İpotek sebebi - ipotek sözleşmesi yapılmadan yapılan ipoteğin geçerliliği?

İyi günler arkadaşlar,
Bir anapara ipoteği, bir taraf diğerine borç para veriyor.Borç veren, borç para karşılığında güvence olarak sadece anapara ipoteği alıyor.Taraflar tapuya giderek ipoteği veriyorlar.İpotek metninde, ipotek veren kayıtsız şartsız borçlu olduğunu beyan ediyor.Ancak ipoteğin haricinde hiçbir sözleşme veya senet yok.
Bildiğimiz kadarıyla ipoteğin tapuda verilmesi borcu doğurucu bir işlem değil ve tek başına borcu gösteren bir delil de değil.Aynı zamanda ipotek, geçerli bir sebebe de dayanmak zorundadır.
İpotek veren, ipoteğin sebebinin bulunmadığını iddia ile ipotek aleyhine dava açabilir mi?
Şimdiden teşekkürler

İpotek sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerekir. Bu sözleşmede hangi borç için ne miktarda sorumlu olduğu belirtilmelidir. Bunun dışında ipoteğin geçerliliği yoktur.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/11241
Karar: 2005/15076
Karar Tarihi: 08.07.2005
ÖZET : Acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak için kurulan teminat ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmıştır. Teminat ipoteği bir cari hesap veya kredi ilişkisine dayanmıyorsa dava açılıp alacak miktarı tespit edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.


(2004 S. K. m. 151)
Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı ile borçlu arasında akdedilen acentalık sözleşmesinden doğan alacak için kurulan teminat ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış, borçluya örnek 151 icra emri gönderilmiştir. İİK'nun 151/1. maddesi uyarınca taraflar arasında bir cari hesap veya işleyecek kredinin teminatı olarak konulmuş ipoteğin bulunması halinde anılan madde çerçevesinde istem değerlendirilebilir.
Somut olayda, taraflar arasında cari hesap veya kredi ilişkisi bulunmadığından alacaklının acentalık ilişkisinden doğan bu teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemede dava açıp, alacağın miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması usulsüzdür. Mahkemece, işin yargılama yapılmasını gerektirdiği gözetilmeden yazılı şekilde işin esasına girilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Bu tarz bir çok Yargıtay kararı mevcut. Görüleceği üzere alacak miktarının belirlenebilr olması gerekmekte . Sizin olayınızda alacağın kaynağının ne olduğu dahi belli değil.İpotek takibi yapılırsa itiraza çok açık ve batıl bir ipotek olduğunu düşünüyorum

Sorudan anlaşıldığı kadarıyla; verilen bir borç ve karşılığında alınan bir ana para ipoteği mevcut. Dolayısıyla dayanak belge zaten tapu sicil memurluğunca yapılan ipotek akdidir ve bu belgeye dayanarak süreli ipotek ise sürenin hitamında ihtara dahi gerek olmaksızın borçluya icra emri gönderilebilir.

Selamlar. Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, ipoteğin sebeple bağlılığı prensibi esastır. İpotek geçerli bir sebebe mesela geçerli bir kredi sözleşmesine dayanmıyorsa ipotek takibi yapılamaz. Yapılmış ise takip iptal edilir.
Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum.

acentelik ilişkisinden doğacak borcun teminatı olarak verilen limit ipoteğinde,ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan önce genel mahkemelerde dava açılması şart mı?Alacaklı borç miktarını tam olarak belirleyebiliyorsa itirazın ip. dav. ileri süremez mi?