Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ACİL!Menfi tespit davasının reddi sonucu alınan bozma kararının icra dosyasına etkisi

Yanıt
Old 17-03-2009, 15:44   #1
av.nuşin

 
Varsayılan ACİL!Menfi tespit davasının reddi sonucu alınan bozma kararının icra dosyasına etkisi

Herkese iyi çalışmalar,

Müvekkil hakkında bir kambiyo takibi yapılıyor ve bu takip üzerine Ticaret Mahkemesi'nde müvekkil tarafından menfi tespit davası açılıyor,%20 teminat yatırılıyor,açılan dava müvekkil tarafından kaybediliyor.

Yargıtay aşamasında dosyaya dahlimiz söz konusu oluyor ve murafaa sonrası Ticaret Mahkemesi kararı müvekkil lehine bozuluyor.

Fakat bu aşamada,icra takip işlemleri devam etiği için bir kısım gayrimenkuller satış aşamasına geliyor.

Sorum şu:
Yargıtay bozma ilamı ekte sunularak İcra Dairesi'ne müvekkil aleyhine yapılan takip sonucu satış işlemlerinin durdurulması talep edildi.
Bu talep karşısında,Yargıtay kararını İcra Müdürlüğü'nün dikkate almama ihtimali var mı,Yargıtay bozma kararı bu dosyaya nasıl etki eder,tekrar Mahkeme'den tedbir talep etmek zorunda mıyız?

Şimdiden teşekkürler...
Old 18-03-2009, 13:13   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım

İİk 40.madde gereği "Hükmün bozulması halinde icra takibi derhal durur !"

Bozma kararını dilekçenizle birlikte icra müdürüne iletin,olumsuz karar verilmesi halinde şikayet yoluyla derhal işlemin iptalini isteyin.

Bozma halinde icra işlemleri tamamen duracak olup,yeni bir hüküm verilene kadar icra dosyasında başkaca bir işlem yapılamaz.

Kolay gelsin.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/23960

K. 2007/1369

T. 30.1.2007

• HÜKMÜN BOZULMASI ( Takibin Durduğu - İlk Takipten Feragat Edilmeden Ayrı Alacak İçin Bozmadan Sonraki İlama Dayalı Yeni Takip Yapılamayacağı )

• İLK TAKİPTEN FERAGAT ( Edilmeden Ayrı Alacak İçin Bozmadan Sonraki İlama Dayalı Yeni Takip Yapılamayacağı )

• İLAMA DAYALI TAKİP ( İlk Takipten Feragat Edilmeden Ayrı Alacak İçin Bozmadan Sonraki İlama Dayalı Yeni Takip Yapılamayacağı )

2004/m.33, 40


ÖZET : Hükmün bozulması ile takip durur. Bozmaya uyularak verilen kararla takibe devam edilebilir. İlk takipten feragat edilmeden aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayalı yeni bir takip yapılamaz.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK' nun m. 40 gereğince bir ilamın nakzı İcra muamelelerini olduğu yerde durduracağından alacaklının takibine dayanak yaptığı ilamın Yargıtay 9-HD'ce bozulması üzerine icra muameleleri olduğu yerde durur. Bozma kararından sonra mahkemece bozmaya uyularak verilen 16.11.2005 tarih 2004/737 - 2005/901 karar sayılı ilamla alacaklının duran takibine devam etmesi mümkündür. İlk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde ikinci takip mükerrer olacağından mahkemece şikayetin kabulü ile mükerrer takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ( , 30.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9297

K. 2005/12704

T. 13.6.2005

• İLAMIN BOZULMASI ( Süresinde Tehiri İcra Kararı Sunulamadığından Bu Paranın Alacaklıya Ödendiği - Alacaklı Vekilinin Tüm İstemlerini İlk Takip Dosyasından Sürdürmesi Gerektiği )

• TEHİRİ İCRA KARARI ( Süresinde Tehiri İcra Kararı Sunulamadığından Bu Paranın Alacaklıya Ödendiği - Alacaklı Vekilinin Tüm İstemlerini İlk Takip Dosyasından Sürdürmesi Gerektiği )

2004/m.40


ÖZET : İİK'nun 40.maddesi gereğince takip dayanağı ilamın bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. Alacaklı ilk takibinden feragat etmemiştir. İlk ilam nedeniyle yapılan icra takibi üzerine borçlu vekilinin tehiri icra kararı getirmek üzere icra dosyasına ... TL. yatırdığı, ancak süresinde tehiri icra kararı sunulamadığından bu paranın alacaklıya ödendiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin tüm istemlerini ilk takip dosyasından sürdürmesi gerekirken yeni bir takip yapması İİK.nun 40.maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklılar Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2002 tarih ve 2001/608 esas – 2002/586 sayılı kararına istinaden borçlu hakkında Elazığ 3.İcra Müdürlüğünün 2002/1945 sayılı takip dosyasında 1.247.910.000. TL. asıl alacak, 1.372.701.000. TL. ( dava tarihinden itibaren ) işlemiş faiz, 438.989.000. TL. ana para işlemiş toplam faiz, 23.279.206.TL. mahkeme masrafı olmak üzere 3.082.879.000. TL.nin tahsili için icra takibi başlatmışlardır.
Bundan sonra alacaklılar vekilinin Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının Yargıtay'ca bozulması üzerine, mahkemesince oluşturulan 31.03.2004 tarih ve 2003/46 esas – 2004/312 karar sayılı kararına istinaden Elazığ 3.İcra Müdürlüğünün 2004/2713 esas sayılı takip dosyasında bu defa 2.696.504.470.TL. asıl alacak, 5.386.000.000. TL. dava tarihinden işlemiş faiz, 323.580.836.TL. vekalet ücreti 69.330.500.TL. mahkeme masrafı, 1.010.000.000. TL. mahsup edilen vekalet ücreti olmak üzere 7.475.000.000. TL. toplam alacağın tahsilini istediği görülmektedir.
İİK.nun 40.maddesi gereğince takip dayanağı ilamın bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. Alacaklı ilk takibinden feragat etmemiştir. İlk ilam nedeniyle yapılan icra takibi üzerine borçlu vekilinin tehiri icra kararı getirmek üzere icra dosyasına 3.500.000.000. TL. yatırdığı, ancak süresinde tehiri icra kararı sunulamadığından bu paranın alacaklıya ödendiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin tüm istemlerini ilk takip dosyasından sürdürmesi gerekirken yeni bir takip yapması İİK.nun 40.maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
O halde, Elazığ 3.İcra Müdürlüğünün 2004/2713 sayılı dosyasındaki takip ikinci ve mükerrer bir takiptir.
Mahkemece öncelikle hiçbir işlem yapılmaksızın bu takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; dayanak ilam Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.10.2004 gün ve 2004/11344 esas – 2004/11684 karar sayılı ilamı ile hüküm fıkrasındaki "2.696.504.470. TL." tazminatın karar metninden çıkartılarak, yerine "1.489.992.456.TL. asıl ve 1.206.512.014.TL. işlemiş faiz toplam 2.696.504.470.TL. üzerinden asıl alacağa ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına" karar verilmiştir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 13.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1029

K. 2005/3832

T. 28.2.2005

• İLAMLI İCRA ( Takip Dayanağı İlamın Bozulması Halinde İcra Muamelerinin Olduğu Yerde Durmasının Gerekmesi )

• İLAMIN BOZULMASI ( İcra Muamelelerinin Durmasının Gerekmesi )

• İCRANIN ESKi HALE İADESİ ( Borçlunun Hiç ya da Talep Edilen Kadar Borçlu Olmadığını Kati Bir İlamla Belgemesi Halinde İcranın Tamamen yahut Kısmen Eski Haline İade Olunmasının Gerekmesi )

2004/m.40


ÖZET : Bir ilamın nakzı icra muamalelerini olduğu yerde durdurur. Aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat'i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. Borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesi zorunludur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kural olarak İİK.nun 40. maddesi gereğince ( bir ilamın nakzı icra muamalelerini olduğu yerde durdurur. ) Anılan madde 2. fıkrasında ise ( bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de, aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat'i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. ) Bu nedenle borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için ( İİK.nun 40/2. maddesi gereğince ) bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesi zorunludur.
Somut olayda Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra kat'i hüküm niteliğinde bir karar oluşmadığından icra mahkemesince şikayetin reddi yerine kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-03-2009, 19:32   #3
av.nuşin

 
Varsayılan

cevabınız için teşekkürler sayın meslektaşım,
fakat benim aktardığım olayda takip dayanağı bir ilam değil,takip kambiyo senedine dayalı olarak yapılıyor ve takipten sonra menfi tespit davası sonucu alınan aleyhe karar ile bu kararı bozan bir yargıtay ilamı var
bu bozma ilamının kambiyo takibi hakkında etkisi nedir,onu öğrenmek istiyorum
Old 19-03-2009, 17:10   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nuşin
cevabınız için teşekkürler sayın meslektaşım,
fakat benim aktardığım olayda takip dayanağı bir ilam değil,takip kambiyo senedine dayalı olarak yapılıyor ve takipten sonra menfi tespit davası sonucu alınan aleyhe karar ile bu kararı bozan bir yargıtay ilamı var
bu bozma ilamının kambiyo takibi hakkında etkisi nedir,onu öğrenmek istiyorum

Bu durumda,bozma ilamının kapsamına göre mahkemesinden ihtiyati tedbir talebinde blunmanız yerinde olacaktır.

Saygılarımla
Old 19-03-2009, 17:18   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın av.nuşin,

Alıntı:
menfi tespit davası açılıyor,%20 teminat yatırılıyor,açılan dava müvekkil tarafından kaybediliyor.
Ben neden %20 teminat yatırıldığını merak ettim.
Old 20-03-2009, 21:59   #6
av.nuşin

 
Varsayılan

Sayın Ergin,
Müvekkil,kendisi hakkında yapılan kambiyo takibi sonrası menfi tespit davası açarak ihtiyati tedbir talebinde bulunuyor.
Mahkeme de icra veznesine girmesi muhtemel paranın ödenmesini engellemek için yapılan
talep konusunu %20 teminat karşılığında kabul ediyor
Old 21-03-2009, 16:27   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nuşin
Sayın Ergin,
Müvekkil,kendisi hakkında yapılan kambiyo takibi sonrası menfi tespit davası açarak ihtiyati tedbir talebinde bulunuyor.
Mahkeme de icra veznesine girmesi muhtemel paranın ödenmesini engellemek için yapılan
talep konusunu %20 teminat karşılığında kabul ediyor


Yani, "icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine %20 teminat karşılığında" karar vermiş. Sözkonusu kararda "hüküm kesinleşinceye kadar" ibaresi yoksa, yeniden talep etmelisiniz. Mahkemenin bunun dışında bir tedbir kararı verme yetkisi yoktur.
Old 21-03-2009, 17:38   #8
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Alıntı:
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.

İcra İflas kanunundaki bu hüküm dikkate alındığında menfi tespit kararı kesinleşmeden ihtiyati tedbir yoluyla icra işlemlerini önlemek mümkün görünmüyor. Tek istisna icra veznesindeki paranın ödenmesinin engellenmesi. Bu nedenle Yargıtay bozma ilamına dayanarak İcra dairesinden icra işlemlerinin durdurulmasını, satışın yapılmamasını istemeniz bir hüküm doğurmayacaktır.
Old 22-03-2009, 02:22   #9
av.nuşin

 
Varsayılan

Yanıtlarınız için teşekkürler,anlaşılan bozma ilamı tekrar teminat göstermek zorunda olduğumuz gerçeğini değiştiremeyecek
Old 25-05-2011, 14:58   #10
iyakupoglu

 
Varsayılan menfi tespit davasının reddi kararlarının temyizinde tehir-i icra istenemez mi?

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Yani, "icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine %20 teminat karşılığında" karar vermiş. Sözkonusu kararda "hüküm kesinleşinceye kadar" ibaresi yoksa, yeniden talep etmelisiniz. Mahkemenin bunun dışında bir tedbir kararı verme yetkisi yoktur.
Konuyla dolaylı olarak bağlantılı bir sorum olacak. Prof.Dr.Baki Kuru'nun İcra ve İflas Hukuku El Kitabı isimli eserinin 326.sayfasının son paragrafında "menfi tespit davasının reddi kararını temyiz eden borçlu, icranın geri bırakılmasını isteyemez; başka bir deyimle, bu halde borçluya İİK md.36'ya göre mühlet verilemez ve Yargıtay icranın geri bırakılmasına karar veremez. Çünkü, menfi tespit davasının reddi kararı, eda hükmünü içeren bir ilam değildir." açıklaması yer almaktadır.
Buna göre, menfi tespit davamızın reddine karar verildiği andan itibaren hacizden, borcu ödemekten, kısaca icra takibinden kaçış yolunun kalmadığını söyleyebilir miyiz? Tehir-i icra seçeneği de olmadığına göre kısa kararı alarak duruşmadan çıkan alacaklı vekili borçluya hacze gidebilir mi?
Teşekkürler.
Old 25-05-2011, 15:02   #11
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nuşin
Yanıtlarınız için teşekkürler,anlaşılan bozma ilamı tekrar teminat göstermek zorunda olduğumuz gerçeğini değiştiremeyecek
Sadece paraların paylaştırılması aşaması durup takibin diğer safhalarına etki etmeyeceğinden kanımca ideal yol mahkemenin öngördüğü teminat oranının yanında icra dosya bakiyesinin talep tarihi itibariyle tüm fer'iler dahil olmak üzere bakiye toplamının da icra veznesine yatırılması ve bu şekilde takibin durdurularak mevcut hacizlerin kaldırılmasının sağlanmasıdır.
Kolaylıklar dilerim.
Old 25-05-2011, 15:22   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iyakupoglu
Konuyla dolaylı olarak bağlantılı bir sorum olacak. Prof.Dr.Baki Kuru'nun İcra ve İflas Hukuku El Kitabı isimli eserinin 326.sayfasının son paragrafında "menfi tespit davasının reddi kararını temyiz eden borçlu, icranın geri bırakılmasını isteyemez; başka bir deyimle, bu halde borçluya İİK md.36'ya göre mühlet verilemez ve Yargıtay icranın geri bırakılmasına karar veremez. Çünkü, menfi tespit davasının reddi kararı, eda hükmünü içeren bir ilam değildir." açıklaması yer almaktadır.
Buna göre, menfi tespit davamızın reddine karar verildiği andan itibaren hacizden, borcu ödemekten, kısaca icra takibinden kaçış yolunun kalmadığını söyleyebilir miyiz? Tehir-i icra seçeneği de olmadığına göre kısa kararı alarak duruşmadan çıkan alacaklı vekili borçluya hacze gidebilir mi?
Teşekkürler.

"Kısa karar" yerine "İlam" desek, yazdıklarınıza katılırım.
Old 26-05-2011, 10:29   #13
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
"Kısa karar" yerine "İlam" desek, yazdıklarınıza katılırım.
Haklısınız. Biz çırakların bu gibi hatalarını hoşgörün Teşekkür ve saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mirasın reddi nedeniyle menfi tespit davası av.selma Meslektaşların Soruları 6 15-08-2022 14:56
bozma kararının temyiz etmeyen davalılara etkisi defaten Meslektaşların Soruları 1 11-06-2008 15:15
Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşme(me)si- Tespit İlamının İnfazı halit pamuk Meslektaşların Soruları 9 14-10-2007 16:08
Takibinden sonra alınan ibranameye rağmen icra dosyasına tahsilatların geri alınması Justinianus Meslektaşların Soruları 3 01-05-2007 12:26
menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması mineöge Hukuk Soruları Arşivi 2 07-11-2006 15:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06591010 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.