Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

El atmanın önlenmesi kararlarının infazı

Yanıt
Old 21-05-2008, 14:17   #1
av_fikret

 
Varsayılan El atmanın önlenmesi kararlarının infazı

Davalılar müşterek mülkiyet olan binanın tamamını kullanmaktadırlar.Davacının açtığı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonuçlanmış ve kesinleşmiştir.
Mahkeme kararında sadece bir cümle ile "davacının payına vaki elatmanın önlenmesine.." diyerek karara bağlamıştır.
Müşterek Mülkiyetin İzale-i Şuuyunu veya Taksimini istemeden;
1-Bu kararın pratik infaz yolu nedir? 2-Bu İlamı İcaya koyarak Davacının payına elatmanın Müşterek mülkiyeti (binayı ) tamamen tahliye etmek Mümkünmüdür?
3-İlgilenenlere teşekkürler..
Old 05-06-2008, 15:32   #2
TABUOSMAN

 
Varsayılan

Kararın pratik infaz yolu; icra takibine geçilerek 4-5 Örnek İcra Emrinin (C) bendinin doldurularak el atılmaması ihtaratı yapılmasıdır. Aksi takdirde cezai yaptırımı olduğu zaten icra emrinde yazılıdır. Bu ilam ile binanın tamamı hakkında tahliye işlemi yapmaya yasal olanak yoktu, hüküm sadece davacının payına ilişkindir.
Old 05-06-2008, 23:09   #3
Av. Süleyman Emre Ötün

 
Varsayılan

1. İcra dosyasına , dava dosyasındaki kroki ve bilirkişi raporlaır eklenir.

2. Tebliğat safhasından sonra, icra dosyasından bilirkişi tayin edilerek taşınmazda (dava dosyasından gelen raporlara ve krokilrere dayalı olarak ) keşif yapılır. Bu şekilde borçluların taşınmazın hangi kısmını işgal ettikleri , hangi kısmı boşaltmaları gerektiği, ayrıca (zorla icra halinde) bu iş (tahliye v.s.) için gerekli masraflar ve süre tespit edilir.

3. Rapor dosyaya girdikten sonra borçluya tebliğ edilir ve süre verilir. Borçlu buna rağmen kendi isteğiyle yerine getirmezse cebren tahliye yoluna devam edilir.

4. ...


Kabaca böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
Old 06-06-2008, 17:21   #4
av_fikret

 
Varsayılan teşekkürler arkadaşlar..

ancak lalendekine pek aklım yatmadı ..korokilerle falan bunu yapan icra müdürü varmı?
böyle bir kararada rastlamadım..varsa lütfen ulaştırın..
<İCRA MÜDÜRLÜĞÜ ancak tebligat yaparız diyor ..
sonrası benim icra cezaya başvurmama kalıyor .mahkeme kararı uygulanmadığu-ından cezalandırılması istemli..
ama ondada temyiz falan ççölme eşeğim ölme..
yinede tşkler ilginize
Old 16-06-2010, 13:50   #5
av.bilge yılmaz

 
Varsayılan müdahalenin meni kararlarının infazı hakkında.

El atmanın önlenmesi kararının pratikte bir uygulaması olmadığını biliyoruz ama kanaatimce bu tip kararların infaz kabiliyetinin olmaması hali TMK 693/2 hükmü ile hakim tarafından infazı mümkün hale getirilmeye çalışılmıştır.Ancak hakimler halen bu kararları verirken sadece paya vaki müdahalenin menine karar vermekle yetiniyorlar.Bilemiyorum, belki, tam olarak talebin Müdahalenin men'i ve muarazanın giderilmesi olarak belirtilmesi illaki bekleniyor olabilir.Ama bence, çoğun içinde az da vardır kuralı ve usul ekonomisi dikkate alındığında; paylı mülkiyette bir paydaşın diğer paydaşa açtığı müdahalenin men'i talepli davalarda Yargıtayın "özel bir parselasyon planı veya fiili kullanım durumu varsa buna göre yoksa TMKnın müşterek mülkiyet hükümlerine göre karar vermek gerekir" demesindeki gaye TMK 693/2 uygulanmasını sağlamak olmalı.. Nihayetinde harici taksim veya fiili kullanım durumu tespit edemeyen hakimin müdahalenin men'i kararı verirken müşterek mülkiyet hükümlerini uygulaması gerekliliği içine TMK 693/2 de giriyor.Girmeli ki ; aldığımız müdahalenin men'i kararları infaz şekli kazansın, aksi halde yaptırımı olmayan nihai bir karar olarak kalacak... Yargıtay mülkiyetle ilgili davaları neticelendirirken mesela ruhsatsız bir yapı için mülkiyetin tespiti davası açıldığında "talep mülkiyete ilişkin olmakla tespit istemini çoğun içinde az da vardır kuralı gereği muhdesatın kim tarafından oluşturulduğunun tespiti olarak anlamak ve davayı muhdesatın değeri aidiyetinin tespiti olarak kabul etmek gerekir" diyor.Bu düşünüldüğünde "elatmanın önlenmesi davalarında ...harici taksim veya filiili kullanım durumu yoksa müşterek mülkiyet hükümlerine göre karar vermek gerekir" cümlesindeki müşterek mülkiyet hükümleri (TMK md.688-700 md.arası) ibaresinin içine TMK 693/2 deki "uyuşmazlık halinde yararlanma ve kullanma şeklini hakim belirler bu belirleme paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibariyle paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir" hükmü de giriyor. Daha kötüsü sorunu açıklığa kavuşturacak hiçbir detay karar/haber bulamadım.Sayın Yücel Kocabaş, müdahalenin men'i kararının müşterek mülkiyet kavramı içinde bir tedbir niteliği taşıdığını ve hakimlerin men kararı vermekle müşterek mülkiyet kurallarını uyguladığını izah etti ama bence yer itibariyle bölünemeyen bir paylı mülkiyet için yapılan paya vaki müdahalenin men'i ve ecrimisil talebi doğal olarak izale-i şuyuna kadar uyuşmazlığın giderilmesi gerekliliğini de içinde bulunduruyor.Davayı kazandım ama karara işlerlik kazandırmak da istiyorum, kararı bu yönden temyiz etmek en mantıklısı olur görüşündeyim. Ya da hiç kurcalamadan paylı mülkiyet üzerinde fiili kullanım durumu yaratmaya müsaade etmeyen paydaş için muarazanın giderilmesini mi talep etmek belki de..Benimle aynı ya da aksi görüşte olan meslektaşlarım, yanıtlarınızı bekliyorum..
Old 20-03-2014, 14:07   #6
hakan111

 
Varsayılan

-Sağlık bakanlığı aleyhine açmış olduğumuz el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin davada davanın kabulüne karar verildi.
-Tarafımızca sadece el atmanın önlenmesi ve tahliye talepli icra takibi başlatıldı. vekalet ücreti ve icra vekalet ücreti talebimiz olmadı.
-Sağlık bakanlığı tehiri icra kararı aldı.
-Yargıtay 5. hukuk dairesi el atmanın önlenmesine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır dedi. Ancak ecrimisil yönünden kararı bozdu. -Yargıtay'ın bu kararı üzerine madem el atmanın önlenmesine dair kararda isabetsizlik yok, takibin devam etmesini istedik. İcra müdürlüğü kabul etti ve sağlık bakanlığı vekiline 7 günlük muhtıra gönderdi. kurum muhtıraya 7 gün içinde cevap vermedi.
-muhtıranın tebliğinden 2 ay sonra hacze gittim ancak icra müdürü burası hastane iik 135 uyarınca son kez 15 gün süre vermeliyiz dedi. tamam dedik 15 gün kesin süre verip tutanağa geçirttik.
-süre verdikten 19 gün sonra icra memuru işlemini şikayet edip muhtıra ve icra takibinin iptaline ilişkin dava açtılar.
-Bu arada görülen davada sağlık bakanlığının el atılan taşınmaza ilişkin hiç bir ayni hak iddiası yok, daha önce açtıkları tapu iptali ve tescil davası reddedildi ve kesinleşti. Ayrıca ilgili Yargıtay kararının el atmanın önlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır şeklindeki kısmına dair sağlık bakanlığının karar düzeltme talebide yok.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
El atmanın önlenmesi davasında red vekalet ücreti için takip Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 6 20-04-2008 18:31
El Atmanın Önlenmesi ve Yıkım davasında iştirak halinde paydaşların davaya katılması üye21665 Meslektaşların Soruları 0 01-02-2008 15:16
El Atmanın Önlenmesi-Tazminat-Ecri Misil av.egemen Meslektaşların Soruları 3 02-02-2007 19:46
Tehiri İcra Ve El Atmanın Önlenmesi Davalarının İnfazı mezar-ı mafia Hukuk Soruları Arşivi 1 15-09-2004 20:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04027390 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.