Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadın / Erkek Doktor Tercihi Ayrımcılık Mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-01-2007, 12:31   #1
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Tartışılması gereken bir konu diye düşünüyorum.


Kadın doktor istemek ayırımcılık sayılacak

ALİ HAYDAR NERGİS / AÇIK GAZETE İSVEÇ - Blekinge Hastanesi yönetiminin aldığı bir kararla kadınların erkek jinekologa görünmek istememeleri 'erkeğe karşı ayırımcılık' sayılacak.

--------------------------------------------------------------------------------
30 Ocak 2007

Hastane yönetimine göre; özellikle Müslüman ülkelerden gelen kadınların hastanelere başvurduklarında kadın doktorlara görünmekte ısrar etmeleri sorun yaratıyor. Bazı İsveç’li kadınların da “daha rahat davrandıkları “ gerekçesiyle hastanelerde kadın doktorları tercih ettikleri saptandı.

İsveç’in Skane bölgesine bağlı Blekinge Hastanesi’nin jinekoloji bölümünde bu nedenlerle kadın doktorların iş yoğunluğunun artması, erkek doktorların ise adeta işsiz kalması üzerine hastane yönetimi yeni tedbirler almak zorunda kaldı.

Buna göre, Blekinge Hastanesi’nin jinekoloji bölümüne başvuran kadınlar, bundan sonra “erkek doktorlarla karşılaşmamak” konusunda ısrar edemeyecekler. Bu davranış yasal olarak suç sayılan kadın-erkek ayrımcılığı olarak değerlendirilecek.

Hastane yönetiminin aldığı bu karardan sonra, kadın doktorların iş yükünün azalması, erkek doktorların da işsiz oturmaktan kurtulması bekleniyor.
Old 30-01-2007, 16:11   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba,
Aynı tartışma erkeklerin üroloji uzmanı olarak erkek doktor talepleri konusunda yapılmalı.

Ne dersiniz?

Saygılar
Old 30-01-2007, 22:19   #3
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar
Merhaba,
Aynı tartışma erkeklerin üroloji uzmanı olarak erkek doktor talepleri konusunda yapılmalı.

Ne dersiniz?

Saygılar

Biraz "cesaret" isteyen bir tartışma olacaktır.

90'lı yılların başında, (kadın) bir arkadaşım uzmanlık alanı olarak Üroloji'yi seçmek istemişti. İzin verilmediği için beyin cerrahı olmayı seçti. Önce bunu öğrenmek gerekir: Böyle bir yasak mı var? Varsa neden? Saygılar
Old 31-01-2007, 05:18   #4
ragıp

 
Varsayılan

c) Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz. Sağlık hizmetleri, herkesin kolayca ulaşabileceği şekilde planlanıp düzenlenir.

Sağlık hizmetleri yönetmeliği 4. maddesi bu şekilde. Yorum sizin. Ben yazamıyorum Yazsam site kurallarına aykırı şeyler yazrım. Bu kesin.
Old 31-01-2007, 15:45   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ragıp

Yazmış olduğunuz ilkeler hekimlerin yükümlülüğüdür.Hekimler hastaları arasında ayrımcılık yapamaz.

Hastaların böyle bir yükümlülüğü ise bence yoktur.Hatta doktorunu seçme hakkı vardır.

Alıntı:
Hasta hakları yönetmeliği:
Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme

Madde 9- Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilir. Mevzuat ile belirlenmiş usullere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır

Bu yönü ile tartışmakta yarar var.

Saygılar

Not: sn.ragıp her mesajınızda site kurallara aykırı mesaj yazma kaygınızı dile getırme yerine,kurallara uygun olacağını düşündüğünüz satırlarınızı bizimle paylaşmanızı rica ediyorum
Old 31-01-2007, 16:19   #6
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sn Kanat, Sn Kayar,
Sevgili Meslektaşlarım;

Alıntı:
Aynı tartışma erkeklerin üroloji uzmanı olarak erkek doktor talepleri konusunda yapılmalı.

Sanırım tartışmaya başlamadan önce erkek hastaların bu konudaki istemlerinin dikkate alınması gerekir. Bu araştırmanın da sadece ülkemiz açısından değil evrensel olmasında yarar olduğunu düşünüyorum.

Alıntı:
bir arkadaşım uzmanlık alanı olarak Üroloji'yi seçmek istemişti. İzin verilmediği için beyin cerrahı olmayı seçti.

Bu ifade de, erkek egemen toplumda,erkek milletine bir sataşma var gibi geldi.
Üroloji nire, beyin cerrahisi nire...
THS nin yaşlı üyelerinden biri olarak epeyi bir alındım...

Meslekler içerisinde en eski ve temel kurallardan biri olan işi reddetme hakkı savunma mesleğine verilmiştir. Sn. Kayar Meslektaşımın da belirttiği gibi tercih hakkı hasta doktor ilişkisinde sadece hastaya tanınmıştır.

Hasta doktor ilişikisinde acil durumlarda hastanın doktorunu seçme hakkının sınırlarının tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
Old 31-01-2007, 17:35   #7
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Kayar,
Türbanlı doktorların erkek hastayı muayene etmemeleri üzerine yazdığım yazı kurallara aykırı bulunmuştu.
Hastanın, doktorunu seçme hakkı var elbette. Ama parasını verirse. Eğer devlet tarafından sosyal güvenlik amaçlı bir sağlık kuruluşuna geldiğinde, sigorta hastanesi,devlet hastanesi, ücreti sigorta tarafından karşılanan özel sağlık kuruluşu vs. Hastanın doktoru red etme hakkının olmayacağı kanısındayım. Bu reddetme hakkı, tıbbi ve yasal nedenlerle olabilir ancak.
Ama örneğinizdeki red sebebi, inanç sorunu. Buna yazacağım yanıt da siyasi olacaktır. Yukarda yazdığım yasa maddesi bir madalyondur. Madalyonun iki yüzü var.
İnançları nedeniyle erkek hastaya bakmayan doktor ile, aynı nedenle karısını erkek doktora muayene ettirmeyen zihniyet aynıdır
Old 31-01-2007, 19:06   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ragıp

Konumuz hastanın doktorlar arasında bir seçim yapıp yapamayacağıdır.Bu seçimin nedenleri,inanca dayanıp dayanmadığı çok da önemli değildir.Önemli olan tercihin özgür irade ile hasta tarafından kullanılmasıdır.

Bir kadın :örneğin kadın-doğum alanında muayene olmak için bir kadın doktoru tercih ediyorsa bu anlaşılabir bir tercihtir bana göre.Bu sırada kadını neden böyle tercih ediyorsun diye sorgulayamayız.

Bu bir psikolog tercih edildiğinde de geçerlidir.

Aynı biçimde bir erkek de doktorunun cinsiyeti konusunda bir tercihte bulunabilir.Ürolog seçiminde olduğu gibi.

Benzer bir düzenleme CMK sürecinde de tartışılmıştı.

Alıntı:
Kadının muayenesi

MADDE 77.- (1) Kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır
.

Doktorunu seçme hakkı kullanırılırken elbetteki kurumda bulunan olanaklar dikkate alınacaktır.Fakat kurumlar hastaları bu yönde bilgilendirmekle yükümlü tutulmuştur.Ve tercih mümkündür.
Saygılarımla
Old 31-01-2007, 19:14   #9
ragıp

 
Varsayılan

haklı olabilirsiniz tabi.
Kız öğrenciler bayan öğretmenlerce okutulmalı
Bayan sağlık personeli, bayan hastalarla ilgilenmeli
bankada işlem yapmak isteyen bayanlar için bayan personel seçilmeli
Hatta Konyadaydı yanılmıyorsam, erkek ve bayan vezneleri ayrılmalı
daha ne kaldı?

Pardon eksik kaldı, bayan avukatlar bayan müvekil ile görüşmeli ve davalarını almalı
Old 31-01-2007, 22:31   #10
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.ragıp

Tartışmayı konu dışına taşıma teşebbüsünüzü gülümseyerek izliyorum.

Yineliyorum.Konumuz:Hastanın doktor seçme hakkı.

Kız öğrencilerin kadın öğretmen seçme hakkı diye bir tanımlanmış hak yoktur.

Kadın personelin sadece kadın hastalara bakma hakkı diye bir hak yoktur.

Bankada işlem yaparken kadın personel seçme hakkı diye bir hak yoktur.

Ama hastanın doktorunu seçme hakkı vardır,bu hak talep edilebilir .Bu sadece kadınlara tanınmış bir hak olmadığından bir ayrımcılık da içermemektedir.(Kadın müvekkillerin kadın avukat seçmesi konusunu başka bir başlıkta tartışmaya açacağımdan yanıt hakkımı saklı tutuyorum)

Bu hak ulusal ve uluslararası kabul görmüş hasta hak bildirgelerinde ve düzenlemelerde tanımlanmış ve kabul edilmiştir.Aşağıda dayanaklardan bir kısmını bulabilirsiniz.

Yoksa siz hasta haklarından doktor seçme hakkının kaldırılmasını mı öneriyorsunuz?

Saygılar

Dayanaklar:
Amsterdam Bildirgesi:
5.6.Hastalar, sağlık sisteminin işleyişi ile uyumlu olarak, hekimlerini veya diğer sağlık personelini ve sağlık kurumlarını seçme ve değiştirme hakkına sahiptir

Bali Bildirgesi:
2. Seçim yapma özgürlüğü
a. Hasta özel veya devlet sektöründe olmasından bağımsız olarak hekimini ve hastanesini veya sağlık hizmeti veren kurumları özgürce seçme ve değiştirme hakkına sahiptir

Lizbon Bildirgesi:
1.Hasta, hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir.

Hasta Hakları Yönetmeliği:
Madde 9- Mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır
Old 31-01-2007, 22:47   #11
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Kayar
konuyu ben başka alana çekmiyorum. Başka alandaki bir sorun, Hastanın doktorunu seçme hakkı diye değiştirilmeye çalışılıyor. Hani takiyye dedikleri var ya; ondan işte.
Türban tartışmasını da özgürlük olarak nitelendirdiklerinde, "siz kadınlarınızın başını kapatma, istediğiniz gibi giydirme özgürlüğünü" savunuyorsunuz diye yazmıştım. Bu konuda da, dikkat ettiyseniz "kadınlarını erkek doktora tedavi ettirmeme özgürlüğü" gündemde. Ve bu çok vahim bir durum. Giyinme konusunda özgürlüğün kısıtlanması belki çok şem ama her şey değil.
Ancak sağlık öyle değil. Erkek hastayı tedavi etmeyen bayan doktor yüzünden..... diye başlayan haberler; Erkek doktorun tedavisini kabul etmeyen bayan..... hayatını kaybetti. Biçiminde karşımıza çıkabilir. Benim söylemek istediklerim bunlar.
Dikkat ederseniz, doktor seçme hakkının eğitim,ihtisas,güven vs gibi unsurlarla kullanılabileceğini belirtmiştim. Ama cinsiyetinden dolayı hekim ayırmak bence bu hakka girmez
Old 31-01-2007, 23:01   #12
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sn Kayar,
Sn Ragıp,

Kısa süre önce başına bir iletişim kazası gelmiş ve tarafları tanıyan biri olarak tarafların hoşgörülerine sığınarak durumu toparlamaya çalışmak istedim.

Öncelikle konumuz kısmen TIP ETİĞİ ni ilgilendirmekte. Burada bir tıp doktorunun bulunması belki konuyu daha bilimsel hale getirirdi...

Sn Kayar ın ısrarla belirttiği husus hastanın tercihidir. Bende bu tercihte inanç faktörünü çok önemli bulmuyorum.

Alıntı:
İnançları nedeniyle erkek hastaya bakmayan doktor ile, aynı nedenle karısını erkek doktora muayene ettirmeyen zihniyet aynıdır
Sn Ragıp ın yukarıdaki 2 örneği bir gerçektir. Ama ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Doktor açısından ayrı, eşini erkek hekime muayene ettirmeyen erkek açısından ayrı.....

Madem merak konusudur. Belirteyim "ben bayan bevliye uzmanına tarcihan gitmek istemem."
Utanırmıyım, evet utanırım. Tutucumuyum, evet tutucuyum.
Bu benim bir hasta olarak kişisel tercihimdir. Ancak hayati bir anda da böyle bir tercihim olamaz.

Alıntı:
Pardon eksik kaldı, bayan avukatlar bayan müvekil ile görüşmeli ve davalarını almalı

Yukarıda belirlemede avukat böyla bir tercihte bulunamaz. Ama müvekkil bay veya bayan avukatı tercih edebilir.
Ancak hakim otorite tercihi zorluyor ise (YANİ VEKİLLİK GÖREVİNİN ATAMA İLE BELİRLENMESİ) bu zorlama tarihi süreçte başarılı olamamıştır.
Old 01-02-2007, 12:13   #13
murgan

 
Varsayılan Hastanın istediği doktoru seçme hakkı

Merhaba,

İnsan hakları kapsamında geliştirilen hasta hakları hastaya istediği hekimi seçme özgürlüğü tanımıştır. Bu hak hasta hakları yönetmeliğine de alınmıştır.

Bu hak kamu sağlık kurumlarında da geçerlidir.
Tıp etiği açısından konu hastanın özerkliğine saygı ilkesi çerçevesinde ele alınmaktadır. Burada hastanın hangi nedenle hekimini seçtiği sorgulanmaz.

Kamu kuruluşlarında istihdam ile ilgili sorunlar olabilir, örneğin kadın hekim sayısı yetersiz olabilir. Eğer idari tedbirlerle bu eksiklik giderilemiyorsa, yığılmalar randevu sistemi ile halledilmeye çalışılır. Tercihini yapan hasta gerekirse beklemek durmundadır.

Acil durumlarda hasta bilgilendirilerek durumun aciliyeti ve beklemenin sakıncaları anlatılmalıdır.Şuur kapalı ise varsa hasta yakınlarından rıza alınır, yoksa varsayılan rıza kapsamında görevli hekim acil müdahalesini yapar.

Dr. Mahmut

Tıbbi Etik Doktora Öğrencisi
Old 01-02-2007, 22:17   #14
avien

 
Varsayılan

Sayın Ragıp'ın ise düşündüğü şey kanaatimce; "hasta doktorunu seçebilir mi" bir ayrıntı ya da özel bir durum olarak kalamaz düşüncesidir. Eğer bunu kabul edersek bir diğeri çıkıp ben de kadın/erkek hemşire istiyorum diyecek; bir diğeri ben de kadın/erkek öğretmen istiyorum diyecek ya da avukat ya da manav...
Ve bence böyle bir tartışma yapılırken konunun diğer boyutları göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir.(Mesela siyasi boyut.)
Saygılarımla...
Old 01-02-2007, 22:58   #15
murgan

 
Varsayılan

Hastanın hemşire seçme hakkı da vardır.
HASTA HAKLARI YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih: 01.08.1998; Sayı: 23420
Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme
Madde 9- Hastaya talebi halinde, kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilir.
Mevzuat ile belirlenmiş usüllere uyulmak şartı ile hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan personeli serbestçe seçme, tedavisi ile ilgilenen tabibi değiştirme ve başka tabiplerin konsültasyonunu istemek hakkı vardır.
Personeli seçme, tabibi değiştirme ve konsültasyon isteme hakları kullanıldığında, mevzuat ile belirlenen ücret farkı, bu hakları kullanan hasta tarafından karşılanır.
Old 02-02-2007, 10:51   #16
ragıp

 
Varsayılan

Anlatmak istediğimi tam anlatamadım. Site kurallarına aykırı bulunan iletimde anlatmıştım gerçi. Kısaca söylemek gerekirse, burada hastanın hekimini seçme hakkının tartışılmadığı kanısındayım. Hastanın hekimini seçme hakkı vardır. Ancak bu hakkın sınırı nedir? Burda tartışmaya başlamakta yarar var.
Ben, "ermeni doktor istemiyorum, sarışın doktor istemiyorum, kürt hemşire istemiyorum, türk bevliyeci istemiyorum" gibi talepler yerinde görülecek midir?
Israrla vurguladım şudur: Bu talepler siyasidir. Sonucu kadın erkek hastanelerinin ayrılmasına kadar gidecek bir tartışmadır.
Old 02-02-2007, 12:02   #17
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Her hasta istediği doktoru seçme hakkına sahiptir.Doğru.Hatta yaşadığım şehirdeki hastanelerde giriş yaptıktan sonra dilediğiniz doktoru seçiyor ve orada muayene oluyorsunuz.Bu bence güzel bir uygulama.Fakat bu uygulamanın amacı kadın-erkek doktor ayrımcılığını yaratmak değildir.Örneğin gribal enfeksiyon geçiren bir hasta bayan ya da bay doktora görünebilir.Fakat bir bayan kadın hastalıkları konusunda bayan bir hekime derdini daha iyi anlatabilir ve çok daha kolay muayene olabilir.Keza erkek bir hasta da bayan doktordan sa erkek hekime daha rahat muayene olabilir.Burada kadın erkek ayrımcılığından ziyade hastanın sosyal ve kişisel açıdan rahatlığı değerlendirilmelidir.Her ne kadar modern bir insan olsam da şahsen kadın hastalıkları konusunda bayan bir hekime görünmeyi tercih ederdim.Fakat başkaca bir rahatsızlığım sözkonusu olduğunda işinin erbabı bay bir hekime görünme konusundada kesinlikle çekincem sözkonusu olmaz.
Saygılarımla...
Old 03-02-2007, 00:14   #18
üye3578

 
Varsayılan

Dr.Mahmut Gürgan çok güzel açıklamış sayın ragıp. Kanaatimce siyasi sebeplerden de doktor veya diğer personeli isteme, istememe hakkı vardır. Yeterki bu tercihini kullanırken insanları rahatsız etmesin. Yoksa bir hastanın kıyafetine göre bir dr.istemesi bana çok mantıklı geliyor. Biri mini etekli bir bayana muayene olmak istemeyebilir, bir diğeri türbanlı birine. Hizmeti alanın seçme hakkı varsa, kanun bu hakkı vermişse, bu hakkını sonuna kadar kullanmalıdır. Sayın Keleş'de çok net açıklamış. Sayın Kayar'ın görüşlerine tamamen katılıyorum. Hasta seçen doktor ile doktor seçen hasta arasında farkı bırakın, hiçbir benzerlik yoktur. İkisi birbirinden çok farklı şeylerdir sayın ragıp. Herkese selam ve saygılar sunuyorum...
Old 03-02-2007, 10:34   #19
Hekimbaşı

 
Varsayılan Hem topluma, hem insana hakaret

Sevgili arkadaşlar,

Öfkelenmeksizin üzerinde konuşmakta güçlük çektiğim için, konuşmaktan kaçındığım bu konudaki düşüncemi bir kereliğine açıklamakta sakınca görmüyorum. Tartışmayı hararetlendirmek, kapsamını derinleştirmek veya genişletmek niyetinde değilim; baştan belirteyim.

Önce basit bir adalet kuralını hatırlatmak isterim. İki insan arasındaki ilişkileri düzenleyen hiçbir hak, tek taraflı ihdas edilemez. Bu hem ulvi, hem felsefi, hem sosyal hayat, hem de insaniyet açısından böyledir.

O halde; hekime eş bir hak tanımaksızın hastaya böylesi bir hak tanımaya kalkışmak neyin nesidir?

Hekim; hastasını ırk, dil, din, cinsiyet, yaş, sosyal statü, ruhsal dengesizlik ve sair hiçbir nedenle reddetme, ayırdetme veya farklı muamele etme özgürlüğüne sahip değildir. MÖ bilmem kaç yüzyıl öncesinden beri. Hasta sizi bıçaklamış, siz de onu silahla vurmuş olsanız bile, ona müdahale ederek yaşatmak zorundasınızdır. Buna ilişkin davaları kendi literatürünüzde bulmakta güçlük çekmezsiniz, isterseniz araştırın. Ayrıca, savaş koşullarında geçerli olan uluslararası sözleşmelerde de bu açıkça belirtilmektedir.

Hatta daha da öteye giderek, bunlardan herhangi birini yaptığına dair duyum alınırsa, en şiddetli biçimde cezalandırılması istenir.

Bu durumda, hastanın da hekimi aynı gerekçelerle reddedememesi, ayırdedememesi, farklı muamele etmemesi gerektiği ortadadır.

Bu, hastanın hekimi veya kendisine hizmet verecek kişileri seçme özgürlüğünden yoksun kalacağı anlamını taşımaz. Dikkat ediniz, haktan önce özgürlük dedim. Evet; seçme özgürlüğü bir haktır; ancak başkalarının haklarına tecavüz etmediği sürece ve toplum düzenini bozmayacak biçimde kullanılabilir.

Bu nerden çıktı? Değil hasta, herhangi bir bireyin, hatta devlet kurumlarının; bireyleri din, dil, ırk, cinsiyet, yaş nedeniyle ayırdetmesine veya farklı muamele etmesine anayasanın başlangıç bölümünde dur denmiştir. Yani, hasta hakları diye bir düzenleme yapılacaksa, bu ilkeyi gözetmek zorundadır.

Kısacası, hastaların hekim seçme özgürlüklerini kullanırken cinsiyet ayrımı yapmaları; anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olmakla kalmayıp, günümüz toplumlarının eriştiği felsefi olgunluk düzeyine de yakışmamaktadır.

Peki nasıl kullanılacak o zaman? diye sorabilirsiniz. Çok basit. Tek bankosu olan bir bankaya gittiğinizi varsayalım. Orada kim çalışıyorsa, işinizi onunla görmek zorundasınızdır. Bu görevliyi değiştirin diyemezsiniz. Kötü davranırsa, şikayet edebilirsiniz. Belki başka birisini görevlendirirler, belki görevlendiremezler. Eğer tatmin olmazsanız, şubeyi, daha da tatmin olmazsanız bankayı dava edebilirsiniz. Ama o görevli olmasın, şu olsun diyemezsiniz. Veya, böyle bir isteği yerine getirmediği gerekçesi ile bankayı dava edemezsiniz. Ederseniz; bankayı değil, cinsiyet ayrımcılığı yaptığınız için sizi hapse atmaları gerekir.

Bankada 5 banko olsun ve hepsi boş olsun. İstediğiniz bankoyu seçebilirsiniz. Bu sırada isterseniz, kimse bilmeden, farkına varmadan, hangi cinsiyetten görevliyi istiyorsanız, onu da seçmiş olursunuz. Buna denecek birşey yoktur.

Diyelim her yere konan sıralama makinelerini kullanmak zorunda kaldınız. Bankolar boş olsa da, makine size hangi bankoyu uygun bulduysa, ona gitmek zorundasınızdır. Bunun da değiştirilmesini isteyemezsiniz, çünkü bankolar size aynı görünmekle birlikte, aslında belli bir düzene uymaktadırlar ve farklıdırlar. Belki de fark, sadece görevlilerin baktıkları müşteri sayısını izleyip görevlilerin çalışmalarını eşitlemekten ibarettir. Olsun, yine de değiştirilmesini isteyemezsiniz; çünkü o düzen birşeyleri gözetmektedir. Sizin keyfiniz olacak diye çalışanların daha önde gelen haklarının gözetilmesinden vazgeçilmesini isteyebilir misiniz?

Demek ki, bu özgürlük; ancak din, dil, ırk, cinsiyet ayrımına dayandığı izlenimi yaratmadığı durum ve biçimde, ve hizmetin sunulma düzenine zarar vermediği yere kadar kullanılmak zorundadır.

Bu koşullar altında, 'Ben erkek / kadın doktor isterim' diyenin isteğini yerine getirmek değil, cezalandırmanız gerekir.

O halde, neden böyle mesnetsiz bir tartışma çıktığını merak ediyor musunuz? Olayın nasıl geliştiğini özetleyeyim:

1. Sağlık hizmetleri paraya tahvil edildi
2. Hasta = müşteri, sağlık hizmeti = ürün haline geldi
3. Tüketiciyi koruma yasalarında müşterilere tanınan hakların benzerlerinin hastalara tanınması gündeme geldi
4. Hizmeti verecek kişiyi seçme özgürlüğü bir hak olarak
tanımlandı
5. Bu hakkın sınırları kavram kargaşasına yol açmak için bir fırsat olarak değerlendirilerek bağnazlığa yasal temel yaratılmak istendi

Bu gelişim, ABD ndeki sağlık sistemi ve ticaret hukuku sonucu ortaya çıktı. İlk 4 aşamayı oradan ithal ettik yani. Bununla övünenlere rastlamanız mümkün. 5 inci aşama ise bize özgü. Övünen var mıdır, bilemiyorum.

ABD nde bu konudaki uygulamaya ilişkin bir örnek çok yakın
zamanda TV da gösterildi. CNBC-E kanalında Cts leri oynayan ER (Acil Servis) isimli bir dizi var. Her vardiyada 4 hekim çalışıyor. Yaralı bir hasta, çekik gözlü bir kadın doktoru reddediyor. Hemen yanda bulunan erkek doktor hastaya nedenini soruyor. Hasta kadın değil, erkek doktorun bakmasını istediğini, ona kendisinin bakmasını beklediğini söyleyince şöyle bir cevap veriyor: Hayır, sana o doktor bakacak; istemiyorsan gidebilirsin.
Hasta; hakları olduğundan, oranın devlet hastanesi olduğundan, kendisinin boşta olduğundan, onu dava edeceğinden, ondan bundan söz ediyor, ama nafile. Kendisine verilen cevap; git dava aç oluyor. ABD nde bir hekimin dava edilmesi hemen daima hekimin en azından para cezası almasıyla sonuçlanıyor olmakla birlikte, hekimin kararından geri adım atmıyor olması, hastanın cinsiyet ayrımcılığı yapıyor olmasından güç alıyor. İşin ilginç tarafı, hasta aslında kadın doktoru çekik gözlü olduğu için istemiyor olduğu halde, aklınca uyanıklık edip, kadın olduğu için istemediğini belirterek haklılık kazanmayı umuyor; fakat o da doktoru korkutmaya yetmiyor.

Elbette, (5) in, bizde neden gündeme geldiğini söylememe gerek yok. Bir iletide belirtildiği üzere, İsveç' deki gelişme bizdekinin tam tersi olmuş ve yasal açıktan yararlanarak ayrımcılık yapma eğilimi gösterenlere dur denmiştir; çünkü özgürlüğün gerekçesi ve sınırları orada doğru yorumlanmıştır. Bizde ise kötü niyetle yorumlanmak istenmektedir. Fırsat bu ya!

Kraldan çok kralcı olmak, ve sapla samanı karıştırmak bizim toplumsal hastalığımız. Ama bu yanlışlara hukukçularımızın düşmemeleri gerekir.

Saygılarımla,

NOT:
====
Konunun beni öfkelendiren ve utanç duygusu uyandıran yönünden de söz etmeden duramayacağım. Kadının elini sıkmayan insanların kasıla kasıla dolaşabildiği bir toplum olduk biz. Cinselliğimiz gelişmeye başladığı andan itibaren frenlendiği, güdük bırakıldığı için de, ömür boyu adolesan çağında kalıyoruz. Bunun sonucu olarak
da böyle hilkat garibesi düşünceler, hatta hezeyanlar içinde yaşayıp gidiyoruz. "Toplu cinsel paranoya" bu hastalığın adı.

Bir hekim, hangi cinsiyetten olursa olsun, bu açılardan toplumun genelinden çok ilerde oluyor ister istemez. Bir hastaya dokunurken onu cinsel bir nesne olarak algılamak, düşünülemez birşey. Hastanın ne düşündüğünü elbette bilemeyiz, ona hükmetmemiz de mümkün değil. Fakat, tutum ve davranışlarımızla cinsellik uyandırdığımızı fark ettiğimiz anda ne yapmamız gerektiğini de çok iyi biliriz, bilmemiz gerekir.

Nitekim, binlerce yıldır yaşayan bu meslekte hastasıyla ilişki kurmuş çok az kişiye rastlarsınız. Nedeni çok basittir. Günde 20-30 kadın muayene edip, hepsini cinsel nesne olarak görebilmek bir erkek için nasıl mümkün olabilir? Üstelik, onların hasta olduklarını unutmanız nasıl mümkün olacaktır? Ya mikropludurlar, ya allerjenlere
hassas, ya da kimyasal veya fiziksel olarak kusurlu. Ne kadar cazip birer cinsel nesne adayı olarak görüneceklerini bir düşünün.

Cinsel gelişimini sağlıklı biçimde tamamlamış erkek hekimler adına konuşuyorum; bizler için akıllı, zeki, iyi eğitimli, iyi giyimli, temiz ve bakımlı kadınlar cinsel nesne adayıdır; asla muayene masasına uzanmış çıplak veya yarı çıplak kadınlar değil. Eğer bir art niyet taşıyorlarsa şunu bilmeleri gerekir ki; hastamız olmaları onlar için bir avantaj değil, dezavantaj olacaktır. Hemen hiçbirimiz kendi eşlerimize kendimiz bakmaz, arkadaşlarımıza yollarız. Bunun bir nedeni de, eşlerimizi hasta durumunda görmek istemememizdir. % 90 ı erkek olan kadın-doğum hekimlerinde bu eğilim daha belirgindir. Asla eşlerini muayene etmek istemezler.

Tanrım; bunları söylemek zorunda kalmaktan bile utanıyorum ...
Old 03-02-2007, 14:09   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

İsveç mektubu (yazanın izni ile)

Selamlar

Ben dini dusunceleri olmayan birisi olarak ve Isvec'te de yasayan birisi olarak kadinlarin doktorunu secebilmesini bir insani hak olarak göruyorum ve Blekinge'deki hastanenin almis oldugu karari da uzuntu ile karsiliyorum .. Aslinda bu kararin tum Isvec capinda yaygin olacagini hatta Blekinge de bile yururlukte kalabilecegini de pek sanmiyorum ... Ben insan seciciliginin bir hak oldugunu dusunuyorum hem de bir cok konuda ; Ahmet degil de Mehmet , siyah degilde beyaz , aci degil de tuzlu , erkek degil de kiz gibi seyler mesela ama bu secimleri yaparken de insanin pozitif dusunmesinden yanayim , yikarak , bozarak , siddet yaparak , hice sayarak degil

Kalin saglicakla , Guldane !
Old 03-02-2007, 16:50   #21
Opioid

 
Varsayılan

bu işin sonunun tüyler ürpertecek yerlere gidecek olması kanımı donduruyor.
öğrencilik yıllarımda acilde çalıştığım sıralarda annemin de annesi yaşında olan teyzelerin,idrar sondası takılması için kadın doktor talep etmeleri ile, zaten yoğunluktan bitap düşmüş olan nöbet grubumuzun bir de tek bayan arkadaşımızı,işinden alı koyup çağırmamız ile başlıyor benim sıkıntı kaskatım. torunu yaşındaki doktorlardan bile çekinmesi ve o anda benim kendi içuzayımda kötü niyet tozcuklarımın olup olmadığını araştırmam beni de haliyle çok kırıyordu. tamam belki o teyzeyi anlarım beşeri açıdan, sosyolojik ve kültürel açıdan. ama şimdiki nesile ne oluyor da düzeni kendi bağnaz ritüellerinin bir parçası yapmaya kalkıyorlar? hekimini seçmek isteyenler gider özel hastanede ve özel muayenehanelerde dilediği doktora giderler. ama zaten iş yükü kuzey ırakta bir harekattaki özel timlerden bile ağır olan devlet hastanesi doktorlarının uğraşacak işi kalmamış gibi, bir de hastanın (bana göre patolojik) düşünleriyle uğraşmak zorunda kalıyor.
bunda kontrolsüz kapitalizmin de rolü vardır. bu hastalığın, hem hastalar hem de sağlık personeli üzerine yıkıcı etkisi vardır.
bize tıp fakültesinde hasta=annemiz,babamız, kardeşimiz,dede ve ninemiz olarak öğretildi derslerde ve işletildi beyinlerimize.
müşteri yada cinsel obje olarak değil.

Bir de;
“ben hastalığımdan daha iyi anlayan hekime gitmek isterim.bu erkek yada kadın olabilir” diyebilir insanlar ve gerçekten öyle düşünüyorlarsa haklarıdır da.
Ama bu seçimde, “daha kaliteli,daha bilgili,daha ilgili hekim isteme” kisvesi altında cinsiyet ayrımcılığı ve bununla beraber yozlaşmanın ayyuka çıkması tehlikesi vardır.

Konuşulması icap eden ve ortalıkta gizliden dönen neler neler var.. Dr. Cem Bey’e teşekkür ederim.gene konunun yükünü sırtlamış.
Old 03-02-2007, 20:51   #22
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhabalar,

Daha önceki mesajımda hastaların doktorunu seçme hakkına ilişkin bildirgeleri belirtmiştim.Sözü edilen bildirgelerde dikkat çeken bir nokta belirtilen hakların Dünya Tabipler Birliğince tanınmış ve eçıklanmış olmasıdır. Bu nedenle hasta haklarının ilk ve sürekli savunucuları olan hekimlerin başka bir gerekçe ile hakkın kullanılmamasına yönelik görüşlerine katılmıyorum.


Alıntı:
Lizbon Bildirgesi -
1981 yılında Dünya Tabipler Birliği tarafından yayınlamıştır.md:1.Hasta, hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir

Alıntı:
Amsterdam Bildirgesi- Dünya Tabipler Birliği – 1994
5.6.Hastalar, sağlık sisteminin işleyişi ile uyumlu olarak, hekimlerini veya diğer sağlık personelini ve sağlık kurumlarını seçme ve değiştirme hakkına sahiptir.

Alıntı:
Bali Bildirgesi
Dünya Tabipler Birliği tarafından Eylül 1995 tarihinde Endonezya'nın Bali kentinde yapılan toplantıda Lizbon Hasta Hakları Bildirgesi gözden geçirilerek Bali Bildirgesi yayımlanmıştır
2. Seçim yapma özgürlüğü
a. Hasta özel veya devlet sektöründe olmasından bağımsız olarak hekimini ve hastanesini veya sağlık hizmeti veren kurumları özgürce seçme ve değiştirme hakkına sahiptir

Saygılarımla
Old 03-02-2007, 22:45   #23
ragıp

 
Varsayılan

hala anlaşılmayan aya da anlaşılmak istemeyen bir şey var. En azından ben anlamıyorum
Herkes doktorunu,avukatını,berberini,terrzisini,kasabını bakkalını çakkalını ıdısını vıdısını seçmekte özgürdür. Bu konuda kimsenin itirazı yok zaten.
Türkiyede kaç kadının kocası hkime tedavi ettirmediği için öldüğünü biliyor musunuz? Peki kaç çocuğun ölü doğdğunu? Ya da kayıtlara girmeyen ne kadar vaka olduğunu?
Ne diyelim şimdi. Özgürlük mücadelesinde çok canlar verilecek mi diyelim.
Ya da "tek bir masumun hapis yatması yerine, bir çok suçlunun dışsrda olmasını yeğlerim" gibi; "Özgürlüğünü kullanan bir kişi için yüzlerce kadının koca,aile,din,töre ya da çevre baskısıyla sağlık hizmetine ulaşamamsını yeğlerim" mi diyeceğiz
Old 04-02-2007, 02:14   #24
üye3578

 
Varsayılan

Sayın Dr.Mahmut Gürgan bey, Hasta Hakları yönetmeliğinin ilgili kısımlarını aktarmış. Bu hususun neden anlaşılamadığını bende anlamakta güçlük çekiyorum. Başka konulardaki kadın-ayrımı gibi bir ayrım değil bu. Başka arkadaşlarımızında belirttiği gibi hastanın bazı durumlarda hemcinsine muayene olmaktan daha doğal ne olabilir. Bir doktora muayene olmak ile, bir avukata vekalet vermek ya da bir banka veznesine para yatırmak aynı şeyler değil. Mesleğe başlamak için heyet raporu almak amacıyla muayene olduğum bayan doktor karşısında nasıl utandığımı hala hatırlarım. Herhalde 55 yaşlarındaki bayan dr.un 23 yaşında biri hakkında farklı şeyler hisettiğini düşünmedimki. Sadece karşı cinsten birinden utanmıştım ve bence bu çok doğal bir tepkiydi. Ayrıca hiç bağnaz biri değilim, yıllarca ülser tedavime birçok bayan doktor baktı, hiçbir rahatsızlık duymadım.
Old 04-02-2007, 19:54   #25
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Bir Dr. İstedim, Pir Dr. lar Geldiler.

Değerli Tıp Dıktorları,
Sevgili Meslektaşlarım;

Alıntı:
Burada bir tıp doktorunun bulunması belki konuyu daha bilimsel hale getirirdi...

Haddim olmayarak böyle bir istemde bulunmuş idim. BİR tıp Dr.u olsa dedim, PİR leri geldiler.
Sağolsunlar....

Sn. Dr. Hekimbaşı yerinde bir tespit ile;
Alıntı:
Hekim; hastasını ırk, dil, din, cinsiyet, yaş, sosyal statü, ruhsal dengesizlik ve sair hiçbir nedenle reddetme, ayırdetme veya farklı muamele etme özgürlüğüne sahip değildir.
..... diyorlar.

Ama tarih çok kötü olaylara tanık;
Tarih, 2 Temmuz 1992, saat 21.15, Madımakta Yanan CAN lar hastaneye naklediliyor. Bir Dr. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaşananları şöyle anlatıyor;

Alıntı:
Bazı gerici hekim adayları, dip odalardan birinde, hiçbir şeye el sürmeden oturuyorlar, çalışmıyorlardı…

Ve onlar şimdi TIP Doktoru .....
Old 04-02-2007, 20:16   #26
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sn. Atay a
Bir önceki iletinin en çok Sn Atay ın hoşuna gideceğine eminim.

Şimdi ben kimseyi incitmeden Sn. Kayar ın, Sn. Tıp Dr larının açıklamaları ışığında kendimden şu örneği vermek isterim...

Sevgili Ragıp olay şu kardeşim. Yaşımız gereği şimdi ben hastaneye gidiyorum,
- Erkek Bevliye Uzmanı Va mı? (Sn Seyrek R özellikle konmamıştır..)
Diyorum...
- Yok.
Diyorlar.
Geri Dönüyorum... 3 Gün sonra tekrar gidiyorum. Yine soruyorum. Yine - --- - YOK...
Diyorlar.
Bayan Bevliye uzmanlarının yaşlarını soruyorum. (neden soruyosam?)
- 30, 35, 40... Diyorlar.
Hani tutucuyuz, dar kafalıyız, utangacız ya.... Yine geri dönüyorum.

Bir kaç ay sonra acil olarak götürüyorlar.
Birazda iş işten geçmek üzere iken...

BU KADAR APTALLIKTAN SONRA içimden kendime bir güzel söver, yakınlarıma;
BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ DERİM....
(Yanlış anlamalara engel olma adına; yukarıdaki örnekleme tamamen bir hayal ürünüdür...)
Old 04-02-2007, 21:30   #27
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Çelik
hoşuma gidip gitmemesinin önemi yok. Ben bayan eczacıdan prezervatif almaya utanan kişileri bilirim. Ne güzel anlatmışsın. Ama sen gidip kendin sormuşsun. "Erkek bevliye uzmanı vaaa mı? diye. Benim başından beri söylemek istediğim başka.
Birisine, çocukluğundan itibaren, erkeklerle konuşmak dahil tüm ilişkiler yasaklanmış. Erkeğe saçının telini dahi göstermesinin günah olduğu anlatılmış. Çeşitli korkularla bu pekiştirilmiş. Bu kadın evlenmiş. Kocası hastaneye giderken, sakın erkek doktora görünme diye tembihlemiş.
Şimdi bu kadın hasta ve bunun gibi onlarca kadın hastanede. Yeterli personel de yok.
Bu kadının doktorunu seçmesinin, kendi rızası ile olduğunu söylenebilir mi?
Elbette hastanın hekimini seçme hakkı vardır. Bu hak, en kutsal haklardan biridir. Ama hak kavramının içersinde irade yok mudur?
Bu insanlar, hekimini seçmiyorlar. Bunlar, erkek hekime muayene olmayı günah,ayıp sanıyorlar. Erkek hekimin karşısında soyunduklarında namuslarının gideceğini, nikahının düşeceğini sanıyorlar. Bir daha başkalarının yüzüne bakamayacaklarını sanıyorlar.
Buna da, hastanın hekimini seçme hakkı diye kılıf uydurup bu ilkel düzen sürdürülmek isteniyor
Old 04-02-2007, 23:19   #28
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhabalar,

Kadınların sağlıklı yaşaması , sağlığı bozulup desteğe/ danışmaya/müdahaleye ihtiyacı olduğunda,sağlık hizmetine erişebilmebilmesi temel insan haklarının gerçekleşmesidir aynı zamanda.

Bir şekilde sağlık kurumuna erişebilmiş kadınların doktorunu seçme hakkı değişik gerekçeler ve bazı kaygılar nedeni ile yok sayılamaz.

Değişik sorunların bulunması olsa olsa daha nelerin yapılması gerektiği konusunda bir fikir verebilir.

Yapılması gerekenler yapılmayıp bir hakkın kullanımını her şeyin sorumlusu gibi sunmak/değerlendirmek dikkatleri sorunun asıl merkezinden uzaklaştıracaktır.

Sonuç olarak evrensel değerler konusunda değişik standartlar benimsememiz mümkün değildir.Türkiyeye özgü İnsan Hakları olmayacağı gibi Türkiye 'ye özgü azaltılmış Hasta Hakları da olamaz.

Hasta haklarının etkin olacağı günler dileği ile..

Saygılar
Old 05-02-2007, 00:03   #29
ragıp

 
Varsayılan

Hasta haklarının birincisi ve vazgeçilmez olanı:
Sağlık hizmetinden yaralanma hakkıdır. BUradan başlamak gerektiği kanısındayım. BU hakkı elinden alınmış bir kişinin diğer haklarını kullanabileceğine inanıyorsanız, ben bir şey diyamam artık
Old 05-02-2007, 00:38   #30
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn ragıp

Hasta hakları arasında bir hiyerarşi yoktur.
Biri diğerini engellemez.
Birbiri ile yarışmaz.
Hiç biri daha önemsiz değildir.
Herhangi biri gözden çıkarılabilir değildir.

Haklar bir bütün olarak vardır ve çabamız eksiksiz tüm hakların gerçekleşmesidir.

Tüm insan hakları gibi.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kadın erkek eşit mi ?yoksa kadın erkek kanun önünde eşit mi?hangisi? iustinianus Kadın Hakları Çalışma Grubu 30 24-04-2008 14:28
Adım Adım Kadın-Erkek Eşitliği Sibel Kadın Hakları Çalışma Grubu 61 29-12-2007 00:17
mükemmel kadın ve mükemmel erkek:) güher Site Lokali 3 12-04-2006 20:34
T.c. Anayasası'nda Kadın Erkek Eşitliği İlkesi Av.Nazan Moroğlu Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 25-09-2003 20:33
İnternette Kadın-erkek Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 22-01-2003 22:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07730508 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.