zilyetliğe kazandırıcı zamanaşımı şartları

Değerli meslekdaşlarım, 1964 yılında tesbit görmüş bir taşınmaz var. Bu taşınmaz kadastroda a şahsı adına tesbit görmüş. Fakat etrafındaki taşınmazlarla beraber bu taşınmazın da tesbitine itiraz edilmiş ve kadastro mahkemesinde tesbite itiraz edilmiş. Bu davalarla hiç bir ilişkisi bulunmayan müvekkilim A şahsından bu taşınmazı adi senetle 1970 yılında satın almış. Henüz Kadastro mahkemesindeki dava sona ermediği için taşınmazın tapusu yok. Ama müvekkil A şahsının lehine sonuçlanacağını bildiği için bu taşınmazı satın almış. Aradan 35 yıl geçmiş ve müvekkil burayı bu kadar zamandır, malik sıfatıyla zilyet etmiş. Bu Keşifteki dinlenen tanıklarla ispatlanmış. 2003 yılında Tapu İptali ve Tescil davası açtık. Kadastro mahkemesindeki dava kesinleşmediği için açtığımız dava kadastro davasının kesinleşmesini bekledi. Kadastro davası geçen yıl kesinleşti ve taşınmaz müvekkilin Taşınmazı satın aldığı A şahsına tapuda tesciline karar verildi.
Bu durumda bizim davada müvekkil adına 20 yıllık zilyetliğe dayanan olağanüstü zamanaşımı nedeniyle tapuya tesciline karar verilebilir mi?
Şartlar oluşmuş mudur, bununla ilgili yargıtay kararları varsa eklerseniz sevinirim.

mk 713 bence buna izin vermez, bence şartlar oluşmamıştır. Çünkü söz konusu gayrımenkulü sahipsiz ve ya sahibi olmayan sınıfına sokamayacağız, maliki 2o yıl önce ölmüşte değildir. Kadostro davası onun için bekletici meseledir.

bence elinizdeki adi senedi bir satış vaadi olarak kabul edip, gayrımenkulün adınıza tescilini istemek daha doğru olur diye düşünmekteyim.

Sayın meslektaşım;
Kadastro davası devam ederken müvekkiliniz feri müdahale talebinde bulunabilirdi.Satış vaadi sözleşmesi yapılmış olsaydı dava açmak ha keza mümkün idi fakat adi belgeye müsteniden tapu iptali ve tescil davasının başarı şansı yok gibi.Ayrıca kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap için anlattığınız kadarıyla koşullar gerçekleşmemiş görünüyor.

Madde 713 - Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Madde metninden de anlaşılacağı gibi kanun 'sahipsiz veya sahibi belli olmayan ' demiyor. Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan' diyor.

Müvekkil 35 yıldır, zilyet durumunda. Taşınmazın hemen yanında davalının da taşınmazı olduğu halde 35 yıldır müvekkilin kullanmasına ses çıkarmamış. Bu süreler zarfında da taşınmaz tapusuz durumda.