yüce görevi üstlenen, mübaşirinden tutun da yargıtaya kadar sonsuz bir saygı besliyorum.
Bu tutum ve davranışına devam eden avukat, dilekçelerinde de ağır hakaret boyutlarına ulaştığı zaman bulunduğum ilin barosuna şikayet ettim, katılanların oy çokluğu ile şikayet dilekçeme takipsizlik verildi.
Ama itiraz süremde barolar birliğine dilekçe verme tarzı , tutum ve davranış açısından , dilekçe de yazılan kelimelerin hakaret içerdiği açısından yeniden şikayet ve itiraz ettim.
Uzun bir zaman sonra yine barolar birliğinin kararı elime geçti.
Oy birliği ile dosyanın il barosuna gönderilerek disiplin soruşturması başlatılması kararı verildi. Bir kaç gündür savcılığa hakaret, tahrik açısından suç duyurusunda bulunmayı düşünüyordum.
Ama bu düşüncemden vazgeçtim. Çünkü halen baroya da , barolar birliğinin de kararına da sonsuz güven ve saygı besliyorum.Nihayetinde insana dair bir mesleğiniz var ve bariz hiç bir şeyi meslek adına atlamayacaklarına inanıyorum.
Bence her meslek gurubunda olduğu gibi , bu gurupta da herkes aynı nitelikte olamaz diye düşünüyorum.
Şahsım adına toplum içersinde insanların konuşma , giyim, tarz ve hal ve hareketlerine azami gayret göstermeleri taraftarıyım. Kaldı ki saygı en önde gelmesi gereken tavırdır.
Şunu belirtmeliyim ki karşı tarafın avukatının bulunduğu hal ve tavrı benim avukatım bir kez bile beni temsil ederken yapmış olsaydı , çalışmaktan vazgeçerdim.
Temsil edenin de edileninde belli bir şekilde davranması gerektiğine inanıyorum.
Sanmayın ki her müvekkil edepli. Bunu da savunmuyorum. Düşündüğüm şey ise insanların Adliye de oturuş, duruş, usul erken öğrenmeden pervasız hakaretleri olması değildir.
Avukat Hanımın başına gelen şey için gerçekten bir insan olarak üzüldüm.Durum ne olursa olsun insani hal ve hareketten uzak davranılması oldukça ayıptır. Ki mesleğinin gereğini yaparken bu duruma uğramak daha da acı vericidir.
Çok kullandığım bir cümle olsa da yineliyorum. Hukuk ve adalet ve bunun savunucuları sizler iyi ki varsınız.
Gerçekten gerek yerel mahkemelerde, gerekse yargıtayda çok güzel kararlar verildiğine inancım sonsuzdur.Tek derdim sürecin çok yavaş ilerlemesi.
Son söz olarak şunu söylüyorum, eninde sonunda adalet güzel yüzünü gösterir. Siz yeter ki hakkınızı savunmayı bu konuda çalışmayı bilin.
Saygı ve sevgiyle.
Hoşçakalın..
Old 07-11-2008, 00:29   #46
üye18721

 
Varsayılan

Yargıtay'dan davamla ilgili bir tebilğ gelmiş.Ama tebilğ geldiği sırada büroda olmadığım için muhtarlığa tebliğ edilmiş.İnşallah mesleğimiz lehine bir karar gelmiştir.Yarın vaktim olursa tebilği alacağım.Şimdiden çok merak ediyorum.
Old 13-11-2008, 21:19   #47
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ferda Aydın
Yargıtay'dan davamla ilgili bir tebilğ gelmiş.Ama tebilğ geldiği sırada büroda olmadığım için muhtarlığa tebliğ edilmiş.İnşallah mesleğimiz lehine bir karar gelmiştir.Yarın vaktim olursa tebilği alacağım.Şimdiden çok merak ediyorum.

Sayın Aydın,

Sonuç ne oldu? Gerçekten de çok merak ediyorum
Old 12-03-2009, 09:09   #48
üye18721

 
Varsayılan

Sonuç ne mi oldu?Sanık alelade hakaret suçundan ceza aldı ve cezası ertelendi.
Old 13-03-2009, 11:23   #49
üye18721

 
Varsayılan

Af buyrun; söylemeyi unuttum 2 hafta önce Yargıtay Ceza Daire'sinden bir tebligat geldi.Sanırım konuyla ilgili.Bugün gidip alayım; belki sürpriz bir haber çıkabilir...
Old 13-03-2009, 11:24   #50
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ferda
Af buyrun; söylemeyi unuttum 2 hafta önce Yargıtay Ceza Daire'sinden bir tebligat geldi.Sanırım konuyla ilgili.Bugün gidip muhtar'dan tebligatı alayım; belki sürpriz bir haber çıkabilir...
Çünkü gerekçeli kararı temyiz etmiştim.
Old 02-11-2009, 11:38   #51
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
5271 sayılı CMK223/7
(7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.

İlk davada verilen hüküm kesinleşmiştir. İkinci davanın görülmeye devam edilmesi yanlıştır. Davanın reddi yönünde karar verilmesi gerekir (-di).
Old 18-04-2014, 13:49   #52
mehmet seçilmiş

 
Varsayılan

ilgili kararın haber linki

http://www.hukukihaber.net/mesleki-h...si-h42718.html

ŞİKAYETÇİ : MEHMET SEÇİLMİŞ
SANIKLAR : görevli polis memurları
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarda Açıklandıgı Üzere;
1-Sanık --üzerine atılı bulunan ve eylemine uyan
katılan kamu görevlisi MEHMET SEÇILMIS'egıyapta hakaret suçundan ; suçun islenis sekil
sartları , suç isleme kosulları nazara alınarak TCK 125/1 maddesi geregince takdiren 90GÜN
KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın atılı suçu kamu görevlisi avukata karsı isledigi anlasıldıgından TCK 125/3-a
maddesi geregince yukarıda verilen cezası BIR YILDAN AZ OLAMAYACAGINDAN 365
GÜN KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın atılı suçu alenen isledigi anlasıldıgından TCK 125/4 maddesi geregince
yukarıda verilen cezası takdiren 1/6 oranında arttırılarak NETICETEN SANIGIN 425 GÜN
KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın durusmadaki tutum ve davranısı lehine hafifletici sebep kabul edildiginden
TCK 62/1 Maddesi geregince yukarıda verilen cezası takdiren 1/6 oranında indirilerek
NETICETEN SANIGIN354 GÜN KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE
CEZALANDIRILMASINA,
Sanık hakkında baskaca kanuni arttırım ve indirim yapılmasına takdiren yer
olmadıgına,
Sanıgın ekonomik durumu, günün ekonomik kosulları, paranın satın alma gücünazara
alınarak TCK 52/2 maddesi geregince 1 (bir) gün karsıgı adli para cezasının takdiren 20,00-
TL olarak tespitine,
Sanıgın gün karsılıgı verilen adli para cezasının TCK 52/3 maddesi geregince yukarıda
verilen 354 gün karsılıgı adli para cezasının günlügü 20,00-TL'den olmak üzere SANIGIN
SONUÇ OLARAK 7.080,00 -TL ADLI PARA CEZASI ILE
CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın ekonomik durumu , günün ekonomik kosulları , paranın satın alma gücünazara
alınarak TCK 52/4 maddesi geregince takdirenaylık esit taksitler halinde olmak üzere 24
esit taksittesanıktan tahsiline, sanıgın taksitlerden birini süresinde ödememesi halinde
geriye kalan cezasının tamamı defaten sanıktan tahsiline ,sanıgın adli para cezasını
ödememesi halinde ödenmeyen kısmını hapse çevrileceginin ihtar edilmesine, ( edilemedi )
Katılan kendisini vekille temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlüktebulunan
avukatlık asgari tarifesi geregince 750,00-TL ücreti vekaletin sanık
ndan alınarak katılana verilmesine,
Bu dava için yapılan ( 38,38 ) TL Yargılama giderinin sanık
ndantahsiline
Sanıgın geçmisteki hali sabıkasız olusu, telafisi gereken dogmus bir zararın olmayısı,
bir daha suç islemeyecegine dair mahkememizce vicdani kanaat edinilmis olusu nazara
alınarak CMK 231/5 maddesi geregince yukarda verilen HÜKMÜN
AÇIKLANMASININ GERI BIRAKILMASINA,

2- 2- Sanık üzerine atılı bulunan ve eylemine uyan hakaret
suçundan; suçun islenis sekil sartları , suç isleme kosulları nazara alınarak TCK 125/1
maddesi geregince takdiren 90 GÜN KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE
CEZALANDIRILMASINA,
Hernekadar sanık hakkında kamu görevlisine karsı atılı suçu islediginden bahisle ceza
arttırımı istenmis isede suçun islendigi ana kadar sanıgın katılanın avukat oldugunu bilmedigi, ögrendikten sonra ise aynı cümleyi tekrarlamadıgı bu nedenle kamu görevlisine karsı hakaret suçu islemedigi anlasıldıgından sanık hakkında TCK 125/3-a maddesi geregince ceza arttırımı yapılmasına takdiren yer olmadıgına,
Sanıgın atılı suçualenen isledigi anlasıldıgından TCK 125/4maddesi geregince
yukarıda verilen cezası takdiren 1/6 oranında arttırılarak NETICETEN SANIGIN 105 GÜN
KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın durusmadaki tutum ve davranısı lehine hafifletici sebep kabul edildiginden
TCK 62/1 Maddesi geregince yukarıda verilen cezası takdiren 1/6 oranında indirilerek
NETICETEN SANIGIN 87GÜN KARSILIGI ADLI PARA CEZASI ILE
CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın ekonomik durumu, günün ekonomik kosulları, paranın satın alma gücünazara
alınarak TCK 52/2 maddesi geregince 1 (bir) gün karsıgı adli para cezasının takdiren 20,00-
TL olarak tespitine,
Sanıgın gün karsılıgı verilen adli para cezasının TCK 52/3 maddesi geregince yukarıda
verilen 87 gün karsılıgı adli para cezasının günlügü 20,00-TL'den olmak üzere SANIGIN
SONUÇ OLARAK 1.740,00-TL ADLI PARA CEZASI ILE CEZALANDIRILMASINA,
Sanıgın ekonomik durumu , günün ekonomik kosulları , paranın satın alma gücünazara
alınarak TCK 52/4 maddesi geregince takdirenaylık esit taksitler halinde olmak üzere
6esit taksittesanıktan tahsiline, sanıgın taksitlerden birini süresinde ödememesi halinde
geriye kalan cezasının tamamı defaten sanıktan tahsiline ,sanıgın adli para cezasını
ödememesi halinde ödenmeyen kısmını hapse çevrileceginin ihtar edilmesine, ( edilemedi )
Katılan kendisini vekille temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlüktebulunan
avukatlık asgari tarifesi geregince 750,00-TL ücreti vekaletin sanık --
alınarak katılana verilmesine,
Bu dava için yapılan (38,38 ) TL Yargılama giderinin sanık
dantahsiline
Sanıgın geçmisteki hali sabıkasız olusu, telafisi gereken dogmus bir zararın olmayısı,
bir daha suç islemeyecegine dair mahkememizce vicdani kanaat edinilmis olusu nazara
alınarak CMK 231/5 maddesi geregince yukarda verilen HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERI BIRAKILMASINA,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakaret/ Maddi- Manevi Tazminat Davası İçin Zamanaşımı Süresi. ACİL!! thalassa Meslektaşların Soruları 6 04-01-2013 10:16
Avukata karşı yapılan hakaret ve saldırının cezası Av.Ersin VARGÜN Ceza Hukuku Çalışma Grubu 9 21-10-2012 17:14
Avukata “heyete Hakaret Davasi” Admin Hukuk Haberleri 175 11-09-2011 15:36
Avukata 'çocuk pornosu' davası Seyda Hukuk Haberleri 14 21-01-2007 01:22
Avukata ''Erdoğan'a iftira'' davası Seyda Hukuk Haberleri 12 12-11-2006 20:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05773497 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.