Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

temyizden feragat imkansız mı

Yanıt
Old 21-08-2007, 19:47   #1
Hasan Coşkun

 
Varsayılan temyizden feragat imkansız mı

selam arkadaşlar,bir tanıma davası sonucu verilen hükmü tebliğ aldıktan sonra taraf vekilleri olarak kararı temyiz etmediğimize ve temyiz süresinden vazgeçtiğimize dair temyizden feragat dilekçesi verdik.Kararın kesinleştirilmesini istedik.Hakim temyizden feragat diye birşeyin olmadığını yargıtayın bir kararında bunu belirttiğini söyleyip kesinleştirme yaptırmıyor.Hakimin söylediğne göre kanun tarafından tayin edilen süreleri kimse uzaltıp kısaltamazmış,yargıtay kararındaki gerekçe buymuş.15 günlük temyiz süresinin mutlaka geçmesi lazımmış.Ben Yargıtayın böyle bir karar vereceğine inanmıyorum.Bu konuda elinde içtihat olan ya da görüşü olan paylaşırsa sevinirim (Hayret daha neler göreceğiz)
Old 21-08-2007, 21:40   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Her hak gibi, temyizden de feragat mümkündür. Yeter ki karar tebliğ edilip, temyiz hakkı doğmuş olsun.

Örnek bir Yargıtay kararı:

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2006/14-352 E.
2006/303 K.
24.05.2006

Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ü.. 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulü dair verilen 30.12.2003 gün ve 1993/598 E. 2003/1121 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ve karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 15.02.2005 gün ve 2004/9611-944 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, tescil istemine ilişkindir.

Davalı/karşı davacı vekili Avukat S.. T.. ve davalı asil H.. A.. ayrı ayrı verdikleri 08.05.2006 tarihli dilekçeleriyle temyiz istemlerinden vazgeçmişlerdir. Adı geçenlerin temyizden feragat dilekçelerinin altına mahkeme yazı işleri müdürlüğünce açıklama ve kimlik onaylaması yapılmıştır.

Diğer taraftan, davalı-karşı davacı vekilinin vekaletnamesi kapsamından temyizden vazgeçmeye yetkili olduğu anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; Temyiz isteminin, feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı/karşı davacı vekili ile davalı asil H.. A..'ın temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 24.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 21-08-2007, 22:08   #3
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın Rasnolnikov, sanırım hakimin bahsettiği karar bu. Ancak Sayın Aladağ'ın da haklı olarak belirttiği gibi usulüne uygun tebliğ edilen ve temyiz hakkı doğmuş bir kararın temyizinden feragat mümkündür. Saygılarımla...




T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 1996/2123
Karar : 1996/2871
Tarih : 20.03.1996

ÖZET : Karar tebliğ edilmeden bir hak doğmayacağı için, temyizden feragat sonuç doğurmaz.

(1086 sayılı HUMK. m. 427, 432) (743 sayılı MK. m. 134, 150)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Doğmamış bir haktan feragat sözkonusu olmaz. Bu nedenle karar tebliğ edilmeden 02/10/1995 tarihli dilekçe ile yapılan davalı vekilinin feragatı geçerli değildir.

Tebliğden itibaren süresinde verilen davalı vekilinin temyiz dilekçesi üzerine yapılan esasa ait incelemede :

"Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu durumda boşanma kararı verilebilmesi için hakimin, bizzat tarafları dinleyerek iradelerin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları, çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Bu durumda 150.maddenin 3 numaralı bendi hükümü uygulanmaz" (MK. 134/3).

Taraflar tek bir konuda anlaşamamış olsalar dahi, Medeni Yasanın 134/3.maddesi uyarınca delil toplanmadan karar verilemez. Bu gibi haller de tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp Medeni Yasanın 134. maddesinin 1, 2. ve 4.fıkralarına göre değerlendirme yapılmalıdır. Hakim gösterilen olayların varlığına vicdanen inanmadıkça boşanmaya karar veremez. İki tarafın boşanma ve olaylarla ilgili ikrarları da hakimi bağlamaz. (MK. m. 150)

Taraflar bizzat dinlenmediğinden Medeni Yasanın 134/3.maddesi şartları oluşmamıştır. Tarafların delilleri sorulmadan ve gösterilen deliller getirtilip, tanıkları dinlenmeden olayların varlığının kabulü sonucu, boşanmaya karar verilmesi usul ve kanun hükümlerine aykırıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.20/03/1996

MUHALEFET ŞERHİ

Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen boşanmaya ait ev, 28/09/1995 tarihli kararın temyiz edilmeyeceği 02/10/1995 taraf vekillerince ortaklaşa verilen dilekçe ile mahkemeye bildirilmiş, mahkeme temyizden feragatı dikkate alarak hükme 02/10/1995 tarihi ile kesinleşme şerhi vermiştir. Hükmün taraflarına tebliğ, temyiz süresini başlatmak içindir. (HUMK. 432) Temyiz hakkı hükümle beraber doğar. Hükümle doğan bu hakkın tebligattan önce kullanılmasını engelleyen kanuni bir kural bulunmamaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının düzenlediği sürelerin tümü kullanılarak hakkın belli bir süre içerisinde kullanılması, kullanılmaması halinde hakkın artık kullanılamayacağına ilişkindir.

Taraflar temyiz haklarını, hak doğduktan sonra kullanmışlardır. Bu itibarla temyizden feragat geçerlidir.

Temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken sayın çoğunluğun aksine oluşan görüşlerine katılmıyorum.

MUHALEFET ŞERHİ

Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. (HUMK. 427) Temyiz süresi onbeş gündür. Temyiz süreleri ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar. (HUMK. 432) Kanun hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere mahkeme ilamının tebliği, temyiz süresini işletmek ve temyiz süresinin başladığını belgelemek içindir. İlamın tebliği temyiz hakkını doğurmaz. Temyiz ve temyizden feragat hakkı mahkemenin temyizi kabil nihai kararını verdiği tarih doğmuştur. Hukuk usulü muhakemeleri kanununda tüm süreler hakkın doğumu için değil hakkın düşürülmesi içindir. Davacının ve davalının temyizden feragat etmeye yetkili vekilleri mahkeme boşanmaya dair nihai kararını verdikten sonra temyizden feragat ettiklerine göre, davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekir. Bu sebeplerle sayın çoğunluk düşüncesine katılmıyorum.

Kaynak : Corpus
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
temyizden feragat olusa harç iade olurmu.. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 13 10-01-2013 14:26
temyizden feragat avpınar Meslektaşların Soruları 2 23-05-2007 15:47
imkansız vade hayat Meslektaşların Soruları 7 25-04-2007 21:19
Temyizden ( Şartlı ? ) Feragat mustafa memişoğlu Meslektaşların Soruları 2 01-05-2005 14:23
Davadan Feragat Melahat Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 21:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05675602 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.