Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk ve Felsefe Hukukun felsefi yönüne dair sohbetler. Hak, Hakkaniyet, Adalet, Eşitlik kavramlarına hukuk felsefesi gözüyle bakış

Hukuk bilim midir?

Yanıt
Old 19-07-2009, 02:40   #61
Peregrinus

 
Varsayılan

Alıntı:
Ord. Prof.Dr. Andreas B. SCHWARZ' :
'' Somut olayda hukuk kurallarına dayanarak vardığınızı sandığınız sonuç yada çözüm, akıl ve mantığa, hakkaniyete, gereksinmelere, böylece hukuka güveninize ters düşüyorsa, hukuktan değil, kendi hukukçuluğunuzdan kuşku duymalısınız."
[/size]

Sayın Schwarz kendi ülkesindeki hukuk kurallarına göre söylemiş, bu ülkede gelmiş geçmiş kanunları görse aynı sözü tekrar edebilir miydi bilmiyorum, hatta bir de Suudilerin kanunlarını okuduktan sonra kendi hukukçuluğundan bile şüpheye düşebilirdi.
Old 19-07-2009, 08:52   #62
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Schwarz kendi ülkesindeki hukuk kurallarına göre söylemiş, bu ülkede gelmiş geçmiş kanunları görse aynı sözü tekrar edebilir miydi bilmiyorum, hatta bir de Suudilerin kanunlarını okuduktan sonra kendi hukukPeregrinusçuluğundan bile şüpheye düşebilirdi.

Sayın Peregrinus,
Ord. Prof.Dr. Andreas B. SCHWARZ Türk Hukuku'nu sadece tanıyan değil, aynı zamanda bu hukuka büyük katkılarda bulunmuş bir hukukçudur.

Yine bir Link:
http://web.deu.edu.tr/hukuk/dergiler...ibir/caga3.pdf

Saygılarımla
Old 19-07-2009, 17:42   #63
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Schwarz kendi ülkesindeki hukuk kurallarına göre söylemiş, bu ülkede gelmiş geçmiş kanunları görse aynı sözü tekrar edebilir miydi bilmiyorum, ...

cümlesi kafama takıldığı için bir önceki mesajıma bir ekleme yapıyorum.

Ord. Prof. Dr. Ernst Eduard Hirsch, Ord. Prof.Dr. Andreas B. SCHWARZ ve daha birçok bilim adamı 1930 lu yıllarada Nazi Almanya'sından kaçarak Türkiye'ye sığınmış ve Türkiye'nin kalkınmasına ve Türk Hukuku'nun gelişmesine büyük katkıda bulunmuş kişilerdir. Konumuz harici olduğu için diğerleri üzerinde fazla durmaya gerek yok. Önemli olanla Hirsch ve Schwarz. Her ikisi de hukukçu ve her ikisi de başka bir ülkenin hukukçuları. Ülkelerinde kalmış olsalardı öldürülebilecekleri ihtimalı çok yüksekti.

Bu iki hukukçu kendilerini ülkelerini terketmeye zorlayan bir rejimin hukukuna rağmen hukuku bilim olarak algılamış ve bu bilimin gelişmesi için ellerinden geleni yapmışlardır.

Saygılarımla
Old 03-02-2010, 05:12   #64
retina

 
Varsayılan

Hukukun ilim mi bilim mi olduğu tartışmasını bence "hukukun içeriğini oluşturan/oluşturmayan ilim ve bilimler" olarak değiştirmek daha makul olmaz mı?

Çünkü hukuk sabit bir yapıda değildir. Gelişir, değişir, yok olur. Garip değil mi?
Kendi bünyesinde çoğu şeyi barındıran bir olgudur hukuk bence. Bir çatı misali...
Old 04-02-2010, 01:24   #65
Avukat Ali TÜRKER

 
Varsayılan Hukuk Bilim midir?

Çok güzel alıntılar ve kişsel fikirlerin olduğu bir sohbet alanı oldu bence... Ben de kendi kanaatimi iltmek istiyorum:
Hukukun, ideal anlamda bilim olmasına karşın, uygulayıcılar ve toplum nezdinde disiplin olmayı geçebilecek bir erginlik düzeyine erişemediğine inanıyorum.
Bilim olmayı hak eden o kadar çok alan var ki insanlık geliştikçe kuramları ve kuramların ait olduğu alanları ve alanların özellik ve önemini kavrayabildiler. TIP'da bir zamanlar bilim olarak adlandırılmıyordu. Fen ve Matematik Bilimlerinin alt dalları, herbirisi bilim alanları olarak kendini ispat edebildi. Oysa izafiyet müsbet bilim alanlarında da vardı. Adı ile müsemma. Müsbet bilimler deriz. Sözkonusu Bilim Alanları, müsbet bilim olmayı süreç içinde hak edebildi. Kurallar ortaya konulup deney ve gözlemler ile genelgeçerliği olan kuralları bulundu ve müsbet bilim denildi.
Hukukun da genel geçer kuralları tespit edildi; Ancak, ilişkilerin karmaşıklığı, insan ilişkilerindeki farklılık ve zenginlikler, sosyal bilimlerdeki deney ve gözlemlerdeki sonuçların çeşitliliğinden olsa gerek, fen bilimlerindeki kadar net sonuçlar ortaya koyamadı. Sadece kanun koyucuların, eğitim, tecrübe ve yasa yapma tekniğine göre icat edilen kurallara toplumun uymasını sağlamak üzerinde duruldu.
Hukukun Bilimselliği tartışıldı ise de, hukuku asıl bilimsel kılan etmenlerin yeterince irdelenmediği kanaatindeyim. Psikoloji, sosyoloji, eğitim bilimleri, ticaret kuramları, fen bilimleri, aklımıza gelebilecek, hukukun ilgilendiği tüm alanlar ne kadar bilimselleşebildi ve hukukun kurallarının oluşumuna katkı sağlayabildi ise Hukuk o kadar bilimselleşebildi. Zemini doldurulamamış pek çok sosyal disiplin alanı, hukukun bilimselleşmesinin önünde engel olarak durdu. Örneğin, Tıp alanını, fen alanını, matematik alanını, somutlaştıracak olursak Gıda Mevzuatını düzenleyen kuralların büyük bir kısmının bilimsel tespitlerden yola çıkılarak oluşturulduğunu hepimiz kabul ederiz. Zira insan sağlığına zarar vereceği bilimsel olarak tespit edilmiş verilerden yola çıkarak yasa koyucu fen bilimlerinden aldığı verileri kullanarak bilimsel temelleri olan bir düzenleme yapar. Ne var ki, aynı örnekten yola çıkarak ifade edecek olur isek, gıda alanında henüz kesin tespitlerin yapılamadığı yerlerde ise göreceli doğrular mevzuata dercedilmiştir. İşte incecik bir çizginin olduğunu düşündüğüm keşfedilebilmiş olanların bilimselliği ama henüz keşfedilmediğinden göreceli olduğu ileri sürülen davranış tipleri ve onlara uygulanacak yaptırımların tartışmaya açık bir konumda bulunması, Hukukun da bilimselliğinin tartışılmasına neden olmaktadır. Bu tartışmanın bu gün çok normal olduğu kuşkusuz yerindedir. Ancak yerinde olmadığını düşündüğüm şey, hukukun kesin olarak bilim olmadığının ileri sürülmesi olur. Fen bilimlerinde dahi insanların farklı kanaatler taşıdıkları, kimi zaman bilimsel bulguların farklı yorumlara neden olması da aynı biçimde o bilim alanında bir şey tartışılıyor diye o alanı bilim olmaktan çıkarmadığı gibi, henüz bilim olma yolunda çok genç olan hukuk alanında çok tartışma olması da hukuku bilim olmaktan çıkarmayacaktır. Hukuk, insana dair tüm ilişkileri düzene koymaya çalışır. Hukukun ilgilendiği alanlar ne kadar bilimselleşebilir ise hukuk da onu yakından ya da uzaktan takip ederek bilimselleşebilir. Hukuk, eğitim alanının kurallarını ve kuramlarını eğitim bilimlerinden önce keşfetmez. Önce eğitim bilimleri alanında kurallar keşfedilir ardından hukuk onu irdeleyip kural haline dönüştürür. Bu ise hayli zaman ve deneyim isteyebilir. Hukukun bilimselliğinin diğer alanlar ile yakından ilişkisinin bu meyanda değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim. İşte diğer alanlardaki az gelişmişlik, hukuku DİSİPLİN olamktan öteye geçirememiştir. Hukukun düzenlediği alanlar ne kadar yetersiz veri sunuyor ise hukuk alanına, o kadar da hata yapılmasına sebep oluyor demektir. Zira hukuk, düzenlediği alanın teknik bilgi ve deneyimlerinden hareket ederek kural koyar. Verilerin doğru verilmemesi, hukuku oyalar ve hukukçuya hata yaptırır. Bu kez Hukuk kuralları tartışılır hale gelir. Esasen burada yasalar ile hukuk da karıştırılıp hukuka haksızlık edilir. Oysa kendisine ait yasa yapma, yorumlama, diğer bilim alanlarının verilerini düzenleyeceği hukuk alanı ile bağdaştırarak sosyal düzene uyarlama gibi konularda teknikleri olan hukuk alanı, yetersiz, hatalı, kişisel değerlendirmeler ile geliştirilen veriler ile temellendirildiğinden adeta diğer bilim alanlarının günahını üzerine alır.
Hukukun bilimselliğinin, düzenlediği alanların bilimselleşebilmesi ile yakından ilişkili olduğunu düşünüyorum.... Selam ve saygılarımla.
Old 19-03-2010, 20:17   #66
üye33352

 
Varsayılan hukuk bir bilim midir?

Hukuk bir bilim midir konusu daha önce tartışılmış fakat aydınlatıcı olamamış kanaatindeyim bu sebeple yeniden tartışmak istedim esasen düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Önce bilim nedir buna bakmak lazım.
Bilim: olanı/varolanı/verili ya da üretilmiş olanı inceler neden ve sonuçlarını ortaya koyar.
Bilimi kabaca iki kola ayırabiliriz; doğa bilimleri ve sosyal bilimler.
Doğa bilimleri verili olanı inceler; insan üretimi olmayan insanın dışında gelişen olay ya da olguları inceler.
Ve geçerli medotu/yol yordamı deneydir. Deneyin güveni tekrarlanırlığından gelir(yani su normal şartlar altında hep yüz derecede kaynar).
Diderot doğa bilimleri için yalnızca nasıl sorusunu cevaplamak için uğraşmalıdır der neden ve kim sorularını sorarsa metafiziğe kayar zira.
Sosyal bilimlerse doğa bilimlerinden farklı olarak verili olmayanı insan üretimi olanı inceler yani insan özgürleşmesiyle(doğaya karşı) başlar sosyal bilimler, ezcümle sosyal bilimlerin temelinde bir özgürlük yatar. İnsanın doğaya karşı özgürleşmesi ise tekrarlanırı tekrarlanmaz kılması/yapması/etmesi ile gerçekleşir fakat bu özgürleşme mutlak değil kısmidir mutlağı ancak tanrısal bir kuvvet yapabilir. İşte bu tekrarlanırlığı tekrarlanmaz yapmasındandır ki sosyal bilimlerde deney geçerli bir metod değildir(deneyin güvenini tekrarlanırlıktan kazandığını belirtmiştik).
Kısaca özetlersek sosyal bilimler insan özgürlüğü ile başlar ve insanın yapıp ettiklerini metodolojik objektiflik ve bilim namuskarlığıyla açıklamaya çalışır.
Sosyal bilimlerin tek bir metodu olduğunu söyleyemeyiz çeşitli birçok metodu kullanır bunlar gözlem tümevarım tümdengelim ya da analoji olabilir.
Sosyal bilimleri kendi içinde yine genel olarak ikiye ayırabiliriz; normatif ve pozitif.
Pozitif sosyal bilimler on ikinci yüzyıldan bu yana gelişen bilim dünyasında bilimselleştirme sürecinde disiplini önce kartezyenleştirme amacıyla gelişegelmiştir, yani pozitif bilimler matematiksel kesin verilerle kesin sonuçlara ulaşmaya çalışır.
Normatif sosyal bilimler ise olandan daha çok olması gerekeni inceleyerek olanı değerlendirir ve bu tür bilimlerde kuraldan daha ziyade teoriler vardır. Zira genel geçer bir doğruluk ortaya koymak oldukça güçtür ve Popper'la gelişen yanlışlanabilirlik teorisiyle yanlışlığı ortaya konana kadar teori geçerlidir fikri bu durumu desteklemiştir.
Şimdi hukuka baktığımız zaman hukuk insanın yapıp ettiği bir olguyu inceler(ki bu temelinde özgürlük olduğunu gösterir) ve metod olarak tümden gelim ağırlıklı olmak üzere gözlem ve karşılaştırmayı kullanır, belli teoriler evrensel ilkeler olarak geçerlilik kazanır, doktrinlerle belli bir gelişme kazanır oturmuş kuralları vardır evrenseldir kesin olmaya çalışır.
Şu durumda hukuk bilim olmaya çok yakındır bence.
Bir de şu soruya cevap vermek isterim bilim değilse nedir?
Bilim değilse bir bilimin ya da felsefi disiplinin uygulamasıdır(işletme iktisat gibi).
Son olarak belirtmek isterim ki bilimin kullanımı yoktur pratik fayda için yapılmaz bilim pratik kullanımı ise uygulama disiplinleri oluşturur(mühendislikler gibi), bilim sade aldanmışlığa karşı haysiyet meselesi olarak vardır yani sade bilim için vardır ezcümle bilimsel tecessüs kullanım değeriyle açıklanamaz.
Son olarak hukuk bilim midir tartışmasında sık yapılan bir yanlışlık hukuk ülkede uygulanan kurallar bütünü olarak değerlendirilmemeli öyle olursa farklılık arz ettiği gibi yanlış bir düşünceye kayabiliriz.
Saygılarımla teşekkür eder ve değerli düşüncelerinizi beklerim.

Ağırlıklı olarak Kadir CANGIZBAY külliyatı kullanılmıştır teker teker kaynak gösteremediğim için özür dilerim daha ayrıntılı bir araştırma için bkn. Kadir CANGIZBAY(ders notları, kitapları, makaleleri).
Old 20-03-2010, 18:18   #67
Gemici

 
Varsayılan

Buradaki tartışmanın beni rahatsız eden tarafı birilerinin ‚hukuk bilimdir’ veya ‘hukuk bilim değildir’ türünden görüşler ileri sürmeleri değil. Birilerinin şu veya bu görüşte olmaları son derece normal bir olgu. Benim için önemli olan, kimin hangi gerekçeye dayanarak şu veya bu görüşte olduğu ve neden bir şeye evet veya hayır dediği. Çünkü bir şeye evet veya hayır demeden önce, insanların o konu üzerinde bir fikir sahibi olmaları gerektiği ve o konuyu tanıması gerektiği görüşündeyim. Böyle olunca da bir şeye evet veya hayır diyen kişinin evetini veya hayırını dayandırdığı bir kaynağın olması gerekir. Bu kaynağa dayanarak bir fikir ileri süren kişinin de, o fikrini kaynaktaki yerini tam olarak belirtmesi gerekir. Eğer birisi ‘Kadir CANGIZBAY hukuk bilim değildir diyor’ türünden bir görüş ileri sürüyorsa: Kadir CANGIZBAY’ın bu görüşü dile getirdiği eserin ismini ve o görüşün eserdeki yerini ve sayfasını, en azından bir alıntı yaparak, belirtmesi gerekir.


Burada birbiri ile karşılaştırılen ve ikisi arasında bir bağlantı kurulmaya çalışılan iki değişik kavram var; Bilim ve hukuk kavramları. Belirli bir eğitimden geçmeş olan bir hukukçunun veya bir hukukçu adayının hukukun bir bilim olup olmadığını araştrımada baş vuracağı kaynaklar ve yapması gereken nedir peki? Her şeyden önce araştırmacı olması gerekir. Neyi araştıracak peki? Bilim adamlarının, filosofların ve hukuk bilimcilerinin konu hakkındaki görüşlerini araştıracak. Ne diyor peki saydığım kişiler hukukun ne olduğu konusunda? Benim bildiklerimin hepsi hukukun bir bilim olduğu görüşünde. Bu bildiklerimin kimler olduğunu isteyenler bu alana aktardığım linklerde bulabilir. Ben ‘hukuk bilim değildir’ diyen tek bir tanesine bile rastlamadım.

Kim peki ‘hukuk bilim değildir’ diyenler? Çoğunlukla hukuk fakültesi öğrencileri. Neye dayanarak bu türden bir iddiada bulunuyorlar peki, var mı herhangi bilimsel bir dayanakları? Bildiğim kadarı ile hayır. ‘Hukuk bilim değildir’ diyen tek bir bilim adamı gösteremiyorlarsa , neye dayanarak hukukun bilim olmadığını ilerei sürüyorlar peki? Bence tek bir açıklaması var: Ya teorinin ne olduğunu bilmeden teori üretiyorlar, ya da ‘hukuk bilimdir’ diyen profesörleri ve bilim adamlarını hem bilimin ne olduğundan, hem de hukukun ne olduğundan bihaber zannediyorlar.

Sözü geçen bihaberlerden bir iki örnek daha:


Prof.Dr. Mustafa Ergün FELSEFEYE GİRİŞ (Bilim Felsefesi) 1
Alıntı:
Wilhelm Dilthey (1833-1911) de bilimleri metot bakımından ikiye ayırır: manevî bilimler ve doğa bilimleri. manevî bilimler anlama metodunun, doğa bilimleri açıklama metodunu kullanıyordu. Dil, edebiyat, sanat felsefe, hukuk ve bütün tarih bilimleri manevî bilimlerden sayılıyordu. Ancak burada meselâ psikoloji her iki bilim grubunda yer alırken, mantık ve matematik bilimleri de arada kaldı.

Devamı için bakınız: http://www.egitim.aku.edu.tr/bilimfelsefesi.pdf


HUKUK VE CEZA HUKUKU BİLİMİNİN KONUSU VE SINIRLARI
SORUNU
Dr. Zeki HAFIZOĞULLARI

Alıntı:
Hukuk, ceza hukuku bilimi, demek ki davranışların bizzat kendilerini
değil, fakat onları düzenleyen kuralları, yani gerçekte gerçekleşip
gerçekleşmemelerinden bağımsız olarak bir kısım davranışların
nasıl düzenlenmiş olduklarını incelemektedir4. İşte bu nitelikten ötürü
hukuk bi'imi, bizzat davranışları incelemeyi konu edinen bilimlerden
ayrıldığı gibi, incelenmiş davranışlardan kurallar çıkaran bilimlerden
de ayrılmaktadır.
Zira bu sonuncular, incelenen davranışların doğru
bir teşkilini konu edindikleri halde, hukuk bilimi, davranış kurallarının
bizzat kendilerini konu edinmektedir5. Öyleyse, hukuk bilimi, davranışları
davranış olarak inceleyen bir bilim olmadığı gibi,
doğal veya beşeri
bir gerçeklikten hareket ederek uyulması zorunlu bazı davranış kuralları
saptayan bir bilim de değildir, çünkü davranış kuralları, hukuk
araştırmalarının, yani hukuk bilgisinin bir sonucu değil, sadece konu...

Devamı için bakınız: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/307/2925.pdf

Saygılarımla
Old 20-03-2010, 19:01   #68
Avukat Ali TÜRKER

 
Varsayılan

Hukuk fakültelerinden mezun olan her arkadaşımızın hukukun bilimselliği konusunda az çok araştırmasının olduğunu düşünüyorum. Sayın gemicinn de belirttiği gibi alanında uzman olanların değerli fikirlerini yeterince araştırmadan görüş beyan etmeleri sadece bilgi kirliliğine neden olacaktır. Ama ssadece bilim insanları böyle diyor diye hukuçuların fikir üretmesinin yanlış olduğunun söylenilmesi de yerinde olmaz. Doktrinde çözülememiş bir çok olgusallaşmış sorunların uygulayıcılar eliyle çözüldüğünü biliyoruz. Bilgi kirlenmesine neden olmadan üretilecek fikirler hukukun gelişimine az çok katkı sağlayacaktır. Akademisyenlerin üzerinde durması gereken konulara duyduğumuz saygı bir tarafa olarak uygulayıcıların da pratik ve tefekkür edayanan kanaatlerini ifade etmeleri zarar vermeyeceği gibi kanaatimce katkı sağlayacaktır.
Sayın gemicinin nedene bağlı fikir söylemine de aynen katılıyorum. Fikrin somut dayanağı yok ise olgunlaştırılmaya ve ondan sonra paylaşıma ihtiyaç duyacağı bana göre kuşku götürmeyecektir.
Selamlar...
Old 12-04-2010, 15:03   #69
echokosmos

 
Varsayılan HUKUK;Bir BİLİM DALIDIR..

merhaba..;sayın meslektaşlarım,kuşkuya yer vermiyecek şekilde'Hukuk ve dalları'bir bilim dalıdır,AMA.Türkiye'de bu bilim dalı hala yerli yerine oturuşamadı.sancılı dönemler yaşıyoruz.Meclisin-siyasilerin çekişmeleri-hukuk cu camiasının bu çekişmeye dahil edilmeside ayrı bir sorun..Türkiye mizin tartışmasız(şeffaf-günün koşullarına ve örf-adet-gelenek göreneklerimize uygun)Çağdaş bir(YORUMA MEYDAN VERMEDEN SAF DİLLE YAZILMIŞ.ANLAŞILIR ANAYASA ve KANUNLARA)ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.saygılar
Old 14-04-2010, 10:51   #70
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan echokosmos
günün koşullarına ve örf-adet-gelenek göreneklerimize uygun) ANAYASA ve KANUNLARA)ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.saygılar
Örf ve geleneklerimize göre kural konursa:
- Hatalı sollama yapmak yasak değildir
- Kırmızı ışıkta geçmek yasak değildir
demek gerekir. Halbuki örf cinayetlerine verdiğimiz kurban sayısı az değildir.

Eğer hukuk bilimse örf ve geleneklere bağlı kalma kaygısı taşımamalı. Hiç bir bilim örfle bağlı değildir.

Saygılarımla
Old 21-06-2010, 22:37   #71
echokosmos

 
Varsayılan

merhaba,sayın meslektaşlarım; HUKUK, evrende,yöneten ile yönetilen arasında iletişimi sağlayan- yaşamsal kuralları belirleyen,sosyal-kültürel-ekonomik-alanda bir bilim dalıdır.kanısını taşımaktayım.
Old 02-07-2010, 08:36   #72
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan echokosmos
merhaba,sayın meslektaşlarım; HUKUK, evrende,yöneten ile yönetilen arasında iletişimi sağlayan- yaşamsal kuralları belirleyen,sosyal-kültürel-ekonomik-alanda bir bilim dalıdır.kanısını taşımaktayım.
Sayın echokosmos

Yaptığınız tanım cep telefonu tanımına daha yakın duruyor.
Old 13-08-2010, 22:59   #74
multipack

 
Varsayılan

Ana damarlarından birini "kanun koyucu denilen insan varlığı ve onun vaazettiği son derece değişken kurallar" oluşturuyorken hukuka "bilim" demek benim dilimden gelmiyor.
Old 14-08-2010, 09:37   #75
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan multipack
Ana damarlarından birini "kanun koyucu denilen insan varlığı ve onun vaazettiği son derece değişken kurallar" oluşturuyorken hukuka "bilim" demek benim dilimden gelmiyor.


'hukuka "bilim" demek benim dilimden gelmiyor.' derken,
'hukuk bilim değildir' demek istiyorsunuz zannedersem.
Hukuk nedir peki o zaman?
Daha doğrusu, dilinizden ne demek geliyor, hukuk için?
Hukukun ne olduğunu ve ne olmadığını, 'dilinden gelmeye' mi, yoksa belirli kurallara mı bağlıyacağız?

Saygılarımla
Old 29-09-2010, 15:45   #76
av.erhanturkan

 
Varsayılan

Hukuk hiç şüphesiz bilimdir.Hem en önemli hem de en kapsamlı Sosyal bilimdir.Mesele sadece hukuku hayata uygulamaktır.Bence bu da sanattır. Saygılarımla.
Old 06-01-2011, 17:58   #77
ömergünay

 
Varsayılan Hukuk bilim değildir?

Bilim tanımında, isbat yükümlülüğü vardır. Bilimsellikte ispat vardır. Yerçekimi, çekirdek kuvveti,merkezkaç kuvveti gibi...
Bununda ispatı labaratuara sokup deneyerek,ispat ederek olmaktadır. Aksi olsa idi cern gibi bir labarautuar kurulmazdı.
Hukukda ise deney ve labaratuar şartı mümkün gözükmüyor.Ancak temmellendirmekle yetiniyoruz.
Ancak, bilimde hipotez ve teoremlerle gelişiyor.
Ayrıca ,hukuk , adaleti değil;sosyal düzeni sağlar. Emir ,yetki ve izin içerir. Bu nedenle hukukun bilim olduğuu söylemek zor. Sanat olduğunu söylemek bence daha doğru, sosyal düzeni sağlamaksa; sosyal düzen sahibinin kullarını yönetmekle ilgili sanatsal kurallarıdır.
Yönetilenlerin, yönetimle ilgili şikayetlerinin önünü kesmek,onlara verilen temel hak ve hürriyetlerle ,adaleti sağlamakla ilgili ulvi görevleri olduğunu göstermektir.
Old 06-01-2011, 19:06   #78
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ömergünay
Bununda ispatı labaratuara sokup deneyerek,ispat ederek olmaktadır. Aksi olsa idi cern gibi bir labarautuar kurulmazdı.
Hukukda ise deney ve labaratuar şartı mümkün gözükmüyor.Ancak temmellendirmekle yetiniyoruz.
Ancak, bilimde hipotez ve teoremlerle gelişiyor.


Felsefeyi, Tarihi, Sosyolojiyi, Psikolojiyi, Antropolojiyi v.s. hangi laboratuara koyacaksınız?
Bu saydıklarım da mı sanat yoksa?

Alıntı:
Yazan ömergünay
Ayrıca ,hukuk , adaleti değil;sosyal düzeni sağlar. Emir ,yetki ve izin içerir. Bu nedenle hukukun bilim olduğuu söylemek zor. Sanat olduğunu söylemek bence daha doğru, sosyal düzeni sağlamaksa; sosyal düzen sahibinin kullarını yönetmekle ilgili sanatsal kurallarıdır.


Gerektiğinde insanları idam etmek, yıllar boyu zindanlarda çürütmek, para cezası vermek, hapishane binası yapmak türünden bir sanat mıdır?

Alıntı:
Yazan ömergünay
Hukukda ise deney ve labaratuar şartı mümkün gözükmüyor.Ancak temmellendirmekle yetiniyoruz.
Ancak, bilimde hipotez ve teoremlerle gelişiyor.


Temellendirme ile hipotez ve teorem arasındaki farkı nasıl açıklarsınız?

Saygılarımla
Old 15-05-2011, 12:13   #79
Av. İlknur Çağın

 
Varsayılan

Hukuk, birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.
Old 15-05-2011, 18:29   #80
ömergünay

 
Varsayılan

Saayın Çağın, normatif bir bilim olduğuna inanmak istiyorum. Ancak normları tesbit eden,kabul eden,uygulamaya sokan bilim değil, yasama organı. Bilim olduğunu kabul edersek, bilimin yasama organınca yapıldığını kabul etmek zorunda kalacağız. Oysa hukuk dışındaki hiçbir bilimde kurallar,yasama organında yapılmamaktadır.
Old 16-05-2011, 12:48   #81
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Bilimi sadece fenni bilimler olarak görmek ve sosyal bilimleri bilimsellik başlığı dışında tutmak doğru bir yaklaşım gibi görünmüyor.

Bu anlamda bakılması gereken, ilgili sosyal bilimin,

* bilimsel/akademik disiplin ve yöntemler içinde evrensel olarak araştırılıp, geliştirilmesi,
* belli düzeyde bir kümülatif bilgi ve birikime erişmiş olması,
* yine bu usuller içinde öğretilmesi yani aktarım kabiliyetinin bulunması,
* insanlığın yararına sunulmuş olup olmamasıdır.

Kanısındayım. Saygılar.
Old 16-05-2011, 13:23   #82
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ömergünay
Saayın Çağın, normatif bir bilim olduğuna inanmak istiyorum. Ancak normları tesbit eden,kabul eden,uygulamaya sokan bilim değil, yasama organı. Bilim olduğunu kabul edersek, bilimin yasama organınca yapıldığını kabul etmek zorunda kalacağız. Oysa hukuk dışındaki hiçbir bilimde kurallar,yasama organında yapılmamaktadır.

Yukarıda ifade ettikleriniz açık olarak "hukuk"u, "yasa"ya indirgemek anlamı taşımaktadır.

İkisinin aynı olmadığını izaha hacet dahi yoktur. Bu nedenle, ben aksi görüşteyim.

Saygılar.
Old 16-05-2011, 13:26   #83
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ömergünay
Saayın Çağın, normatif bir bilim olduğuna inanmak istiyorum. Ancak normları tesbit eden,kabul eden,uygulamaya sokan bilim değil, yasama organı. Bilim olduğunu kabul edersek, bilimin yasama organınca yapıldığını kabul etmek zorunda kalacağız. Oysa hukuk dışındaki hiçbir bilimde kurallar,yasama organında yapılmamaktadır.

Bu görüşünüze katılamıyorum. Yasama organı hukuku bilim yapan bir kurum değildir; Yasama organı, sadece toplumun ihtiyacı olan kuralları belirli bir sistematik yapı çerçevesinde yasa adı altında resmileştirmektedir.

Başka bir deyişle hukuku bilim haline getiren yasama organı değildir. Hukuku bilim olarak kabul etmemizi sağlayan bizatihi toplumsal ihtiyaçların kendisi ve nihayet insanlar arasındaki ilişkileri tesis eden kurallardır. Özetle sosyoloji bir bilim ise, hukuk da bir bilimdir.
Old 16-07-2011, 10:35   #85
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Ord.Prof.Dr.E.Hirş’in anısına... Saygıyla

Alıntı:
Meltem Karatepe
sizce hukuk bilimi diye bir şey var mı gerçekten?

"Gerçek bir hukuk bilimi henüz mevcut değildir."

"Hukukun; sosyal hayatın düzenlenmesi hakkındaki “İlim/Bilim” kolu olduğu iddia edilebilir."

Ve tartışmayı başlatarak,bilmediklerimizi öğrenmemizi, unuttuklarımızı anımsamamızı sağlayan Sn. Karatepe...

"Soru sahibi" sıfatınızla...

Ölümsüz hukukçu Ord.Prof.Dr.E.Hirş’in “Hukuk Bir Bilim Kolu mudur?” eserini bizlere özetler misiniz?

Hepinize sevgiler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Kavramına Karar Düzeltme Dahil midir? Av. Nur Camgöz Meslektaşların Soruları 6 30-07-2018 10:53
hukuk fakülteleri ve adliyelerin birleştirilmesi sizce gerekli midir? av.erhanturkan Hukuk Lisans Eğitimi 9 26-09-2009 23:51
Hukuk ve Bilim Çaresiz Kaldı fkb Hukuk Haberleri 3 04-06-2007 20:49
Hukuk Sadece Hukukçularımı İlgilendirir,yoksa Halka İndirilmeli Midir? nursel citil Hukuk Sohbetleri 11 04-05-2004 15:33
Bilim Ve Hukuk:Kadına Yönelik Şiddette Kriminal Soruşturma Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 09-12-2002 22:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09977388 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.