Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi Tespit Davası

Yanıt
Old 13-09-2017, 16:18   #1
Avukat209

 
Varsayılan Menfi Tespit Davası

Sevgili meslektaşlarım;
Müvekkil sera işiyle uğraşmaktadır.Nisan ayında 21000 TL değerinde domates fidesi almış bedeline karşılıkta eylül ayı vadeli bir adet senet (bono) vermiştir.Fidelerin teslim alınmasından sonra seraya ekilmiş akabinde fidelerin %50 sine yakın kısmında hastalık tespit edilmiştir.Fideyi temin eden tarafla iletişime geçilerek durum belirtilmiş yerine yenileri istenerek iade edilmek istenmiş ancak talep sonuçsuz kalmıştır.Tarım kredi kooperatifinden ziraat bilirkişi gelerek fidelerin hastalıklı olduğuna dair tutanak düzenlemiştir.Müvekkilce hastalıklı fideler atılmıştır.Ardından bu ayda (eylül) verilen bonoya dayalı takip başlatılmıştır.
1-)Tespit edilen hastalıklı fideler haricinde sağlıklı kalan fidelerin birim bazında hesabı yapılarak bedelini icra dosyasına yatırdıktan sonra kalan kısım için(hastalıklı fide bedeline karşılık) borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası açmayı düşünüyorum başkaca bir yol izlenebilir mi?
2-)Arada sözlü olarak sözleşme kurulmuş sadece elde mevcut fatura var,maalesef tespit yaptırmak da bu aşamada mümkün gözükmüyor
Old 14-09-2017, 09:47   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında , İİK.nun 72 m.de yazılı tedbir kararının alınabilmesi için borçlunun sağlıklı fidelerin bedelini değil,dava konusu yaptığı borçlu olmadığını iddia ettiği hastalıklı fidelerin bedelini icra veznesine yatırması ve ayrıca hakimin tayin edeceği %15 den az olmayan teminatı da yatırması gerekir. Çekişmesiz olan ve dava konusu yapılmayan sağlıklı fide bedeli ise ayrıca vezneye yatırılarak yada haciz yoluyla alacaklıya ödenir.

Fatura,ziraat bilirkişisinin raporu ihtiyati tedbir için yeterli olabilir. Ayıp ihbarı,faturanın aleyhe delil teşkil edip etmemesi olayın 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gibi konularda aşağıdaki karardan yararlanılabilir. Diye düşünüyorum.

T.C.
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas No:2013/1592
KararNo:2013/1980

TOHUMCULUK KANUNUNA AYKIRI AYIPLI FİDE SATIMI - AYIPLI FİDE SATIŞI SEBEBİYLE TAZMİNAT TALEBİ - AYIP İHBARI

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılardan M.. C.. vekili avukat M.. B.. B.., D.. K.. vekili avukat B..Y..ile davalılardan K.. Tarım Kredi Koop. Vekili avukat Ş.. Y.., G..vekili avukat Y.. R..Ç..'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı M.. K.., 18.1.2010 tarihli dava dilekçesi ile,20.8.2009 tarihli fatura ile davalı A.. K..’tan, 31.8.2009-11.7.2009 tarihli faturalarla ise davalı K.. Ziraat Lim. Şirketinden, davalı G.. Fidenin ürettiği Crimsan Tide F 1 cinsi Karpuz Fidelerini satın aldığını, tekniğine uygun olarak yetiştirdiği halde, meyvelerin üzerinde zamk şeklinde akıntılar oluşup meyveleri çürüttüğünü, 28.7.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını, bakteriyel bir hastalık olan meyve yanığı hastalığının tesbit edildiğini bildirerek 86.114 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın satıcı ve üretici firmalardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı H.. B.., 27.1.2010 tarihli, dava dilekçesi ile, 14.7.2009 tarihli fatura ile, davalı G..Fidenin ürettiği aynı cins karpuz fidelerini satın alıp tekniğine uygun olarak yetiştirdiği halde bakteriyel hastalık nedeniyle ürünün zarar gördüğünü, 27.7.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını bildirerek 22.000 TL tazminatın üretici ve satıcıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı M.. C.., 20.1.2010 tarihli dava dilekçesi ile davalı G..Fidenin ürettiği aynı cins karpuz fidelerini davalı K.. Tarım Kredi Kooperatifinden 30.3.2009 tarihli fatura ile satın alıp tekniğine uygun olarak yetiştirdiği halde, bakteriyel hastalık nedeniyle ürünün zarar gördüğünü, 15.7.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını bildirerek, 128.000 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı T.. A.., 7.10.2009 tarihli dava dilekçesi ile, davalı G..Fidenin ürettiği aynı cins karpuz fidelerini, davalı A.. K..’tan satın alıp tekniğine uygun olarak yetiştirdiği halde bakteriyel hastalık nedeniyle ürünün zarar gördüğünü, 28.7.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını bildirerek 45.150 TL tazminatın üretici ve satıcıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar TTK. un 25/3 maddesi ve BK. nun 198.maddesi hükmüne göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; TTK. nun 25/3 maddesi uyarınca 8 günlük sürede ve BK. nun 198. maddesi uyarınca derhal ayıp ihbarında bulunulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı G.. Fidenin ürettiği ve diğer davalılardan satın aldığı karpuz fidelerinin hastalıkla bulaşık olması nedeniyle zararlarının tahsili için eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, her iki taraf için de ticari sayılan bir sebebe dayandığından davanın ticari dava mahiyetinde olduğu belirtildikten sonra, TTK. nun 25/3. maddesindeki 8 günlük ihbar süresine ve BK. nun 198.maddesindeki derhal ihbar mükellefiyetine uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar dava dilekçelerinde kendilerini çiftçi olarak tanımlamışlardır. Davacıların tacir olduğu konusunda dosyada bir araştırma yada delil bulunmadığından davacılar dosya kapsamına göre çiftçidirler. Bu durumda davacılar hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanamaz. 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun kapsam başlıklı 2.maddesinde “ Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, kanunun bu süreçte yer alanlar için uygulanması gerekir. Yine, 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde” Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu karpuz fidelerinin gelişmeyip çürümeye başlaması üzerine davacılar mahkeme aracılığı ile tesbit yaptırmış,tesbit dosyalarında alınan bilirkişi raporlarının tebliği ile dava konusu zararın karpuz fidelerindeki bakteriyel hastalıktan ileri geldiği öğrenilerek eldeki davalar açılmıştır. Mahkemece tarafların sorumluluklarının ve süresinde dava açılıp açılmadığı hususlarının 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirme yapılırken davacıların alıcı olarak iğfal edildiklerini iddia ederek delil olarak gösterdikleri ceza davası dosyası ile özellikle davalıların 3.3.2011 tarihli celsede beyan ettikleri “2009 yılındaki yurt içinde satılan tohumların ayıplı olduğu yurt dışındaki üretici firma tarafından bildirildiği halde, İstanbul Bayii tarafından sahte uygunluk raporu alınarak satışa sunulduğu iddiası ile ceza davası açıldığı Adana 15.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/425 esaslı davasında yargılandıkları, bir kısım davacıların müdahil olduğu” şeklindeki beyanları da gözetildiğinde eldeki davaların süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde davacı H.. B..'a, peşin alınan 1.90.80 TL temyiz harcın istek halinde davacı M.. C..'a, peşin alınan 1.575.80 TL temyiz harcın istek halinde davacı M.. K..'na ve yine peşin alınan 670.50 TL temyiz harcın istek halinde davacı T.. A..'e iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
www.hukukmedeniyeti.org
Old 01-08-2018, 16:06   #3
sumeyra

 
Varsayılan

Ziraat Lim. Şirketinden, davalı G.. Fidenin ürettiği Crimsan Tide F 1 cinsi Karpuz Fidelerini satın aldığını, tekniğine uygun olarak yetiştirdiği halde, meyvelerin üzerinde zamk şeklinde akıntılar oluşup meyveleri çürüttüğünü, 28.7.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını, bakteriyel bir hastalık olan meyve yanığı hastalığının tesbit edildiğini bildirerek 86.114 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın satıcı ve üretici firmalardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Sayın Yücel Kocabaş, kararda belirtilen 86.114 Tl lik zarar dava açılmadan önce yine mahkemeden tespit istenerek mi yapılmıştır. Böyle bir davada dava açmadan önce mahkemeden ayıplı domates fidelerinden dolayı maddi zararın tespitini istemiştik. Mahkeme dava aşamasında zararın tespit edileceği sebebiyle reddetti. Zararı tespit ettirmek için ne yapabiliriz
Old 01-08-2018, 22:56   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Önceki cevabımda geçen yargıtay kararında " Dava konusu karpuz fidelerinin gelişmeyip çürümeye başlaması üzerine davacılar mahkeme aracılığı ile tesbit yaptırmış,tesbit dosyalarında alınan bilirkişi raporlarının tebliği ile dava konusu zararın karpuz fidelerindeki bakteriyel hastalıktan ileri geldiği öğrenilerek eldeki davalar açılmıştır." şeklinde ifade yer aldığına göre davacının dava açmadan önce tespit yaptırarak davasını açtığı hususu anlaşılıyor.

HMK.nun 400 m.göre " Görülmekte olan bir davada yahut ileride açılacak davada bir vakıanın tespiti maksadı ile tespit talebinde bulunulabilir.Talep için hukuki yararın varlığı gerekir. Delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dahilinde bulunuluyorsa hukuki yarar var sayılır.

Sizin olayda sadece zararın parasal karşılığının tespiti istenmiş ise parasal değer yargılama sırasında tespit edilebilir. Fakat domates fidelerinin hastalıklı (ayıplı) olup olmadığı, hastalıklı fide varsa miktarının tespiti konusu hemen tespit edilemez ise ileride kaybolacak veya ileri sürülmesi önemli ölçüde zorlaşacak "maddi vakıalar (olgular)" niteliği gösterdiğinden bana göre bu hususları içeren delil tespitinin ret edilmemesi uygun olurdu.

" Delil tespiti talebinin reddi kararı istinaf edilemez. Ancak durum ve şartların değiştiğinden bahis ils yeniden delil tespiti isteyebilir"( Baki Kuru ,Medeni Ususl Hukuku,2016,sh:652)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfi tespit davası devam ederken aynı alacakla ilgili eda davası açılabilir mi? Av.Hatice Bayraktar Meslektaşların Soruları 4 29-09-2015 12:10
Menfi Tespit Davası Sonrası İtirazın İptali Davası Açılması - Menfi Tespit Kararı Sonrası İptal Davasında Hüküm eser_29 Meslektaşların Soruları 2 01-04-2014 10:44
menfi tespitten sonra açılacak menfi tespit davası garani Meslektaşların Soruları 5 15-11-2013 13:06
tüketici mahkemesinde menfi tespit davası ve istirdat davası açılabilir mi? dilaykar Meslektaşların Soruları 10 14-12-2011 17:57
senet iptali davası ve menfi tespit davası, derdestlik itirazı tuncay07 Meslektaşların Soruları 3 31-08-2010 23:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04322696 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.