Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması (TMK 199) Yargıtay Kararları

Yanıt
Old 16-05-2007, 21:56   #1
Seyda

 
Varsayılan

Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
E.2003/4138
K.2003/5265
T.10.4.2003

TANIMA VE TENFİZ

DAVACI İLE İLGİLİ BELGELERİN VE YABANCI RESMİ BELGELERİN ASILLARI İSTENMEDİĞİ GİBİ, MİRASÇILIK BELGESİNİN YABANCI MAHKEME İLAMI OLDUĞU, TENFİZİ İLE İLGİLİ BİR KARAR OLUP OLMADIĞI , YABANCI RESMİ BELGELERİN TASDİKİ GEREKİP GEREKMEDİĞİ HUSUSLARI ARAŞTIRILIP BELİRLENMEDEN VE HAZİNENİN DE HASIM OLDUĞU MİRASÇILIK BELGESİ İSTENİLMEDEN KARAR VERİLMESİ HATALIDIR.

2675/md. 34, 37, 38

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı ile ilgili belgelerin ve yabancı resmi belgelerin asılları istenmediği gibi, 27.5.1998 tarihli mirasçılık belgesinin yabancı mahkeme ilamı olduğu, tenfizi ile ilgili bir karar olup olmadığı araştırılmamış, yine yabancı resmi belgelerin tasdiki gerekip gerekmediği, belirlenmemiş, ayrıca davacıdan Hazinenin de hasım olduğu mirasçılık belgesi istenmemiştir.

Bu yönler gözetilmeden gayrimenkuller yönünden Tapu Kanununun 35. maddesi ile ilgili esaslarda gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.

www.mevbank.com
Old 02-07-2007, 19:39   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması (TMK 199) Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5719
K. 2005/6864
T. 27.4.2005

• TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANMASI ( Evlilik Devam Ederken Güvence Altına Alınması Gereken Hükmedilen Nafaka - Tedbir Konulan Davalı Taşınmazlarının Değerinin Belirlenmesi Tasarrufun Bu Ölçüde Sınırlandırılması Gereği )

• NAFAKA ( Evlilik Devam Ederken Hükmedilen ve Güvence Altına Alınması Gereken - Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Malvarlığı Değerleriyle İlgili Tasarrufların Ancak Onun Rızasıyla Yapabileceğine Karar Verebileceği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN MALİ YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLMESİ ( Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Malvarlığı Değerleriyle İlgili Tasarrufların Ancak Onun Rızasıyla Yapabileceğine Karar Verebileceği - Evlilik Devam Ederken Güvence Altına Alınması Gereken Hükmedilen Nafaka )

4721/m. 199

ÖZET
: Evlilik birliği devam ettiğine göre güvence altına alınması gereken hükmedilen nafaka ve ilerki yıllardaki artış miktarı olmalıdır. Mahkemece; gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak tedbir konulan onaltı parça taşınmazın davalıya isabet edecek kısmı ile davalının diğer taşınmazların değeri denetimine imkan verecek şekilde belirlenmesi ve tasarrufun bu ölçüde sınırlandırılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Medeni Kanunun 199. maddesi; ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verebileceğini hükme bağlamıştır.

Toplanan delillerden; kocanın ( davalının ) 6446 ada 1 parselin sahibi olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, buradan elde ettiği bağımsız bölümlerden bir tam bir yarım daire ile iki dükkanı üzerinde bıraktığı, diğerlerini çocuklarına eşit şekilde verdiği anlaşılmaktadır. Bu taşınmazlar dışında, Mersin Tapu Sicil Müdürlüğünün 27.05.2004 tarihli yazılarından da anlaşıldığı gibi onaltı parça hisseli taşınmazın bulunduğu da sabittir.

Davacıya 400.000.000 lira nafaka takdiri yapılmıştır. Davacının aileyi ekonomik çöküntüye sokacak davranışı isbat edilmemiştir. Evlilik birliği devam ettiğine göre güvence altına alınması gereken hükmedilen nafaka ve ilerki yıllardaki artış miktarı olmalıdır. Mahkemece; gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak tedbir konulan onaltı parça taşınmazın davalıya isabet edecek kısmı ile davalının diğer taşınmazların değeri denetimine imkan verecek şekilde belirlenmesi ve tasarrufun bu ölçüde sınırlandırılması gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple taraflar yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 02-07-2007, 19:41   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/3961
K. 2005/4894
T. 3.5.2005

ECRİMİSİL TALEBİ ( Uyuşmazlık "Aile Hukukuna İlişkin" Bulunmaması Nedeniyle Dosyanın Aile Mahkemesine Gönderilmesine Karar Verilmesi Doğru Görülmediği )

AİLE MAHKEMESİNE GÖNDERME KARARI ( Ecrimisil Talebi - Uyuşmazlığın Aile Konutuna İlişkin Bulunduğu Bu İtibarla Aile Mahkemesinin Görevli Olduğuna İlişkin Görüşün Hatalı Olduğu )

AİLE KONUTUNA İLİŞKİN UYUŞMAZLIK ( Ecrimisil Talebi - Uyuşmazlığın Aile Konutuna İlişkin Bulunduğu Bu İtibarla Aile Mahkemesinin Görevli Olduğuna İlişkin Görüşün Hatalı Olduğu )
1086/m.438/2
4721/m. 2,169,197,199,995

ÖZET : Dava ecrimisilin faiz ve masraflarıyla tahsili talebidir. Davada, eşler arasında ½ paylı bulunan taşınmazın davalı koca tarafından tek başına tümüyle kullanımı nedeniyle ecrimisil istenilmiş; mahkemece, uyuşmazlığın aile konutuna ilişkin bulunduğu bu itibarla aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dosyanın aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Uyuşmazlık, "aile hukukuna ilişkin" bulunmadığı gibi, TMK.nun 2. kitabındaki düzenleme içindede yer almadığına göre, hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Dava dilekçesinde 36.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın Aile mahkemesine gönderilmesi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : HUMK. 438/2 maddesi uyarınca gönderme kararına ilişkin duruşma isteminin reddi gerekmiştir.

Davada, eşler arasında ½ paylı bulunan taşınmazın davalı koca tarafından tek başına tümüyle kullanımı nedeniyle ecrimisil istenilmiş; mahkemece, uyuşmazlığın aile konutuna ilişkin bulunduğu bu itibarla aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dosyanın aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın değişik 4. maddesine göre işbu mahkemelerin görevleri üç bent halinde belirtilmiş olup buna göre:

1. bendde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı ( vesayet ) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli hakkındaki kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,

2.bendde, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi,

3.bendde, kanunlarla verilen diğer görevler olarak düzenleme yapılmıştır.

Böylece kural olarak "aile hukukundan" doğan dava ve işlere Aile Mahkemelerinde bakılır. Ne varki "aile hukukundan doğma" ölçütü, karı koca arasındaki hangi türden olursa olsun tüm uyuşmazlıkları içine almamaktadır. Evliliğin genel hükümleriyle ilgili bölümde yer alan 194. madde ( aile konutu için yapılacak işlemde diğer eşin rızasının alınmaması halinde Hakime başvurma imkanına ilişkin ) düzenleme yine Aile Mahkemesinin görev alanında bulunmakla birlikte, bu maddeye göre yapılacak işlem eşler arasındaki mal rejimine ilişkin bulunmamaktadır. TMK. 169 ve 197. maddelerindeki barınmaya dair koruyucu önlemler alınıncaya kadar bir ön tedbir niteliğinde ve Hakimin kararına kadar aile konutunun hak sahibi eş tarafından konuttan çıkarılmasını önlemeye yöneliktir. Örneğin, Hakim boşanma sonuçlanıncaya kadar evi terk eden eşin ve çocukların aile konutunda kalacaklarına karar verebileceği gibi, aile konutu üzerinde tasarrufta bulunmasını da TMK. mad. 199 gereği diğer eşin rızasına bağlayabilir.

Somut olayda dava konusu taşınmaz, taraflar evlilik birliğini fiilen birlikte sürdürürken "aile konutu" olarak kullanılmış olup, halen davalı eş tarafından kullanılmaya devam edilmektedir. Hakim tarafından yukarıdaki düzenlemeler ışığında tedbir mahiyetinde bir karar verilmediği gibi bu yönde bir istem de yer almamakta, buna karşın davalının "haksız işgali" gerekçe gösterilerek "ecrimisil" istenilmektedir.

TMK.nun 995. maddesinde; iyiniyetli olmayan zilyed, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması ( işgali ) yönünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. Uygulamada haksız işgal tazminatı ya da ecrimisil olarak adlandırılan uyuşmazlıklar Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa ( TMK.nun 2. kitabına yapılan gönderme ) kapsamında kalmamaktadır.

Böylece uyuşmazlık, "aile hukukuna ilişkin" bulunmadığı gibi, TMK.nun 2. kitabındaki düzenleme içindede yer almadığına göre, hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde işin esası hakkında hüküm kurulmalıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 02-07-2007, 19:43   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4987
K. 2005/7494
T. 9.5.2005

• AYRI KONUT VE NAFAKA TALEBİ ( Olayları Açıklamak Taraflara Hukuki Değerlendirme Hakime Ait Olduğu - Delillerin Bu Çerçevede Değerlendirilmesi Gereği )

• AİLENİN EKONOMİK VARLIĞININ KORUNMASI İÇİN TEDBİR İSTEMİ ( Olayları Açıklamak Taraflara Hukuki Değerlendirme Hakime Ait Olduğu - Delillerin Bu Çerçevede Değerlendirilmesi Gereği )

4721/m.186,194,197,199
4787/m.6

ÖZET : Olayları açıklamak taraflara, hukuki değerlendirme hakime aittir. Davacı dilekçesinde ayrı konut yanında nafaka ve ayrıca ailenin ekonomik varlığının korunması için tedbir isteminde de bulunmuştur. ( TMK. md. 186, 194, 197, 199, 4787 SK. md.6 ) Taraf delillerinin toplanması, delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki değerlendirme hakime aittir. Davacı dilekçesinde ayrı konut yanında nafaka ve ayrıca ailenin ekonomik varlığının korunması için tedbir isteminde de bulunmuştur. ( TMK. md. 186, 194, 197, 199, 4787 SK. md.6 ) Taraf delillerinin toplanması, delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 02-07-2007, 19:46   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5879
K. 2005/8355
T. 30.5.2005

EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI ( Ailenin Ekonomik Varlığının Korunması Veya Evlilik Birliğinden Doğan Yükümlülüğün Yerine Getirilmemesi Nedeniyle )

AİLENİN EKONOMİK VARLIĞININ KORUNMASI ( Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Malvarlığı Değerleri Üzerinde Tasarrufların Ancak Diğer Eşin Rızasıyla Yapılabileceğine Karar Verebileceği )

EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN MALİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ ( Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakim Belirleyeceği Malvarlığı Değerleri Üzerinde Tasarrufların Ancak Diğer Eşin Rızasıyla Yapılabileceğine Karar Verebilmesi )

HÜKÜM ( Eşlerden Birinin Taşınmazlar üzerindeki Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırıldığı Halde Tasarruf Yetkisinin Kısıtlandığı Taşınmazların Ayrı Ayrı Gösterilmesinin Gerekmesi )

TAPUYA BİLDİRİM ZORUNLULUĞU ( Mahkeme Eşlerden Birinin Taşınmazlar Üzerindeki Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Haline Bu Durumun Resen Tapuya Bildirilmesinin Gerekmesi )

4721/m.199

ÖZET : Yapılacak iş mali yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili değerleri, taşınmazların ada, parsel numaralarını ve bulundukları yerleri davacıya açıklattırmak bu suretle Yargıtay denetimine de imkân verecek şekilde diğer eşin rızasıyla yapılacak tasarruflarla ilgili mal varlığı değerlerini belirlemek ve bunları infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, kararda ve hüküm fıkrasında göstermek, davalı eşin taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, bu taşınmazlarda ada parsel numaralarını ayrı ayrı göstererek kendiliğinden tapu kütüğüne, şerhine karar vermekten ibarettir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde , eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerine tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir. ( TMK. md. 199 ) Dava Türk Medeni Kanununun 199.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçünün ne olduğu davacıya açıklattırılmadığı gibi, hakimin belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak davacı eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Mahkemece taşınmazların neler olduğu açıklattırılmadığı gibi, açıklattırılan ve belirlenecek taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa kendiliğinden durumun tapu kütüğüne şerhine karar verecektir. O halde mahkemece yapılacak iş, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili değerleri, taşınmazların ada, parsel numaralarını ve bulundukları yerleri davacıya açıklattırmak bu suretle Yargıtay denetimine de imkân verecek şekilde diğer eşin rızasıyla yapılacak tasarruflarla ilgili mal varlığı değerlerini belirlemek ve bunları infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, kararda ve hüküm fıkrasında göstermek, davalı eşin taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, bu taşınmazlarda ada parsel numaralarını ayrı ayrı göstererek kendiliğinden tapu kütüğüne, şerhine karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde ve birlikte tasarruf koşuluna bağlı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 02-07-2007, 19:48   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ


E. 2005/6068
K. 2005/8695
T. 6.6.2005

EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI ( Hakimin Olayları Taraflara Açıklattırarak Hukuki Nitelendirmeyi Kendisinin Yapmasının Gerekmesi )

TARAFLARIN DURUŞMAYA DAVETİ ( Kanunda Yazılı İstisnalar Haricinde Mahkemece Her İki Tarafın Usulüne Uygun Olarak Duruşmaya Davet Edilmesinin Gerekmesi )

• TARAF TEŞKİLİ ( Usul Kanunu Gereğince Taraflara Duruşma Günü Tebliğ Edilip Varsa Delillerinin Toplanıp Değerlendirilip Sonucu Uyarınca Karar Verilmesinin Gerekmesi )

4721/m.199
1086/m.73

ÖZET : Dava Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı olup Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi gereğince taraflara duruşma günü tebliğ edilip, varsa delillerinin toplanıp değerlendirilip sonucu uyarınca karar vermek gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı olup Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi gereğince taraflara duruşma günü tebliğ edilip, varsa delillerinin toplanıp değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmek gerekirken dosya üzerinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 02-07-2007, 19:50   #7
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ


E. 2005/13075
K. 2005/15543
T. 14.11.2005

• AİLENİN EKONOMİK VARLIĞININ KORUNMASI ( Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi Talebi - Hakim Eşlerden Birinin Taşınmaz Üzerine Tasarruf Yetkisini Kaldırırsa Re'sen Durumun Tapu Kütüğüne Şerh Edilmesine Karar Vereceği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNDEN DOĞAN MALİ YÜKÜMLÜLÜĞÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ ( Hakim Eşlerden Birinin Taşınmaz Üzerine Tasarruf Yetkisini Kaldırırsa Re'sen Durumun Tapu Kütüğüne Şerh Edilmesine Karar Vereceği - Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi Talebi )

BİRLİKTE YAŞAMAYA ARA VERİLMESİ TALEBİ ( Hakimin Diğer Eşin Rızasıyla Yapılacak Tasarruflarla İlgili Mal Varlığı Değerlerini Belirlemesi - Davalı Eşin Taşınmazlarda Tasarruf Yetkisini Kaldırırsa Kendiliğinden Tapu Kütüğüne Şerhine Karar Vermesi Gereği )

• EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN KISITLANMASI ( Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi Talebi - Hakim Davalı Eşin Taşınmazlarda Tasarruf Yetkisini Kaldırırsa Kendiliğinden Tapu Kütüğüne Şerhine Karar Vermesi Gereği )

1086/m.388
4721/m.197,199

ÖZET : Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerine tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.

Davacı, birlikte yaşamaya ara verilmesine karar verilmesini talep etmektedir.

Buna göre, mahkemece yapılacak iş, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili değerleri, taşınmazların ada, parsel numaralarını ve bulundukları yerleri davacıya açıklattırmak bu suretle Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde diğer eşin rızasıyla yapılacak tasarruflarla ilgili mal varlığı değerlerini belirlemek ve bunları infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, kararda ve hüküm fıkrasında göstermek, davalı eşin taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, bu taşınmazlarda ada parsel numaralarını ayrı ayrı göstererek kendiliğinden tapu kütüğüne, şerhine karar vermekten ibarettir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.

Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerine tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir. ( TMK. md. 199 ) Davacının talebi Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanmaktadır. Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçünün ne olduğu davacıya açıklattırılmadığı gibi, hakimin belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak davacı eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Mahkemece taşınmazların neler olduğu açıklattırılmadığı gibi, açıklattırılan ve belirlenecek taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa kendiliğinden durumun tapu kütüğüne şerhine karar verecektir. O halde mahkemece yapılacak iş, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile ilgili değerleri, taşınmazların ada, parsel numaralarını ve bulundukları yerleri davacıya açıklattırmak bu suretle Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde diğer eşin rızasıyla yapılacak tasarruflarla ilgili mal varlığı değerlerini belirlemek ve bunları infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde, kararda ve hüküm fıkrasında göstermek, davalı eşin taşınmaz veya taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, bu taşınmazlarda ada parsel numaralarını ayrı ayrı göstererek kendiliğinden tapu kütüğüne, şerhine karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz yönlerinin 1. bentte belirtilen nedenle ( ONANMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası
Old 13-11-2012, 15:14   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/13738
K. 2012/21306
T. 17.9.2012

• EŞİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANMASI (Hüküm Verilebilmesi İçin Ailenin Ekonomik Varlığının Tehlikede Olduğu Veya Eşin Evlilik Birliğinden Doğan Yükümlülüklerini Yerine Getirmekten Kaçındığının İspatlanması Gerektiği)

• AİLENİN EKONOMİK VARLIĞININ TEHLİKEDE OLMASI (Eşlerden Birinin İstemi Üzerine Hakimin Belirleyeceği Mal Varlığı Değerleriyle İlgili Tasarrufların Ancak Onun Rızasıyla Yapılabileceğine Karar Verebileceği)
4721/m. 199

ÖZET : Ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı ispatlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 199. maddesi koşulları oluşmadığı gözetilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır (TMK m. 199). Ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı ispatlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 199. maddesi koşulları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı
Old 13-08-2014, 12:14   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/2235
K. 2014/10433
T. 6.5.2014

• EŞLERDEN BİRİNİN TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI ( Ailenin Ekonomik Varlığının Korunması veya Evlilik Birliğinden Doğan Mali Bir Yükümlülüğün Yerine Getirilmesi İçin Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılabileceği - Hangi Malvarlığına İlişkin Talep Edildiği Somut Olarak GösterilmeksizinTasarruf Kısıtlamasına Gidilemeyeceği )

• TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI ( Davacı Eşin Tasarrufun Sınırlandırılmasını İstenen Malvarlığını Belirtmediği - Hangi Malvarlığına İlişkin Talep Edildiği Somut Olarak Gösterilmeksizin Genel ve Soyut Nitelikte Tasarruf Kısıtlamasına Gidilemeyeceği/Davacıya Dava Konusu Malvarlığı Değerlerinin Açıklattırılması Gerektiği )
• BİRLİKTE YAŞAMAYA ARA VERİLMESİ ( Davacının Nafaka Talep Ettiği/Nafakanın Tedbir Niteliğinde Olacağı -Davacı Lehine Tedbir Nafakası İle Yetinilmesi Gerektiği/Karar Kesinleştikten Sonra Bu Nafakanın Yoksulluk Nafakası Şeklinde Devamına Karar Verilemeyeceği )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( Yoksulluk Nafakasına Şartların Gerçekleşmesi Halinde Boşanma Davası İle Karar Verilebileceği - Birlikte Yaşama Ara Verilmesi hükümelrine Dayanılarak Tedbir Nafakasına Hükmedileceği/Karar Kesinleştikten Sonra Bu Nafakanın Yoksulluk Nafakası Şeklinde Devamına Karar Verilmemesi Gerektiği )
4721/m. 197, 199

ÖZET : Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Davacı, tasarrufun sınırlandırılması istenen malvarlığını belirtilmediği gibi mahkemece de bu konuda davacıdan bir açıklama istenmemiştir. Hangi malvarlıklarına ilişkin olduğu somut olarak gösterilmeksizin genel ve soyut nitelikte tasarruf yetkisi kısıtlamasına gidilemez. Davacıya tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenen malvarlığı değerlerinin açıklattırılması ve bu açıklama üzerine bir karar verilmesi gerekir.

Yoksulluk nafakasına, şartlarının gerçekleşme halinde boşanma kararı ile hükmedilebilir. Taraflar arasında bir boşanma davası bulunmadığı gibi, davacı kadının nafaka talebi birlikte yaşamaya ara verilmesi hükümlerine dayanan tedbir nafakası istemi niteliğindedir. Davacı ( kadın ) lehine tedbir nafakası takdiri ile yetinilmesi gerekirken, karar kesinleştikten sonra bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi de yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir ( TMK md. 199 ). Davacı, 03.05.2012 tarihli dava dilekçesinde tasarrufun sınırlandırılması istenen malvarlığını belirtilmediği gibi mahkemece de bu konuda davacıdan bir açıklama istenmemiştir. Hangi malvarlıklarına ilişkin olduğu somut olarak gösterilmeksizin genel ve soyut nitelikte tasarruf yetkisi kısıtlamasına gidilemez. O halde, mahkemece davacıya tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenen malvarlığı değerlerinin açıklattırılması ve bu açıklama üzerine bir karar verilmesi gerekirken, herhangi bir belirleme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yanlış olmuştur.

2-Yoksulluk nafakasına, şartlarının gerçekleşme halinde boşanma kararı ile hükmedilebilir. Taraflar arasında bir boşanma davası bulunmadığı gibi, davacı kadının nafaka talebi Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde belirtilen tedbir nafakası istemi niteliğindedir. Mahkemece, davacı ( kadın ) lehine tedbir nafakası takdiri ile yetinilmesi gerekirken, karar kesinleştikten sonra bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 06.05.2014 tarihinde karar verildi.

Kazancı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararları adıge Hukuk Sohbetleri 5 28-07-2007 15:24
mk 199 kapsamında tassaruf yetkisinin sınırlandırılması konusunda yargıtay kararı av. burçin Meslektaşların Soruları 10 09-07-2007 10:21
TMK 194 (Aile Konutu Şerhi )TMK 197( Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması) Av.Elvan Akkaya Kadın Hakları Çalışma Grubu 5 28-03-2007 17:46
Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 1 07-08-2005 23:05
Yargıtay Kararları onur Hukuk Soruları Arşivi 6 27-02-2002 03:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06660390 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.