Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Acil Yargıtay Kararı

Yanıt
Old 18-09-2008, 14:43   #1
SHODAN

 
Önemli Acil Yargıtay Kararı

Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27.11.2000 tarih ve E. 2000/5291 K. 2000/8085 sayılı kararının ve Yargıtay 19. HD. Tarih: 23.02.2000, E. 1999/7576 K. 2000/1284 sayılı kararının tam metinlerini gönderebilecek meslektaşlarıma şimdiden saygı ve hürmetlerimi sunarım...
Old 18-09-2008, 15:00   #2
hukukcu1985

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/7576
Karar: 2000/1284
Karar Tarihi: 23.02.2000
ÖZET: Kredi kartı üyelik sözleşmesinin, uyuşmazlık halinde banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil etmesi, ancak bu kayıtların dayanağı belgelerin varlığı halinde mümkündür. Olayda, davacı harcamalara itiraz etmiş, davalı banka ise kayıtlarında yazılı bir kısım harcamalarla ilgili belgeleri ( slipleri ) ibraz edememiştir. Bu durumda mahkemece belge ile kanıtlanan harcamalar gözetilerek davalı bankanın alacağının belirlenip, davacının yaptığı ödemeler de gözetilerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekir.

(1086 S. K. m. 287)
Dava: Taraflar aras
ındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan aldığı kredi kartı ile ufak tefek harcamalar yaparak, ödemelerde bulunduğunu müvekkilinin bakiye muhtemel borcu 11.540.000.-TL olduğu halde davalı bankanın 111.541.511.-TL asıl alacağa %270 oranında faiz hesaplayarak kötü niyetle takip yaptığını, hesap özetleri tebliğ edilmediğinden müvekkilinin temerrüdünden söz edilemeyeceğini iddia ederek müvekkilinin kabul ettiği 11.540.000.-TL borç dışında kalan kısımdan dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tesbiti ile %40 kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkili bankanın davalıya her ay düzenli olarak harcama ile ilgili hesap özetleri göndermesine rağmen ödeme yapılmadığını, çekilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine icra takibine girişildiğini bankaca uygulanan temerrüt faiz oranının %270 olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre 2.649.933. -TL'lık bölüm için açılan menfi tesbit davasının kabulüne, 146.960.067.-TL'lık bölüm için açılan davanın reddine, reddedilen miktar üzerinden davacının %40 nisbetinde tazminatla sorumlu tutulmasına, davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kredi kartı üyelik sözleşmesinin 18. maddesi uyarınca, uyuşmazlık halinde banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil etmesi, ancak bu kayıtların dayanağı belgelerin varlığı halinde mümkündür. Olayda, davacı harcamalara itiraz etmiş, davalı banka ise kayıtlarında yazılı bir kısım harcamalarla ilgili belgeleri ( slipleri ) ibraz edememiştir. Bu durumda mahkemece belge ile kanıtlanan harcamalar gözetilerek davalı bankanın alacağının belirlenip, davacının yaptığı ödemeler de gözetilerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.02.2000 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Old 18-09-2008, 15:01   #3
hukukcu1985

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/5291
Karar: 2000/8085
Karar Tarihi: 27.11.2000
ÖZET:İki yer birden yetkili olarak gösterilerek yapılan yetki itirazı usule uygun değildir.
Banka defter ve kayıtlarının dayanağı belgelerle birlikte delil olma özelliği taşıyacağı gözetilip, bankaya harcama belgelerini (slipler) ibraz ettirip, inceleme yaptırılması, imzaların davalılara ait olmadığıma anlaşılması halinde, harcamaların yapıldığı üye işyerlerinin kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmayacağı hususlarının karar yerinde tartışılarak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir.
Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili bankanın imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalılara verilen kredi kartları hesabı ile ilgili borcun, keşide edilen ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili yetkili İcra Dairesi ve mahkemenin İstanbul veya Bakırköy İcra Daireleri ve mahkemeleri olduğunu, takip ve davaya konu harcamalara ilişkin harcama belgelerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını bu harcamaların müvekkillerince yapılmadığını, bu hususların keşide edilen ihtarlarla davacı bankaya bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 1998/5266 sayılı dosyasına konu alacağın 492.373.073. -TL olarak tespitine, itirazın bu miktar nazara alınarak iptaline ve takibin devamına %40 icra inkar tazminatı tutarı 196.949.229.-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- İİK'nun 50. maddesinde, icra takibi ile ilgili olarak ileri sürülen yetkiye dair itirazlar da, HUMK'nun yetkiye dair hükümlerinin (HUMK.md.9/27) kıyas yolu ile uygulanacağı öngörülmüştür. HUMK'nun 23/son maddesi hükmü gereğince yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi somut olayda icra dairesini, göstermesi gerekir. Takip dosyasında davalı borçlular vekili itiraz dilekçesinde yetkili İcra Dairesi olarak İstanbul İcra Dairelerinin yanısıra Bakırköy İcra Dairelerinin de yetkili olduğunu bildirmiştir. Bu şekilde iki yer birden yetkili olarak gösterilerek yapılan yetki itirazı usule uygun değildir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı taraf kendilerine gönderilen hesap bildirim cetvellerindeki bazı harcamaların taraflarından yapılmadığını davacı bankaya 15.9.1997, 17.12.1997 tarihleri ihtarlar ve 14.7.1997 tarihli dilekçe ile bildirerek itiraz etmiştir. Yargılama aşamasında ise bu harcamalara ilişkin harcama belgelerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını belirterek bu yönde araştırma yapılmasını talep etmişlerdir.
Kredi sözleşmesinde, banka defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı yönü kararlaştırılmış ise de defter kayıtlarının dayanağı belgelerle birlikte delil olma özelliği taşıyacağı gözetilip, bu yoldaki davalılar itirazları da dikkate alınarak bankaya harcama belgelerini (slipler) ibraz ettirilip üzerinde inceleme yaptırılması anılan belgelerdeki imzaların davalılara ait olmadığının anlaşılması halinde harcamaların yapıldığı üye işyerlerinin gerekli özeni göstermemeleri ve üzerine düşen edimleri gerektiği gibi yerine getirmemeleri ile bir kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmayacağı hususlarının karar yerinde tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin İcra Dairesinin yetkisine yönelik temyiz itirazlarının reddine (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı taraf yararına takdir edilen 65.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
acil yargıtay kararı. AvTürk Ceza Hukuku Çalışma Grubu 3 29-07-2008 11:04
Yargıtay Kararı acil Adalet Bakanı Meslektaşların Soruları 2 17-04-2008 11:26
yargıtay kararı acil cmuk Meslektaşların Soruları 0 17-04-2008 10:30
Çok acil Yargıtay kararı!! Adalet Bakanı Meslektaşların Soruları 2 09-03-2007 10:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03669596 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.