Hukuk mezunu şoför aranıyor!

Alıntı: parası olanın diploma aldığı bir ülkede;

diyen sayın kişiye; bu cümleyle özel üniversitede hukuk eğitimi gören kişleri kast edip etmediğini sorak istiyorum

eğer öyle ise cevabım şudur ki özel bir üziversitede hukuk öğrencisiyim derslerime giren hocalarım dan ankara üniversitesi, dicle üniversitesi, konya selçuk üniversitesi, ankara gazi üniversitesi hocaları veyahut daha önce buralarda görev yapmış değerli insanlar yani demem şuki devlet üniversitesinde okuyan arkadaşilarımla aynı kalitede ders görüyorum ve birçoğundan daha çok çalışıyorum
saygılarımla

Biz nedense olacakları önceden göremez(medyumluk şart değil) olunca da şaşırırız.Bunca Hukuk Fakültesi varken hukukcuların cüzzi ücretlerle çalışması normal değil mi.Önemli olan nitelik ve nicelik bakımdan yeterli hukukcu yetişmek için gayret göstermek.

ŞÖFÖRLÜK SINAVINDAN HABER:

Adalet bakanlığının, kendi bünyesine şöför alımı için açtığı sınava başvuran 2500 kişiden 2 si hukukçu arkadaşımız sınavda başarısız olmuşlardır.

Bilginize.

Başından sonuna kadar izleyince bu çok matrak bir tartışma oldu.

Önce bakanlığa güzel bir kızıldı ve durum bir hukuk fakültesi mezunu için çok aşağılayıcı bulundu. ( Halbuki bakanlığın ilanının tam metnini okumuştum ben ilkokul mezunu aranıyordu, girenlerden hukuk mezunu olursa öncelik verileceği belirtiliyordu.)

Sonra meslektaşlarımız KPSS'yi geçemediler ve inanamadık, yasa büründük.

Trajikomik olan bakanlık mı acaba?

En azından devlet kendi yetiştirdiği ve neticesinde HUKUKÇU diye mezun ettiği, bilgisiz, yetersiz, sınavları geçemeyen biri olarak görülen bizle ( hukuk mezunlarıyla)dalga geçmesin ve olayı kendi nezlinde trajikomik hale getirmesin. KPSS bir hukukçu için çok kolay bir sınavsa, bu ve benzeri sınavları veremiyecek kapasite olan kişileri mezun etmesin.

Bir ömür, yılların emeği, yılların çalışımı " SINAVA BAŞVURACAK ADAYLARDAN HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNLARINA ÖNCELİK TANINACAKTIR" şeklindeki, onlara göre gayet normal ama bize göre gayet alaycı bulunan bir ilana meze olunamaz. Ben şuan önümde duran kitapları haftayaki sınavım için bitirme kaygısı taşırken, birileri çıkıp açıkça mesleğimle, bölümümle alakası olmayan bir işe alım için imtiyaz göstereceğini gökyüzene yazamaz.

Biz okula başladığımızda 250 kişiydik ve 250 kişide önüne devletçe konan uygulamaları yapmayı hedeflemiş ve başarmış kişilerdik. Şimdi ise durumun farklı mı olması gerekiyor. Hukuku devlet biliyor ve bizi, hukuku öğretmek için bu fakülteye topladı. Biz yine bütün uygulamaları aşmanın hedefinde okuldan mezun olacagız ve BAŞARILI OLACAĞIZ. Biz, bize verilenleri öğrenme maksadı ile buraya geldik ve başarılı bir şekilde mezun olabilmek için bunun gerekli olduğuna inandık. Eğer bize verilen bunca ağır dersler, uygulamalar basit sınavları bile geçmeye yetmiyorsa bunun muhattabı biz hukuk mezunları değiliz. Belki asıl traji komik olan bizim hukuk fakültesini seçmemiz oldu...

saygılarımla...

Alıntı: Yazan yargıç isa ŞÖFÖRLÜK SINAVINDAN HABER: Adalet bakanlığının, kendi bünyesine şöför alımı için açtığı sınava başvuran 2500 kişiden 2 si hukukçu arkadaşımız sınavda başarısız olmuşlardır. Bilginize.

Sayın yargıç isa,

Yeni haber diye verdiğiniz haberi ve detaylarını 57 No.lu mesajımda vermiştim.

Bilginize.

Saygılarımla

Sn.yargıçisa,
kendimizi aklama konusunda bu kadar hevesli olmasak keşke. Dönüp aynaya bir baksak. KPSS.yi veremeyen hukukçudan fakülte sorumlu ise verenden kim sorumlu?

Alıntı: verenden kim sorumlu?

Burda çok haklısınız. Verenin kötü vermesine göz yuman, sistemin yok ettiği haklarımızı aramaktan korkan BİZ sorumluyuz. MÜCADELECİLİKTE HEPİMİZ SINIFTA KALDIK.

40 tane hukuk fakültesi her yıl 6.000 tane mezun öğrenci veriyor.. eğitimin ticarileştirildiği bir halde ortaya çıkan bu sonuç doğaldir.. anadoluda bu tür durumlar için büyüklerimiz hep şunu derdi'' bugünler daha iyi günlerimiz , buna şükür'' bende öle diom buna şükür , yarının ne getireceği ortada çünkü..

Hukuk eğitimi almış kişilerin KPSS'yi verememesi çok şaşırtıcı.Avukatlık sınavı kalkmasaydı acaba mezunların hali ne olurdu?

Derin bir bilgim yok ama, KPSS nin içeriği geregi bir hukukçunun bunu başarmasının garanti olması gerekliliği düşüncesi biraz set gibi. Yani ayrıca çalışması gerekir diye düşünüyorum. Hukukçu olmanın sağlayacağı avantaj daha az çalışmayla bunun halledebilir olması. Yani hakimlik sınavını kazanan biri KPSS yi kazanamaya bilir, doğal karşılanmalı. İçerik meselesi diye düşünüyorum.

Demekki 1 yıl anaokul,5 yıl ilkokul,3 yıl orataokul,3 yıl lise +lise boyunca üniverste sınavlarına hazırlık için dersanelere dökülen paralar ve gece gündüz demeden sınavlara hazırlık,üniversitede 1 yıl okunan hazırlık,4 yıl lisans eğtimi,yine özel üniversitelerde okuyanlar için dökülen onca para,1 yıl staj ve hepsindeki çekilen streslerde cabası olmak üzere hepsi şoför olmak içinmiş...Ne diyim vatana millete hayırlı olsun

Sn.Katılımcılar,

Birşeyin eğitimini almakla, o eğitimin gereği görevlerde çalışmak çok farklı şeyler. İnsan herşeyin eğitimini alabilir, ama çiftçilik yapabilir mesela. Kendi isteğiyle. Ama ülkemizde çoğumuz istediğimiz için değil, belgesini elde ettiğimiz ve hayatımızı kazanmak zorunda olduğumuz için bir mesleği ifa ediyoruz. Yani, iş bizim keyfimize kalmamış. Bu nedenle de daha alıngan oluyoruz. Bu bir yana.

Ama meslek eğitimi veren okullardan mezun olanların o mesleği benimseyenler oldukları ve o meslekte çalışmak istedikleri VARSAYILMALIDIR. Hukuk, Tıp, Mühendislik, Otelcilik, Hemşirelik, Tornacılık; bunlar meslek eğitimidir. Hepsi için meslek kuruluşları, kuruluşların mesleki uygulama denetimi, kendine özgü kuralları ve değerlendirme kurulları vardır. Doğal olarak, bunlar okula girmeden önce veya eğitim sırasında benimsenir. Polis kolejine girene 4-5 yıl boyunca polisliğin asaleti benimsetilir, toplumsal sorumlulukların beraberinde geldiği öğretilir. Orduda da aynı şey yapılır; Tıpta da. Çünkü insana 'meslek' denen şeyi etiği olmaksızın veremezsiniz; o etiği de 'farklı' olduğunu işlemeksizin benimsetemezsiniz. Bunlara onun için 'meslek' diyoruz. Meslekler, etiklerinin mensuplara benimsettikleri değerleri korumak durumunda oldukları için meslek oluyorlar. Her etik değerin koruyucusu bir meslek var.

Peki, bu durumda mesleki eğitim verdiğiniz kişileri, o eğitimi gerektirmeyen bir işe kabul edeceğinizi ilan etmenin mantığı nedir? Gereksiz davranış. Hele onlara öncelik vereceğinizi belirtmek nedir? Hepten absürd bir davranış; açıkça hakarettir. Nitelikleri daha aşağıda olan bir işe çok daha fazla eğitim verdiğiniz bir mesleğin mensuplarını öncelikle atayacağınızı ilan etmek, hele de ortada nesnel eleme ölçütleri varken (KPSS vs) onlara 'size öncelik var' demek; onlara 'sizin bu sınavda bile yeterli yarışma gücüne sahip olduğunuzu düşünmüyorum ama, kıyak yapıyorum, kıymetimi bilin' anlamını taşır.

Bundan alınmak mı gerekir? Hayır. Ama bunu reddetmekte de yarar vardır. Başvurarak 'sözü edilen yarışma ölçütleri zaten mesleki eğitimin yanında çok alt düzeyde kaldığından, doğal olarak meslek mensuplarının önceliği olacaktır, ayrıca belirtilerek diğer adayların gözünde eşitsizlik kaynağı haline getirilmesi uygunsuz ve gereksizdir' demek gerekir. Bunu meslek örgütünün yapması beklenir.

Önce öğretmenlere, sonra diş hekimlerine, sonra mühendislere ve hekimlere bunlar çoktan yapılmıştır. Bir katılımcı ambulans şöförlüğüne hekim atanmasından söz etmiş. Şoförlüğe değil ama, dünyanın her yerinde 'para-medic' (yani tıbba yakın dallarda eğitimler peşinden bu iş için ilave 1 yıllık eğitim alan) görevine bizde hekimler koşulmaktadır. İşe alınma koşullarından biri de sürücü ehliyetine sahip olmaktır. Buradan açıkça anlaşılır ki, sürücü bulunamazsa veya ona birşey olursa hekimin sürücülük yapabilmesi beklenmektedir. Henüz yok ama (tam da bilmiyorum), yakında 'abi, şoför diye al, bak üstelik hekimim ben, başka işlere de yararım' diyenler de çıkabilir. Amacım onları aşağılamak, hor görmek değil. Ama bunun uygunsuzluğuna işaret etmek.

İğne size batıncaya kadar beklememeniz gerekirdi. Şu nazi dönemindeki rahibin sözlerini hatırlatmak istemiyorum. Bakanlığın yaptığı ayıptır, hakarettir; ama aklı sıra bir iyilik yapmaktadır. Bu iyiliği yapmak zorunda kalmasının nedeni de, meslek eğitimi içerikli dallar için okulların hesap kitapla açılması kuralının gözardı edilmiş olmasıdır. 'Üniversite diploması mı istiyorsunuz; buyrun alın bakalım' politikasının ardından 'bakın sizi koruyorum' diyerek günah çıkartılmaktadır.

Başlangıç hesapsız, niyet iyi, yöntem uygunsuz, sonuç ise hayal kırıklığıdır. Özellikle KPSS de yetersiz puan alanlardan sonra. Onlara da hayret etmemek elde değil yani, insaf. Yine de işin doğruluğunun değil, eğitimimizin ne kadar zavallı olduğunun kanıtı onlar. İtiraz edilmesi gereken temel noktayı değiştirmez. Vaktiyle itiraz edilmiş olsaydı, o iki kişi konu bile olmayabilirdi.

Saygılarımla,

bu haberi okulda elime tutuşturmuşlardı.gülüp geçmiştim şaka olduğunu düşünerek.sonra derste hocamıza okuduk haberi.hocamız da aynı kanıdaydı.fakat bir süre sonra haberin doğruluğunu öğrendiğimde hayretler içinde kaldım.niyetim şoförlük mesleğini aşağılamak değil tabii ki.ama onca emeği,hukukçuların o zorlu üniversite yıllarını bir kenara bırakıp dalga geçermişcesine bu ilanı vermek sizce de komik değil mi?

bu tür haberleri duyunca hukukçu olduğum için utanıyorum

Alıntı: Yazan av.cemutkan bu tür haberleri duyunca hukukçu olduğum için utanıyorum

Gerçekten bu dediğiniz de üzücü. Ben ilanı verenlerden utanmayı yeğlerim.

saygılarımla...

Yazık görülen hukuk eğitimine tabi eğer bu haber gerçek ise!
Okuduğumda şok oldum ve utanıyorum!!!

aslında kanımca bunda şaşılacak bir durum yok,günümüzde ihtiyacın çok üzerinde üniversite mezunu var ve bu rakam her geçen sene katlanarak artmakta ve bu insanların önemli bir bölümü işşizlik sorunuyla yüzleşiyorlar okul bitince,çünkü pasta aynı pasta ama masaya oturanların sayısı gittikçe artıyor,dolayısıyla eskiden olduğu gibi üniversite mezunu olmak artık günümüzde bir vasıf,bir artı özellik olmaktan çıktı.bunun sonucunda da özel sektör ya da kamu eleman alacağı zaman normalin üzerinde özellikler aramaya başladı ve buluyorlarda.bugün gazeteye ilan verin kapıcı aranıyor,ingilizceyi çok iyi bilmesi ve üniversite mezunu olması şarttır diye,ertesi gün gelen talebe şaşırır kalırsınız.bence adalet bakanlığının hukuk mezunu şöför aramasına şaşırmayın,hatta bu hızla gidilirse 5-6 sene sonra adalet bakanlığı şöför alırken sadece hukuk mezunu olmasını aramayacak, master,doktorasınıda yapmış hukuk mezunları arıyacak ve korkarım bulacakta...

Çok fazla Hukuk Fakültesi açarlarsa ve bir de özel okullarda bunu yaygınlaştırırlarsa olacağı bu.(Parası olan okuyor, bürosunu açıyor zaten maddi durumu iyi babasının çevresinden işte geliyor) parası olmayan iyi eğitim alan gençlerde böyle şöförlük gibi işlere başvurmak zorunda kalıyor.
Hukuk Fakültelerini azaltacaklar, Özel hukuk Fakültesini kaldıracaklar. Kaç tane özel Tıp Fakültesi var ki, ama özel hukuk fakülteleri o kadar çok ki, bir de Devlet okullarındaki puanlardan çok aşağıda alıyor, adı Hukuk Fakültesi mezunu oluyor. Çalışkan ve Başarılılar kaybediyorlar. Parası olan her zaman kazanıyor. Bu kadar daha fazla yazmak istemiyorum çünkü kızıyorum ve üzülüyorum.
Bu