Kamulaştırma nasıl olmalıdır

Arkadaşlar; somut olayla birebir Yargıtay kararı bulamadığım bir hususu görüşlerinize arzetmek istiyorum.

İdare, davacıya ait taşınmazla (arsa vasfında) ilgili 1983 tarihinde kamulaştırma kararı alıyor,kıymet takdir komisyonu kurarak arsaya değer biçiyor, malik adına banka hesabına kamulaştırma bedelini yatırıyor. Aynı şekilde arsaya fiilen el koyuyor. Bu işlemlerin tarihi (1983-1984)
Yani idare, arsaya el atmadan önce malike tebligat yapma gereği duymuyor. Sadece kendi içinde kamulaştırma işlemlerini,prosedürünü gerçekleştirmeye çalışıyor.

Hop idare bakıyor ki arsa halen vatandaş adına kayıtlı, vatandaş ferağ vermemiş, parasını almamış ve aradan 6 yıl geçtikten sonra 1989 tarihinde arsa sahibine tebligat yapılıyor. Tebligatta şaka gibi "... arsanız kamulaştırılmıştır. Arsanızın bedeli kıymet takdir komisyonunca belirlenmiştir. Bu bildirimden itibaren 15 gün içinde ferağ vermeniz gerekir, aksi halde taşınmaz malınıza yasanın 16,17 maddelerince el konulacaktır. " deniliyor. Bu tebligatın mal sahibine yasaya uygun olarak tebliğ edildiği seçeneğine göre şunları sormak istiyorum

1-Malike yapılan Tebligat(1989) öncesinde zaten arsaya el atıldığı(1983) için, artık mal sahibine yapılan bu tebligata değer verilir mi ?

2- 1983 tarihinde biçilen kamulaştırma bedelini, 6 yıl geçtikten sonra arsa sahibinin kabul etmesi beklenebilir mi ?(tezyidi bedel davası açın o zaman denilebilir mi ?
MK 2. iyiniyet,hukuk devleti ilkesine rağmen )

3- 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın mülga 13. maddesine göre kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldıktan 30 gün içinde evraklar mal sahibine tebliğ için notere verilir. Noter de 15 gün içinde tebliğe verir. Para 1984'te malik adına bankaya yatırılmış. Halbuki idare, bırakınız 30 gün sonrasını aradan 6 yıl geçtikten sonra evrakı notere tebliğ için tevdi etmiştir. Mal sahibi de tebligatı aldığını kabul edelim. Bu durumda ortada geçerli bir tebliğat olsa bile geçerli bir kamulaşırmadan bahsedilebilir mi ?
Kamulaştırmasız elatmaya dayalı bedel davası kabul görür mü ? Somut Yargıtay kararları olursa şahane olur, karar olmasa da görüşlerinizi almak isterim. Saygılarımla

mülga 16. madde kapsamında bir mahkeme kararı var mı?

Evet meslektaşım 1990 Esaslı arsanın idare adına tesciline dair mahkeme kararı var. Biz tescile razı olup bedel davası açtık

mülga 16. madde "kamulaştırılması yapılan taşınmaz mala hemen elkonulmasına idarece zorunluluk görüldüğü hallerde, taşınmaz malın takdir olunan kıymeti milli bankalardan birisine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verilip taşınmaz malın durumunun tespiti istenir" den bahsetmekte. idarenin kıymet taktirinden 6 yıl sonra 16. maddeye göre tescil talebinde bulnması ve mahkemenin bunu kabul etmesi çok garip. hatta fiili el atma dahi mevcut olduğundan acelelik ortadan kalkmış durumda. idarenin dava öncesi ferağa icbar yönündeki tebligatının bir önemi olmadığı kanaatindeyim. çünkü gelinen aşama uzlaşmaya davet olabilirdi, ancak bunu yapmayıp ferağa davet usule aykırı. zaten 16. maddeye göre tescil yoluna gidilecekse uzlaşmaya davete gerek yok. bana göre daha önceki tescil kararının verildiği dosya çok önemli. mahkeme tescil kararını nasıl vermiş. bu dosya kesinleşmiş mi? kesinleşmemiş ise bu dava canlandırılabilir.açtığınız davanın el atma nedeni ile tazminat davası olarak görülmesi mümkün mü, sanki tapu maliki olmamanız bu yolu kapatır gibime geliyor. acaba genel hükümlere göre bir zararı tazmin davası açılması daha doğru mu olurdu?